30 Kasım 2022 Çarşamba

Vatan Partisi 11. Kurultayı: Yabancı konuklar ve mesaj gönderenler


Vatan Partisi Amiral Soner Polat 11. Genel Kurultayı'na
katılan yabancı konuklar:

Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Büyükelçisi Liu Şaobin

ÇHC Büyükelçiliği Müsteşarı Zhu Yue

Rusya Federasyonu Büyükelçisi Aleksey Yerhov

İran Büyükelçiliği Siyasi Müsteşarı Seyid Beşir Musevi

Cezayir Halk Cumhuriyeti Büyükelçisi Sofyane Mimuni

Abhazya Cumhuriyeti Tam Yetkili Temsilcisi İbrahim Avidzba

Abhazya Dostlar Ligi Genel  Başkanı Astamur Logua

(Rusya) Rodina (Vatan) Partisi Başkanı ve Devlet Duması (Meclis) Başkan Yardımcısı Valeriy Şinkarenko

İsviçre Komünist Partisi Genel Sekreteri Massimiliano Arif Ay

(Fransa) İlerleme ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı
                                                      Jacques Cheminade

Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti iktidar partisi POLISARIO (Batı Sahra Kurtuluş Cephesi) Siyasi Büro Üyesi Selami İbrahim el-Beşir

Sahra Halklarıyla Dayanışma Milli Komitesi Üyesi İsmail Döbeş (Cezayir)

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Uluslararası İlişkiler Bürosu Üyesi Arafat el-Hacc

FHKC Temsilcisi Hasan Tahravi

(İngiltere) Sosyalist Çin'in Dostları Platformu Editör Yardımcısı Keith Benneth


+++

Kutlama, başarı dileği ve dayanışma mesajı gönderenler:

Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan

KKTC (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) Başbakanı Ünal Üstel

Batı Sahra Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve POLISARIO Genel Sekreteri İbrahim Gali

Çin Komünist Partisi (Cong Guo Gong Çan Dang - Ürünü Paylaştırma Partisi) Merkez Komitesi Dış İlişkiler Başkanlığı (Çince Cong Guo Orta Ülke veya Merkez Ülke yani Çin, Gong Çan Ürünü Paylaştırma, Dang ise parti demek)

Abhazya Cumhurbaşkanı Aslan Bjania

(Rusya) Rodina (Vatan) Partisi Prezidyum Başkanı Aleksey Juravyov

Suriye'de iktidarda olan Arap Sosyalist Baas (Yeniden Doğuş  - Rönesans) Partisi (Hizb ül-Baas el-Arabi el- İştiraki) Genel Sekreteri Hilal Hilal (حزب البعث العربي الاشتراكي)


Cezayir Ulusal Kurtuluş Cephesi Başkanlık Kurulu

Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (KDHC) (Kuzey Kore) iktidarda olan Kore İşçi Partisi (Çoson Rodong Dang) Merkez Komitesi (Dang Çince ve Korece parti demek)

KDHC Türkiye Büyükelçisi Cha Kon İl

Güney Afrika Komünist Partisi 2. Sekreteri Chris Matihako

Lübnan Özgür Vatansever Hareket Partisi Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkanı Beşir Haddad

Nepal Birleşik Komünist Partisi Marksist Leninist Uluslararası İlişkiler Bürosu Başkanı Dr. Rajan Bhattarai

Filistin İslami Cihat Hareketi İran Temsilcisi Nasır Ebu Şerif


Ayrıntılı bilgi için bakınız:

Uluslararası dayanışma bu Kurultay'da 

Asya'nın gözü bu Kurultay'da

+++

24 Kasım 2022 Perşembe

RABİA'nın sonu, "Müslüman Kardeşler" siyasetinin çöküşü


Tayyip Erdoğan yıllardır
Mareşal Abdülfettah es-Sisi'nin "darbeci ve diktatör" olduğu gerekçesiyle Mısır ile diplomatik ilişkilerimizi kesmişti.

Bunun nedeni, Müslüman Kardeşler (İhvan ül-Müslimin) örgütünün üç kanadından biri olan Amerikancı kanadının lideri Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'yi deviren 3 Temmuz 2013 halk ayaklanmasından sonra Sisi'nin Mısır Cumhurbaşkanı olmasıydı.

Mursi'nin iktidara gelmesi ve devrilmesi sürecinin ayrıntıları için bakınız:
"Demokratik seçimle gelen Mursi" safsatası 

+++

O dönemde henüz FETÖ ve PKK (dolayısıyla ABD) ile arası bozulmamış olan Erdoğan, Mursi'nin devrilmesini bir türlü kabul edemiyordu. O yüzden, Mursi'nin devrilmesinin protesto edildiği ve 278 kişinin öldürüldüğü Rabia el-Adeviyye Camisi'nin adına izafeten 4 parmakla yapılan RABİA işareti kullanılmaya başlandı. Çünkü Rabia, Arapça'da el-rabia الرابع DÖRDÜNCÜ demektir. Ayrıca, Mursi Mısır'ın dördüncü Cumhurbaşkanı idi.
+++

Ancak bu yanlış siyaset yüzünden Türkiye'den uzaklaşan Mısır, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile yakınlaşmış, Akdeniz'de Türkiye aleyhine deniz yetki alanları anlaşması yapmıştı. 

2015'den sonra ABD ile arası bozulan ve Akdeniz'de Libya ile deniz yetki anlaşması imzalayan Erdoğan, bu anlaşmanın önünde engel olan Mısır - Yunanistan anlaşmasını etkisiz duruma getirmek için Mısır ile arasını düzeltme zorunluluğu ile karşı karşıya gelmişti.

Libya deniz anlaşması için bakınız:
ABD'ye NATO vetosu ve Libya Deniz Anlaşması darbeleri 

İstihbaratçılar düzeyinde başlayan temaslar, Katar'daki Dünya Kupası açılış resepsiyonunda 20 Kasım 2022 günü Erdoğan ile Sisi'nin el sıkışması ile üst düzeye taşındı. Erdoğan, Mısır ile aramızın düzeltilmesinin arkasında Akdeniz sorunu olduğunu şöyle ifade etti:

"Bizim kendilerinden tek isteğimiz; Akdeniz'de barışı ikame edelim, yolumuza devam edelim."
+++

Rabia siyasetinin sonunu işaret eden ilk olaylardan birisi, 10 Ekim 2019'da Düzce'deki Rabia heykelinin kaldırılması idi. Bakınız:
RABİA HEYKELİ KALDIRILDI 


+++

Mısır ile normalleşme sürecinin birden ivme kazanması ABD'yi çılgına çevirdi.

FETÖ kodamanlarından Emre Uslu, Erdoğan-Mursi el sıkışmasından sonra Rabia heykelinin kaldırıldığını öne sürdü. Halbuki heykel 3 sene önce kaldırılmıştı.

+++

ABD'nin çılgına dönmesinin nedeni, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail ile normalleşmeden sonra Mısır ile ilişkilerin üst düzeye taşınması, Suriye ile ilişkilerin de normalleşeceğinin habercisi olmasıydı.

Türkiye ile Suriye'nin ortak harekatı PKK-PYD'nin Suriye'deki varlığını bitirebilirdi. ABD'nin en büyük korkusu, Erdoğan ile Esad'ın el sıkışması.

Nitekim: 

Gazeteci: "Esad'la görüşme olacak mı?"
Erdoğan: "Olabilir. Siyasette küslük dargınlık olmaz. Eninde sonunda en uygun şartta adımlarımızı atabiliriz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Esad ile görüşme olabilir


Yunanistan panikledi. Aceleyle Mısır'a heyet gönderme kararı aldı. 
Yunan Ta Nea gazetesi, Yunanistan'ın Mısır ile imzalayacağı anlaşmanın, Türkiye’nin Mavi Vatan doktrinini hedef aldığını yazdı.

+++

Süreç şöyle gelişti:

Suudi Arabistan ile aramızın bozulmasının esas nedeni, Erdoğan'ın tıpkı El Kaide, IŞİD ve FETÖ gibi bir ABD yapımı olan Müslüman Kardeşler'i desteklemesi idi.

Müslüman Kardeşler (MK), yedek örgüttü. PKK nasıl HDP'nin kapatılması durumunda kullanmak üzere yedek olarak DBP'yi (Demokratik Bölgeler Partisi) ve TİP'i (Türkiye İşçi Partisi) hazır bekletiyorsa, ABD de başta Suudi Arabistan, Mısır, Lübnan gibi ülkelerde kendisine tam bağlı bir iktidar kurmak amacıyla Müslüman Kardeşler'i hazır bekletiyordu.

ABD uzun zamandır Suudilerden şüpheleniyordu. Tıpkı Türkiye gibi Suudi Arabistan'ı da bölme amaçlı Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) yüzünden Suudiler de ABD'ye yan bakmaya başlamışlardı. Olay Kaşıkçı cinayeti ile patlak verdi.

BOP haritası için bakınız: 

+++

Tayyip Erdoğan, ABD ile arasının bozulmasından sonra Suudiler, Mısır ve Suriye ile normalleşme için düğmeye basmıştı. Bunun için Müslüman Kardeşler ile yollarını ayırması gerekiyordu. Ama bu süreç çok hızlı ilerleyemezdi. 

Erdoğan Hükûmeti önce Rabia heykelini söktürdü.

Sonra Müslüman Kardeşler'in 8 yıldır İstanbul'dan yaptığı TV yayınını durdurdu. Doğal olarak, "kovulduk" demediler, "Türkiye'deki yayınlarımızı durdurma kararı aldık" dediler. 

Bakınız: 

Üçüncü adım olarak Mısır ile istihbarat örgütleri düzeyinde ilişki kuruldu.

Erdoğan böylece Suudiler ve Mısır ile normalleşmenin önündeki engeli kaldırmış oldu.

En son adım Erdoğan'ın Sisi ile el sıkışması oldu.

Dolayısıyla, adım adım, planlı bir normalleşme söz konusuydu.

Akşener "Futbol aşkından dolayı el sıkıştı" diyor, alemi kör cahil sanıyordu. Bu olayları kimsenin bilmediğini farz ediyordu. "Ne dersek inanırlar"...

+++

Mısır ve Suriye ile aramızın bozulmasının Davutoğlu ile birlikte Amerikancı mimarlarından birisi olan Ali Babacan, öfkeden ne dediğini bilmiyor.

Erdoğan'a "Kavgacı politikaların uğrattığı zarar" diye bindiriyor. Halbuki siz bu politikanın mimarlarından birisi idiniz ve Erdoğan kavgayı bitirirken siz hala ABD'nin kucağında Altılı Masa'da bu kavgacı politikayı devam ettirme durumundasınız.

Siz hala Amerikancısınız. 

1 dakika 20 saniye süreli video kaydı: 


Krizlerin ortağı, "Dostum Sisi yetmez, Kardeşim Esad da olsun" önerisinde bulunmuş. Aylar önce söylediğim gibi tutarlı hiçbir hareketleri yok. Kavgacı politikaların uğrattığı zararın cevabını vermeden neye göre barış sıralaması yapıyorsunuz?

+++

Davutoğlu da Babacan gibi öfkeden ne dediğini bilmiyor.
"İkiyüzlü" dedi Erdoğan için.
Video kaydı

Size göre öyle. Çünkü Erdoğan değişiyor. 
Siz hala ABD'nin kucağında Sisi - Esad düşmanlığına devam.
Başbakanlıktan kovulunca Foreign Policy "Amerika Ankara'daki adamını kaybetti" diye feryat etmişti. Amerikancı olduğunuz için kovulmuştunuz. Hala aynı Amerikancı konumdasınız. Bakınız:

+++

Meral Akşener geri kalır mı?
Laf kalabalığına getirdi, 

"Geçtiğimiz pazar günü Sayın Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile Katar’da hasret giderdi. Sayın Erdoğan’ın gösterdiği derin muhabbetten anlıyoruz ki yeni bir dostluğun kıvılcımı çakıldı. Mavi Vatan’daki çıkarlarımızın bile yumuşatamadığı Sayın Erdoğan’ı demek ki futbol aşkı pamuk gibi yapmış. Yakında Beşar Esad’la birlikte maça giderlerse şaşırmayın. Görünen o ki Sayın Erdoğan seçimini, Binali Bey’den yana değil Sisi’den yana kullanmaya karar vermiş. Sayın Erdoğan kazananın yanında olmayı sever. Biraz vakit aldı ama kendisi de döndü dolaştı gitti Sisi’yi seçti. Bu seçimle birlikte Rabia işareti yapa yapa gezdiği elini Sisi‘ye kaptırmış, Esma’nın onurunu da Katar’da bırakıp gelmiş oldu. Ne diyelim hayırlı uğurlu olsun. Seçimlere yaklaştığımız şu son düzlükte bundan sonra yeni işaretiniz olarak Rabia Meydanı’yla Esma’yı değil artık Napolyon’u hatırlarsınız. Madem bu noktaya gelecektiniz Türkiye’ye bunca kaybı niye yaşattınız?"

Video kaydı:


Bant kaydı:

https://www.aydinlik.com.tr/haber/aksener-grup-toplantisinda-erdogan-sisi-gorusmesini-hedef-aldi-352269


Akşener, Erdoğan'ın Sisi ile el sıkışmasını Mavi Vatan'daki çıkarlarımızın değil, futbol aşkının sağladığını söylüyor. Sanki kendisi Mavi Vatan'ı savunuyormuş gibi.

Tam aksine, el sıkışmanın nedeninin Akdeniz olduğunu Erdoğan açıkça ifade etti. 

+++

CHP Gurup Başkan Vekili Özgür Özel:

"Seçimi kaybetmemek uğruna tükürdüklerini yalıyor. Tükürdüğü suratı yalıyor, ittirdiği eli tutuyor." 

+++

Sonuç itibariye, Biden tayfası "Yanlışından döndü, çok iyi yaptı. Şimdi sıra Esad ile barışmasında. Daha fazla gecikmeden Suriye ile de normalleşelim, PKK-PYD'yi birlikte ortadan kaldıralım." demedi, diyemedi.

MHP, Erdoğan ile birlikte bu yanlıştan döndü. 

Vatan Partisi, sürecin başından beri bu yanlışlardan dönülmesi gerektiğini söylüyordu. AKP ve MHP yanlıştan döndü. Biden tayfası Altılı Masa üyeleri hala aynı yerdeler.

Türkiye, kafasını gözünü vura vura ağır adımlarla Vatan Partisi'nin programını keşfetmektedir.

+++

Müslüman Kardeşler siyaseti Tunus ve Mısır yenilgilerinden sonra HAMAS'ın Şam'a geri dönmesiyle zaten fiilen sona ermişti. Zorlama ile hayata döndürülmesi olanaksızdı. Çünkü Amerika bölgemizde yenilmişti. Müslüman Kardeşler'in Amerikancı kanadı için artık deniz bitmişti. Amerikan karşıtı kanadının önde gelen bileşeni HAMAS ise Halid Meşal'in kendisini soktuğu çıkmazdan kurtulmuş, Şam'a geri dönmüştü. Tayyip Erdoğan bu durumu değerlendirdi. Yanlıştan döndü.

Halit Meşal için bakınız: 


+++


23 Kasım 2022 Çarşamba

NATO'daki vetomuza dünya bıyık altından gülüyor

 Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum:


"15 Temmuz darbe girişimi
FETÖ'nün kullanıldığı bir NATO operasyonu."

Uçum, Türkiye'nin NATO içindeki konumunu şöyle anlattı:

"(Türkiye), önceden Batı'nın dediklerini yapıyordu.
Bugün ülke çıkarları için mücadele ediyor."

Uçum, NATO'dan çıkma hedefinin gündemde olmadığını söyledi. 

+++

Evet, şu veya bu nedenle NATO'dan çıkmayı göze alamamanızı anlıyoruz.

Ancak Türkiye fiilen NATO'dan dışlanmıştır.

Biden, geçen hafta Endonezya'da G20 Zirvesi'ne katılan NATO ülkelerini toplantıya çağırdı. Türkiye'yi çağırmadı. Türkiye, NATO içerisinde "NATO karşıtı" bir ülke olarak görülüyor.

Norveç'teki NATO tatbikatında Atatürk ve Erdoğan'ın resimlerini "düşman" tahtasına yerleştirdiklerini unutmadık.

+++

Şimdi İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğini veto etmeyerek düşman cepheyi kuvvetlendirmiş olmuyor muyuz?

Hükûmet "PKK'ya destek vermeye devam ederlerse veto ederiz" diyor ama ABD başta olmak üzere NATO ülkelerinin çoğunluğu PKK'ya destek veriyor.

PKK'ya destek veren bu ülkelerin NATO'dan çıkarılmalarını talep edebiliyor muyuz? Hayır.

O halde köprüyü geçene kadar ayıya dayı deyip PKK'ya desteği kesen İsveç ve Finlandiya, NATO'ya girdikten sonra diğer NATO üyeleri gibi PKK'ya yardıma yeniden başlarsa ne yapacaksınız? Hiç bir şey yapamayacaksınız.

+++

Veto etmemek için şartımız şu olmalıydı: 

"Başta ABD olmak üzere PKK ve PYD'ye destek veren NATO ülkeleri verdikleri silahları geri almalı, geri almaya güçleri yetmiyorsa desteği kesmeli, sözde IŞİD karşıtı ittifaklarının sona erdiğini ilan etmeli.

PKK - PYD'yi tamamen bitirip Suriye'de silahlı terörü ortadan kaldırdığımız zaman İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğini onaylarız."

+++

"PKK'ya desteği kessinler, veto etmeyelim" siyasetimize dünya bıyık altından gülmektedir.


+++