Avrupa Birliği (AB) üyeliği mi, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) üyeliği mi?
Bu örgütlerden hangisine üye olmak ülkemiz için daha
faydalı olur?
Son günlerde aydın çevrelerde böyle bir tartışma
yürütülüyor.
Ancak, bu soru temelinden yanlış olduğu için, her türlü
yanıt anlamsız olacaktır.
Çünkü, önümüzde AB üyeliği diye bir seçenek
yoktur.
Ülkemizin AB aday üyeliği, ABD tarafından Avrupa
ülkelerinin önüne sürülmüştü. ABD'nin bundan iki yönlü bir çıkarı vardı.
Birincisi, AB içine İngiltere'nin yanısıra ikinci bir Truva Atı sokmuş olacaktı.
Ve ikincisi, Türkiye'yi bölme planına yardımcı kuvvet olarak AB'yi de
katacaktı.
Avrupa ülkeleri, Türkiye'yi asla istemiyorlardı. O yüzden
AB'nin motor güçleri olan Fransa ve Almanya şiddetle itiraz
ettiler.
ABD onları şöyle ikna etti: "Kafanızı kullanın. Sizden
Türkiye'yi üye yapmanızı istemiyoruz ki. Aday üye yapın. Bizden uzaklaşıp doğu
ülkelerine yaklaşmasını bu suretle önlemiş oluruz. Ayrıca, içişlerine karışmak
için hak elde etmiş olursunuz. Üyelik için şartlar ileri sürün, etnik ve dinsel
temelde örgütlenme hakkı talep edin, el birliği ile adım adım Türkiye'yi
parçalayalım."
Türkiye, üye yapmak için değil, kontrol altında tutulup
adım adım parçalanmaya götürülmek için AB'ye aday üye olarak kabul
edildi.
AB adayı ülkelere önce sanayilerini ve ekonomilerini AB
ülkeleri ile uyum haline getirmek için kredi ve teknik yardım yapılır, aday ülke
hazır hale gelince üyeliğe kabul edilir ve Gümrük Birliği içine
girer.
Ancak, söz konusu aday ülke Türkiye olunca, bu kural devre
dışı bırakıldı. Türkiye, AB üyesi olmadan Gümrük Birliği'ne alındı. Bunun anlamı
şudur: AB, Türkiye'nin üye olması durumunda Türkiye'den elde edeceği her şeyi
elde etmiş oluyordu. Yani Türkiye'yi üye yapmakla elde edeceği başka bir getiri
kalmamıştı. Türkiye ise, üye olmadığı için, AB üyelerinin elde ettiği
getirilerden faydalanamıyordu. Kısacası, Türkiye, evlilik vaadi ile iğfal
edilmişti. Metres olarak eve kapatılmıştı. Saldırganın her türlü hizmetini
görüyor, evden dışarıya da çıkamıyordu. Saldırgan nikah yapmayı asla
düşünmüyordu. Neden yapsın ki?
İşte bu yüzden, nikah ümidi, yani AB üyeliği seçeneği
yoktur.
Türkiye'nin tek seçeneği, odalık olarak kapatıldığı evden
kaçıp özgürlüğüne kavuşmaktır.
Velev ki, olmaz ya, dünya tersine dönmeye başlamış olsun
da, AB bize "Gelin sizi tam üye yapalım, PKK'yı ve bölücüleri, gericileri
desteklemekten de, Atatürk düşmanlığından da vazgeçtik." desin.
Bu halde bile, Atatürk'ün "Tam Bağımsızlık" ve "Egemenlik
kayıtsız şartsız milletindir" ilkelerine bağlı olan Türk Milleti, AB üyeliğine
karşı çıkar.
Çünkü AB üyeliği, egemenliğin Brüksel'e devrini ve
bağımsızlığın çöpe atılmasını gerektirir.
İşte AB gerçeği:
********
AVRUPA
BİRLİĞİ
++++++++++++++
Avrupa Birliği'nin temel özellikleri
şunlardır:
1
AVRUPA BİRLİĞİ, BİR
DEVLET PROJESİDİR
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Avrupa Birliği ( AB ), devletlerin bir araya gelerek
meydana getirdikleri herhangi bir birlik değildir.
AB, bir devlet projesidir.
"Amerika Birleşik Devletleri" benzeri bir
projedir.
Yani, amaç, "Avrupa Birleşik Devletleri"
oluşturmaktır.
2
AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
BENZERİ
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Eskiden Kuzey Amerika'da elliye yakın devlet vardı.:
Teksas, Vaşington, Alabama, New Jersey, Oklahoma, Columbia vesaire.
Bunlar tek bir devlette birleşerek egemenliklerini
Vaşington D.C.'ye verdiler.
Artık hiçbirinin kendine ait bir ordusu yok.
Hatta şimdi bu devletlere artık "eyalet"
deniyor.
ABD'yi oluşturan eyaletler (devletler), ABD'den
ayrılamazlar.
3
ÜYE DEVLETLER EGEMENLİKLERİNİ
BRÜKSEL'E DEVREDER
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
İşte AB, ABD'ye benzer (tam aynı değil, ayrılık noktaları
başka bir yazı konusu olabilir) bir projedir.
Avrupa Birliği'ne üye ülkeler, zaman içinde,
egemenliklerini kademeli olarak Brüksel'e teslim edeceklerdir.
"Bu adamın resmi niye her yerde asılı", "Kemalizm'in
modası geçti", "Atatürk olsaydı AB'ye girmek istemezdi" gibi söylemler,
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyen Atatürkçü söylemin yerine
"Egemenlik zamanla Brüksel'e devredilir" diyen işbirlikçi söylemin
geçirilmesinin ön elenseleridir. Atatürk ilke ve devrimleri
tamamen tepelenmeden AB'ye girmek mümkün değildir.
4
ORTAK PARLAMENTO, BAŞKENT, BAYRAK,
PARA, MARŞ
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
AB Devleti'nin bir parlamentosu, bayrağı, parası ve marşı
vardır.
Başkent: Brüksel
Para: Avro (İngiltere henüz katılmadı)
Bayrak: Mavi zemin üzerine İsa'nın 12 havarisini
simgeleyen 12 yıldız
Marş: Beytofın'ın 9. Senfonisi
5
ORDU
++++++
AB ordusu henüz kurulma aşamasındadır. Bu ordu esas
itibariyle kurulduğu zaman, AB devleti de olgunlaşmış olacaktır.
Üye devletlerin orduları AB Ordusu
komutanlığı'na bağlanacaktır.
Türkiye'ye "ordunun sesini kes, ordu sivil yönetime tabi
olsun" anlamındaki talimatlar, bu amaca yöneliktir.
Türk ordusunun iradesi kırılacak ki, ilerde AB Ordu
Komutanlığı'nın emirlerini kayıtsız şartsız yerine getirsin. Ancak bu , teorik
olarak böyle. Çünkü, asıl amaç, Türkiye'nin parçalanmasıdır, AB üyeliği değil.
Yani ordunun iradesinin kırılmasının asıl amacı parçalanmaya karşı koymasınn
önüne geçmektir.
6
KANUNLAR
+++++++++++
Avrupa Birliği ülkeleri, kanunlarını Kopenhag ve Maastriht
Kriterleri denen kurallara uygun hale getirmek zorundadırlar.
Üye devletler, kafalarına estiği gibi kanun
çıkaramazlar.
7
YÖNETİM ŞEKLİ
+++++++++++++
Üye devletler, "hür demokratik rejim" denen
ve içeriği Brüksel tarafından tarif edilen bir rejimle yönetilmek
zorundadır.
Brüksel, bu rejimin içeriğini istediği gibi
yorumlayabilir, ama üye devletler istedikleri gibi yorumlayamazlar.
Mesela Avusturya'da Haider adlı kişinin başkanı olduğu
parti 2000 yılında koalisyon hükümetine kurunca, bu partinin başkanı Haider'in
ve partisinin faşist olup AB'ye uygun olmadığına karar veren Brüksel,
Avusturya'ya baskı yaparak derhal hükümeti düşürür ve yerine Brüksel'in
beğendiği bir hükümet kurulur. (Bizim hükümetin Konya Valisi'ni değiştirmesi
veya Konya belediye Meclisi'ne fesh etmesi gibi)
Yani, devletler egemenliklerini Brüksel'e devrederler.
Zaten birleşik bir devlet olmanın kuralı da budur. ABD örneğinde olduğu
gibi.
9
GÜMRÜKLER VE
TİCARET
+++++++++++++++++++++++
Aynen ABD örneğinde olduğu gibi, devletler arasında
sınırlar kaldırılacak, insan ve mal - para dolaşımı serbest
olacaktır.
Avrupa Birliği üyesi ülkeler, Avrupa Birliği üyesi olmayan
ülkelerle, ancak Brüksel'in yaptığı anlaşmalar zemininde ticaret
yapabilirler.
Mesela, Türkiye, KKTC ile serbest ticaret anlaşması
imzalayamaz, KKTC mallarını diğer ülkelere pazarlayamaz.
Niçin? Çünkü AB, KKTC'yi tanımamaktadır.
Aday üye konumunda olduğumuz bugün bile, Gümrük Birliği
üyesi olduğumuz için, bu cenderenin içine girmiş durumdayız.
Ayrıca, AB'nin serbest ticaret anlaşması yaptığı ülkelerin malları
serbestçe Türkiye pazarına girmekte, ancak bu ülkeler "AB üyesi değilsiniz"
diyerek Türk mallarının ülkelerine serbestçe girmesine engel
olmaktadırlar.
AB üyeliği durumunda, hatta aday üyelik konumunda
bile, "Tam bağımsızlık" ve "Millet egemenliği" böylece çöpe atılmış
olmaktadır.
Bu yüzden, AB aday üyeliğine ve Gümrük Birliği üyeliğine
kesinlikle karşı çıkmamız gerekir.
********
Şimdi de ŞİÖ'nün temel özelliklerini görelim:
Muratbek İmanaliyev, ŞİÖ Genel
Sekreteri
ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ
(ŞİÖ)
1
ŞİÖ bir devlet
değildir.
++++++++++++++++++
ŞİÖ, devletlerin bağımsızlıklarını korumak şartıyla bir
araya geldikleri bir örgüttür.
2
Üye ülkeler egemenliklerini
Şanghay'a devretmezler
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
ŞİÖ Genel Sekreterliği, üye ülkelerin iç işlerine
karışamaz.
3
Temel ilkeler:
++++++++++++
3A
-Bağımsızlık:
Üye her ülke bağımsızdır, egemenliklerinin bir kısmını
veya tamamını bu örgüte devretme gibi bir durum yoktur.
3B
-Yönetim
şekli:
Üye ülkeler birbirlerinin iç işlerine
karışmazlar.
Her ülke kendi yönetim şeklini, kanun ve nizamnamelerini
tamamen kendi iradesine göre yapar.
Bu örgüte üye ülkelerden biri sosyalist iken diğeri çok
partili parlamenter sistemi, diğeri tek adam diktatörlüğünü, bir diğeri ise
şeriatla yönetilmeyi seçebilir.
(Örgüte gözlemci olarak katılması kabul edilen ve geçen
sene tam üyelik başvurusu yapan İran'a hiçbir ŞİÖ üyesi ülke şeriatçı rejiminden
dolayı karşı çıkmamaktadır. Ülkesinde şeriatçı ayaklanmayı kanla bastıran
Özbekistan bile İran'ı desteklemiştir. Şeriatçı ayaklanma sırasında İran
şeriatçıları değil, laik Özbek yönetimini desteklemiş ve bu tutumu ile üye
ülkelerin iç işlerine karışmayacağını gösterdiğinden dolayı ŞİÖ ye gözlemci üye
olarak kabul edilmiştir.)
Hiçbir üye ülkenin diğer üye ülkenin rejimini beğenmeme ve
değiştirmeye kalkışma veya onun rejimi hakkında üst perdeden tavsiyelerde
bulunma hakkı yoktur.
Hiçbir üye ülke diğer üye ülkeye "Askerlerini Kıbrıs'tan
çek, 301. maddeyi kaldır, Ermeni soykırımını kabul et, şu kanununu şu şekilde
düzelt" gibi baskılarda bulunamaz.
3C
-Gümrükler
ve ticaret:
Her ülke kendisi için yararlı olacak dış ticaret rejimini
uygular.
Hiçbir üye ülke diğer üye ülkeye "Gümrüklerini indir,
benden şu malı almak zorundasın, döviz rezervi olarak şu para birimini kullan"
ve benzeri baskılarda bulunamaz.
3D
-Teröre karşı işbirliği:
Her üye ülke, terör tehlikesine karşı diğer üye ülkelerden
yardım isteyebilir (veya istemeyebilir) .
Herhangibir devlette çıkan bir isyan dolayısıyla, o devlet
yardım talep ettiğinde bu talebi karşılamak üzere deney sahibi olmak için ortak
askeri tatbikat yapılmaktadır.
Ancak üye ülke istemezse, müdahale edilmez.
Örneğin, Özbekistan şeriatçı ayaklanmayı kendi kuvvetleri
ile bastırmış ve örgütten yardım istememiştir.
Kırgızistan, isyanı bastıramadığı halde örgütten yardım
talep etmemiş, isyancılar Kırgız hükümetini devirmiştir. Yeni Kırgız hükümeti
istese idi ŞİÖ'den çıkabilirdi, fakat çıkmadı.
4
Üye ülkeler istediklerinde ŞİÖ'den
ayrılabilirler
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
İsteyen ülke örgütten hemen çıkabilir. Fakat AB'den çıkmak
mümkün değildir. Örneğin bugün nasıl Teksas ABD'den ayrılma hakkına sahip
değilse, ilerde AB üyesi ülkeler de aynı duruma düşecektir.
5
Üye olan ve olmayan ülkelerle
ilişkiler
++++++++++++++++++++++++++++++++
ŞİÖ üyesi her ülke, ŞİÖ üyesi olan veya olmayan diğer
ülkelerle değişik türde birlikler (ticari birlik, askeri birlik, gümrük birliği
vs. gibi) kurma hakkına sahiptir. AB'de ve ABD'de ise böyle bir hak yoktur.
Çünkü AB ve ABD birer devlettir, ŞİÖ ise bir devlet değildir.
Örneğin geçen sene Kazakistan Meclisinde Orta Asya Türk
Cumhuriyetleri Birliği kurulması teklifi öne sürülmüştür. Bu gerçekleşirse,
Kazakistan, Özbekistan, Kırgızistan aralarında birlik kuracaklardır.
Türkmenistan da "hiçbir birliğe katılmama" kararından
dönerse bu birliğe katılabilir. Bu birlik, bu ülkelerin ŞİÖ üyeliği ile ters
düşmez.
Rusya, Kazakistan ve Beyaz Rusya bir Gümrük Birliği
kurmuşlardır. Eski Sovyet Cumhuriyetlerinden bazıları Bağımsız Devletler
Topluluğu içinde bir araya gelmişlerdir.
Beyaz Rusya, Rusya, Ermenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve
Tacikistan ise Kollektif Güvenlik Anlaşması adı altında askeri bir birlik
kurmuşlardır.
Çin ise ASEAN gibi örgütlere üyedir.
ŞİÖ üyesi bir örgüt, hiçbir kısıtlamaya tabi olmadan,
dilediği ülke ile dilediği gibi ilişki içine girebilir.
Ancak, gayet tabii, bu ilişki, ŞİÖ üyelerini hedef alan
askeri bir ilişki olmamalıdır.
6
Türk Dünyası ŞİÖ içinde büyük ölçüde
birleşmiştir
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
ŞİÖ dışında sadece Türkiye, Azerbaycan ve Türkmenistan
kalmıştır.
AB içinde kalarak Türk Dünyası ile birleşme olanağı
yoktur. Hatta KKTC sorunu bile çözülemez.
CHP, MHP, DSP ve diğer partilerin üyeleri, AB
üyeliğinde ısrar eden partilerini bu açıdan sorgulamalıdır.
********
ÇÖZÜM YOLU
+++++++++++
Milli Hükümet
Programı, çözüm yolunu göstermektedir.
Madde 3:
Türkiye'yi Avrupa kapısına bağlayan, milli devletimizi ve
Atatürk Devrimi'ni tasfiye eden AB aday üyelik sürecine son
verilecektir.
AB Aday Üyelik Protokolü, Katılım Ortaklığı Belgesi,
Müzakere Çerçeve belgesi gibi yeni Sevr antlaşmaları
feshedilecektir.
Türkiye, Avrupa Gümrük Birliği'nden
çekilecektir.
Madde 15:
Topraklarımız üzerinde yabancı üs ve asker bulunmasına
izin verilmeyecek, güvenliğimizi ve komşularımızı tehdit eden ikili antlaşmalar
kaldırılacaktır.
Türkiye, NATO'dan çekilecek, emperyalist askeri
ittifaklara katılmayacaktır.
Madde 17:
Bölgeye yabancı müdahaleleri ve terörü önlemek, bölge
ülkelerinin toprak bütünlüğünü savunmak, güvenliğini ve kalkınmasını sağlamak ve
barışı korumak için Suriye, İran, Irak, Azerbaycan ve KKTC ile bölge ittifakı
gerçekleştirilecektir.
Madde 18:
Türkiye, Şanghay İşbirliği Örgütü içindeki bağımsız yerini
alacaktır.
Madde 19:
Bir Kıbrıs Milleti olmadığı gibi, Birleşik Kıbrıs
Devleti'nin başka bir temeli de yoktur.
Milli Hükümet, bölge ve Avrasya ülkelerinin de desteğini
alarak, KKTC'nin Türkiye ile bütünleşmesini gerçekleştirecektir.
Madde 21:
Ermenistan'ın işgal ettiği Azerbaycan topraklarından
çekilmesi için devletin ve milletin bütün olanakları değerlendirilecek,
milletlerarası alanda gerekli girişimler kararlı olarak
yürütülecektir.
********
Milli Hükümet Programı'nın bu maddelerinin uygulanmasına
paralel olarak, Atatürk Cumhuriyeti yeniden kurulacak ve Devrim Kanunları
uygulanacaktır.
AB, NATO ve ABD müttefikliği çerçevesinde geldiğimiz yer
yobaz diktası ve bölünmenin eşiğidir. Atlantik'ten kurtulup Asya'daki şerefli
yerimizi almadan kurtuluş yoktur.
********
arşiv:
TSK: ŞİÖ üyeliği Atatürk'ün
vizyonuna uygun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder