3 Temmuz 2014
akşamı CNN'de Taha Akyol'un sunduğu "Eğrisi Doğrusu" programında
Tekmeledin, CHP ve
MHP'den gelen çatı adaylığı teklifini önce kabul etmediğini, ancak daha sonra
çok yakın dostları olan AKP kurucuları ve halen AKP'de görev yapan kişilerin
"Demokratik bir alternatife gerek var, çatı adaylığını kabul et"
demesi üzerine kabul ettiğini açıklamıştı.
2,5
dakikalık video kaydı
için tıklayınız:
SÖZCÜ gazetesi,
sözkonusu program ile ilgili haberinde bu bölümü sansür etti. Yandaş gazeteler
de bu sözleri görmedi.
Bakınız:
***********
Tekmeledin, aynı
programda daha sonra AKP'nin
"PKK açılımı - çözüm süreci" politikalarını desteklediğini açıkladı.
SÖZCÜ, bu
desteği öne çıkardı, hatta bu bölümün video kaydını verdi.
12
dakikalık video kaydı
için tıklayınız:
Bu itirafı
sonucunda, Ekmel Bey'in diğer konularda olduğu gibi PKK açılımı konusunda da
Tayyip Bey ile aynı görüşte olduğu anlaşılmış oldu.
Kayıttan önemli
bölümleri veriyorum:
Aydınlık, 5 Temmuz 2014
Taha Akyol Ekmel
Bey'e "Çözüm Süreci" ile ilgili görüşlerini soruyor. Ama önce , ne
olur ne olmaz, Ekmel Bey belki bilmiyordur, zor durumda kalmasın diye şu
açıklamayı yapıyor:
"MİT, PKK
ile görüşüyor. İş belli bir noktaya geldi: PKK'nın silah bırakması, buna
karşılık siyasi yolun açılması. Ne diyorsunuz?"
***********
Hz. Ekmel'in
Bahçeli Bey'i tekmeleyen yanıtı şöyle:
"Çözümden yana olmayan insan, savaştan yana
demektir. Barıştan yana olmayan insan, ölümden yana olmalıdır. (Türkçeye bak hizaya gel)
Biz barış istiyoruz, bu yaranın kapanmasını
istiyoruz"
(Tekmeledin
Efendi, PKK ile mücadeleyi "savaş" olarak niteliyor. Savaş, iki
devlet arasındaki silahlı çatışmadır. PKK devlet kurdu da biz mi farkında
değiliz? PKK faaliyeti, devlete karşı terörist bir saldırıdır, terörle mücadele
savaş kapsamına girmez ve teröristler Cenevre Konvansiyonu hükümlerinden
faydalanamazlar. Kazara Ekmel Bey Cumhurbaşkanı olup ta PKK ile mücadeleyi
"savaş" olarak adlandırmaya devam ederse, Birleşmiş Milletler'in,
Avrupa Birliği'nin soruna karışmasının kapısını açmış olur, Cenevre
Konvansiyonu burnumuza dayatılır. Ekmel Bey ne dediğini bilmemekte, Türkiye'yi
tekmelemektedir.)
"Bizim burada hatalarımız var, avantajlarımız var,
handikaplarımız var.
Hatalarımız şudur: Bu, bizim genlerimize işlemiş, ta
Osmanlı zamanından günümüze.Biz birçok meseleyi sopa ile, falaka ile halletmeye
çalışıyoruz.
Bu böyle olunca karşımızda insanlar her zaman baş
eğmiyor, isyan ediyor. İsyan edince o zaman çarpışma oluyor, çatışma
oluyor."
(Haydi bre
Bahçeli Bey ve evlerine kapattığı Ülkücüler. İşte adayınız böyle düşünüyor.
Kürtleri sopalamışız, falakaya yatırmışız, onlar da baş eğmemişler, dayanamayıp
isyan etmişler. Dikkat edin, terör eylemi yapmamışlar, sadece masumane isyan
etmişler. İsyan edince de çatışma olmuş. Dikkat edin: Çatışma olmuş. Yani Türk
Devleti terörle mücadele etmemiş, çatışma yapmış. Biraz önce "savaş"
demişti. O fikrin devamı. Bu sopalama işi biz Türklerin genlerine işlemiş. Ta
Osmanlı'dan beri önümüze geleni sopalamışız. Ama işte Kürtler dayanamayıp isyan
etmişler. Ey milliyetçiliği kimselere bırakmayan MHP'liler, ey Ülkücüler. Siz
de böyle mi düşünüyorsunuz?)
"Biz bir çok meseleyi bu şekilde ele aldık ve 80'den
bu yana 30 bine yakın evladımızı kaybettik.
Bunun alternatifi, Çözüm'dür. Ama her ne pahasına olursa
olsun veya belirli bir faturalara göre çözüm değil."
(İşte biz
meseleyi bu şekilde, yani sopalayarak çözeriz düşüncesiyle ele aldığımız için
30 bine yakın evladımızı kaybetmişiz. Suç bizde yani. PKK pir-ü pak)
"Avantajımız var, 1000 sene bu topraklarda bir arada
yaşamışlığımız var.
Biz ne zaman 1. Dünya Savaşı'nın sonunda milli devlet,
ulus devlet kurduk, ve o zaman sopalar kullanıldı, o zaman sıkıntı oldu."
Çözüm daha çok insan hakları, daha çok hürriyetler ve
Avrupa normlarına riayet etmektir."
(Atatürk milli
devleti kurunca, yani Osmanlı'yı yıkınca sopa kullanmaya başlamış. Hani sopa ta
Osmanlı'dan bu yana genlerimize işlemişti? Hz. Ekmel iki dakika önce
söylediğini unuttu, sopalamayı Atatürk ile başlattı.
Atatürk Kürtleri
sopalamaya başlayınca sıkıntı olmuş. Ondan evvel sıkıntı yokmuş. Tekmeledin
efendi her gittiği yerde tarih profesörü gibi tarih dersleri vermeye çalışıyor
ama, Osmanlı'da da sıkıntı olduğunu bilmiyor. Osmanlı dönemindeki Kürt
isyanlarından haberi bile yok ulu tarih aliminin. Atatürk sopalamaya başlamış,
1000 yıldır kardeş kardeş yaşayan Kürtler onun için isyan etmişmiş. Peh!
Ey Bahçeli, ey
milliyetçiliği kimselere bırakmayan MHP kodamanları, ey Ülkücü kardeşlerim,
sizler de böyle mi düşünüyorsunuz?
Ulu alim diye
tanıttığınız Hz. Tekmeledin'in zırcahil olduğuna en iyi delil, aşağıdaki Kürt
isyanları listesidir. Demek ki neymiş? Atatürk milli devleti kurup da sopalayınca
isyan etmeye başlamamışlar, ta 1806'lara kadar gidiyor isyan tarihçesi..)
Ad
|
Tarih
|
Liderler
|
Bölge
|
"(Çözüm ile ilgili) bu gibi çalışmalar bir
mahremiyet içerisinde, bir ketumiyet içerisinde yürütülecektir. Öyle uluorta
yapılmaz.
Fakat belli bir noktadan sonra parlamentoyu dahil etmek
lazım. Milli mutabakat sağlanması lazım"
(Sayın Bahçeli
Devlet Bey, adayınız, sizin şiddetle karşı çıktığınız AKP-PKK müzakerelerini
savunuyor. Buna da bir diyeceğiniz yok mu? Yoksa fikir değiştirdiniz de, şimdi
Tekmeledin Bey gibi mi düşünmeye başladınız? Eğer değilse, Tayyip Bey ile hiç
bir fikir ayrılığı bulunmayan bu bölücü zat-ı muhteremi ne maksatla başımıza
musallat ettiniz?)
"Avrupa Birliği Türkiye'nin hedefidir. Türk Milletinin
tarihinde Batı'ya hareketin son durağıdır."
(Tekmeledin
Bey'in tarih bilgisi olmadığını yukarıda görmüştük. Bu cümlesinde de görüyoruz
ki, tarih bilinci de yok. Türk Milleti tarihte Batı'ya hep egemenliğini
götürmek için yöneldi. Batı'nın egemenliği altına girmek için değil. Avrupa
Birliği'ne giriş, Batı'nın hakimiyeti altına girmek demektir. Yani Türk
Milleti'nin binlerce yıldır Batı'ya hareketinin amacının tam tersi bir amaç.
AKP - CHP - MHP - Tekmeledin hep AB taraftarıdır, mandacıdır, bu açıdan yoktur
birbirlerinden farkları.)
Dedim ve artık başka şey demek istemiyorum. Midem
bulanıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder