Genelkurmay'ın Mahkeme'ye gönderdiği raporlar sonucu, "Askeri
Casusluk Davası"nda 41 sanığın "Devlete ait gizli belge bulundurmak" suçundan
hapsi isteniyor.
Askeri casusluk, şantaj ve fuhuş iddialarıyla 21
aydır Hasdal'da tutuklu olan genç subay Aydınlık'a gönderdiği mektupta şöyle
diyordu:
"Geçen hafta Savcı mütalaa verdi: "Fuhuş yok,
casus yok" diye.
Öyleyse, Savcı "Fuhuş yok, casusluk yok" dediyse, ceza almazlar,
beraat ederler diyeceksin, değil mi?
Yok be kardeşim. Verilecek bir ceza
bulunur
Fuhuştan, casusluktan olmaz
ama,
Beşiktaş hukuku bu, arkasından
dolanır,
ceza
kesilecek bir şeyler yaratır.
Ne
yani, "pardon" mu desinler? Demezler."
********
Genç subayın dediği gibi oldu.
"Casusluk, fuhuş, şantaj yok
ama; size devletin gizli belgelerini üzerinizde bulundurmaktan ceza verelim
bari" dediler.
Ayakkabı olmadı, gömlek verelim.
Genelkurmay Başkanlığı, 41 sanıkta ele geçirilen
belgelerin "Devlete ait gizli belge" olarak değerlendirildiğini
belirtti.
Sanıklar, son savunmalarında Genelkurmay raporlarına büyük
tepki gösterdiler.
Bu suçlama nedeniyle istenen ceza 1 ile 12 yıl arası
hapis.
Genelkurmay'ın "gizli belge" dediği
belgeler şunlar:
Amerikan gemilerinin
fotoğrafları
United States Coast Guard (ABD Sahil
Koruma)'ya ait 47 adet İngilizce sunum
McAfee anti-virüs
yazılımı
Denizde İlk
Yardım
Atatürkçülük konusundaki ders
notları
Toplam Kalite
Yönetimi
Kamu Yönetimi Kanun Tasarısı Bilgi
Notu
Ayrıca, 56 sanığın hepsi için "örgüt" suçlaması ile ceza
isteniyor.
Suç yok, suça teşebbüs yok, suça teşebbüs etmeye yönelik
bir toplantı veya karar yok, ama örgüt var.
Peki, bu örgüt bir şey yapmayacaksa niye
kurulmuş?
Bu iş, Nazım Hikmet'in Harbiye ve Donanma davalarına
döndü.
********
Deniz Kurmay Albay Mehmet Eryaşa,
savunmasında şunları söyledi:
"Genelkurmay
raporunu okuduğumda ihanete uğradığımı gördüm, tüylerim diken diken
oldu.
Genelkurmay, benim belgelerim için TCK 334'e tabi dedi (gizli kalması
gereken bilgi)
Genelkurmay, benden çıkan belgeleri değerlendirecek
yetkiye sahip değil.
Ben deniz subayıyım. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın bu
belgeleri değerlendirme hakkı var."
E. Pilot Yarbay ve Havelsan çalışanı Seyfettin
Alevcan:
"Genelkurmay raporu güvenilir değil. Raporu hazırlayan
kişiler hakkında suç duyurusunda bulunacağım.
Gizli denilen Kamu
Yönetimi Kanun Tasarısı Bilgi Notu'na ilişkin
kanun, TBMM tarafından yapılmış ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe
girmiştir.
Genelkurmay'ın bu tutarsızlıklarla dolu, konu hakkında
uzmanlığı dahi bulunmayan, hukuk bilgisi hiç olmayan bir takım tarafından
yazılmış bu yazı ile ben TCK 326 ile suçlanıyorum.
Dijital ortamdaki bir evraka bakıp çalma, tahrip etme,
sahtecilik yapma, hile ile alma eyleminin gerçekleştiğini nasıl
anlamışlar?
Bu şekilde yorum yaparak yargılama sürecini ta soruşturma
safhasından başlayarak etkileme suçunu işlemişlerdir.
Bu yazıda imzası olan 4 şahıs hakkında suç duyurusunda
bulunuyorum.
Ayrıca:
Bu yazıya yapılan itiraz üzerine gelen yazıda da, ilk
yazıda da imzası bulunan Binbaşı Yıldırım'ın imzası var.
İtiraz edilen rapora yönelik yeni hazırlanan
raporda aynı kişinin yer alması ahlaki ve kanuni olarak ne anlam ifade
eder?
Genelkurmay'ın hazırladığı raporların hukuki geçerliliği
kalmamıştır"
Binbaşı Cem Ciran:
"Evimden alınan belgeler görevim sebebiyle bende
bulunuyor. Zaten nüfuz etme hakkımın olduğu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
tarafından belirtilmiştir"
********
Balyoz Planı hakkında "Bunlar gerçekten seminerde mi
görüşüldü, gerçek midir sahte midir" raporu düzenlemesi için bilirkişi olarak
görevlendirilen bir Binbaşı da:
"Eğer bu plan doğru ise çok kötü, bu bir suçtur" diye
rapor vermişti.
Bu defaki Binbaşı da, Amerikan gemilerinin fotoğrafları,
Meclisin çıkardığı kanun, anti virüs programı vesaire gibi ıvır zıvırı "gizli
belge" olarak nitelemiştir.
Genelkurmay'ın bu kadar salakça raporlar hazırlayacak
kişileri özel olarak mı seçtiği şüphesi vardır.
********
İki tip belge var.
Birinci tip belgeler, genç subayların evlerinde yapılan
aramalar sırasında bulunduğu iddia edilenler.
Bunlar düzmece belgeler. Dijital ortamda hazırlanmış.
Hazırlayanın tesbit edilmesi olanaksız.
İkinci tip belgeler, üst rütbeli subaylarda
bulunanlar.
Bu subaylar, bu belgelerin kendilerinde olmasının
görevleri gereği olduğunu, bazılarının kendi çalışmaları ürünü akademik dosyalar
ve ders notları olduğunu söylüyorlar.
********
Baskınlar Genelkurmay raporuna dayanılarak
yapıldı.
3 Ağustos 2010 günü İstanbul Kadıköy'de bir eve yapılan
baskında çantadan çıkan evraklar Genelkurmay'a soruldu.
Genelkurmay "Devlete ait gizli bilgilerdir" deyince 25
Ekim'de ikinci dalga geldi, gözaltı ve tutuklamalar yapıldı.