27 Şubat 2023 Pazartesi

Putin'in Batı ile mücadelesinin LGBT ayağı

Putin yıllık konuşmasında Batı'nın serbest piyasa ekonomisi ile köprüleri attığını ilan etti. Bakınız: 
Putin Vatan Partisi'nin kamucu ekonomi programını savundu

+++

Putinin Batı ile mücadelesinin ikinci ayağı LGBT idi. 
Bu konuda şöyle konuştu:

"Devamlı yalan söylüyorlar, tarihsel gerçekleri saptırıyorlar ve kültürümüze, Rus Ortodoks Kilisesine ve ülkemizdeki diğer dinlere ait örgütlere saldırıyorlar.

Bakın kendi halklarına neler yapıyorlar: Aile kurumunu, kültürel ve milli birliği yıkıyorlar, çocuklarına sapıklık aşılıyorlar ve çocuklarla cinsel ilişkiyi (sübyancılık = pedofili) meşrulaştırıyorlar.

Aynı cinsler arasındaki evlilikleri kutsamaları (Kilisede eşcinsel nikah kıymaları) için din adamlarını zorluyorlar. Tanrı onları korusun, bırakalım ne yaparlarsa yapsınlar, ne diyebilirim ki?

Yetişkin insanlar istedikleri gibi yaşama hakkına sahiptir. Biz Rusya'da hep böyle düşündük ve böyle düşüneceğiz. Hiç kimse özel hayata karışamaz, biz de karışmıyoruz. 

Fakat onlara söylemek isterim ki, bütün dinlerin kutsal metinlerinde yazmaktadır ki, aile bir erkekle bir kadının birliğidir. Şimdi (Batı'da) bu kutsal metinler sorgulanıyor.

Örnek olarak, bildiğiniz gibi, (İngiliz) Anglikan Kilisesi, Cinsiyetsiz Tanrı fikrini gündeme almayı planlıyor. Bağışla bizi Tanrım, ne yaptıklarını bilmiyorlar.

Batı'da milyonlarca insan, kendilerinin ruhsal bir felakete sürüklendiklerini anlıyor. Batı'nın elitleri (seçkinleri, yöneticileri) akıllarını kaçırdılar ve artık tedavi edilmeleri olanaksız.

Fakat bu onların sorunu. Biz kendi çocuklarımızı korumalıyız. Evet, çocuklarımızı ahlaki çöküntüden ve yozlaşmadan koruyacağız."

Video kaydı:

+++

Batı'da çocuklara eşcinsellik dayatmada gelinen nokta:
Batı, kendini bitirmekte kararlı.

Video kaydı: 















Batıda (ABD, AB) okullarda eşcinsellik dayatılıyor.

Avrupa’da yapılan sosyolojik araştırmalara göre 14 ile 29 yaş arasındakilerin yüzde 16’sı kendisini LGBT üyesi olarak tanımlıyor. ABD’nin Maryland eyaleti bu ideolojinin merkezini oluşturuyor.

+++

Putin, çocukları korumak için bir şey yaptı mı? Evet, yaptı.
LGBT ve benzeri örgütler Rusya Federasyonu'nda yasaklandı.


















İnternet, medya, kitap, görsel-işitsel yayınlar, sinema ve reklamlara sübyancılık, eşcinsel ilişki ve tercihlerin, çocukların cinsiyetlerini değiştirmek istemelerine neden olabilecek şeylerin konulması yasaklandı, ağır para cezaları getirildi. 

Çocukların LGBT ile ilgili yayınlara erişimini engelleyen mekanizma kurulmasına karar verildi.


+++

Polonya'da 100 kadar yerel yönetim "LGBT'siz bölge" ilan edildi. İktidar partisi Avrupa Birliği'ni Polonya'ya ülkenin geleneklerine aykırı ideoloji dayatmakla suçladı. AB karşılık olarak Polonya'ya verilecek olan 2,5 milyar Avro fonu iptal etti. 


+++



Macaristan Başbakanı Viktor Orban:
"Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği Komisyonu, LGBT aktivistlerinin
ve kuruluşlarının ana okullarına ve ilkokullara girmesine izin vermemizi
istediler. Buna izin vermeyeceğiz."

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen:
"Bu Macar yasası utanç verici. AB'nin temel değerlerine de aykırı"

Hollanda Başbakanı Mark Rutte:
"Viktor, bunu yapıyorsan neden hala AB'de kalıyorsun?
Anlaşmanın 50. Maddesi'ne göre istediğin zaman Avrupa Birliği'nden
ayrılabilirsin."

"İstanbul Sözleşmesi" ayağı ile bunu ülkemize de taşımak istediler.
Başaramadılar. Sözleşmeden çıktık. 


+++

Birinci Sodom-Gomore'yi kutsal kitaplar yazdı. 
İkincisine Taliban son verdi.

Üçüncü Sodom-Gomore, sözde medeni dünya denilen ABD ve AB'de
oluşmaya başladı. Afganistan'da çöken Baça Bazi burada yeni, uygar
bir görünümde devlet eli ile yaygınlaştırılıyor.

Medeniyet gereği, Batı dünyasındaki Baça Bazi, çocuklara Afganistan'da
olduğu gibi onların rızası olmadan zorla dayatılmıyor.

Bunun çok iyi bir şey olduğu ana okullarından başlayarak çocuklara
anlatılıyor, çocuklar buna özendiriliyor. 

Bu defa yalnızca erkek çocuklar değil, kız çocuklar da hedefte.

Gökkuşağı bayrakları ile ana okullarından başlayarak çocuklar eşcinsel
olmaya özendiriliyor. Eşcinsel olmaya özenen çocuklar da yetişkin süb-
yancılar tarafından istismar ediliyor. 

Afganistan'da bu iş gizli kapaklı yapılırken, sözde medeni Batı'da sözde
insan hakları bayrağı altında alenen yapılıyor. 

Ayrıntılı bilgi için bakınız: 
ABD'nin Afgan erkek çocuklara tecavüz raporu 




















+++
Biden tayfası bu rezilliğin ülkemizde de yaygınlaşması için var gücü ile çalışıyor. Sözde Müslüman geçinen AK Parti, LGBT örgütlerinin yaygınlaşmasına çanak tutuyor. Aile Bakanı'nın açıklamaları bir şey ifade etmiyor.

Cinsel kimliğin erişkin yaşta özgür irade ile açıklanmasına kimse bir şey
demiyor. Ancak eşcinselliğe özgürlük bahanesi altında çocuklara bunun
dayatılması ve LGBT benzeri emperyalizme bağlı uluslararası ajan örgüt-
lerin yaygınlaştırılması kabul edilemez.

LGBT, HDP ve benzeri tüm örgütler kapatılmalıdır.

Eşcinsellerin sorunları ile ilgilenecek, onlara yardımcı olacak yerli bir dernek
kurulursa ona kimse bir şey demez. Ama ortalıkta öyle bir istek görülmüyor.

Konu hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız: 

Siz bu fotoğrafın neresindesiniz CHP'li arkadaşlar?

Merdiven devrimi ve eşcinsellik 

23 Nisan'ı Örümcek Adam ile kutlamak 

Biden tayfasının Boğaziçi maceraları 



+++
Cinsiyetsiz Tanrı düşüncesi için bakınız: 

+++


26 Şubat 2023 Pazar

Putin, Vatan Partisi'nin kamucu ekonomi programını savundu

Rus zenginler paralarını "güvenli liman" saydıkları Batı'da saklamayı tercih ettiler, yatlarını Batı limanlarına demirlediler, başta Londra olmak üzere Batı kentlerinde saray yavrusu malikaneler aldılar. Onlar, Putin'e karşı emperyalist sistemi müttefik olarak görüyorlardı. 

Ukrayna savaşı başlayınca, Batı, bu zenginlerin paralarına, yatlarına, saraylarına da el koydu. Türkiye limanlarına sığınabilen yatlar bu yağmadan kurtulabildi.

Rus zenginler "Ama biz Putin'e karşı sizinle müttefik değil miydik?" yakarışlarına şu yanıtı aldılar ABD ve AB'den: "Biz Rus olan her şeye karşıyız."

O derece ki, bu karşıtlık Rus besteci, yazar ve ressamların yasaklanmasına kadar vardı. Konser programlarından Çaykovskiy'lerin besteleri çıkarıldı, Dostoyevskiy'ler hakkında planlanan paneller iptal edildi. Rus ressamların tabloları müzelerden, sergilerden çıkarıldı.

+++

Putin, Federal Mecliste yaptığı yıllık konuşmasında bu konuda şöyle dedi:

"Rusya'yı bir gelir kaynağı olarak görüp genelde ülke dışında yaşamayı tercih edenler, Batı'nın sermaye için güvenli bir liman olduğu fikrinin bir hayal, açık bir kandırmaca olduğunu ancak şimdi anladılar... Oralarda adeta soyguna uğradılar, paraları ellerinden alındı. 

İnanın bana, sıradan Rus vatandaşları içinde hiç kimse bunların yabancı bankalardaki sermayelerini, yatlarını, saraylarını kaybetmiş olmalarına üzülmedi."

+++

Tıpkı Kemalizmin yıkıldığı 1945 sonrasında Türkiye'de olduğu gibi, Rusya'da sosyalizmin yıkıldığı 1991 sonrasında planlı ekonominin (devletçiliğin, kamuculuğun) yerini alan serbest piyasa (pazar) ekonomisinin ülkeyi nasıl çökerttiğini Putin şöyle anlattı:

"Rusya ekonomisi, Batı'nın düşündüğünden çok daha güçlü olduğunu kanıtladı.

Sovyetler Birliği’nin yıkılması, planlı ekonomiden vazgeçilmesi ve pazar ekonomisine geçişte yaşanan kaos ekonomiyi Batı'ya bağladı.

Sovyetlerin yıkılmasından sonra 90'lı yıllarda ülke serbest piyasa ekonomisine geçti, batı sistemini kopyaladık, Batılı danışmanlar ülkemize doluştu.

Batı'dan diz çöküp borç istemeyeceğiz, yurt dışından borçlanmaya ihtiyacımız yok.
Sonuçta ekonomimiz Batı'ya bağımlı hale geldi ve onlar bizi ham madde kaynağı olarak gördüler.

Bu trendi yıkmamız gerekiyor, belirli başarılar kazandık. Eğitim de dahil ülkenin bütün kaynakları Batı'ya akıyordu. Son olaylar bize gösterdi ki Batı'nın sakin liman imajı yerle bir oldu bu bir yalandı, masaldı. Batı'ya güvenip batıya gidenlerin paralarına batılılar el koydu.

Oligarklara (Rus zenginlere) paralarını Batı'dan kurtaramayacaklarını söylemiştim. Batı o paralarını kaybeden oligarklara acımadı. Yatlarını, şatolarını kaybeden oligarklara üzülmediler.

(Sosyalizmin yıkılış dönemideki) Fabrikaların yok paraya satıldığı ve yeni elitlerin sınırsız lüksünü hatırlayın. Batı asla yeni krizler körükleme çabalarını bırakmadı çevremizde çatışmaları tetikledi, ekonomik gelişmemizi engellemeye çalıştı.

Büyük iş insanlarının dışarıdaki finans kaynaklarına bağımlı olması ülkemizin güvenliği açısından da tehlikeliydi."

+++

Putin, böylece, Vatan Partisi programını dillendirmiş oldu. 

"Bu trendi yıkmamız gerekiyor" dedi. Serbest piyasa ekonomisini bırakıp planlı ekonomiye geri dönüş işareti verdi.

Emperyalist Batı denetiminden kurtulup ekonomiyi geliştirmenin yolu serbest piyasa (pazar) ekonomisini bırakarak kamucu (devletçi) planlı ekonomiye geçmektir. 

Vatan Partisi'nin Kemalist Devrim'den devir aldığı bu ekonomi programını dünya er veya geç keşfedecektir.


(Amerikancı "Plan değil pilav isteriz" zırvalığı sona erecektir.) 



Putin, Batı sevdalısı zenginlere şöyle seslendi:

"Şunu anlamaları gerekiyor: Batı için bu insanlar her zaman 2. kategori insanlar olacaktır ve onlara  her şeyi yapabilirler. Mallarına el koyabilirler, unvanlarına el koyabilirler. Bunu anlamalarının zamanı geldi.

Başka bir seçenek de var: Vatanı için çalışmak vatanının gelişmesi için çalışmak, vatanında üretim yapmak. Ülkemizde böyle girişimciler de var ve Rusya onlar sayesinde gelişecek.

Refah kaynaklarımızın Rusya'da olması gerekiyor dışarı çıkmaması gerekiyor. Böyle kendi kendine yeter bir ekonomi kuracağız. Girişimcilerimiz için ülkemizde büyük fırsatlar var.

Batının karşısında diz çökmeyin, siz onlar için hiçbir zaman insan olmayacaksınız, yatırımlarınızı Rusya'nın içinde yapın. İstihdam sağlayın, bilime sağlığa, kültüre, spora yardımcı olun. Böylece Rus milletinin saygısını kazanırsınız."

+++

Bu sözler, paralarını kıyı bankalarında istifleyen ülkemiz zenginleri için de geçerlidir. Bu kişiler paralarını Türkiye'ye getirmezlerse ya Batı o paralara el koyacak, veya Vatan Partisi o paraların Türkiye'ye getirilmesini sağlayacaktır.

Ayrıntılı bilgi için bakınız:
300 milyar doları ANASINI AĞLATIRIM  getiririm. Ben cerrahım. 

+++

Rusların niçin aşağı bir ırk, insanlık dışı yaratıklar olarak görüldüğü hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız:

Ukra-faşizme göre Ruslar niçin aşağı insan 

+++

23 Şubat 2023 Perşembe

Dışişleri Bakanlığı'nı ABD mi yönetiyor?

























Azerbaycan ve Rusya devletlerinin Bakü'de düzenlediği "Azerbaycan'ın Avrasya işbirliğindeki yeri" konulu toplantının açılış konuşmasını çevrim içi olarak Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek yaptı. 

Toplantının adı şöyle duyuruldu:
"Azerbaycan, Avrasya'daki Bütünleşme 
Girişimlerinin Buluştuğu Yerdir."

Yani Azerbaycan, Avrasya'nın bütünleşmesi konusunda kendisini merkeze koyuyor.

Türkiye Büyükelçiliği son anda fikir değiştirerek toplantıya katılamayacağını bildirdi. Doğu Perinçek olayı şöyle değerlendirdi:

"AK Parti Hükûmeti toplantıya katılmaktan vazgeçerek 
Türk devletlerinden koptuğu gibi, Avrasya'dan da koptu."


+++

Doğu Perinçek, konuyu 21 Şubat akşamı ULUSAL KANAL'da 
ÇIKIŞ YOLU programında geniş olarak değerlendirdi. Video kaydı:  


Perinçek, özetle:

Bu toplantı herhangi bir çalıştay, sempozyum değil. Uzmanların  fikir alışverişi yaptığı bir toplantı değil. Tarihî bir toplantı. Düzenleyenler Azerbaycan ve Rusya Devletleri.

Bu toplantının düzenlenme sürecinde Vatan Partisi'nin etkin, hatta belirleyici bir katkısı oldu. Her iki tarafla yaptığımız görüşmeler bu sonucu verdi.

Bu, Azerbaycan'ın Avrasya ile bütünleşme (entegrasyon) toplantısı. 

Düne kadar Azerbaycan dünya kamuoyunda ABD ile iyi ilişkileri olan, daha çok ABD'nin etkili olduğu, Atlantik (NATO) sistemine yakın bir ülke olarak görülüyordu.

Bu toplantı şunun başlangıcı: Azerbaycan Atlantik sisteminden kopuyor, diğer Türk Cumhuriyetleri gibi Avrasya'ya yerleşiyor. Toplantının anlamı bu. Toplantı bir anlamda bunun dünyaya ilan edilmesi. Türk devletleri Asya'da birleşiyor.

ABD'nin Turan yalanlarıyla ve Rus-Çin düşmanlığı yoluyla Türk devletlerini Rusya ile Çin'in arasına kama gibi sokma projesi başarısızlıkla sonuçlandı.

ABD Afganistan'da yenildi, Kazakistan'da darbe girişimi tıpkı bizdeki 15 Temmuz gibi başarısız oldu. Şimdi Türk Devletleri Teşkilatı, ABD'den gelen baskılara karşı Rusya ve Çin ile birleşiyor.

Toplantıda ABD yok, Avrupa yok.

(Yukarıda bağlantısı verilen videonun 06 - 12 dakikaları arası)

+++

(Vatan Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Berke Mustafa Berkil, Türkiye Büyükelçiliği'nin çağrılı olduğu ve temsilcilik düzeyinde katılacağını açıkladığı halde son anda toplantıya mazeret göstermeksizin "maalesef" katılamayacağını bildirmesi olayını anlattı.

Berke Mustafa Berkil

"Toplantı düzenleyicileri bu olayın ABD ve Türk Dışişleri Bakanlarının Türkiye'deki son basın toplantısında verilen mesajlarla bağlantısı olduğunu düşündüklerini açıkladılar. 

Bütün Avrasya'nın bulunduğu bir toplantıda AK Parti Hükûmeti'nin bulunmaması, Çavuşoğlu'nun şu açıklamaları ile bağlantılı olarak yorumlandı: 

'Rusya ile olan ilişkilerimize dikkat ediyoruz, Rusya'ya savunma silahları ihraç etmiyoruz, ABD ve AB eğer bizim yaptırımları deldiğimize dair bir belge varsa göstersin, yaptırımları delmemeye kararlıyız. NATO açısından birinci tehdit Rusya, ikinci tehdit terörizm.'

Ve konuşma 'Biz NATO ülkeleri olarak...' diye devam ediyor. ")

(Yukarıda bağlantısı verilen videonun 12 - 16 dakikaları arası)

+++

Aydınlık Ankara Temsilcisi İsmet Özçelik:

Amerikalılar en çok Erdoğan'ın "Fırat'ın doğusunda Türkiye-Suriye-Rusya işbirliğine İran'ı da dahil edelim" önerisine bozulmuşlar. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov bu öneriye olumlu yaklaşmıştı. Ne diyorsunuz?

Perinçek:

Şunu da görelim: Türkiye Hükûmeti'nde çok önemli zaaflar ve bölünmeler var. Evet, Cumhurbaşkanımız böyle diyor ama 2 gün önce Dışişleri Bakanımız "NATO için birinci tehdit Rusya'dır" diyor ve "NATO olarak bunu benimsiyoruz" anlamında devam ediyor. 

Dışişleri Bakanı "Birinci tehdit Rusya'dır" diyor, Cumhurbaşkanı "Suriye'nin kuzeyinde Rusya, Suriye ve İran ile birlikte harekat yapacağız" diyor. 

Hangisi Hükûmet? 
Cumhurbaşkanı mı Hükûmet, Dışişleri Bakanı mı?

(Yakup Aslan:
Cumhurbaşkanı bunun farkında değil mi?
Perinçek:
Ben fiskos nakletmiyorum ki. Açık beyanatlar bunlar.
Yakup Aslan:
Cumhurbaşkanı neden müdahale etmiyor?
Perinçek:
Onu Cumhurbaşkanımıza sormak lazım.)

Dışişleri Bakanlığı, benim gördüğüm, Sayın Erdoğan'ın denetiminden çıkmış durumda, yani öyle gözüküyor ki, ABD'nin kontrolüne girmiş. Bu bir gerçek.

"Birinci tehdit Rusya". Türkiye Dışişleri Bakanlığı nasıl böyle bir şey söyleyebilir? Bir yandan ucuz enerji alıyorsun, böyle dersen bütün Rusya ilişkilerini berhava ediyorsun.


Sayın Cumhurbaşkanı Hükûmet'in içinden sabote ediliyor.
Bunun yenilir yutulur bir tarafı yok. Sanıyorum bu, şu anda AK Parti Hükûmeti'nin gündemidir.

AK Parti'nin bu yalpalamaları... Büyük tarihî fırsatlar kaçırılıyor. Dışişleri "Yaptırımlara uyacağız" diyor. Uyarsan nasıl Rusyadan ucuz enerji alacaksın?

(Video kaydı dakika 28-34)

+++

Çavuşoğlu'nun konuşması:
"Tek taraflı yaptırımlara katılmıyoruz. Diğer taraftan, ABD ve AB yaptırımlarının Türkiye üzerinden delinmesine, baypas edilmesine izin vermeyeceğiz."
(Video kaydı dakika 34-39)

+++

Perinçek:

Çavuşoğlu Kafkaslar'da barış ve istikrar için ABD ile birlikte çalışacağını söylüyor. Barış ve istikrarı Türkiye, Azerbaycan ve Rusya, Karabağ Savaşı ile oluşturdular, Kafkas Barışı oluştu. ABD karşı tarafta. 

Vatan Partisi sürecin başında müdahale etmişti. Bizim Hükûmet "Gelsin dünya çözsün" diyordu. "Ne dünyası?" dedik. "Yapılacak şey TSK'nın Azerbaycan Ordusu'nu desteklemesi". "Ya Rusya?" dediler. "Göreceksiniz, Rusya da bizimle beraber olacak" dedik. Öyle de oldu. Cumhurbaşkanımız New York'tan dönerken uçakta 2 kez (ve başka yerlerde de) "Putin olmasaydı Karabağ savaşını kazanamazdık" dedi, aynen onun kelimeleri ile söylüyorum.

Ermenistan'ın arkasında duran ve oluşmuş olan Kafkas Barışı'nı bozmak isteyen ABD ile mi Kafkaslar'da barış kuracaksın... O ABD ki, Ukrayna'da Rusya ile, Suriye ve Irak'ta da PKK üzerinden Türkiye ile savaşmakta, 15 Temmuz darbeleri düzenlemekte, Akdeniz  ve Yunanistan'daki üslerinden namluları üzerimize çevirmekte.

AK Parti Hükûmeti içerisinde bir fay hattı oluşmuş.
Bir tarafında Türkiye var, Cumhurbaşkanı "Suriye'de Rusya, Suriye ve İran ile birlikte hareket edelim" diyor.
Fay hattının diğer tarafında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu "Suriye'de ABD ile birlikte çalışalım" diyor. "Birinci tehdit Rusya" diyor.

Cumhurbaşkanı'nın ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile görüştüğü yer de çok önemli. Makamında değil, hava meydanında. Bu da bir tavır.

Dışişleri, Büyükelçiliği neden geri çekiyor?
Bir ABD etkisi, iki, acaba Vatan Partisi orada olduğu için ve AK Parti'den kimse çağrılmadığı için mi? Bunu da düşündüm ben. Seni niye çağırmıyorlar? "Rusya birinci tehdit" dersen, seni tabii çağırmazlar. Bu bocalayan Türkiye'yi çağırmazlar oraya. Azerbaycan da çağırmıyor, Rusya da. Azerbaycan istese Rusya karşı çıkmaz. 

Veya belki biz bilmiyoruz, Hükûmetimizden de çağırdılar, ama gitmedi, Büyükelçiliğim katılır dedi, o da katılmadı. Bu da Dışişleri'nin Erdoğan'a itirazı mı, isyanı mı diyelim.

























AK Parti içindeki ABD" diyorduk ya, Gül, Babacan, Davutoğlu. Parti içindeki ABD ve İngiltere koptu ama bitmiyor. AK Parti içindeki ABD bitmiyor.

Türkiye bu tavrı kaldırmaz. Dünyanın gittiği sürece baktığımız zaman... Azerbaycan denge politikası izliyor mu? Vazgeçti. Bir yandan Türk Devletleri Teşkilatı kuruluyor, TÜRKSOY vesaire, bir yandan da "Avrasya'da mı yer alayım, ABD'nin kontrolünde mi devam edeyim" diye bocalayan bir Türkiye.

Bu devam etmez. Yürümez böyle. Seçime giren süreçte ABD ile Rusya arasında bocalayan, Dışişleri'ne göre iyice ABD tarafına yatan bir siyaset ayakta kalamaz ve Türkiye'yi yönetemez.

İktidarların artık ABD tarafından tayin edilmediği bir döneme girdik. AK Parti bile ABD'den koptuğu için ayakta durabiliyor. Onun için AKP yönetimi 2014'ten sonra Atlantik sisteminin dışına doğru adımlar atmaya başladı? Artık Türkiye'yi Atlantikçiler yönetemez.

Onun için, AK Parti içindeki Amerika'nın geleceği yok, eğer AK Parti Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olacaksa. Ama ne oluyor? AKP kaybediyor, onunla beraber Türkiye de kaybediyor. MHP'ye de kaybettiriyor.

(Video kaydı dakika 39 - 50)

+++

F-16, F-35, S-400, SU-35 konusu
Video kaydı dakika 50 - 56

+++

ULUSAL KANAL sunucusu Yakup Aslan:
"Azerbaycan - Rusya arasındaki 2 ayrı güvenlik antlaşması varken bu toplantıyı önemli kılan nedir?"  (Video dakika 19 - 22)

Perinçek:
Antlaşmalar var ama, bir de stratejik yöneliş var. Azerbaycan'ın ABD ile de, İsrail ile de bazı anlaşmaları var. Bir anlaşmalar yığını söz konusu. Ama bir de stratejik süreç var. Bu toplantı bir stratejik yönelişi dünyaya açıklamış oldu: Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Avrasya ile bütünleşmesi. Zaten toplantının başlığı da bu. ABD bir tokat yedi. Tokadın da ötesinde bir durum. Bir coğrafya ABD'nin altından kayıyor.

(Antlaşmalar hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız:

Putin'in Karabağ desteğine karşılık Aliyev'den Ukrayna desteği 

Aliyev'den "Rusya-Türkiye-Azerbaycan İttifakı" önerisi 

+++

"ABD'nin hedef önceliği İran mı, Türkiye mi" konusu video dakika 24 - 28

+++

22 Şubat 2023 Çarşamba

Azerbaycan - Rusya toplantısının açılış konuşmasını Perinçek yaptı


Yer: Bakü, Azerbaycan
Tarih: 21 Şubat 2023

Yuvarlak Masa Toplantısı

Konu başlığı:
"Azerbaycan, Avrasya'daki Bütünleşme 
Girişimlerinin Buluştuğu Yerdir."

Tartışma konusu:
Avrasya ülkeleri arasında artan işbirliğinin geldiği aşama, bu işbirliğinin nasıl geliştirileceği ve Azerbaycan’ın bu işbirliğindeki yeri.

+++

Toplantıyı düzenleyenler:
-  Avrasya Uzman ve Analitik Merkezi (Azerbaycan)
-  Rusya Federasyonu Bakü (Bakı) Büyükelçiliği

Katılımcılar:
- Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek (çevrim içi)
- Rusya Federasyonu Büyükelçisi Mihail Boçarnikov
- Kazakistan Cumhuriyeti Büyükelçisi Çavuş Abdikerimov
- Kırgızistan Cumhuriyeti Büyükelçisi Kayrat Osmanaliyev
- Rusya Federasyonu Başbakan Yardımcılığı Temsilcisi
                                                      Türkolog Fedor Çernitsin
- Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği diplomatları
- Belarus Cumhuriyeti temsilcileri

Toplantı yöneticisi:
Odlar Yurdu (Ateşler Ülkesi = Azerbaycan) Üniversitesi İktisat, İşletme ve Girişimcilik Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Elşad Mamedov

+++

Katılmaktan vazgeçen:
- Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği son anda fikir değiştirerek
  "katılamayacaklarını" bildirdi.

Aydınlık gazetesi, olayı şöyle değerlendirdi:

"AK Parti Hükûmeti toplantıya katılmaktan vazgeçerek 
Türk devletlerinden koptuğu gibi, Avrasya'dan da koptu."


Dr. Doğu Perinçek, konuyu 21 Şubat akşamı ULUSAL KANAL'da 
ÇIKIŞ YOLU programında geniş olarak değerlendirdi. Video kaydı

+++



Açış konuşmasını çevrim içi olarak Dr. Doğu Perinçek yaptı:

"Azerbaycan Türkleri, Ruslar ve Türkiye Türkleri olarak
bugün Avrasya'nın ön cephesindeyiz."


Pernçek, bu sözlerden sonra, Rus Şair Aleksandr Blok'un (Александр Блокİskitler (скифы -Skifı) şiirinin ilk ve son dörtlüğünü "Asyalı gururuyla" okudu:

"Büyük Rus Şairi Aleksandr Blok 'İskitler' şiirini yüzyıl önce, 1918 yılında yazmıştı ama o Asyalı meydan okuma bugün de geçerlidir. İlk ve son dörtlüğünü Asyalı gururuyla okuyorum:"


Dr. Doğu Perinçek:

AVRASYA ÇAĞINA GİRDİK YENİ BİR DÜNYA KURULUYOR

Avrasya, çöken Atlantik sistemi karşısında, Yeni Dünyanın kurucusudur.
Avrasya, devlet kuruculuğunun, büyük imparatorluklar kıtasının adıdır.
Hepimiz İskitleriz.

Biz, Azerbaycan Türkleri, Ruslar ve Türkiye Türkleri olarak bugün Avrasya’nın ön cephesindeyiz. Dün Atlantik sistemine karşı Karabağ’da savaştık ve nöbetteyiz. Bugün Ukrayna cephesinde savaşıyoruz. Yine Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde savaşıyoruz ve Doğu Akdeniz’de ABD namlularına karşı tetikteyiz. Çinli dostlarımız da, Tayvan Boğazı’nda ABD’nin her saldırısına yanıt vermeye hazırlar.

Konuşmama izninizle güvenlik cephesinden başladım. Çünkü ekonomi, ancak güvenlik içinde gelişir. Biz Asyalılar binlerce yıldır İpek Yolu’nun güvenliğini sağlıyoruz. Bugün de hepimiz enerji yollarının bekçisiyiz ve dünya barışı bizden sorulur.

HARAÇ SİSTEMİ ÇÖKTÜ

Batı'nın Neoliberal denen ekonomisi çökmektedir. ABD, Dünyada İkinci Dünya Savaşı sonrasında bir haraç imparatorluğu kurmuştu. Kağıda yeşil mürekkeple Dolar yazıp insanlığın emek ürünlerini yağmalıyordu. Ama artık Dolar saltanatının sonuna geldik.

Günümüzde insanlık, emperyalist kapitalizmin tahakküm ve tehdidi altında, özel mülkiyetle, özel çıkarcılıkla ve bencillikle çözemeyeceği sorunlarla karşı karşıyadır.

Kapitalizm, yalnız doğayı değil, insanın kendisini de yıkıma uğratmaktadır. Gelişen her toplum, ancak kapitalizmin sınırlarını zorlayarak ve aşarak kendisine hayat ve ilerleme alanı bulabilir.

AVRASYA, UMUTLARIN İKLİMİ

Dünya ekonomisinin ağırlığı artık Asya’dadır.
Dünyanın en çalışkan ve yetenekli insan gücü Asya’dadır.
Dünyanın büyük üreticisi Asya’dır. “Innovation” denen yaratıcılık, icatlar Asya’dan yükseliyor.
Dünyanın enerji kaynakları Asya’dadır, özellikle Batı Asya’dadır.
En önemlisi, Avrasya, umutların ve iyimserliğin kıtasıdır.
Avrasya, insanlığın geleceğini kuracak büyük gücün coğrafyasıdır.
Çin, Hindistan, Rusya, Orta Asya ülkeleri, Vietnam, Türkiye, Azerbaycan ve İran’ın dünya ekonomisinin büyümesindeki paylarının toplamı yüzde 70’i buluyor. ABD ve AB’nin toplamı ise, yüzde 16’dır. 

Asya’nın büyümeye katkısı, Atlantik ülkelerinin dört katından fazladır. Dünyada icatların ve sanatın öncülüğü de artık Asya’dadır.

YENİ BİR MEDENİYET

Önemle vurgulamak gerekiyor: Kurulmakta olan Yeni Dünya, emperyalist kapitalist sistemin yeni bir aşaması değil, yeni bir medeniyettir.

Yeni Medeniyet, bireyciliğe karşı toplumcu felsefeye sahiptir.

Yeni Medeniyet, özel çıkarcılığa karşı kamu çıkarını getirmektedir.

Yeni Medeniyet, dünya tefeciliğinin faizci sistemine isyan eden, emekle yaratılan üretim uygarlığıdır.

Yeni Medeniyet, kamu önderliği ile özel girişimi, milletin çıkarı temelinde birleştiren karma ekonomiyle inşa ediliyor.

Yeni Medeniyet, dinci ve mezhepçi yobazlığa, etnik bölücülüğe ve emperyalizmin aleti olan terörizme karşıdır. Bu açıdan dünyevidir, laiktir ve aydınlanmacıdır.

Yeni Medeniyet, emperyalizmi dizginlediği ve uluslararası ilişkilere adaleti getirdiği için, hem yurtta hem de cihanda barışçıdır.

Yeni Medeniyetin adı, Avrasya Medeniyetidir.

Avrasya Medeniyeti, kapitalizmin son aşaması olan emperyalizme ve hegemonyacılığa karşı devletlerin bağımsızlığı, eşitliği ve karşılıklı çıkarı temelinde barışçı bir dünya iklimi yaratmaktadır.

Çöken Atlantik medeniyeti, sömürü, el koyma, yağma ve birkaç büyük devletin silahlı üstünlüğü temelinde yükselmişti.

Yeni Medeniyet, Paylaşarak Gelişme ekseninde yükseliyor.

Yeni Medeniyet, ülkelerin bağımsızlığı, hümanizm, üretim ekonomisi, halkçılık, kamuculuk, devletçilik, planlama, dünyevilik/aydınlanma, demokrasi ve devrimcilik programıyla kuruluyor.

Yeni Medeniyetin kurucuları, 
emperyalizme isyan eden devletler ile 
insanca ve özgürce yaşamak isteyen halklardır.
Bu tarihî mücadelenin esas gücü, 
bağımsızlık isteyen millî devletlerdir.

Konuşmanın devamı için bakınız: 

https://www.aydinlik.com.tr/haber/azerbaycan-ve-rusya-devletlerinin-bakudeki-toplantisini-dogu-perincek-acti-avrasya-buyuk-vatanimiz-369594


+++