18 Mayıs 2022 Çarşamba

Erdoğan NATO sözünün arkasında durabilecek mi?


Askeri bloklara katılmayan
İsveç ve Finlandiya, rahat ve huzur içinde yaşıyor. Tıpkı 2004 - 2014'teki Amerikancı NAZİ darbesine kadar Ukrayna'nın barış içinde yaşadığı gibi.

Amerika Ukrayna'dan sonra şimdi de bu iki ülkeyi dürttü. Onlara da Ukrayna gibi NATO'ya katılma mikrobu aşıladı.

Tayyip Erdoğan buna sıcak bakmadığını açıkladı. "Olumlu bir düşünce içinde değiliz" dedi. NATO zıpladı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, çoğu zaman yaptığı gibi Amerika'nın sözcülüğüne soyundu ve Türkiye'nin bu iki ülkeye NATO'nun kapısını kapatmadığını söyledi. 


Bu sözlerin anlamı "Bakmayın siz Erdoğan'ın sözlerine, o böyle boş boş konuşur işte" demek değil de nedir?"

Aklıma Amerikalılara  "Deliğe süpürmeyin, Erdoğan'ı kullanın" diyen Cüneyt Zapsu geliverdi nedense...

İbrahim Kalın, 1 Mayıs 2022'de gittiği Ukrayna'da Zelenskiy ile kol kola girerek poz vermişti.

+++

"ABD'nin AKP içindeki adamı", "AKP içindeki Gül, Babacan veya Davutoğlu çizgisinden" olduğu yönünde yorumlar olan İbrahim Kalın için bakınız:

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ABD'nin sesi mi? 

Ancak bazen doğru şeyler de söyleyen Kalın'a kapıyı da kapatmadık. Herkesin yanlışlarını düzeltme, doğru yolu bulma hakkı vardır.

Bakınız:
İbrahim Kalın ve oryantalizmin sonu 

+++

Her neyse, bunlardan sonra Erdoğan öyle bir konuşma yaptı ki, buraya kadar olan her şey unutuldu. İşte o konuşma:

"Çok açık, net, samimi bir şeyi söylemem lazım. Bakın: Her iki ülkenin de terör örgütlerine karşı açık, net bir tavrı söz konusu değil.

Kaldı ki, bu süreç içerisinde bu terör örgütlerine karşı kalkıp 'Biz karşıyız' deseler bile ki, tam aksine, teslim etmeleri gereken bazı teröristleri teslim etmeyeceklerine dair açıklamaları var. 

Velev ki, teslim edeceklerini dahi söyleseler, biz şuna inanırız: Bir delikten iki kez Müslüman sokulmaz. Daha önce biliyorsunuz Yunanistan NATO'dan çıkmıştı, o dönemin yönetimi (Kenan Evren) Yunanistan'ın tekrar NATO'ya girmesini sağladı.

Şimdi ekranları başında bizi izleyen milletime sesleniyorum: 

NATO'nun en önde gelen ülkeleri Yunanistan'a her türlü desteği veriyor mu? Veriyor.

Yunanistan'da üsler kuruyorlar mı? Kuruyorlar.

Biz bunlara nasıl inanacağız?

(Dinlerken tam bu sırada aklıma Doğu Perinçek'in her fırsatta ULUSAL KANAL ekranlarından gösterdiği Türkiye'yi kuşatan ABD üsleri haritası geliverdi nedense)


İsveç, terör örgütlerinin zaten kuluçka merkezi. Parlamentolarında teröristleri getirip konuşturuyorlar. Özel davetler çıkartıyorlar. Hatta hatta PKK yanlısı teröristler var parlamentolarında.

Biz bunların neyine güveneceğiz?

Ha, pazartesi günü Türkiye'ye geleceklermiş. Bizi ikna etmeye mi gelecekler? Kusura bakmasınlar. Yorulmasınlar.

Her şeyden önce, Türkiye'ye yaptırım uygulayanların, bu süreç içerisinde, bir güvenlik örgütü olan NATO'ya girmelerine biz evet demeyiz.

Çünkü o zaman NATO bir güvenlik örgütü olmaktan çıkar, teröristlerin adeta temsilcilerinin yoğunlaştığı bir yer haline gelir.

Buna evet demek mümkün değil, ve bir sokulduğumuz yerden bir daha sokulamayız. Kusura bakmasınlar."

3 dakika 12 saniye süreli video kaydı:

Cumhurbaşkanı Erdoğan İsveç ve Finlandiya'ya NATO kapısını kapattı: "Türkiye'ye geleceklermiş, zahmet etmesinler. Türkiye'ye yaptırım uygulayanların bir güvenlik örgütüne katılımına biz evet demeyiz."

+++

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinisto kafasının biraz karışık olduğunu, çünkü Erdoğan'ın bir ay önce telefonda kendisine "Olumlu değerlendireceğiz" dediğini söyledi.

1 dakika 26 saniye süreli Türkçe alt yazılı video kaydı


+++

Erdoğan'ın sözünü ettiği  Yunanistan olayı şöyle:

1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na kızarak NATO'nun askeri kanadından ayrıldı. 1976'da dönmek istedi. Demirel ve Ecevit karşı çıktı. 12 Eylül 1980 sonrası ABD'li General Rogers Kenan Evren'e: "Eğer NATO'ya dönüşünü kabul ederseniz Yunanistan da Türkiye'nin AB'ye (o zaman Avrupa Topluluğu) girmesine karşı çıkmayacak" dedi.

Fakat Yunanistan AB'ye girmemize engel olduğu gibi, karasularını 12 mile çıkardı.

Asker sözünü hatırlattığımız Rogers "O zaman söz aldığım kişiler şimdi Yunanistan yönetiminde değil, bir şey yapamam" dedi.

Erdoğan "sokulduğumuz yerden bir daha sokulamayız" derken bunu kastediyordu: "Bunların sözüne güven olmaz." 

+++

Ancak, Erdoğan'ın bu sözlerinin arkasına durup duramayacağı konusunda şüpheleri olanlar şu eski olayları hatırlatıyorlar:

1-Libya'ya NATO saldırısı

NATO Libya'ya saldırmaya hazırlanırken Erdoğan "Ne işi var NATO'nun Libya'da?" diye sert çıkmış, fakat sonra hatta NATO'dan önce savaş gemilerimizi ve uçaklarımızı Libya'ya sürerken hiç kimsenin bir anlam veremediği "NATO Libya'ya Libya'nın Libyalılara ait olduğunu tescil etmeye gidiyor" gibi garabet tarihine geçecek bir vecize (!) öne sürmüştü.

2- Baltık ve Polonya Savunma Planı

Erdoğan "NATO YPG'yi terör örgütü olarak tanımazsa bu planı veto edeceğim" demişti. Bakınız:
ABD'ye NATO vetosu ve Libya Deniz Anlaşması darbeleri 

Ancak Erdoğan, direnemeyerek geri adım attı ve NATO planını veto etmedi. Muhalefet bayram etti. Can Ataklı NATO adına Erdoğan'ı tehdit etti.
Bakınız:
Erdoğan NATO'da geri adım attı

+++

Doğu Perinçek, bu soruya şu yanıtı verdi:

"Gül AKP'nin başına geçerse - yani Erdoğan Gülleşirse bu sözlerinin arkasında durmaz"

1 saat 35 dakika süreli video kaydı

+++

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder