Haydaaa. Sivil Anayasa tezgahı hortladı.
Her şeyden önce "Anayasa" adlandırması sorunlu. Çünkü Anayasa, bir yasa değil. Osmanlıca "Teşkilat-ı Esasiye" daha doğru. Yani "Temel Kuruluş", devletin kuruluş belgesi. İngilizce Constitution = Kuruluş. İngilizce açıklaması: "the
set of political principles by
which a state is governed" =
Devlet yönetiminin dayandığı siyasi ilkeler bütünü. Yani yasa değil, ilke.
Her devlet silahla kurulur ve ilkelerini (Constitution = Teşkilat-ı Esasiye = Anayasa) ilan eder. Yani Anayasa silahla kurulur, ordu ile kurulur. Bugüne kadar sivillerin kurduğu bir devlet görülmemiştir, olamaz da. Bu yüzden sivil anayasa olmaz.
Anayasa sivil olsun demek, devlet olmasın demektir. Ordu olmasın demektir. Seni yabancı devletler yönetsin demektir. Anayasanı başka devletler dikte etsin demektir. Ordu olmayacak ki, özerklik olacak, federasyon olacak, ayrılma olacak. Çünkü devlet ve ordu olursa bölünmeye izin vermez. Ergenekon ve Balyoz tertipleri ile komutanların içeri atılması bu amaçla idi. "Avrupa özerklik şartı" diye tutturan Bay Kemal'in bu tertipleri desteklemesi de bu amaçla idi.
Türk Ordusu ve Vatan Partisi var oldukça Sivil Anayasa yapılamaz.
2012 ve 2016'da Vatan (İşçi) Partisi'nin yurt çapında adeta meydan savaşı vererek önlediği Yeni - Sivil (Bölücü) Anayasa girişimi yine piyasaya sürüldü.
AKP önderliğinde CHP - MHP - ve doğal olarak PKK'nın uzantısı BDP'nin katılımıyla 2012'de Meclis'te "Anayasa Masası" kurulmuştu.
BDP Eşbaşkanı Aysel Tuğluk:
"Yeni Anayasa'da tek cümle yeter"
diyor ve, o tek cümleyi şöyle açıklıyor:
"Yani Anayasa gerçekten yeni bir anayasa olacaksa, Kürtlerin statüsü sorunu mutlak surette çözüme kavuşturulmalıdır"
Doğu Perinçek konuyu şöyle özetliyordu:
“Yeni Anayasa, aslında o tek cümle içindir. Geri kalanı hikâyedir. Türkiye’de bunu bilmeyen yok. Ama CHP ve MHP, kendilerine verilen rolün gereği bilmiyormuş gibi yapıyorlar."
Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Anayasa'da tek cümle yeter 28 Mayıs 2012
+++
Bölücü Anayasa girişimine karşı Nisan 2012' de İşçi Partisi önderliğinde "Milli Anayasa Kurultayı" toplandı.
Bakınız:
Milli Anayasa Kurultayı 28 Nisan 2012
+++
MHP ve CHP'ye "Masadan kalkın" çağrısı yapan İşçi Partisi, yoğun çabalarla bu iki partinin tabanındaki yurtsever unsurları harekete geçirdi. Milletvekilleri itiraz seslerini dillendirmeye başlayınca, Bay Kemal ve Bahçeli Bey baskı / ikna yöntemi uygulamaya başladı.
Cemil Çiçek'in "Bizi vatan hainliği ile suçlayabilirler" sözü ile
Bahçeli Bey'in "Elimizi taşın altına koymaya varız" sözü
aynı anlamda idi.
Eğer Türk Milleti için doğru ve hayırlı bir iş yapacak olsanız,
neden vatan hainliği ile suçlanasınız,
neden elinizi taşın altına sokmak zorunda kalasınız?
Elini taşın altına sokmak demek, risk almak demektir.
Türk Milleti için iyi olan bir iş yapmak için
risk almaya, elini taşın altına sokmaya gerek yoktur.
Göğsünü gere gere yaparsın.
Demek ki hain bir tezgah söz konusudur.
Bu tezgahı Türk Milletine yutturma görevi almışlardır.
Ayrıntılı bilgi için bakınız:
CHP ve MHP'de taban baskısı 11-5-2012
4 Nisan 2013'te AKP'nin kurduğu "Akil Adamlar Heyeti" yurdu dolaşıp PKK'nın ne kadar barışçı bir örgüt olduğunu anlatmaya başlayınca, İşçi Partisi gittikleri her yerde onları takip etti, toplantılarını bastı.
İşçi Partisi önderliğinde "Milli Merkez" kuruldu, Bölücü Anayasa girişimine karşı mücadele Milli Anayasa Kurultayı'nın ardından bir üst aşamaya geçti.
Bakınız:
Milli Merkez kuruldu 25-4-2013
SÖZCÜ, bakın okuyucuyu nasıl ters köşeye yatırmaya çalıştı:
Akil Adamlar'ın raporu Tayyip Bey'in istekleri 28-6-2013
+++
Bu mücadeleler sonunda Bölücü Anayasa Masası dağıldı.
+++
3 yıl sonra 2016'da AKP konuyu yine gündeme getirdi. Bu kez yine İşçi Partisi önderliğinde Milli Anayasa Hareketi kuruldu ve bu hareket, 2013 yılında Milli Merkez'in kurulduğu yerde, Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde Milli Anayasa Kurultayı'nı topladı.
Bakınız:
"Bölücü Anayasa yaptırmayacağız" Ankara Kurultayı 30-3-2016
Bu saldırı da püskürtüldü. Bölücü girişim dağıldı.
+++
Aradan 7 yıl geçti. Bölücü girişim hortladı.
Cumhur ve Millet İttifakları "Sivil Anayasa" diyor, başka bir şey demiyor. Son olarak Erdoğan bu talebi Diyarbakır'da dillendirdi. Bu ittifakların içindeki HDP ve HÜDA PAR da "Anayasa'dan Türklüğü çıkaralım, değiştirilemez maddelere dokunalım" diyorlar Bay Kemal ile söz birliği içinde. Buyurun:
2013'te, 2016'da nasıl bozguna uğrattı isek, yeni saldırıyı da aynı şekilde bozguna uğratacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder