AKP
kodamanları ve kalemşörleri, Rusya'nın PYD ile birlikte hareket ettiği
safsatasını
her gün yineleyip duruyorlar. Onlara göre ABD ve Rusya'nın
Suriye'deki
ortak müttefiki PYD.
AKP
kodamanlarının bu söyleminden şu sonuç çıkıyor:
Amerika'nın
PYD'yi kullanarak Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt bölgesi
kurma,
yani
Suriye'yi bölme planını Rusya da desteklemeye başladı.
Bu
safsata ilerici yurtsever Atatürkçü bazı aydınlarımızı da etkiledi. Onlar da
Rusya'nın
PYD'yi desteklediğini yazıp çizmeye başladılar.
^^
18
Şubat 2016
Ulusal
Kanal'daki bir programa katılan Erol Manisalı,
Rusya'nın ABD ile
anlaşıp
Büyük Ortadoğu Projesi'ne dahil olduğunu iddia etti. Yani: " Rusya,
Büyük
Kürdistan kurulması için Türkiye, İran, Irak ve Suriye'den toprak
kopartılmasını
kabul etti" diyor
^^
24
Şubat 2016
Sözcü
Gazetesi'ndeki yazısında Soner Yalçın,
Rusya'nın ABD ile birlikte
hareket
ederek Suriye barışı anlaşması yaptığını, bunun "Kürdistan' a
evet"
demek
olduğunu iddia etti. Soner Yalçın yazısını şöyle bitirdi:
"Kuzey
Irak ve Kuzey Suriye'yi de kapsayan Türk-Kürt Federasyonu'na
mecbur
edecekler Türkiye'yi. Bu kadar kanı boşuna döktürmüyor emper-
yalistler."
^^
Özet
olarak iddia edilen şu:
Kuzey
Irak'taki Barzani Bölgesi ile Kuzey Suriye'deki PYD Bölgesi Türkiye
ile
bir federasyon kuracaklar. Yani Türkiye - Barzani - PKK ortak devleti...
Böyle
bir federasyon da ancak başkanlık rejimi ile yönetilebilir
diyorlar.
Soner
Yalçın "Bu bir satranç oyunu" diyor. Ancak bu oyunu ona göre yalnızca
ABD
ve Rusya oynuyor. Soner Bey yalnızca bir gözlemci. Türkiye'nin oyuna
dahil
olabileceğini hesaba katmıyor. Irak ve Suriye'nin, hatta İran'ın da.
Irak
ve Suriye ülkelerinden toprak kopartılmasına razı olacaklar mı? Böyle bir
durumun
kendi ülkesindeki Kürt bölgesinde de etkisini göstermesinden doğal
olarak
endişe edecek olan İran buna razı olur mu?
Bu
arkadaşlarımıza göre bölge ülkeleri elleri kolları bağlı ABD ve Rusya'nın
kendileri
için çıkaracağı idam fermanına boyun eğecekler ve boyunlarını bıçağa
uzatacaklar,
kurbanlık koyun gibi. Öyle mi?
^^
Doğu
Perinçek, 25 Şubat günlü yazısında konuyu özetle şöyle
değerlendiriyor:
(Ayıraç
içleri bana aittir)
ABD
ile Rusya arasındaki karşıtlık, stratejik düzlemdedir.
Bir
tarafta:
ABD,
İsrail, Barzani, PKK - PYD, Suudi Arabistan ve Körfez Şeyhlikleri
Diğer
tarafta:
Rusya,
İran, Irak, Suriye, Lübnan
Günümüz
dünya koşullarında ABD ile Rusya yan yana gelmez.
Taktik
anlaşmalar ve ateşkesler, her zaman düşmanlar arasında da olur.
ABD
ve İsrail, stratejik piyonları olan PKK -PYD'yi Türkiye'nin üzerine sürdü,
Rusya
da bunu biliyor. Bununla birlikte, Rusya, Suriye ve İran da PKK - PYD'yi
AKP
iktidarına karşı kullanıyorlar. (Çünkü Rusya ve Suriye düşmanlığında ısrar
eden
AKP, onları böyle davranmaya mecbur bırakıyor. En son örnek: AKP'nin
Halep'teki
teröristlere yardım göndermesine engel olmak için Kilis -
Halep
karayolunu
Suriye Ordusu'nun ardından PYD'nin de kesmesi Suriye'nin işine
geliyor.
AKP teröristlere yardım göndermekten vazgeçse, Rusya'nın ve Suriye'-
nin
PYD'yi kullanmasına gerek kalmaz. Bakınız: Aşağıdaki arşiv yazısı.)
Bu
tablo (yani AKP'nin Suriye ve Rusya düşmanlığında ısrar ederek teröristlere
yardım
göndermeye devam etmesi; buna karşı da Suriye ve Rusya'nın PYD'yi
kullanmaya
mecbur kalması tablosu) değişmezse, Türkiye, PKK - PYD'ye karşı
mücadelesini
kesin sonuca götüremez. Hatta bu tablodan Kürdistan çıkartacak
tahliller
de üretilebilir. (Erol Manisalı ve Soner Yalçın örneğinde olduğu gibi)
Bu
tablo, AKP iktidarının eseridir. AKP iktidarı, Suriye ve Rusya düşmanlığı ile
çıkmaza
girmiştir. CHP ve MHP de bu çıkmazı paylaşıyor.
Soner
Yalçın "Bizi Türk - Kürt Federasyonu'na mecbur edecekler" diyor. Hepi-
miz
gazeteci olursak bu mecburiyet geçerli olur. Satranç tahtasından Vatan
Partisi'ni
ve Türk Milleti'ni çıkartırsanız teslim olmaktan başka seçenek kalmaz.
Soner
Yalçın'ın senaryosunda Türk Milleti yok.
Bu
senaryoları ciddiye almak ve dillendirmek bile tehlikelidir. Çünkü veri olarak
PKK
- PYD'yi destekleyen bir ABD - Rusya anlaşmasını alırsanız, oradan Tür-
kiye'nin
bölünmesi çıkar. O senaryodan teslimiyetten başka bir şey çıkmaz.
(Ki
böyle bir ABD - Rusya anlaşması da mevcut değildir. Bu iddia, Rusya ve
Suriye
düşmanlığına bir kılıf geçirmek isteyen AKP tarafından yayılmaktadır.)
Daha
da tehlikeli olan, bu senaryolarda AKP Hükumeti'ni demirbaş sayıp Vatan
Partisi'ni
yok saymaktır. Türkiye, AKP'nin çıkmazını paylaşmaya mecbur değil-
dir.
En olmayacak şey, ABD ve Rusya'nın Türkiye'yi bölmek için anlaşmalarıdır.
Ayrıca,
hiç bir güç, TSK'nın hendeklere gömdüğü bölücü terör örgütünü
o
hendeklerden çıkarıp Türkiye'ye federasyon ortağı yapamaz. Çünkü biz varız,
Vatan
Partisi var.
Bu
süreçlere seyirci olarak, analizci olarak, gazeteci olarak bakarsanız, teslim
olmaya
mecbur kalırsınız. AKP düşmanlığından ekmek yer, ama AKP'ye teslim
olmaya
devam edersiniz.
Doğu
Perinçek'in yazısının tamamı için bakınız:
^^
Son
iki günün gelişmeleri, ABD ve Rusya arasında Suriye'yi bölmek, bir Kürt
devleti
kurmak gibi anlaşmaların olmadığını göstermiştir. Rusya, bu iddiaları
kesin
bir dille reddetmektedir.
arşiv:
PYD-Rusya
ilişkisi ve Kilis-Halep bağlantısı 23 Şubat 2016