26 Kasım 2013 Salı

"Mısır'a misilleme yaptık" komedisi

Gerginliği AKP başlatmıştı. AKP hükümeti, Mursi'nin devrilmesinden ve tutuklanmasından sonra Kahire Büyükelçisi Botsalı'yı geri çekti. Mısır da buna karşılık olarak Ankara Büyükelçisi Selahaddin'i geri çekti.

Ancak, Botsalı'nın Mısır'a gidip İhvan'a yardım etmesinin daha uygun olduğunu düşünen AKP Hükümeti, Botsalı'yı geri yolladı. İhtiyatı elden bırakmayan Mısır, Selahaddin'i geri göndermedi.
Tek yanlı Büyükelçi bulundurmak, başlıbaşına AKP'nin dış politikasının iflası anlamına geliyordu. 

Botsalı kovulunca da AKP'nin itibarı sıfırlanmış oldu.

***********

Yandaş basın halkımızı yine yanlış bilgilendirdi. "Mısır'a misilleme yaptık" lafları çok komik.

Mısır Dışişleri Bakanlığı AKP'nin Kahire Büyükelçisi Hüseyin Avni Botsalı'yı Protokol dairesi'ne çağırıp
-- Mısır'ın iç işlerine karıştığı gerekçesiyle "istenmeyen adam" ilan edildiğini,
-- Mısır'ın Türkiye ile diplomatik ilişkileri maslahatgüzar seviyesine indirdiği
bildirdi.

Mısır zaten Ankara Büyükelçisi Abdurrahman Selahattin'i geri çekmişti. Yani Ankara'da Mısır Büyükelçisi yoktu.
Mısır'ın ilişkileri maslahatgüzar seviyesine indirmesi kararı, her iki ülkenin birbirine Büyükelçi gönderemeyeceği anlamına geliyordu.

Buna rağmen AKP Dışişleri Bakanlığı, Mısır Maslahatgüzarını çağırarak
-- Mısır Büyükelçisi Selahaddin'in istenmeyen adam ilan edildiğini
-- Mısır ile ilişkileri maslahatgüzar seviyesine indirdiğimizi
bildirdi.

Mısır zaten seviyeyi indirmiş. İndirilen seviyeyi baştan nasıl indiriyorsun?

Basın da bu komikliği "Mısır'a misillemede bulunduk" diye verdi.


                                                 Aydınlık, 21 Kasım 2013

Mısır defalarca "İçişlerimize karışma" diye uyarılarda bulunmasına rağmen, AKP hükümeti Mursi yanlısı açıklamalar yapmaya devam etti. Son olarak Rusya'ya giderken "Sayın Mursi'nin yargı karşısındaki tutumunu alkışlıyorum. Ona saygı duyuyorum. Onu yargılayanlara benim saygım yok" demesi bardağı taşırdı.

Mısır Büyükelçiliğimizin 29 Ekim kutlamaları için tutmak istediği salonun verilmemesi, otel yönetiminin "İçişlerimize karışan ülkeye verilecek salonumuz yok" demesi bile Tayyip Bey'i frenleyemedi.

Mısır, MİT'in Mısır ile ilgili faaliyetleri konusunda da Türkiye'yi defalarca uyarmıştı. Mısır gazeteleri de MİT'i ülkede gerginlik yaratmakla suçluyordu. Son olarak 20 Kasım günü Büyükelçilik önünde yapılan gösterilerde Tayyip Erdoğan posterleri yakıldı. Bu da Tayyip Bey'i frenleyemedi.

Mısır'da yasaklanan ve yöneticileri tutuklanan, mal varlıklarına el konulan terörist Müslüman Kardeşler (El-İhvan el-Müslimün) örgütünün kaçmayı başaran yöneticileri İstanbul'da toplanıyor. Rafet Ballı yazıyor: "Bunun hukuki anlamı: Türkiye, yasa dışı muhalefete yataklık ediyor. Devletler hukukuna göre suç." (Aydınlık, 26 Kasım 2013)

Aydınlık, 26 Kasım 2013

El-Yevm Es-Sabi gazetesi, şunları yazdı:

Ülkede terör estiren, Sina'da askeri birliklere saldırılar yaparak birçok Mısır askerini öldüren terörist Müslüman Kardeşler (İhvan) liderleri Botsalı ile sürekli görüştü. Şiddet olaylarını birlikte planladılar.

Mursi iktidarda iken bile kiliselere saldırıp yakmışlar, Hıristiyan din adamlarını ve sade Şii vatandaşları öldürmüşlerdi.

MİT,
-- 25 Şubat'ta darbe yapılması için Mısır ordusu içinde casusluk faaliyeti yürüttü.
-- Mısır Dışişleri bakanlığı'nı dinledi.
-- Müslüman Kardeşler'e mali, askeri ve fiili destek verdi.
-- Müslüman Kardeşler (MK) yöneticileri 2 ay boyunca Büyükelçilikte saklandı.
-- MK üyelerinin Gazze'deki Han Yunus Kampı'nda askeri eğitim görmesini ve Sina'da terörist saldırılar yapmasını sağladı.

El-Yevm es-Sabi gazetesi, Mısır - Rusya yakınlaşmasının ABD, İsrail ve Türkiye'de rahatsızlık yarattığını yazdı.

ABD bir yandan Mısır Ordusu'na yapmakta olduğu mali yardımı keserken, bir yandan da Mısır'ı tamamen kaybetmemek için yumuşak bir tavır sergiliyordu. Tayyip Bey'in Mursi destekçisi konumunu devam ettirmesi, ABD'nin bu çabalarına destek değil köstek oldu.

ABD, Irak'ı işgal etmesine rağmen Irak'ın başına Irak'ın bölünmesini kabul edecek bir hükümet geçiremedi. Barzani'ye ABD desteği, Irak'ı İran'a ve Suriye'ye yaklaştırdı.

ABD; Mısır'da Mursi yönetimini koruyamadı. AKP hükümetinden sonra kurulan ikinci "Ilımlı İslam" hükümeti çöktü. Mısır Rusya'ya, Suriye'ye, İran'a ve Irak'a yakınlaştı.

Böylece, ABD'nin Büyük Ortadoğu - Büyük Kürdistan Projesi'ne karşı İran - Irak - Suriye - Lübnan - Mısır cephesi oluştu.

Gürcistan'da ve Ukrayna'da yapılmış olan ABD yandaşı turuncu devrimler tersine döndü. Her iki ülkede de Amerikancı hükümetler çöktü, Rusya'ya yakın iktidarlar kuruldu. 

Ukrayna, hapiste olan eski Amerikancı Başbakan Timoşenko'nun serbest bırakılma şartına bağlı olduğu gerekçesi ile, Avrupa Birliği ile Serbest Ticaret Bölgesi Anlaşması'nı imzalamayı reddetti.
Rusya, Avrupa Birliği'nin bu şartını "şantaj" olarak niteledi, Rusya destekli Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç şartı kabul etmedi. Gericiler Ukrayna'da bir tokat daha yediler.
Hem güneyimizde, hem de kuzeyimizde ABD mevzi kaybetti.  

Büyük Kürdistan Projesi'ni tarihe gömmek için uygun şartlar oluşmuştur. Bölgedeki son ABD mevzisi olan AKP için çanlar çalmaya başlamıştır. İlk hedef yerel seçimlerdir, ileri.

Ukrayna'da Avrupa Birliği yanlısı gericilerin gösterisinden bir sahne

Ukrayna olayı için bakınız:

*********
arşiv:
Mısır'dan Tayyip Bey'e "Batı'nın Ajanısın" Suçlaması 22 Ağustos 2013
Mursi yandaşlarının "Kahrolsun Demokrasi" eyleminden sahneler 17 Ağustos 2013
Kahrolsun Demokrasi - Yaşasın Hilafet 17 Ağustos 2013
Gericilik ezilmeden demokrasi kurulamaz 15 Ağustos 2013
Mısır'da Silahlı Kalkışmaya Müdahale 15 Ağustos 2013
"Demokratik seçimle gelen Mursi" safsatası 12 Temmuz 2013
Mısır devriminin niteliği netleşiyor 10 Temmuz 2013
"Ne Mursi ne Sisi" saçmalığı 9 Temmuz 2013
Mursi için ağlayanlar: Tayyip, Kılıçdaroğlu, Bahçeli, Öcalan 5 Temmuz 2013
***********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder