E. Tuğamiral Ertürk, 2 Nisan günlü Aydınlık
gazetesi ve İlk Kurşun sitesinde çıkan "Kan Değişikliği Gerekli" başlıklı yazısında Y-CHP
eleştirisi yapıyor.
Ertürk, önce AKP'nin seçim başarısının nedenlerini
sıralıyor:
Birincisi, AKP, baskı, korkutma, sansür, avanta dağıtma, seçimlerde
hileye başvurma yolları ile halkın özgür iradesinin tecelli etmesini önlemiştir.
İkinci neden, eğitim seviyesinin düşüklüğüdür.
AKP dışındaki neden, halkın önüne kuvvetli bir alternatifin
konulamamasıdır. Bu durumda halk istikrarı seçmiştir.
*************
Bu saptamalara tamamen katılıyorum. Kuvvetli bir alternatif
konulamamasının nedenleri şunlardır:
Birincisi, İşçi Partisi'nin, CHP ve MHP'ye yaptığı "Atatürkçü adaylarda
birleşelim, ortak aday çıkaralım, veya siz ortak aday çıkarın biz destekleyelim"
önerisi kabul görmemişti.
İkincisi, CHP ve MHP sadece hırsızlık konusu üzerinde durmuşlar, ülke
sorunları hakkında AKP'den farklı bir çözüm göstermemişlerdir. NATO, AB ve ABD
ile ilişkiler, Türk Ordusu'na tertip, özelleştirme, tarımın desteklenmesi,
açılım, dış borçlanma, Gümrük Birliği, yerli üretimin korunması, cemaatler ve
tarikatlar, köylüye toprak dağıtılması, ağalık, şeyhlik, laiklik, Suriye,
Ukrayna gibi bir dizi sorunda AKP ile aynı görüşleri savunmaktadırlar. Halka
daha iyi bir yaşam tarzı önerisi sunmamışlardır.
Üçüncüsü, AKP'nin boşadığı Cemaate sarılmışlar, tüm bu nedenlerle de
yarışı kaybetmişlerdir.
*************
Ertürk, daha sonra, CHP eleştirisine başlıyor. Önce, CHP Genel Başkan
Yardımcısı PKK avukatı ve "TR705 kodlu CIA Ajanı" damgalı Sezgin Tanrıkulu'nun
Atatürk düşmanı ve bölücü görüşlerini aktarıyor:
“Statükocu ve ırkçılığa dayalı Atatürk
milliyetçiliğine son vermek ve kardeş halkların özgürce yaşadığı bir Türkiye
için CHP”
Bu sözler, hakkında CIA ajanı iddiaları da
bulunan Sezgin Tanrıkulu’na ait."
Türker Ertürk tarafından internette yayımlanan slayt
*************
Daha sonra, CHP Yönetimi'ne monte edilen uğursuz takımını şöyle tarif
ediyor:
"Atatürk düşmanlarının, bölücülerin, etnik
milliyetçilerin, kurucu ideolojimize düşmanlık edenlerin, liboşların, II.
Cumhuriyetçilerin, altı okun modasının geçtiğini söyleyenlerin, cemaatçilerin,
hırsız ve uğursuz takımının partiye monte edilmesinin sonuçlarıdır
bunlar. "
*************
Komutanlarımıza, aydınlarımıza kumpas kurarak yıllarca Silivri - Hasdal
zindanlarında kalmalarını, bir çoğunun hastalanmasını, sakat kalmasını,
ölmesini, haksız yere ordudan atılmalarını sağlamış olan Fethullahçı Çete'ye
CHP'nin nasıl sahip çıktığını, bu Allahsız Amerikancı CIA güdümlü Çete ile nasıl
işbirliği yaptığını şöyle eleştiriyor Türker Paşa:
"Ne yazık ki seçimler öncesinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ve onun
üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’ne kumpas kuran
çetenin bir numaralı tetikçisi olan F Tipi Örgüt ile işbirliğine
girilmiş ama beklenen netice alınamamıştır. Bunun bir faturası
olmalıdır!"
*************
Ertürk, CHP eleştirisine şöyle devam ediyor:
"Kemal Kılıçdaroğlu temiz bir siyasetçidir ve
dürüsttür ama kitleleri ikna edebilecek, peşinde
sürükleyebilecek, umut verebilecek ve çok zor bir dönemden geçen ülkemizi
esenliğe çıkarabilecek bir lider görüntüsü vermemiştir,
verememiştir"
Ertürk Paşa'nın Kılıçdaroğlu hakkındaki bu saptaması, daha
önceki satırlarda CHP için yaptığı saptamalarla
çelişiyor.
Atatürk düşmanlarını
Bölücüleri
Etnik milliyetçileri
Kurucu ideolojimize (Kemalizme) düşmanlık
edenleri
Liboşları
İkinci Cumhuriyetçileri
Altı Ok'un modasının geçtiğini söyleyenleri
CHP'nin yönetim kademelerine doldurup, partiyi Y-CHP haline getiren
Kılıçdaroğlu değil midir?
Türk Silahlı Kuvvetleri'ne komplo kurarak komutanlarımızı öldüren,
sakatlayan, zindanlarda süründüren Fethullahçı Çete ile işbirliğine giden
Kılıçdaroğlu değil midir?
CHP üst yönetim kademesine doldurulan tüm bu Atatürk ve Cumhuriyet
düşmanlarını eleştirdikten hemen sonraki paragrafta, tüm bu eleştirilen kişileri
partinin üst yönetim kademesine dolduran Kılıçdaroğlu'nu "Temiz ve dürüst
siyasetçi" olarak nitelemek çelişmiyor mu?
İşin doğrusu, bunu Ertürk Paşa da biliyor, bilmemesi de mümkün değil
zaten. Peki, o zaman bütün bu işleri yaparak CHP'yi Y-CHP haline getirmiş olan
Kılıçdaroğlu hakkında niçin böyle yazıyor? Bu, benim açımdan yanıtlanması mümkün
olmayan bir husus.
*************
Ertürk, yazısını şöyle noktalıyor:
"CHP’de ivedi olarak kan değişikliğine
ihtiyaç vardır. Hem CHP için hem de ülkemiz için bu farzdır. Aksi yolda direnmek
ve mücadele vermek hainliktir."
CHP'de kan değişikliği için sadece parti yönetimine doldurulan bu
kişilerin temizlenmesi yeterli midir? Bu gibi kişilerin partinin tepesine
çöreklenmelerine yol açan parti politikaları, Altı Ok'u bordadan aşağı atmış
olan Atlantikçi, Amerikancı, Avrupa Birlikçi, NATO'cu, özelleştirmeci CHP Parti
Programı değiştirilmeden, sadece yöneticilerin değiştirilmesi ile kan
değişikliği yapılmış olabilir mi?
Asıl önemli soru: Bu mümkün müdür? Yani CHP tekrar Tam Bağımsızlıkçı,
NATO ve AB üyeliğini reddeden, Altı Ok'u savunan Atatürkçü bir parti haline
getirilebilir mi? CHP içindeki Atatürkçülerin bu gücü var mıdır? Atatürkçü bir
Genel Başkan ve Yönetim Kurulu listesi çıkarabilecek nefesleri kalmış mıdır? CHP
üyesi olan ve olmayan tüm Atatürkçüleri bu ana sorun üzerinde düşünmeye
çağırıyorum.
*************
E. Tuğa. Etrtürk'ün yazısının tamamı:
*************
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder