Tayyip Erdoğan hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde
dava açıldı.
Davayı açan kişi, Heysem el-Menna, bir Suriyeli. Ama Esad
taraftarı değil. Tam aksine, muhalif. Esad karşıtı yani.
Suriye muhalefetinin önemli isimlerinden el-Menna, ABD'nin
Şikago şehrinde Suriyeli gurbetçiler ile yaptığı bir toplantıda şöyle
dedi:
"Tayyip Erdoğan'ı, Suriye'ye terörist sokmakla itham
ediyorum. Elimde yeterli belge mevcuttur."
Menna, Esad karşıtı Ulusal Koordinasyon Komitesi'nin yurt
dışındaki Genel Koordinatörü.
Bu Komite, el-Kaide ile Katar ve AKP güdümündeki
teröristler dışında Batı'da kabul gören Suriye muhalefeti konumunda
bulunuyor.
Uzun yıllardır Batı'da Suriye'deki öncü muhaliflerden
kabul edilen Menna'nın bu şikayeti uluslararası düzlemde AKP iktidarını önemli
ölçüde sıkıntıya sokacak.
Zamanlama dikkat çekici.
Suriye Hükümeti'nin AKP iktidarını Birleşmiş Milletler'e
"Teröre destek veren ülke" suçlamasıyla şikayet etmesinden hemen sonra açıldı bu
dava.
Aydınlık, 21 Kasım
2013
Menna, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Amacımız, Suriye'de silahlı terör guruplarına destek
veren bölge ülkelerinin meşruiyetlerini sorgulamaktır. El-Nusra Cephesi'nin
terör listesine alınması için çok büyük uğraşılar verdim. Erdoğan, 2011
seçimlerinden önce sadece Suriye muhalefetinin yanında duruyordu. Hükümeti
kurduktan sonra terör guruplarına aleni destek vermeye başladı. Bundan dolayı
Türkiye'yi hiç ziyaret etmedim."
***********
Batılı kaynaklar, bir süredir "Türkiye el-Kaide'ye
uyardım ediyor" suçlamaları yapmaya başlamışlardı. Obama'nın Tayyip Bey'e
beyzbol sopası göstermesi ile suçlamalar aleniyete bindi.
El-Kaide bağlantılı şeriatçı terör örgütlerinin
kafa kesme, gırtlak kesme, testere ile insan doğrama, ciğer
sökme, kalp dişleme, deri yüzme, canlı canlı yüksek binalardan atma ve
benzeri vahşilikleri Batı kamuoyunu dehşete düşürmüştü. Bu örgütler kontrol
dışına çıkarak şeriatçı olmayan diğer terör örgütlerine ve Kürt örgütlerine de
savaş açmışlardı. Bu da, Amerika'nın Kuzey Suriye'de bir Kürt koridoru açarak
Barzanistan'ı Akdeniz'e bağlama projesine engel oluyordu. Tüm bu nedenlerle,
Obama'nın işaret vermesi ile birlikte Batı kaynakları AKP'yi topa tutmaya
başladılar.
CNN muhabiri Nick Paton Walsh'ın gizli kamera ile Hatay
Havaalanı'nda çektiği görüntüler CNN International kanalında yayımlandı. Bu
görüntülerde Moriyanya, Libya, İngiltere gibi ülkelerden uçakla gelen şeriatçı
savaşçıların uçaktan inişinden Suriye sınırındaki tellerden geçişine kadar olan
süreç izlenebiliyor.
Show TV bu görüntüleri verdi. 2 dakikalık kayıt için
tıklayınız:
Benzer haberleri İngiliz The Times gazetesi de verdi.
***********
CIA'nın 12 eski üst düzey yöneticisi, Obama'ya yazdıkları
ortak mektupta, kimyasal silah saldırısının Suudi-Türkiye provokasyonu olduğunu,
amacın ABD'yi savaşa sokmak olduğunu ileri sürdüler.
***********
ABD Adana Konsolosu Espinoza, 4 Eylül günü, AKP'yi
El-Nusra konusunda açıkça suçladı.
Arkasından, ABD-AB-Soros destekli İnsan Haklarını İzleme
Örgütü, şeriatçı teröristleri Lazkiye'de Alevi katliamı yapmakla, Türkiye'yi de
teröristlere destek vermekle suçladı.
***********
Son olarak, The Washington Post, özetle şunları yazdı: (Liz
Sly'ın haberi, 16 Kasım 2013)
(Ki, gazetenin Obama'nın onayı olmaksızın böyle bir yazıyı yayımlayabileceği düşünülemez. Tekzip edilmemesi de bunu kanıtlar.)
Obama,
Erdoğan'ı azarladı
(Rebuke: azarlamak. Çeviri hatası yapmadım. Yazının aslı ve internet bağlantısı aşağıda)
Bir yıldan fazladır Türkiye yabancı gönüllülerin savaşmak için Türkiye
üzerinden Suriye'ye geçmesine göz yumuyor. Şimdi Kuzey Suriye'deki aşırı
guruplar (El-Kaide kastediliyor) içinde yabancılar giderek artıyor. El-Kaide
NATO'nun sınırlarına yerleşti. Türkiye, yapmış olduğu ciddi politik yanlış
hesabın sonuçları ile başbaşa kalmıştır. Türkiye, yöneticilerinin içine düştüğü
bu durumdan dolayı ancak kendisini suçlayabilir. Başkan Obama, Mayıs ayında
Beyaz Saray'daki buluşmalarında, yabancı savaşçıların (Suriye'ye) geçişlerini
sınırlandırmadığı için Tayyip Erdoğan'ı azarladı.Pazartesi günü Vaşington'a gelecek olan Türk Dışişleri Bakanı
Davutoğlu'nun önüne de aynı konunun getirilmesi bekleniyor.
Kuzey Suriye'deki el-Kaide'ye katılan yabancı
savaşçıların hemen hemen hepsi Türkiye üzerinden
gidiyor. Traşsız sakalları ve sırt çantaları ile güney Türkiye
şehirlerinde boy gösteriyorlar. Paraları varsa otellerde, yoksa güvenli evlerde
kalıyorlar. Buradan Suriye'ye geçmek çok kolay. Örneğin birisi Tunus'tan geldi.
Cihat sakalı, cihat elbiseleri ve cep telefonunda cihat
şarkıları ile. Onları Suriye'ye geçiren rehber diyor ki: "Eğer Türk hükümeti onların Türkiye'ye gelişini önlemek istese
idi, önlerdi, ama yapmıyor."
Kuzey Suriye'deki Kürt bölgelerinde Kürtlerle savaşan isyancılara katılmak
üzere gönderilen savaşçılarla dolu askeri otobüsler ve gizli yetiştirme
kamplarından söz ediliyor. Kürt Partisi PYD'nin lideri Salih Müslim şöyle diyor:
"Başlangıçta Türkiye onlara doğrudan ve açıkça yardım
etti. Son zamanlarda ise
doğrudan yardım etmiyor. ABD baskısı bunu sağladı
sanırım. Bunu en baştan yapmalı idiler, şimdi çok
geç."
ABD'nin Ohio Eyaletindeki Shawnee Devlet
Üniversitesi'nde tarih profesörü olan ve Suriye muhalefetini destekleyen Amr
el-Azm şöyle diyor: "Bu, atlar kaçtıktan sonra ahırın
kapısını kapamaya benziyor."
İşte orijinal yazıdan ilgili bölümler:
For more than a year, Turkey turned a blind eye as thousands
of foreign volunteers from across the Muslim world streamed through the country
en route to fight alongside Syria’s rebels
Now the extremists whose ranks the foreigners swelled are
gaining ascendancy across northern Syria, putting al-Qaeda on NATO’s borders for
the first time, raising fears of cross-border attacks and exposing how terribly
Turkey’s efforts to bring about Assad’s removal have gone awry.
Turkey, once the most vocal proponent of action to oust Assad,
has been left to confront the consequences of what appears to have been a grave
policy miscalculation.
Critics say Turkey has only itself to blame for a state of
affairs that Turkish authorities appear, at least indirectly, to have
encouraged. President
Obama rebuked Turkish Prime Minister Recep Tayyip
Erdogan when they met at the White House in May for not doing more to restrict
the flow of foreign fighters, and the issue is expected
to be on the agenda when the Turkish foreign minister, Ahmet Davutoglu, visits
Washington on Monday.
+++++++
Almost all of the foreign fighters
contributing to al-Qaeda’s strength in northern Syria traveled there via Turkey,
flying into Istanbul and transferring to domestic commercial flights for the
trip to the border. With their untrimmed beards and their
backpacks, the foreigners are often conspicuous in the sedate, Western-oriented
towns of southern Turkey.
There they check into hotels if they have some money, or get
put up in safe houses if they don’t, before heading either for the legal border
crossings or the well-worn smuggler routes crisscrossing the 500-mile-long
border.
“It’s so easy,” said a Syrian living in Kilis who smuggles
travelers into Syria through the nearby olive groves and asked to be identified
by only his first name, Mohammed. He claims he has escorted dozens of foreigners
across the border in the past 18 months, including Chechens, Sudanese, Tunisians
and a Canadian.
“For example, someone comes from Tunisia. He flies to the international airport wearing jihadi clothes and a
jihadi beard and he has jihadi songs on his mobile,” Mohammed
said. “If the Turkish government wants to prevent
them coming into the country, it would do so, but they
don’t.”
+++++++++++
In the Kurdish areas of northeastern Syria, which Turkey fears
may be seeking independence, rumors abound of secret training camps and
mysterious military buses filled with fighters dispatched to aid Syrian rebels
battling the Kurds.
Foreign fighters captured by Kurds have claimed that they were
trained in Turkish camps and that Turkish instructors teach at rebel camps in
Syria, according to Saleh Muslim, the leader of the Kurdish Democratic Union
Party, the biggest Kurdish faction in Syria.
+++++++++
“In the beginning, Turkey helped
them directly, and very clearly,” he said in a telephone
interview.
Muslim, the Kurdish leader, said
Turkey has not provided any direct assistance recently to the extremists fighting in northeastern
Syria, leading him to suspect that
U.S. pressure is having an effect. “They should have done it before, but it is late
now,” he said.
+++++++++
....Amr al-Azm, a professor of history
at Shawnee State University in Ohio and a Syrian who backs the
opposition.
“It’s like
closing the stable after the horses have bolted,” Azm said. “These guys
have so many resources, they could fight for another two
years.”
+++++++++
Bütün bunlar göz önüne alındığında, Suriyeli muhalifin Tayyip Erdoğan'ı
Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne vermesinin Obama ile bağlantısı olduğunu düşünmek
yanlış olmayacaktır. Bilhassa Gezi olaylarında gösterdiği diktatör çehresi,
Amerika'nın AKP'yi Ortadoğu'ya model olarak gösterme projesine darbe indirmişti.
Yani ABD ile uyumlu İslam, (Ilımlı İslam) Projesi çökmüştü. Desteklediği
şeriatçıların Kürtlerle savaşması ise tüy dikmiştir. Tayyip Bey işte bu
nedenlerle gözden düşmüştür.
Bu konuda geniş bilgi için bakınız:
***********
arşiv:
Emperyalistler Tayyip
Bey'e niçin kızgın 23 Haziran
2013
Somali saldırısının anlamı
31 Temmuz 2013
Larrabee: "Ilımlı İslam
itibarsızlaştı" 7 Ağustos
2013
Hedef Hakan Fidan değil, Tayyip
Erdoğan 23 Ekim 2013
***********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder