Tayyip Erdoğan, 30 Eylül’deki kongrede “yerel yönetimlerin
yetkilerinin genişletilmesi” programını açıklayacak.
Bu programa PKK ve BDP “Demokratik Özerklik” diyorlar.
Bay Kılıçdaroğlu da, aynı şeyi, “AB Yerel Yönetimler Özerklik
Şartı”na Türkiye’nin koymuş olduğu çekincelerin kaldırılmasını istemekle ifade
etmişti.
PKK, BDP, AKP ve Bay Kılıçdaroğlu’nun temsil ettiği Yeni
CHP, aynı şeyi farklı isimlerle söylüyorlar.
Tayyip Bey hepsinin hislerine tercüman olacak.
Nitekim, BDP Başkanı Selahattin Demirtaş şöyle dedi:
“Bizim Demokratik Özerklik dediğimiz şey, Tayyip Erdoğan’ın
2004’te getirmek istediği yerel yönetim reformu ile aynı”
*********
Tayyip Bey’in hedefi: Federal Türkiye’de Süper Yetkili Başkanlık.
Başkanlık sistemi, genellikle federal devletlerin uyguladığı
bir sistem.
*********
Daha Refah Partisi İl Başkanı iken Tayyip Bey’i Erbakan’ın
yerine hazırlayan Morton Abramowitz “Kürt sorunu onun Aşil topuğu” diye yazdı.
Onun için, Tayyip Bey önüne konulan çözümü (Oslo mutabakatı)
bir şekilde uygulamak zorunda.
Oslo mutabakatını hayata geçirmek için Tayyip Bey 3 aşamalı “Terörizmle
Mücadele Paketi” önerecek.
n
PKK’ye silah bırakma çağrısı
n
Seçim barajının düşürülmesi
n
Yerel yönetimlerin yetkilerinin genişletilmesi
Bu paketin uygulanması şu sonuçları verecek:
n
PKK asla silah bırakmayacak.
n
Seçim barajının düşürülmesi BDP’ye yarayacak
n
BDP’nin Belediye Başkanlığını elinde tuttuğu
illerde küçük PKK hükümetleri kurulacak.
Gayet tabii “PKK hükümetçikleri kurduk” diye yaygara
yapmayacaklar. Yetkileri genişletilen Belediyeler, o illerde otomatik olarak bir nevi "özerk yönetim" seviyesine çıkacaklar. Özerklik zamanla federasyona, sonra
bağımsız Kürdistana dönüşecek.
PKK terörünün son zamanlarda arttırılmasının nedeni, bu
çözümü kamuoyuna kabul ettirmek. “Gerekirse PKK ile pazarlık yapılsın, nasıl
önleniyorsa şehitlerin gelmesi önlensin” noktasına getirilmek isteniyor.
*********
Doğu Perinçek, 29 Eylül günlü Aydınlık köşe yazısında süreci
şöyle anlatıyor:
“AKP bu süreci PKK’nin terör eylemleri olmadan ilerletemez. Şehit
tabutları, “barış” dedikleri “özerklik” çözümünü dayatan en güçlü etkendir.
Şehit sayısı arttıkça, Atlantik’in “Barış” korosu o kadar
yüksek sesle “Analar ağlamasın” diye bağırmaktadır.
Nitekim, AKP, 10’ar 10’ar şehit verilmesinden sonra
koltuğunun altında sakladığı Haç’ı çıkardı:
Bir: Öcalan’ın sürece katılacağını açıkladı
İki: PKK ile Oslo görüşmelerinin yeniden başlayacağını
muştuladı
Böylece, ABD – AKP – PKK üçlüsü, PKK’yi yasallaştırma
yolunda en büyük adımı aymış oluyorlar.
PKK artık gizli değil, resmi muhataptır.”
*********
Bu arada Öcalan, sürece katılmasını kamuoyuna kabul
ettirebilmek için parlatılıyor
*********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder