Amerika Irak'ı işgal ettikten 10 gün sonra Tayyip
Erdoğan Vol Strit Curnıl (Wall Street Journal) gazetesine şu demeci
vermişti: (31 Mart 2003)
"Irak'ta savaşan Amerikalı kahraman
bay ve bayan askerlere, en az zayiatla, mümkün olan en kısa zamanda ülkelerine
dönmeleri için dua ediyoruz."
İşte kahraman Amerikalı askerlerin Irak'ta yaptıkları
kahramanlıklardan birkaç örnek:
Bombalayıp yıktıkları yüzlerce camiden ikisi:
Bombalayıp yıktıkları yüzlerce camiden ikisi:
Tayyip Erdoğan Atatürk ve İnönü dönemlerinde camilerin
depo olarak kullanıldığını, ahır yapıldığını söyledi.
Ama camileri işgal döneminde Rumlar ahır yapmış, CHP
yönetimi onarıp ibadete açmıştı.
2. Dünya savaşı döneminde ise kutsal emanetler
İstanbul'dan kaçırılmış, Anadolu'daki bazı camilerde saklanmıştı. Depo olayı
bu.
Gerçekleri böyle tersyüz eden Tayyip
Erdoğan, Amerikalıların Irak'ta yüzlerce camiyi yıkmasını, minareleri hedef
tahtası gibi kullanmasını hiç gündeme getirmedi.
Hatta bunları yapan Amerikalı askerlere"kahraman" dedi,
dua etti.
Aydınlık, 27 Nisan
2012
Samanyolu TV'de Tarihçi (!) Yazar
Mustafa Armağan:
"Sultan Ahmet Camisi 1939-45 arasında 6 yıl asker alma dairesi yapıldı. İçeriye askerleri alıyorlar yatakhane yapmışlar ve dışarıya bırakmıyorlar, tuvalete gitmeye afedersiniz caminin içine ihtiyaçlarını karşılıyorlar."
"Sultan Ahmet Camisi 1939-45 arasında 6 yıl asker alma dairesi yapıldı. İçeriye askerleri alıyorlar yatakhane yapmışlar ve dışarıya bırakmıyorlar, tuvalete gitmeye afedersiniz caminin içine ihtiyaçlarını karşılıyorlar."
"Caminin içine yapıyorlar" imiş. Hem yatıyorlar, hem de içine
yapıyorlarmış.
Tarihçi (!) utanmaz kişi, Türk askerini işte böyle hayvan
yerine koyuyor.
Peki, Irak'ta camileri aşağıdaki fotoda görüldüğü gibi kışla
olarak kullanan Amerikan askerleri için herhangi bir şey söylemiş mi bu tarihçi
(!) yazarımız?
Asla. Neden? Çünkü Amerikan askerleri camiye saygılı
olduklarından "Caminin içine yapmıyorlar"mış. :))))
Amerikalı bunların yüzüne tükürse "Yağmur yağdı"
derler.
Tayyip Erdoğan "Camiler kışlamız" demişti.
Amerikan askerlerinin Irak'taki camileri kışla olarak
kullanmaları için Meclis'e tezkere verdi.
Halkımızın çoğunluğu Hanefidir.
Bu mezhebin kurucusu Ebu Hanife'nin Bağdat'taki türbesine
ateş açtı Amerikalılar.
Türbe hasar gördü. AKP kodamanları buna karşı tek bir ses
bile çıkardılar mı?
Hz. Ali'nin türbesine de ateş açtılar. AKP cenahından tek
bir ses gelmedi.
Utanmaz tarihçimiz: "Kocaman İstanbul'da başka yer
bulamadılar da mı camiyi kışla yaptılar" diyor.
İkinci Dünya savaşı yılları söz konusu. "Allah razı olsun
İnönü bizi savaşa sokmadı" demiyor da neler diyor utanmaz adam.
Peki, Amerikalılar kocaman Bağdat'ta ve diğer kocaman Irak
şehirlerinde başka yer bulamadılar da mı camileri kışla yaptılar?
Neden bunu söylemiyorsun?
Ebu Garib'de yapılan işkencelere neden ses çıkarmadı AKP
kodamanları?
Hapishaneden yazılan "Burayı bombalayın, Allah rızası için
hepimizi öldürün, karnımızda Amerikalıların piçlerini taşıyoruz" mektubu bütün
dünyayı sarstı, AKP kodamanlarının kılı kıpırdamadı.
Yazıklar olsun.
Amerikalılar Guantanamo'da Afgan esirlerin kullandığı
alaturka tuvalete Kur'an attılar, üzerine yapılsın diye.
AKP kodamanlarından ses yok.
Amerikalı papaz, müminleri Kur'an yakma ayinine
çağırdı.
AKP kodamanlarından yine ses yok.
Amerikalı askerler Afganistan'da Kur'an
yaktı.
Yine ses yok.
Amerikalılar Kabe'yi bombalasa bunlar yine ses
çıkarmaz.
Ne var?
"Atatürk Kur'anı yasakladı. Gizlice kümeslerde okurduk."
palavraları var.
Halbuki tam tersi.
Türk Milleti okuyup anlasın diye Kur'an'ı Türkçeye tercüme
ettiren, bastırıp dağıtan kim? Atatürk.
"Tercüme edilemez" diye yaygara koparan kim?
Yobazlar.
Mevlana'nın eserlerini, Mesnevi'yi, Fihi Mafih'i Türkçeye
tercüme ettiren kim? Atatürk
Mantık el-Tayr'ı, Ariflerin Menkıbeleri'ni, El Medine-t'ül
Fazıla'yı ve diğer İslam eserlerini tercüme ettiren kim? Atatürk.
Bin küsur yıl Türk Milleti bu kitapların içinde ne
yazdığını bilmeden yobazların yalanları ile beslendi.
Bunların bilinmemesini isteyen yobazlardı, milletin
öğrenmesi için çalışan da Atatürk.
Göklere çıkardıkları halife-padişahlar niçin bunları
Türkçeye tercüme ettirmedi?
Millet anlamasın, bilmesin diye. Kur'an'ı asıl yasaklamak
bu değil midir?