Tayyip Bey Fethullah'a silah çekti

Başbakanlık'ta silahlar çekildi.  Casus filmlerindeki gibi.

Tayyip Bey, korumalarını görevden alarak diğer illere tayin etti.

Denizli Emniyet Müdürlüğü'ne tayin olan Zeki Bulut'un ekibindeki eski koruma, oğlu ile birlikte, Başbakanlık'taki odasına gitti.

Tam eşyaları toplarken, yeni korumalar aniden içeri girip silahlarını çektiler:

"Eller yukarı, kımıldama"

"Eller yukarı, kımıldama. Evrakları tahrip ediyorsun. Yakarız"

Oğlunun yanında yaşanan bu olay sırasında fenalaşan eski koruma hastaneye kaldırıldı.

 

Tayini çıkanlar Fethullahçılara yakın isimler.

"Bu korumaları değiştirin" talimatını da Tayyip Bey verdi.

                                                     Aydınlık, 16 Eylül 2012

 

 

Olay bir takibe dayanıyor ve planlı. Başbakan'ın haberi olmadan böyle bir hareket yapılması mümkün değil.

Daha doğrusu, talimat Başbakan'dan.

Tayyip Bey Fethullah'a silah çekerek gerginliği tırmandırdı.

 

Konu ile ilgili, olay öncesi konuşma şöyle:

 

Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar:

"Bu Fethullahçılardan şikayetçiyim. Tayinlerini bile başka illere çıkaramıyorum"

Başbakan Tayyip Erdoğan:

"Bunu yapamıyorsan o koltukta neden oturuyorsun"

 

Bu fırça üzerine kolları sıvayan Genel Müdür, atamaları yaptı:

Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanı Mehmet Yüksel Nevşehir Emniyet Müdürlüğü'ne;

Başbakanlık Koruma Dairesi başkan Yardımcısı Zeki Bulut Denizli Emniyet Müdürlüğü'ne.

Adamları da çeşitli yerlere dağıtıldı.

Böylece Fethullahçılar Başbakanlık'tan uzaklaştırılmış oldular. 

 

Çok uzun süredir görevde olan ekip, çok şey biliyordu.

Bu iki isim İl Emniyet Müdürü yapılarak, gururları kırılmadan Başbakanlık'tan uzaklaştırıldılar.

Bunların ekibi de, bilgi taşıyabilecekleri endişesi ile başka yerlere gönderildi.

Fethullahçıların içine yerleştirilmiş Tayyip Bey'e bağlı elemanların ihbarları da bu endişeleri derinleştirmişti.

Bu yüzden, Başbakanlık'tan evrak çıkarma olasılığına karşı çok sıkı tedbirler alındı. "Eller yukarı, kımıldama, evrakları tahrip ediyorsun" sözleri bu endişenin dışavurumu.

 

-- MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Fethullah'a yakın Özel Yetkili Savcılık tarafından tutuklanmak istenmesi, ve,

-- bazı Suriyeli komutanları PKK'lilerle takas için Suriye'ye veren ve bazı komutanları da Suriye'de tutuklu 43 MİT'çi ile takas etmek için hazırlık yapan MİT elemanlarının gözaltına alınması, 

Fethullah'ın Tayyip Bey'e savaş açması olarak anlaşılmıştı.

 

Sorgulama sırası Tayyip Bey'e gelebilirdi,  çünkü MİT'in Suriye ile ilgili işlerle ve KCK yapılanması ile ilgili eylemleri Tayyip Bey'in talimatı olmadan yapılamazdı.

Hele Hakan Fidan'ın Oslo'da "Ben Başbakan'ın Özel Yetkili Temsilcisiyim" demesinden sonra başka türlü düşünülemezdi.

Tayyip Bey bunun üzerine MİT'çilerin sorgulanmasını Başbakanlık iznine bağlayan bir yönetmelik değişikliği yaptı ve Emniyet içindeki bazı Fethullahçı odakları dağıttı.

 

Bu çatışma yaşanırken Başbakan'ın koruma ekibinin Fethullah cemaatine yakın isimlerden oluşması rahatsızlık yaratıyordu.

Tayyip Bey kendisini kuşatılmış hissediyordu. Koruma ekibini bu yüzden dağıttı.

 

********

 

Yurt gazetesine göre, Fethullah cemaati, devlet içinde istediği hedeflere ulaşan Tayyip Bey'in, askerle ve laik çevrelerle uzlaşarak kendilerini tasfiye etmesinden korkuyor.

Siyasal hedeflerine ulaştığını ve gücünün sınırlarına geldiğini gören, daha ileri gitmesi halinde sert bir kırılmanın yaşanacağından korkan AKP, Fethullah cemaati ile arasına mesafe koymaya çalışıyor.

Yurt'un yorumu böyle.

 

(Sözkonusu laik (!) çevrelerin Atatürkçü laik çevreler olmadığını belirtmek gereksiz - ASB)

 

********