Balyoz Davası kararının Yargıtay'da ele alınma süreci
devam ederken, yazılım şirketi Microsoft'tan bir yazı geldi.
Yazının gelme macerası şöyle:
Avukat Haluk Pekşen, Adalet Bakanlığı aleyhine açtığı
tazminat davasında, sözde Balyoz belgelerinde kullanılmış olan Calibri yazı
karakteri hakkında Mahkemeye başvuru yaptı.
Mahkeme bu başvuruyu kabul ederek, Microsoft şirketinden
görüş istedi.
Microsoft, Mahkemeye gönderdiği yazıda şöyle
diyor:
"Lugastegort tarafından tasarlanan Calibri yazı karakteri,
ilk olarak, 2007 yılında satışa çıkan Windows Vista ve Ofis 2007 ürünlerimiz
içine gömülü olarak piyasaya sunulmuştur."
Gelelim sözde Balyoz belgelerine.
Savcıların iddiasına göre, bu belgeler 2003 yılında
yazılmış.
Avukatlar "Nasıl oluyor da 2003 yılında yazılmış olan
belgelerde 2007 yılında piyasaya çıkmış olan Calibri karakteri kullanılıyor.
Olmaz böyle şey. Demek ki bu belgeler 2007 yılından sonra tertipçiler tarafından
üretilmiş" deyince Savcılar ve Mahkeme anında kıvırıp şöyle
dediler:
"Evet, 2003 yılında yazılmış ama 2007 yılında
güncellenmiş, güncellenirken de yeni Calibri karakteri kullanılmış"
Yani, Mahkeme, 2003 tarihli belgeler üzerinde 2007 yılında
değişiklik yapıldığını iddia ediyor. Neye dayanarak? Ortada bir delil yok.
Mahkeme "Böyle olmuş olabilir" diye yorum yapıyor. Yani belgelerin doğru
olduğuna ve 2003 yılında darbeciler tarafından hazırlandıklarına iman etmiş.
Mahkemenin bu iddiası, TÜBİTAK raporu ile yerle bir oldu.
TÜBİTAK raporu aynen şöyle diyor:
"Bu belgelere düzenlendikleri 2003 tarihinden sonra hiçbir
ekleme yapılmamış"
Bildiğiniz gibi TÜBİTAK eskiden bağımsız bir kuruluş iken,
AKP döneminde yönetimine yandaşlar doldurularak AKP'nin yan kuruluşu haline
getirilmiş olan bir kuruluş.
Yani bu raporu Ergenekoncular değil, AKP yandaşları
yazıyor.
Şimdi, Microsoft'un yazısı ile TÜBİTAK raporunu yan yana
koyarak konuyu inceleyelim:
Eğer 2003 yılından sonra bu belgelere hiçbir ekleme
yapılmamışsa, 2007 yılında piyasaya çıkmış olan Calibri karakterleri bu
belgelerde nasıl kullanılmış olabilir?
Bu soruya yardımcı olacak bir soru soralım:
TÜBİTAK, neye dayanarak bu belgelerin 2003 yılında
düzenlenmiş olduğunu söylüyor?
El cevab: Yazının düzenlenme tarihini gösteren üst
verilere bakarak.
Peki, üst veriler değiştirilebilir mi?
Elbette.
Yani, şöyle olmuş:
Tertipçiler, 2007 yılında oturmuşlar, sahte Balyoz
belgelerini hazırlamışlar. Hazırlarken de, çok hoşlarına giden Calibri
karakterlerini kullanmışlar. Belgenin üst verisinde oluşan 2007 tarihini de 2003
olarak değiştirmişler ki, bu belgeyi inceleyenler 2003 tarihinde düzenlenmiş
olduğunu sansınlar.
Ancak, bilmiyorlardı ki, Calibri karakterleri 2003 yılında
yoktu.
Agata Kristi ne diyordu: "Kusursuz cinayet
yoktur"
Buna bir ek de biz yapıyoruz: "Kusursuz sahte belge
yoktur"
Şimdi diyeceksiniz ki, gerçek anlaşıldığına göre, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcıları derhal Balyoz sanıklarının tahliyesine karar
vermeli.
Çok beklersiniz. O sizin dediğiniz şey, bağımsız
mahkemelerin olduğu demokrasilerde olur.
Tayyip Erdoğanların kurduğu ileri demokrasilerde bu gibi
önemsiz şeylerin mahkeme kararlarını etkilemesi söz konusu
değildir.
Bundan dolayı, Yargıtay Başsavcılığı'na başvuruda
bulunacaklarını açıklayan Avukat Pekşen "Umutlu değiliz" diyor.
********
arşiv:
Balyoz Davası: "Cahil Tertip"
çöktü
Balyoz'da imza makinesi
sahtekarlığı
Balyoz kararı hakkında İşçi Partisi Basın
Açıklaması
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder