Bütün milleti makaraya alıyorlar.
"Anayasa Uzlaşma Komisyonu"na Meclis'teki 4 parti eşit sayıda
üye vermiş, habire toplanıp duruyorlar.
"Yeni Anayasayı birlikte yazıyoruz, şurada anlaştık, şurayı
konuşuyoruz" deyip duruyorlar.
Halbuki bu bir tiyatro oyunu. Çünkü Yeni Anayasa çoktan
yazıldı.
Çoktan yazılmış olan Anayasayı sanki yeni yazıyorlarmış gibi
numara yapıyorlar.
Tayyip Erdoğan, 8 Haziran 2007 günü, Prof. Dr. Ergun Özbudun
başkanlığındaki komisyona "Yeni Anayasayı yazın" talimatı verdi.
Amerika'nın Yeni Anayasada yer almasını istediği hususlar
Prof. Özbudun'a anlatıldı.
Komisyon, 3 ay kadar çalıştıktan sonra, 29 Ağustos 2007 günü,
yeni Anayasa'yı AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat'a teslim
etti.
Amerika, metni onayladı. İş bitti.
İşçi Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek, "Türkiye'nin
Anayasa Birikimi" adlı kitabında Prof. Özbudun yönetimindeki komisyonun
hazırlayıp AKP'ye sunduğu Yeni Anayasa'nın eleştirisini yaptı.
Kitabın alt başlığı:
"Bölücü Anayasa"nın Eleştirisi ve Cumhuriyetin Yeniden
Örgütlenmesi.
Kocaman kocaman anlı şanlı Milletvekilleri sanki Özbudun'un
yazdığı Yeni Anayasa'yı hiç duymamış ve Perinçek'in eleştirisini hiç görmemiş
gibi yaparak "İşte hep beraber toplandık, yazmaya başladık" diye kurt masalı
anlatıyorlar.
********
AKP'nin niyeti, daha doğrusu ABD'den aldığı görev, bu metni
Meclis'ten olduğu gibi geçirmek.
Bu metni Meclis'ten geçirebilmek için gerekli oy çokluğuna AKP
sahiptir.
AKP içinden birkaç çatlak ses çıkacak olursa, 3-5 oy eksiğini
CHP veya MHP içinden de tamamlar. Bunu herkes biliyor.
AKP'nin "Uzlaşma Komisyonu" kurmasının nedeni, CHP ve MHP'yi
de işin içine katıp yeni anayasa yapılmasının meşru olduğunu millete kabul
ettirmekti.
CHP ve MHP:
"Bu Meclis, temel hukuka göre yeni anayasa yapamaz, çünkü var
olan Anayasa'ya göre kurulmuştur. Anayasanın toptan değiştirilmesi, bu Meclisin
kendi yasallığını inkar etmesidir.
Ayrıca, Anayasa Mahkemesi AKP'nin "Laikliğe karşı eylemlerin
odağı" olduğunu karara bağlamıştır.
Son olarak, referandumla yargının bağımsızlığı yok edilmiştir,
yani demokrasinin temeli olan kuvvetler ayrılığı ortadan
kaldırılmıştır.
Laikliği ve demokrasiyi yok eden AKP Yeni Anayasa yapamaz,
yaparsa kabul etmeyiz, dünyayı AKP'nin başına yıkarız."
diyemediler.
Böyle demedikleri için, artık Meclis'teki oylamada aleyhte oy
verseler bile, "Bu yaptığınız Anayasa meşru değildir, kabul etmiyoruz" deme
şansları ortadan kalkmıştır.
İşte AKP, muhalefeti işte böyle oyuna getirdi. Aslında CHP ve
MHP merkez yönetimleri, bilerek ve isteyerek bu oyuna geldiler, AKP'nin planında
kendilerine verilen rolü oynadılar ve oynamaya devam ediyorlar.
Çünkü Yeni Anayasa'yı isteyen esas güç AKP değil, ABD idi.
CHP ve MHP yönetimleri, yani Bay Kemal ve Bahçeli Bey, o yüzden Yeni Anayasa'ya
cepheden karşı çıkamıyorlar.
ABD - NATO - AB çizgisine saplanıp kalmış olan CHP ve MHP, bu
mihrakların isteği olan Yeni Anayasa'ya karşı çık(a)mıyor.
Kılıçdaroğlu "Demokratik ve özgür bir anayasa yapılmasına
katılma kararlılığı"nı durmadan yineliyor.
Bahçeli Bey "Masadan kalmayız" diye teminat üzerine teminat
veriyor.
Böylece, AKP'nin zokasını yutmayı peşin olarak kabul
ettiklerini açıklamış oluyorlar.
Planın ilk ayağı olan "meşrulaştırma" tuzağına CHP ve MHP'yi
hapseden AKP, planın ikinci ayağına geçti.
Tayyip Bey geçen hafta ilan etti: "Muhalefet işi sulandırıyor,
biz kendi Anayasa teklifimizi Meclis'e sunacağız"
Böylece aldatılmış (!) muhalefet (!) masada piç gibi
terkedilmiş oluyordu.
"Uzlaşma Komisyonu" sahnesi kapanıyor, son sahne başlıyor. Bu
son sahnede, AKP, zaten hazırlamış olduğu Anayasa'yı Meclis'te oya
sunacak.
Bunun böyle olacağını en başından söyledik. "Bilemezdik,
kandırıldık." diyemezler.
Bay Kemal ve Bahçeli Bey, üniter devlete ve Cumhuriyet
Devrimlerine karşı planlanan cinayetin asıl failleri arasında
bulunuyorlar.
Onlar, "bölücü" içeriği belli olan Yeni Anayasa'yı
meşrulaştırma görevlerini yapmışlardır. Bay Kemal'in Tayyip Bey ile atışmaları,
Bahçeli'nin bağırıp çağırmaları hep o görevin içindedir. Vaşington'daki patron
tarafından yazıldığını herkesin bildiği senaryodaki rollerini çok iyi
oynuyorlar.
Ancak, CHP ve MHP Milletvekilleri de sorumludurlar. Açık tavır
alan birkaçı dışında kalanlar, Cumhuriyetten çok koltuklarını düşündüklerini
göstermişlerdir.
Lider kulluğu, Cumhuriyet sevgisine ağır basmıştır.
Manzaraları yürekler acısıdır.
Ancak, Milletvekilleri ne yaparsa yapsınlar, bu millet, bölücü
ve yıkıcı anayasanın karşısına dikilecektir.
Dikilmeye başlamıştır. Milli Anayasa Forumları 107 il ve
ilçede yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. TBMM'nin yapamadığını millet
yapmaktadır. Millet, 19 Mayıslarda, 29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda sahneye
çıkmıştır.
Oyun kesinlikle bozulacaktır.
********
Doğu Perinçek'in 3 Ocak 2013 günlü Aydınlık köşe yazısı esas alınarak yazılmıştır.
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder