22 Kasım 2013 Cuma

Obama, Tayyip Erdoğan'ı azarladı

Tayyip Erdoğan hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
Davayı açan kişi, Heysem el-Menna, bir Suriyeli. Ama Esad taraftarı değil. Tam aksine, muhalif. Esad karşıtı yani.

Suriye muhalefetinin önemli isimlerinden el-Menna, ABD'nin Şikago şehrinde Suriyeli gurbetçiler ile yaptığı bir toplantıda şöyle dedi:
"Tayyip Erdoğan'ı, Suriye'ye terörist sokmakla itham ediyorum. Elimde yeterli belge mevcuttur."

Menna, Esad karşıtı Ulusal Koordinasyon Komitesi'nin yurt dışındaki Genel Koordinatörü.
Bu Komite, el-Kaide ile Katar ve AKP güdümündeki teröristler dışında Batı'da kabul gören Suriye muhalefeti konumunda bulunuyor.

Uzun yıllardır Batı'da Suriye'deki öncü muhaliflerden kabul edilen Menna'nın bu şikayeti uluslararası düzlemde AKP iktidarını önemli ölçüde sıkıntıya sokacak.

Zamanlama dikkat çekici.

Suriye Hükümeti'nin AKP iktidarını Birleşmiş Milletler'e "Teröre destek veren ülke" suçlamasıyla şikayet etmesinden hemen sonra açıldı bu dava.

                                                         Aydınlık, 21 Kasım 2013

Menna, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Amacımız, Suriye'de silahlı terör guruplarına destek veren bölge ülkelerinin meşruiyetlerini sorgulamaktır. El-Nusra Cephesi'nin terör listesine alınması için çok büyük uğraşılar verdim. Erdoğan, 2011 seçimlerinden önce sadece Suriye muhalefetinin yanında duruyordu. Hükümeti kurduktan sonra terör guruplarına aleni destek vermeye başladı. Bundan dolayı Türkiye'yi hiç ziyaret etmedim."

***********

Batılı kaynaklar, bir süredir "Türkiye el-Kaide'ye uyardım ediyor" suçlamaları yapmaya başlamışlardı. Obama'nın Tayyip Bey'e beyzbol sopası göstermesi ile suçlamalar aleniyete bindi.

El-Kaide bağlantılı şeriatçı terör örgütlerinin kafa kesme, gırtlak kesme, testere ile insan doğrama, ciğer sökme, kalp dişleme, deri yüzme, canlı canlı yüksek binalardan atma ve benzeri vahşilikleri Batı kamuoyunu dehşete düşürmüştü. Bu örgütler kontrol dışına çıkarak şeriatçı olmayan diğer terör örgütlerine ve Kürt örgütlerine de savaş açmışlardı. Bu da, Amerika'nın Kuzey Suriye'de bir Kürt koridoru açarak Barzanistan'ı Akdeniz'e bağlama projesine engel oluyordu. Tüm bu nedenlerle, Obama'nın işaret vermesi ile birlikte Batı kaynakları AKP'yi topa tutmaya başladılar.

CNN muhabiri Nick Paton Walsh'ın gizli kamera ile Hatay Havaalanı'nda çektiği görüntüler CNN International kanalında yayımlandı. Bu görüntülerde Moriyanya, Libya, İngiltere gibi ülkelerden uçakla gelen şeriatçı savaşçıların uçaktan inişinden Suriye sınırındaki tellerden geçişine kadar olan süreç izlenebiliyor.
Show TV bu görüntüleri verdi. 2 dakikalık kayıt için tıklayınız:

Benzer haberleri İngiliz The Times gazetesi de verdi.

***********

CIA'nın 12 eski üst düzey yöneticisi, Obama'ya yazdıkları ortak mektupta, kimyasal silah saldırısının Suudi-Türkiye provokasyonu olduğunu, amacın ABD'yi savaşa sokmak olduğunu ileri sürdüler.

***********

ABD Adana Konsolosu Espinoza, 4 Eylül günü, AKP'yi El-Nusra konusunda açıkça suçladı.
Arkasından, ABD-AB-Soros destekli İnsan Haklarını İzleme Örgütü, şeriatçı teröristleri Lazkiye'de Alevi katliamı yapmakla, Türkiye'yi de teröristlere destek vermekle suçladı.

***********

Son olarak, The Washington Post, özetle şunları yazdı: (Liz Sly'ın haberi, 16 Kasım 2013)
(Ki, gazetenin Obama'nın onayı olmaksızın böyle bir yazıyı yayımlayabileceği düşünülemez. Tekzip edilmemesi de bunu kanıtlar.)

Obama, Erdoğan'ı azarladı

(Rebuke: azarlamak. Çeviri hatası yapmadım. Yazının aslı ve internet bağlantısı aşağıda)

Bir yıldan fazladır Türkiye yabancı gönüllülerin savaşmak için Türkiye üzerinden Suriye'ye geçmesine göz yumuyor. Şimdi Kuzey Suriye'deki aşırı guruplar (El-Kaide kastediliyor) içinde yabancılar giderek artıyor. El-Kaide NATO'nun sınırlarına yerleşti. Türkiye, yapmış olduğu ciddi politik yanlış hesabın sonuçları ile başbaşa kalmıştır. Türkiye, yöneticilerinin içine düştüğü bu durumdan dolayı ancak kendisini suçlayabilir. Başkan Obama, Mayıs ayında Beyaz Saray'daki buluşmalarında, yabancı savaşçıların (Suriye'ye) geçişlerini sınırlandırmadığı için Tayyip Erdoğan'ı azarladı.Pazartesi günü Vaşington'a gelecek olan Türk Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun önüne de aynı konunun getirilmesi bekleniyor.

Kuzey Suriye'deki el-Kaide'ye katılan yabancı savaşçıların hemen hemen hepsi Türkiye üzerinden gidiyor. Traşsız sakalları ve sırt çantaları ile güney Türkiye şehirlerinde boy gösteriyorlar. Paraları varsa otellerde, yoksa güvenli evlerde kalıyorlar. Buradan Suriye'ye geçmek çok kolay. Örneğin birisi Tunus'tan geldi. Cihat sakalı, cihat elbiseleri ve cep telefonunda cihat şarkıları ile. Onları Suriye'ye geçiren rehber diyor ki: "Eğer Türk hükümeti onların Türkiye'ye gelişini önlemek istese idi, önlerdi, ama yapmıyor."

Kuzey Suriye'deki Kürt bölgelerinde Kürtlerle savaşan isyancılara katılmak üzere gönderilen savaşçılarla dolu askeri otobüsler ve gizli yetiştirme kamplarından söz ediliyor. Kürt Partisi PYD'nin lideri Salih Müslim şöyle diyor: "Başlangıçta Türkiye onlara doğrudan ve açıkça yardım etti. Son zamanlarda ise doğrudan yardım etmiyor. ABD baskısı bunu sağladı sanırım. Bunu en baştan yapmalı idiler, şimdi çok geç."

ABD'nin Ohio Eyaletindeki Shawnee Devlet Üniversitesi'nde tarih profesörü olan ve Suriye muhalefetini destekleyen Amr el-Azm şöyle diyor: "Bu, atlar kaçtıktan sonra ahırın kapısını kapamaya benziyor."

İşte orijinal yazıdan ilgili bölümler:

For more than a year, Turkey turned a blind eye as thousands of foreign volunteers from across the Muslim world streamed through the country en route to fight alongside Syria’s rebels
Now the extremists whose ranks the foreigners swelled are gaining ascendancy across northern Syria, putting al-Qaeda on NATO’s borders for the first time, raising fears of cross-border attacks and exposing how terribly Turkey’s efforts to bring about Assad’s removal have gone awry.
Turkey, once the most vocal proponent of action to oust Assad, has been left to confront the consequences of what appears to have been a grave policy miscalculation.
Critics say Turkey has only itself to blame for a state of affairs that Turkish authorities appear, at least indirectly, to have encouraged. President Obama rebuked Turkish Prime Minister Recep Tayyip Erdogan when they met at the White House in May for not doing more to restrict the flow of foreign fighters, and the issue is expected to be on the agenda when the Turkish foreign minister, Ahmet Davutoglu, visits Washington on Monday.
+++++++
Almost all of the foreign fighters contributing to al-Qaeda’s strength in northern Syria traveled there via Turkey, flying into Istanbul and transferring to domestic commercial flights for the trip to the border. With their untrimmed beards and their backpacks, the foreigners are often conspicuous in the sedate, Western-oriented towns of southern Turkey.
There they check into hotels if they have some money, or get put up in safe houses if they don’t, before heading either for the legal border crossings or the well-worn smuggler routes crisscrossing the 500-mile-long border.
“It’s so easy,” said a Syrian living in Kilis who smuggles travelers into Syria through the nearby olive groves and asked to be identified by only his first name, Mohammed. He claims he has escorted dozens of foreigners across the border in the past 18 months, including Chechens, Sudanese, Tunisians and a Canadian.
“For example, someone comes from Tunisia. He flies to the international airport wearing jihadi clothes and a jihadi beard and he has jihadi songs on his mobile,” Mohammed said. “If the Turkish government wants to prevent them coming into the country, it would do so, but they don’t.”
+++++++++++
In the Kurdish areas of northeastern Syria, which Turkey fears may be seeking independence, rumors abound of secret training camps and mysterious military buses filled with fighters dispatched to aid Syrian rebels battling the Kurds.
Foreign fighters captured by Kurds have claimed that they were trained in Turkish camps and that Turkish instructors teach at rebel camps in Syria, according to Saleh Muslim, the leader of the Kurdish Democratic Union Party, the biggest Kurdish faction in Syria.
+++++++++
“In the beginning, Turkey helped them directly, and very clearly,” he said in a telephone interview.
Muslim, the Kurdish leader, said Turkey has not provided any direct assistance recently to the extremists fighting in northeastern Syria, leading him to suspect that U.S. pressure is having an effect. “They should have done it before, but it is late now,” he said.
+++++++++
....Amr al-Azm, a professor of history at Shawnee State University in Ohio and a Syrian who backs the opposition.
“It’s like closing the stable after the horses have bolted,” Azm said. “These guys have so many resources, they could fight for another two years.”
+++++++++

Bütün bunlar göz önüne alındığında, Suriyeli muhalifin Tayyip Erdoğan'ı Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne vermesinin Obama ile bağlantısı olduğunu düşünmek yanlış olmayacaktır. Bilhassa Gezi olaylarında gösterdiği diktatör çehresi, Amerika'nın AKP'yi Ortadoğu'ya model olarak gösterme projesine darbe indirmişti. Yani ABD ile uyumlu İslam, (Ilımlı İslam) Projesi çökmüştü. Desteklediği şeriatçıların Kürtlerle savaşması ise tüy dikmiştir. Tayyip Bey işte bu nedenlerle gözden düşmüştür.
Bu konuda geniş bilgi için bakınız:
Larrabee: "Ilımlı İslam itibarsızlaştı" 7 Ağustos 2013
***********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder