12 Aralık 2023 Salı

Aliyev'den Erdoğan'a öğüt: Kendini küçük düşürme

 Azerbaycanlı TV program yapımcısı Nigar İbrahimova Bakü'den bildiriyor:

Avrupa Birliği Temsilcileri ve ABD'nin Eski Azerbaycan Büyükelçisi ile yaptığı toplantıda İlham Aliyev katılımcıların "Avrupa Birliği'ne katılmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna İngilizce olarak şu yanıtı verdi:

"Azerbaijan do not have in his foreign policy concept target yo become a EU member. For very pragmatic reason, just because we will never be allowed in. And the reason is very clear. You understand it. We live in real world, not in virtual. 

So, if you will not be allowed in, why should you knock the door? You will only irritate the home owner. And only humiliate yourself."

Video kaydı
En sağdaki ABD'nin Eski Azerbaycan
Büyükelçisi Matthew Bryza

Tam çevirisi şöyle:

"Azerbaycan'ın dış politika anlayışında Avrupa Birliği üyesi olma hedefi yoktur. Bu, faydacı bir yaklaşım, çünkü biz hiç bir zaman kabul edilmeyeceğiz. Nedeni de gayet açık. Siz anlıyorsunuz nedenini. Sanal değil, gerçek bir dünyada yaşıyoruz.

Dolayısıyla, eğer içeriye kabul edilmeyeceksen niçin kapıyı çalacaksın? Yalnızca ev sahibini rahatsız edersin. Ve yalnızca kendini küçük düşürürsün."

+++

Aliyev bu konuşması ile Türkiye için de geçerli olan bir gerçeği açıklamış oldu: Türkiye asla Avrupa Birliği tam üyesi olamaz, çünkü almayacaklar. 

Bu konuşma, Erdoğan için de bir uyarıdır: "AB'ye tam üye olacağız diyerek kendini küçük düşürme"

Yalnızca kendisini değil, Türkiye'yi de küçük düşürüyor. Çünkü Cumhurbaşkanı olarak ülkemizi temsil ediyor.

1963'de İsmet İnönü'nün AB'ye giriş anlaşmasını imzaladığı o uğursuz günden bu yana tüm hükümetler ve muhalefet partileri Türkiye'yi küçük düşürmeye devam etmektedir.

Yalnızca Vatan Partisi'dir direnen, "NATO'dan çıkalım, AB ile Gümrük Birliği anlaşmasını iptal edelim, adaylık başvurumuzu geri çekelim" diyen.

+++

Vatandaş Aliyev'in konuşmasını yorumluyor:

Aynı sağduyuyu güzel ülkem içinde temenni ediyorum... Umarım Türkiye de AB'ye alınmayacağı gerçeğini kabul eder ve bu onursuz maratondan vazgeçer...

Türkiye'yi yönetenler en başından beri bunu biliyor. "AB'ye tam üye olacağız" diye hem kendilerini, hem de halkı kandırıyorlar.

Çünkü 1945'den beri Türkiye'nin boğazına geçirilmiş olan NATO - ABD kemendini çıkarıp atmaya ne niyetleri, ne de güçleri var.

Niyet bir yana, Batıcı güçler can havliyle buna karşı çıkıyor. 

Kılıçdaroğlu 7 yıl önce Kasım 2016'da, AK Parti'nin ŞİÖ üyeliği için başvuruda bulunması ihtimalini "Tam bir felaket" olarak nitelemiş ve şöyle kükremişti:

Video kaydı: 

İşte Dersimli Kemal'in buyurdukları:

"
1963'te Avrupa Birliği'ne üye olmak için ilk anlaşmayı İsmet İnönü imzaladı."

"Avrupa Türkiye'den vazgeçemez. Ama Türkiye de Avrupa'dan vazgeçemez.

Osmanlı aslında bir Avrupa devletidir. Kimse unutmasın."

"Biz Batı uygarlığının bir parçasıyız. Ama bu sırtımızı Ortadoğu'ya dönelim anlamına gelmemeli. Her tarafla dost iyi ilişkiler kuracağız."

"
Türkiye'yi dikta yönetimlerinin olduğu bir sürecin içine mi sürükleyecekler?
Buna izin vermeyiz. Bir kişi bile kalsak buna izin vermeyiz."

"Türkiye'yi yönünü çevirdiği uygar dünyadan kimse alıkoyamaz. 

Bunun mücadelesini yaparız.. Ölümüne yaparız."

"Öyle birileri kalkacak, oy çokluğu ile biz bunları yaptık, bunları yapacağız, el kaldırdık indirdik. O kadar kolay değil arkadaşlar. 

Bunun mücadelesini yaparız. Bu bizim görevimizdir."

+++

Türkiye, tam üye olmadan Gümrük Birliği'ne girerek METRES olmayı kabul etmişti.

Nasıl ki nikah yapılmadan önce birlikte yaşamayı kabul eden kadın metres oluyorsa, aynı şekilde.

Çünkü AB, Gümrük Birliği vasıtasıyla, seni kapısına bağlamış ve senden elde edeceği maddi faydaları almış oldu. Artık seni tam üye yaparak elde edeceği başka bir fayda yok.

Halbuki diğer ülkeler önce nikahı basıyor (tam üye oluyor), ondan sonra Gümrük Birliği'ne giriyor. Yani AB'nin karısı oluyor. Sen ise AB'nin ilk ve tek metresi oluyorsun.

Yatağına girdikten sonra "Kaç yıldır birlikteyiz, artık evlenelim" diyen metresle aynı durumdasın. Yıllardır adamın yatağındasın. Niye nikah yapsın?

Türkiye ancak bu kadar küçük düşürülebilirdi.

+++

Aslında geri zekalı AB önce Türkiye'yi aday üye yapmak istemiyor, "Seni almayacağız" demeye hazırlanıyordu.

İleri zekalı ABD hemen devreye girip "Aman ne yapıyorsunuz, aday üye yapıp kapıya bağlayın, üye yapacağız havucu ile her istediğimizi yaptıralım, sağmal inek gibi sağalım" dedi. 

AB yöneticilerinin jetonu düştü. Öncelikle "Sizi tam üye olmadan Gümrük Birliği'ne alalım" dedi. İşbirlikçi, Batıcı yöneticilerimiz adamın yatağına nikahsız balıklama girdi.

Şimdi tam üye olmamız için şu şartları öne sürüyor AB:

- Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs'ın tek meşru devletidir.  Kıbrıs Cumhuriyeti adanın tümünü temsil etmekte olup AB üyesidir. Dolayısıyla Türkiye AB toprağı olan Kıbrıs'ta işgalcidir. Türk askeri çekilmeli, Türkler federasyon veya başka bir şekilde Kıbrıs Cumhuriyeti'ne katılmalıdır.

- Türkiye'nin terörle mücadele kanunları AB müktesebatına uygun hale getirilmelidir. (Yani PKK ile çok şiddetli mücadele ediyorsunuz, bu kanunlarınızı yumuşatın diyor)

Bunları kabul edip Kıbrıs'tan çekilsek, KKTC'yi ortadan kaldırsak, PKK ile mücadeleyi hafifletsek bile yine tam üye yapmayacaklar, bu kez "Kürdistan'a özerklik verin" diyecekler, hatta bugünden diyorlar da. Sonra Ekümenik Patrikhane Devletçiği gündeme gelecek, sırada Pontus var, Pamfilya var.

Sizi parça parça edip Sevr günlerine geri döndürme amacındalar. AB yolunda devam etmek sonunda vatana ihanete götürür, Vahdettin gibi olursunuz.

+++

arşiv:

Türkiye'nin AB'den kopmasına izin vermeyiz 

Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) temel ilkeleri ve
Avrupa Birliği'nin temel ilkeleri

ŞİÖ demokratik olmayan ülkeler topluluğudur 

+++


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder