Tayland Hükümeti, çoğunluğu Uygur olan 109 kaçak göçmeni 9 Temmuz 2015
günü Çin'e iade etti.
Çin Merkez Televizyonu 13. Kanalı (CCTV 13) kaçakların Çin'e getirilme
görüntülerini şöyle verdi:
Çİn polisi, kaçaklardan 13'ünün daha önce terör faaliyetlerine
karıştığından şüpheleniyor. 2'sinin ise firar etmiş mahkumlar olduğu
saptandı.
Kaçaklar, Türkiye üzerinden Irak ve Suriye'ye giderek cihada katılmak
istediklerini itiraf ettiler.
ABD'nin beslediği "Dünya Uygur Kurultayı" ve "Doğu Türkistan İslam
Hareketi" tarafından dağıtılan ses ve görüntü kayıtlarını izledikten sonra
kararlarını vermişler.
Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı'nın açıklamasına göre, aralarında Mehmud
Obulela'nın da bulunduğu örgüt elebaşıları, cihata "göçmen" taşıyan örgüt ile
bağlantılarını itiraf ettiler.
Örgüt kaçakları kara ve deniz yolu ile Vietnam, Kamboçya, Laos, Tayland
ve Malezya üzerinden Türkiye'ye getiriyor.
Suriye ve Irak'ta cihada katılanlar burada terör eğitimi aldıktan sonra
tekrar Çin'e geri gönderiliyor.
1 Mart 2014'te Çin'in Yunnan eyaletinin Kunming kentindeki tren
istasyonunda meydana gelen saldırı da geri dönen bu gibi teröristlerce
yapılmıştı. Palalarla yapılan saldırıda tren bekleyen 31 kişi öldürülmüş, 141
kişi de yaralanmıştı.
Suçlu bulunan İskender Ehet, Turgun Tohtunyaz ve Hasan Muhammed idam
edilmiş, Patigül Tohti ise müebbet hapis almıştı.
Doğu Türkistan Vakfı, olayı "Katil Çin yine Uygur Türklerini idam etti"
diye vermişti.
30 Nisan 2014'te ise Uygur başkenti Urumçi'nin merkez tren istasyonunda
bıçaklı, bombalı saldırı düzenlediler.
22 Mayıs 2014'te Urumçi'de Çinlilerin yoğun olarak yaşadığı Şayibake
Mahallesi'nde kalabalık bir pazar yerinde 31 kişinin ölümüne ve 94 kişinin
yaralanmasına yol açan bombalı saldırı düzenlediler.
Daha önce de Pekin'de bir arabayı turist kafilesinin içine sürerek 3
turistin ölümüne neden olmuşlardı.
+++++++++
ABD'nin planı, Uygurları kışkırtarak terör eylemlerini
arttırmak, Uygurları Çinliler, yerel polis ve Çin Ordusu ile karşı karşıya
getirmek, Çeçenistan örneğinde olduğu gibi Uygur bölgesini de harabeye
çevirmek.
Bundan Amerika'nın kazancı Çin'i "diktatör, baskıcı rejim" olarak
suçlamak, Çin ile Türk Cumhuriyetlerinin arasını açmak, Şanghay İşbirliği
Örgütü'nü işlemez hale getirmek, ASEAN içinde Çin'in elini
zayıflatmak.
Uygurların kazancı (!) ise ekonomik gelişmenin durması, ülkenin harabeye
çevrilmesi, ölüm ve sefalet.
+++++++++
BBC, Uygur bölgesinin durumunu şu sözlerle açıklıyor:
"Özellikle de 1990'ların başlarından itibaren devlet öncülüğünde
dev bir modernleşme projesi başlatan Pekin yönetimi, Şincan'ın (Uygur
bölgesinin)ekonomi ve altyapısını ülkenin geri kalan kısmına ve komşu Orta Asya
ülkelerine (Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan) bağlamak için
milyarlarca dolar akıttı."
Sözde analiz şöyle devam ediyor: Ekonomik büyüme kırla
kent ve etnik guruplar arasındaki uçurumları derinleştirmiş, bu yüzden
Uygurların memnuniyetsizliği artmış.
Tarafsız gibi görünen bu kışkırtıcı sözde analiz,
Batı'nın bölgenin gelişmesinin önüne geçme planlarını açığa çıkarıyor..
Gerçekten de, Uygur bölgesi komşu Türk Cumhuriyetleri
ile ekonomik işbirliğini geliştirirse, Orta Asya'da güçlü bir odak doğar.
Batı'nın korkusu da işte bu.
+++++++++
Gerçekten de, olayların başladığı günlerden bu yana başta Kaşgar olmak üzere bir çok
yerde turistlerin azalması esnafı sıkıntıya
soktu.
Gazeteci Cenk Özkömür'ün Radyo Mega'daki konuşmasına
göre, Kaşgar'da esnafın gelirleri neredeyse yarıya düşmüş. Çin'in en
büyük camisi olan İdigah'ın imamının geçen yıl teröristlerce öldürülmesinden
sonra işler iyice kötüye gitmiş.
ABD destekli sözde Uygur terör örgütlerinin
eylemlerinin ilk meyveleri böyle.
ABD planları uğruna Uygurları felakete götürmeyi göze alan sözde Uygur
örgütleri bir yana, kaçak Uygurlara Ülkücü kesimden ve Bahçeli'den de destek
gelmesi şu soruyu akla getiriyor:
Mao maketi asan Ülkücüler, acaba kaçak Uygurların Suriye'de cihada
katılmasını onaylıyorlar mı? Ülkücüler Suriye ve Irak'ı kana bulayan sözde
şeriatçı örgütleri el altından destekliyorlar mı? Uygur esnafın zararlarını
Bahçeli cebinden mi karşılayacak?
arşiv:
Uygur gerçekleri
Bahçeli "vur" dedi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder