Sahte Haham Tuncay Güney'in beyanları (savcılarla
yaptığı mülakat) üzerine MİT bir Ergenekon Şeması yapmıştı.
MİT raporu ve şemasının tarihi 10 Temmuz
2003
Bu şema üzerinde Örgüt Başkanı ve üyeler ile
bağlantıları gösteriliyordu. Şemada 69 isim vardı.
MİT, bu şemayı Ergenekon Mahkemesi'ne göndermişti.
Ancak mahkeme, örgüt başkanı dahil 63 ismin üzerini kapatarak şemayı dosyaya
koydu.
Sadece 6 ismin üzeri kapatılmamıştı.
İşte Mahkemenin sanıklara ve avukatlarına verdiği
şema:
(Büyütmek için şemanın üzerine tıklayınız)
Ergenekon Mahkemesi, sanıklara "İşte bu örgütün
üyesisiniz, sizi bu suçtan yargılıyoruz" diyordu.
Sanıklar ve avukatlar bu duruma isyan
ettiler.
"Bizi üyesi olmakla suçladığınız bu örgütün başkanı ve
yöneticileri kimlerdir, açıklayın ki, biz de ona göre kendimizi savunalım"
diyorlardı.
Tarih: Ocak 2009
Sanık ve avukatların bu yöndeki ısrarlı talepleri
üzerine Mahkeme bir karar verdi.
Kararın ana başlıkları şunlar:
-- MİT tarafından aslı Mahkemeye gönderilmiş olan bu
belge, "çok gizli" kaydı taşımaktadır.
-- Bu şemadaki isimlerden çoğunun üzeri, bu gizlilik
kaydı uyarınca kapatılmıştır.
-- Üzerleri Savcılık tarafından kapatılan bu isimler
hakkında şu ana kadar herhangi bir soruşturma açılmamıştır.
-- Üzerleri açıldığı taktirde CMK 187. Madde'ye göre, bu isimlerin saygınlıklarının ve
haklarının zedelenme olasılığı vardır.
-- Mahkeme Heyeti, bu kişilerin hak ve özgürliklerinin
dikkate alınması ve korunması gerektiği gibi hususlar göz önüne alındığında,
belgelerin orijinal ve açık haliyle açıklanmasının, yargılaması sürdürülen
sanıkların savunmasında herhangi bir şekilde kısıtlama getirmeyeceğini dikkate
alarak, bu belgelerin orijinal haliyle açıklanmamasını karara
bağladı.
Siz hiç böyle saçmalık duydunuz mu?
Öyle bir örgüt ki, başkanı ve yöneticilerinin isimleri
Savcılar ve Hakimlerce biliniyor.
Ancak, örgütün başkanı ve yöneticilerinin isimleri
(Veli Küçük hariç) açıklanmıyor, onlar hakkında soruşturma
açılmıyor.
Neden? Çünkü bu terör örgütünün başkanı ve
yöneticilerinin saygınlıkları ve hakları zedelenirmiş.
Terör örgütünün başkanı ve yöneticilerinin isimleri
açıklanmıyor, haklarında soruşturma açılmıyor, ama, örgüt üyeleri
yargılanıyor.
Hiç hukuk eğitimi almamış biri bile, bunları
anlattığınızda size inanmaz, "Deli saçması, olur mu öyle şey? Uyduruyorsun."
der.
Mahkeme heyetine göre, "Örgüt başkanı ve
yöneticilerinin isimlerinin açıklanmaması, yargılanan örgüt üyelerinin
savunmasını kısıtlamaz" imiş.
Nasıl kısıtlamaz? Üyesi olduğu iddia edilen örgütün
başkan ve yöneticilerinin isimleri açıklanmaz ise, sanık kendisini nasıl
savunacak?
Mahkemenin bu konudaki açıklaması şöyle:
-- Üzeri kapalı bu kişiler, isimleri açık ve davanın sanığı olan kişiler
hakkında herhangi bir beyanda bulunmamışlardır.
-- Davanın sanıkları, iddianamede açıklanan beyan ve belgelere göre yargılanıyorlar ve açıklanmayan şema içeriğine göre sanıklara herhangi bir suçlama getirilmemiştir.
-- Davanın sanıkları, iddianamede açıklanan beyan ve belgelere göre yargılanıyorlar ve açıklanmayan şema içeriğine göre sanıklara herhangi bir suçlama getirilmemiştir.
Bu deli saçması açıklamayı yorumlamak bile bir
ızdırap.
İsimleri açıklanmayan örgüt başkanı ve yöneticileri,
davanın sanığı olan örgüt üyeleri hakkında herhangi bir beyanda bulunmamışlar.
E, yani? Ne demek bu?
Sanıklar, örgüt şeması içeriğine göre
suçlanmıyorlarmış. Nasıl yani, hani rgüt üyeliği ile suçlanıyorlardı? Ne demek
bu?
********
4 Şubat 2009 günlü yazımda şöyle diyordum:
Örgüt üyeliğinden
tutuklu olanlar var, ama örgüt lideri ve yöneticileri tutuklanmayacak. Hata
isimleri bile bilinmeyecek.
Örgüt üyeleri
yargılanacak, belki de mahkum olacaklar, ama örgütün lider ve yöneticileri
ellerini kollarını sallayarak gezecekler.
Neden? Çünkü
onların toplum içinde saygınlıkları varmış.
Bunu aklınız alıyor
mu. Anlayan varsa lütfen anlatsın.
Dünya yüzünde
bugüne kadar böyle bir hukuksuzluk olmuş mu acaba.
Sadece bu uygulama nedeni ile bile, Ergenekon
Mahkemesi kanunsuzluğun içine yuvarlanmıştır.
Örgüt lideri suçsuz, örgüt
üyeleri suçlu nasıl olabilir?
Bu yeni bir Kafka romanı
mıdır?
Bir mahkeme düşünün ki, hakimler, yargıladıkları terör
örgütünün lider ve yöneticilerinin SAYGINLIKLARI, HAK
VE ÖZGÜRLÜKLERİ zarar görmesin diye, bunların
isimlerini açıklamıyor.
Bir mahkemenin
görevi, terör örgütü liderinin ve yöneticilerinin SAYGINLIKLARINI, HAK VE
ÖZGÜRLÜKLERİNİ korumak için onları gizlemek midir,
yoksa isimlerini açıklayıp tutuklamak ve yargılayıp
cezalandırmak mıdır.
TERÖR ÖRGÜTÜ LİDERİ NASIL SAYGIN BİR
KİŞİ OLABİLİR? BU NE DEMEKTİR?
********
MİT, rapor ve şemanın 2003'te Genelkurmay'a
gönderildiğini Mahkemeye bildirdi.
Sanıkların talebi üzerine Mahkeme bu şema ve raporu
Genelkurmay'dan istedi. Genelkurmay, bunların arşivde olmadığını, MİT tarafından
o zamanki Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'e elden verildiğini
bildirdi.
Doğu Perinçek, Genelkurmay'a yeniden yazı yazılmasını,
Org. Özkök'e elden verildikten sonra MİT tarafından Genelkurmay'a da resmen
verilip verilmediğinin sorulmasını istedi.
Mahkeme, bu konuda 2009'dan bugüne, tam 4 yıldır bir
açıklama yapmadı.
Hukuku katlederek tanıkların dinlenmesi ve delillerin
huzurda incelenmesi adımlarını atlayıp Savcıya mütalaa sunması için süre veren
Mahkeme Heyeti, mütalaanın okunmaya başlayacağı 13 Aralık 2012 günü, hani halkın
Silivri zindanını kuşattığı o isyan günü, 4 yıldır Mahkemeden gizlediği
belgeleri sümen altından çıkararak okumaya başladı.
Bu belgelerden biri, MİT'in "İşçi Partisi şiddete
bulaşmaz, İzmir NATO üssünün İşçi Partisi tarafından basılacağı yönündeki
belgeler uydurmadır" yazısı idi.
Mahkeme, İşçi Partisi'nin suçsuz olduğunu gösteren bu
MİT belgesini 4 yıl saklamış, MİT'in "dezenformasyon" yani "tertip" dediği
belgelere dayanarak Doğu Perinçek ve İşçi Partili diğer sanıkları 4 yıldır
suçlamaya devam etmişti.
Ayrıntılar için tıklayınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/12/mit-isci-partisine-tertip-yaplms.html
İkinci belge, Genelkurmay'ın 16 Ocak 2009 günlü yazısı
idi.
Genelkurmay, bu yazısında, MİT'in Ergenekon Şeması ve
raporunu 26 Mayıs 2006'da Genelkurmay'a göndermiş olduğunu açıklıyor, ve yazı
ekinde Rapor ve Şemayı gönderiyordu.
Mahkeme, sanıkların savunmalarında kullanabilecekleri
bu belgeyi de tam 4 yıldır sümen altında saklamış, Mahkemeden
gizlemişti.
Avukatlar ve sanıklar ve dinleyiciler isyan ettiler.
Hakim dinleyicileri dışarı attı, hakimleri de atmaları için robokopları çağırdı,
robokoplar avukatlara biber gazı sıkmak için mahkeme salonuna
daldılar.
Ayrıntılar için tıklayınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com/2012/12/sanatclar-barikata-yuklenenlerin-en.html
********
Tuncay Güney'in polisteki ifadesi bu şekilde 4 yıl sonra dosyaya
girince, 13 Aralık 2012 günü, şemadaki isimler de ortaya çıkmış
oldu.
İşte Ergenekon Örgütü başkan, yönetici ve
üyeleri:
Aydınlık, 25 Aralık 2012
Korg. Engin Alan
Tuğg. Veli Küçük
Doğu Perinçek
Deniz Baykal
Org. Eşref Bitlis
Org. İsmail Hakkı Karadayı
Koray Aydın
Tunca Toskay
Sadettin Tantan
Şevket Sabancı
Ethem Sancak
Cumhur Ersümer
Dinç Bilgin
Ertuğrul Özkök
Bekir Coşkun
Enis Berberoğlu
Hüseyin Gülerce
Hayyam Garipoğlu
böyle devam edip gidiyor.
Ancak şemadaki isimlerin açığa çıkmasına rağmen,
Mahkeme Heyeti, kapatmış olduğu şemanın üzerini açmamakta
direniyor.
Niye? Halk şemayı görünce işin saçmalığını kolayca
kavrayabilir, yazıları okumak ise zaman alıcı ve yorucudur.
Maksat saçmalığı kimse anlamasın.
İşte MİT Raporu'ndaki Tuncay Güney'in açıklamalarından bölümler:
"Ergenekon yapılanmasının ve yapılan bütün işlerin başında Korg. Engin Alan
bulunmaktadır.
Amerika ile zıt görüşleri bulunan Veli Küçük Kafkas kökenlidir ve Org.
Teoman Koman, Org. Eşref Bitlis, Org. İsmail Hakkı Karadayı, Marmara Bölge
Komutanı Engin Koç ve Tümg. Osman Özbek ile aynı gurupta bulunmaktadır.
Veli Küçük'e bağlı, sözünden çıkmayan gazeteciler Bekir Coşkun, Enis
Berberoğlu, Doğu Perinçek ve Aydınlık çevresi, Aslan Pekin (Türkiye), Necdet
Sevinç (Kurultay), Hüseyin Gülerce (Zaman), Gülçin Telci, Dinç Bilgin, Ertuğrul
Özkök yer almaktadır.
Veli Küçük'ün yakın ilişkili olduğu mafya gurupları Sami Hoştan, Ö.L.
Topal, Drej Ali, Alaattin Çakıcı, Sedat Peker..."
Böyle devam edip gidiyor. Zırva okumak isteyenler için MİT Raporundaki bu
bölümün tamamı: http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/17873-iste-4-yil-gizlenen-ergenekon-semasi.html
İşte bu deli saçması örgüt şemasına dayanarak yurtseverler yıllardır
hapiste.
********
MİT Müsteşarı Atasagun:
“Saçma sapan, ciddiye alınmayacak
iddialardı”
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun
2001’de “dolandırıcılık ve sahtecilik” iddialarıyla İstanbul Asayiş Şube
Müdürlüğü görevlilerince “yakalanan” ve daha sonra Organize Suçlarla Mücadele
Şube Müdürlüğüne “teslim edilen” Tuncay Güney’le o tarihte mülakat yapıldı ve
yapılan bu mülakat kamera ile kayıda alındı.
1972 doğumlu olan Tuncay Güney,
mülakat tarihinde 29 yaşında. Ancak Güney, 1976-77’ den bu yana yaşanan tüm
olayları sanki kendisi içinde, hatta merkezinde imiş gibi anlatıyor. Yani 5-6
yaşından beri Ergenekon örgütünü biliyor. "Bu nasıl olabilir" diye sorgulamak
isteyen sanıklar konuşturulmadı, salon dışına çıkarıldı, duruşmalara alınmama
cezası verildi. Mahkeme Heyeti'ne göre, Tuncay Güney'in sözleri kutsaldı ve
sorgulanamazdı.
Mülakatında Türkiye’nin saygın ve yurtsever siyasetçileri, aydın ve
komutanları suçlayan Güney’in “Ergenekon demek TSK demektir” suçlamaları üzerine
MİT, 69 ismin yer aldığı Ergenekon Şeması’nı oluşturdu.
Atasagun şunları söyledi:
“Ergenekon şema ve raporuna dayanak bilgiler geldiğinde komik buldum. Gülüp
geçtim. Saçma sapan, ciddiye alınmayacak iddialardı. Ancak teşkilatta rapor
olarak hazırlanmıştı, sumen altı edemez, bekletemezdim. İlgili makamlara sunmasam bana da Ergenekoncu
derlerdi. Bu bilgiler o zaman da
saçma sapandı, şimdi de saçma sapan! Başbakanlık’tan soruşturma
izni verilmesini istiyorum. İzin verilmelidir. İzin
verildiğinde ben de gider savcılara, mahkemelere bildiklerimi
anlatırım.”
Ancak, Ergenekon sanıklarının tüm ısrarlı taleplerine rağmen, Mahkeme
Heyeti, MİT Müsteşarı Atasagun'u dinlemek istemedi.
Sanıkların dinlenmesini istedikleri diğer tanıklar gibi.
Hakimler ve savcılar, Ergenekon diye bir örgüt olmadığını ortaya koyacak
yönde tanıklık edecek kişileri dinlemek istemiyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder