Süheyl Batum'a
"Yuh" diyorum.
Batum hazretleri, yıllardır durmuş durmuş, tam Ergenekon -
Balyoz tertipleri açığa çıkıp esir yurtseverlerin özgürlüklerine kavuşma şansı
belirince aptalca - belki de haince- bir kanun teklifi vermiş.
Kanun teklifi şöyle:
"70 yaşın üzerindeki tüm hükümlüler ile 60 yaşını aşan
hasta hükümlülerin cezası ev hapsine çevrilsin"
Böyle bir kanun kabul edildiğinde, 65 yaşında olan
Öcalan'ın "hastayım" diyerek ev hapsine çıkma şansı olabilir.
Bu tehlikeyi zaten bilen Batum hazretleri, Müyesser
Yıldız'a şöyle diyor: "Aynı tehlike Metin Feyzioğlu'nun önerdiği kanun yoluyla
yeniden yargılamada da var"
Yani Batum hazretlerine göre, komutanlar ve aydınlar
yeniden yargılanırsa, Öcalan'ın da yeniden yargılanması gündeme gelebilirmiş.
Feyzioğlu'nun teklifi bu tehlikeyi içeriyormuş. Niye? Öcalan'ın da suçsuz olduğu
meydana mı çıkmış? Öcalan'a da sahte deliller, sahte CD'ler kullanılarak iftira
mı atılmış, Öcalan'ın aslında PKK yöneticisi olmadığı, hatta PKK ile hiç bir
bağlantısı olmadığı mı anlaşılmış? Yani, Öcalan davası da Ergenekon, Balyoz
davaları gibi bir kumpas mı imiş? Batum hazretleri bunu mu demek
istiyor?
(Ayrıca, Feyzioğlu'nun teklifi Öcalan'a yeniden yargı
yolunu açmaya uygun değildir. Bakınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2014/01/bahceli-beyin-apoya-yeniden-yarg-yolu.html)
Süheyl Batum, böyle diyerek, aynı şeyi daha önce söylemiş
olan Devlet Bahçeli ile pişti olmuştur.
(Bakınız: http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2014/01/tugg-ersozden-bahceliye-asl-darbecileri.html)
Adnan
Pelvanlar, Batum'un sözlerini şöyle yorumluyor:
"S. Batum, suçsuzluğu sabit Balyoz, Ergenkon tutuklularını suçlu kabul ve
ilan etmiş!!!"
Evet, Adnan Bey haklıdır. Suçsuz komutanları ve Atatürkçü
aydınları suçluluğu kesin olan Öcalan ile aynı kefeye koyarsan, onları suçlu
kabul ve ilan etmiş olursun. Silivri, Hasdal ve diğer esir kamplarındaki
komutanlar, aydınlar terörist midirler ki Öcalan onlarla aynı muameleye tabi
tutulsun?
Suçsuz oldukları anlaşılmış, aleyhlerindeki delillerin
sahte olduğu anlaşılmış, kendilerine kumpas kurulduğu anlaşılmış olan suçsuz
insanların aklanmaları amacı ile yeniden yargılaması yapılırsa, suçluluğu kesin
olan başkalarının da yargılanması niçin gündeme gelir? Böyle bir şey akla,
mantığa, vicdana sığar mı?
Süheyl Batum ve Devlet Bahçeli,
"Suçsuzlar yeniden yargılanırsa, suçlular da yeniden
yargılanabilir" diyerek akıl, mantık ve vicdandan nasiplerinin olmadığını ikrar
etmiş olmaktadırlar. Milleti salak yerine koymuş
olmaktadırlar.
Bir tarafta: Öcalan
Obninlerce kişinin kanına elini bulamış bir terör
örgütünün başı. PKK'yı yönettiğini kabul etmiş. Reddetmesi zaten mümkün değil,
tüm dünyaca tanınıyor.
İşlediği suçları inkar etmemiş, yargılaması sırasında
sahte delil, gizli şahit gibi rezilliklere gerek duyulmamış.
Aşırı derecede adil olarak yargılanmış.
Diğer tarafta: TSK komutanları, Atatürkçü
aydınlar, İP yöneticileri
Ellerine silah almamışlar (Komutanların silahı var diye
kimse zırvalamasın). Sahte delillerle tutuklanmışlar, aleyhlerinde yalancı gizli
tanıklar kullanılmış, delillerin sahteliği Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve
dünyanın saygın bilirkişi kurumları tarafından belgelenmiş, delillerde yüzlerce
çelişki tespit edilmiş. Devletin yüksek kademesindekiler, Başbakan dahil, orduya
kumpas kurulduğunu itiraf etmişler.
Bu iki tarafı nasıl eşit
görebilirsiniz?
Bu, "Aman Öcalan da çıkabilir" gibi hiç olmayacak bir şey
için korku salarak Atatürkçü TSK Komutanlarının, aydınların ve İP
yöneticilerinin zindanda çürümelerini, hastalanıp Kuddusi Okkır gibi ayak
bileklerinden zincirli olarak ölmelerini istemektir.
Bakınız:
Bakınız:
Yuuuuuuuhhh... Ve de yazıklar
olsun.
***********