Yazının bir bölümünde Taşçıoğlu şu açıklamayı yapıyor:
"Erzurum'daki 9. Kolordu Komutanlığı'nda Harekât ve Eğitim Şube Müdürü olarak görev yaparken eşimin öğretim görevlisi olduğu Erzurum Atatürk Üniversitesi'nin Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Enver Konukçu bana şunları söyledi:
'Dışişleri Bakanlığı'na ve Genelkurmay Başkanlığı'na ASALA'nın yurt dışında hangi Büyükelçi'ye ve Askeri Ataşe'ye suikast yapacağını ve PKK’nın Türkiye’de hangi köye baskın yapacağını önceden bildirdim. Ciddiye almadılar ve tahminlerim aynen gerçekleşti. Evet ben biliyorum. Çünkü Ermeni meselesi konusunda uzmanım.
Çarlık Rusyası orduları Doğu Anadolu'dan çekildikten sonra bölgedeki boşluktan yararlanarak Türk köylerini basan Ermeni çetelerine karşı ilk kez direnişi başlatan köyler Başbağlar, Yavi ve Çiçekli köyleriydi. Bu nedenle lider kadrosunun tamamına yakını Ermeni olan PKK’nın bu köylere saldırarak geçmişin intikamını alacağını tahmin etmiştim.
Yurt dışında ASALA'nın suikastlarıyla katledilen Büyükelçi İsmail Erez, Ottawa Askeri Ataşesi Hv. Plt. Kur. Alb. Atilla Altıkat gibi kişilerin ise 1915'te Ermeni zorunlu göçünde görev alan ailelerin torunları olduğunu biliyordum. Bu nedenle ASALA tarafından katledilecek kişilerin listesini de bu bilgi sayesinde tahmin etmiştim.
Hattâ hangi köyün ve hangi diplomatın birinci sırada hangisinin daha sonra katliama ve suikasta maruz kalacağının bile sırasını bildirdim ama maalesef ciddiye almadılar ve verdiğim öncelik sırasına göre suikast ve katliamlar icra edildi.'
Prof. Dr. Enver Konukçu’dan aktardığım hususlar, PKK terör örgütünün Kürt kardeşlerimizle hiç bir ilgisinin olmadığı, PKK'nın lider kadrolarının çoğunlukla kendilerini Kürt olarak tanıtan ve ABD başta olmak üzere emperyalistlerin yönlendirdiği “Kripto Ermeniler” olduğunu ve PKK'nın terör eylemlerinin hedefinin Türkiye’nin 19 vilayetinde “Batı Ermenistan” adını verdikleri bir devlet kurmaya çalıştıkları gerçeğini daha kolay algılamamıza imkân sağlayacaktır."
Yazının tamamı için bakınız:
+++
Bu açıklama ile aşağıda dinleyeceğiniz video kaydını birleştirince:
"- Alevilik İslam dışıdır,
- Ali bizden değildir
- Aleviler Türklerden başka bir ırktır
diyen ve açıkça HDP ile işbirliği yapan, Avusturya ile Almanya tarafından alenen desteklenen sahte Alevi dernekleri nereden ve nasıl ortaya çıktı?"
sorusunun yanıtı ortaya çıkmaya başlıyor:
Alevileşen (gizlenmek amacıyla Alevilerin, yani Türkmenlerin içine karışan) Ermeniler özlerine dönerek Türkmen (Alevi) topluluklarının içine dinamit yerleştirmeye başlamışlardır.
+++
İşte o video kaydı:
Dersim Ermenileri Derneği kurucularından Miran Pirgiç Gültekin şöyle konuşuyor:
(Türkçe konuşuyor, yanındaki bayan Ermenice'ye çeviriyor)
"Kürtleşen Ermenileri, Süryanileşen Ermenileri, Alevileşen Ermenileri tekrar kendi özlerine, kendi kimliklerine döndürüp Ermenistan toplumuna kazandırmak istiyoruz.
Şimdi bu çalışma Ermenistan'a güç verecek, karşısındaki ülkelerin gücünü azaltacaktır. Bu birlikteliği oluşturursak, o zaman büyük hayallerden bahsedebiliriz.
Bu çalışmada bizimle birlikte hareket edenler nasıl hareket edeceklerini, nasıl katkı sunacaklarını, ve Batı Ermenistan (Doğu ve Güneydoğu Anadolu) Hükümeti ile kontağa nasıl geçeceklerini bizlere anlatabilirlerse, gösterebilirlerse, bu yolda her tehlikeyi göze alarak devam edeceğiz. Bunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın."
+++
Dersim Ermenileri Derneği
Sasun - Bitlis Ermenileri Derneği
Sivaslı Ermeniler ve Dostları Derneği
hakkında bilgi için bakınız:
+++
Adamlar Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizi içine alan BATI ERMENİSTAN HÜKÜMETİ kurmuşlar, bunu da açıkça ilan ediyorlar. Yurt dışında değil, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yapıyorlar bunu.
Nasıl mı yapıyorlar? PKK nasıl adamlarını HDP tebelası altında TBMM'ye Milletvekili olarak sokuyorsa öyle yapıyorlar, HDP'liler nasıl Güneydoğu Anadolu'ya açıkça Kurdistana Bakure (Kuzey Kürdistan) diyorlarsa öyle yapıyorlar.
İşte biz böylesine demokratik (salak-ratik) bir ülkeyiz.
+++
ABD / NATO'nun Türkiye'yi bölme amaçlı adımlarını Albay Taşçıoğlu şöyle sıralıyor:
1991 Çekiç Güç ile PKK'yı el altından desteklemek
(Bu konuda bakınız:
2 Ekim 1992 Muavenet gemimizin vurulması
17 Aralık 1992 Org. Eşref Bitlis'i taşıyan helikopterin ABD savaş uçakları tarafından bilerek taciz edilmesi
17 Şubat 1993 Org. Eşref Bitlis'in uçağına sabotaj yapılarak şehit edilmesi
2 Temmuz 1993 Madımak katliamı: Çoğunluğu Alevi 33 aydının yakılarak öldürülmesi
5 Temmuz 1993 Başbağlar katliamı: 33 Sünni köylünün kurşuna dizilerek ve 5'inin yakılarak öldürülmesi. Katliamı yapan 100 kadar PKK teröristinin katliamdan sonra maktûllerin başında halay çekmeleri ve “Madımak’ın intikamını aldık” ifadesini kullanmaları saldırının Sünni kesimin Alevilere karşı kışkırtılması amacıyla yapıldığının en açık göstergesidir.
Başbağlar'dan 3 ay 20 gün sonra PKK Erzurum’un Çat ilçesinin Yavi beldesinde yine 33 sivil vatandaşımızı alçakça katletmiştir.
Yavi katliamından 5 gün sonra ise PKK Çiçekli Köyü'nde de saldırarak 6 sivil vatandaşımızı katletmiştir.
+++
Bunlara
19 - 26 Aralık 1978 Kahramanmaraş'ta 11 Alevinin
Mayıs - Temmuz 1980'de ise Çorum'da 57 Alevinin Ülkücülerce öldürülmesini ekleyebiliriz.
Ancak ABD - NATO'nun tüm gayretlerine rağmen Türk Milleti sağduyu ile hareket etmiş, kışkırtılan Alevi - Sünni iç savaşı meydana gelmemiştir.
+++
ABD önce MHP'li Ülkücüleri, sonra sözde dincileri Alevilerin üzerine, sonra PKK'yı Sünnilerin üzerine sürmüş ancak Alevi - Sünni çatışması çıkarma planı başarısız olmuştu.
Şimdi yeni plan: Aleviliğin ikiye bölünmesi, Alevilerin Alevilere düşman edilmesi planı yürürlüğe konuluyor. Bu saldırı da başarıya ulaşamayacaktır.
"Alevilik İslam dışıdır" diyerek HDP/PKK ile birlikte hareket edenlere Alevi canlarımız yüz vermeyecektir.
+++
arşiv:
Alevilik ayrı bir din değildir,
İslamdır Sayın İmamoğlu
Aleviler kendilerini Türk olarak görmezler,
Atatürk'e karşı soğukturlar
23 Nisan'ı Örümcek Adam ile kutlamak
Kemalizmin yıldırım okları ile lağvedileceksiniz
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder