Ali Serdar Bolat 10 Ağustos 2011
Ergenekon davaları o şekilde düzenlenmiştir ki, duruşmalar onyıllarca devam etsin...
Yani tertipçiler, bu davaları "Kimin darbeci olduğu karara bağlanıp sonuçlandırılsın" amacı ile açmamışlardır.
Nereden anlıyoruz?
İddianameler binlerce sayfadır. Ek klasörler yüzlercedir. İçlerinde dava ile ilgili ilgisiz onbinlerce sayfa evrak vardır.
Bir veya birkaç hakimin içinden çıkamayacağı bir derya önlerine sürülmüştür.
Daha önemlisi, dünyada örneği olmayan bir şekilde, dava ilerlerken soruşturma devam etmekte, yeni deliller eklenip durmaktadır.
Ayrıca, başka davalar, getirilip bu davalara eklenmektedir.
Böylece dava dosyası, yeni eklenen davalar ve yeni getirilen sanıklarla durmadan şişmektedir.
2. Ergenekon davasında konuşma izni verilmeyen Mustafa Balbay, konuşma metnini basına dağıttı. Okuyalım:
"2 yıllık yargılamada 126 duruşma yapıldı ve sadece 31 sanığın ön sorgusu yapıldı.
Yani sanıkların sadece dörtte birinin ön savunması yapılabildi.
Bu sorgulardan sonra delillerin değerlendirilmesi aşamasına gelinecek.
Ondan sonra her sanığın tek tek sorgusu yapılacak. Ardından karar verilecek.
Üç ana aşamadan birincisinin dörtte biri 2 yılda tamamlandı.
Bu süreci ve bu süre içinde yargılamanın tutuklu olarak yapılmasını vicdan süzgecinden geçirmenizi dilerim"
Buradan anlaşılıyor ki, süreç normal (!) yani bugüne kadar olduğu hızla ilerlerse,
2. Ergenekon davasında yargılama en az 20 yıl daha sürecek demektir.
1. Ergenekon davası da aynı durumdadır.
Bu davaya Cumhuriyet'e bomba atılması, Danıştay suikasti gibi başka mahkemelerde evelce karara bağlanmış olan davalar da eklenmiştir.
Dolayısıyla, yeni dava ve sanık eklenmezse,
1.Ergenekon davasının bu hızla 30 yıl daha süreceği hesaplanabilir.
2. Ergenekon davasına da başka davalar eklenebilir, o da uzar gider, 20 yılı aşar.
Balyoz, Kafes vesaire gibi davalar da aynı şekilde bitmemek üzere kurgulanmışlardır.
Amaçlanan şudur:
-- Sanıklardan bazıları içerde hastalanır ölürler
(Şu anda içerde iken kansere yakalanan 4 hasta var. Bir kişi de içerde kansere yakalanıp öldü)
-- Yaş haddinden dolayı, yaşı 50'nin üzerinde olan sanıklar 70-80 yaşlarına geldiklerinde içerde ecelleri ile ölürler
-- Bu davalar devam ettikçe yeni yeni siviller ve askerler Ergenekoncu, Balyozcu, Andıççı vesaire suçlamaları ile tutuklanıp bu davalara eklemlenirler.
Bunları artık iyi gözlem yapabilen her akıl sahibi net bir şekilde görebilmektedir.
Bu durumda, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin:
''Darbe iddialarını konu alan yargı süreçlerinin acilen sonuçlandırılarak,
darbe heveslisi kim varsa TSK'dan temizlenmesi sağlanmalı
ve Türk ordusu tartışmaların içinden süratle çıkarılmalıdır''
sözleri tam bir safsatadır.
Bu sözleri ile yukarda açıkladığım tertibi gözlerden saklamayı amaçlamaktadır.
Sözkonusu davaların yargı süreci değil, bir tertip olduğunu gizlemektedir.
Türk ordusuna ve yurtseverlere yapılan bu tertibin
"Ordu içindeki darbecileri bulup temizlemek" amacı ile yürütülen
bir "yargı süreci" olduğu safsatasını
milletimize yutturma gayreti içine girmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder