ABD'de yayınlanan The Atlantic dergisinin Aralık 2021 sayısının
başlığı: "The Bad Guys Are Winning" (Kötü Herifler Kazanıyor)
Alt başlık: "How a new league of autocrats is outsmarting the West"
(Yeni otokratlar ligi Batı'yı nasıl yeniyor)
(Otokrat: İktidara ait tüm yetkileri elinde bulunduran yönetici
Bir nevi diktatör, ABD'ye göre kötü herif.)
Kötü herifler ise soldan sağa şunlar:
Nicolas Maduro (Venezuela)
Aleksandr Lukaşenko (Belarus = Beyaz Rusya)
Vladimir Putin (Rusya Federasyonu)
Şi Cinping (Çin)
Tayyip Erdoğan (Türkiye)
Adamların acelesi var, Kasım bitmeden Aralık sayısını basmışlar.
Aydınlık gazetesi haberleştirdi, manşetten verdi:
Atlantik'in "Kötü Herifler" dediği kişiler,
gelişen dünyanın emperyalizme karşı koyan liderleri.
Bir çok yorumcu "herif" sözcüğüne takıldı ama makalenin asıl önemli
yeri şu: Bu kötü herifler kazanıyor ve Batı'yı (emperyalizmi) yeniyor.:
2014'ten sonraki politikasının birbirinin tam tersi olduğunu çok açık bir
şekilde belirtiyor.
2014'e kadar FETÖ ile birlikte Amerikancı politikalar uygulayan Erdoğan,
BOP Eşbaşkanı olduğunu ilan ettiği bu yıllarda ABD tarafında el üstünde
tutuluyordu. Amerikan dergileri onu göklere çıkarıyordu. ABD, onun çizgi-
sini Arap Baharı yoluyla Arap ülkelerine de uygulamak istiyor, Araplara
Erdoğan'ı örnek olarak gösteriyor, "Siz de onun gibi Ilımlı (Amerikancı)
İslamcı olun" diyordu.
ABD'de yayınlanan TIME (Taym = Zaman) dergisi "ERDOĞAN'IN YOLU"
(Erdoğan's Way) başlığı altında kapakta şöyle diyordu:
Türkiye'nin İslamcı lideri (laik, demokratik ve Batı dostu) ülkesini
bölgesel bir güç haline dönüştürdü...
....fakat onun örneği Arap Baharı'nı kurtarabilecek mi?
Ama ne zaman ki Erdoğan'ın FETÖ ile (dolayısıyla ABD ile) arası
bozuldu, BOP Eşbaşkanlığı görevinden istifa eden Erdoğan PKK
ille başlattığı Açılım'a son verdi ve PKK'yı hendeklere gömdü,
FETÖ ile mücadeleye başladı, o demokrat Erdoğan birden diktatör
oluverdi. Emperyalizmin yayın organları bombardımana başladı.
Alman dergisi Handelsblatt, "GEBURT EINER DIKTATUR 2016"
(BİR DİKTATÖRÜN DOĞUŞU 2016) başlığı ile çıktı.
O güne kadar Batı dostu bir demokrat olan Erdoğan, 2016'da
Batı'ya karşı çıkmaya başlayınca bir diktatör haline dönüşmüştü.
Alman dergisi Der Spiegel (Der Şpigel = Ayna) ise:
Diktator Erdoğan und der hilflose Westen
Es war einmal eine Demokratie
Diktatör Erdoğan ve çaresiz Batı
Bir zamanlar bir demokrasi vardı
başlığı ile çıkmıştı. Der Spiegel, 2016 yılında "Çaresiz Batı" diyerek,
diktatör kötü herifler karşısında Batı'nın yenileceğini The Atlantic
dergisinden 5 yıl önce anlayıp açıklamıştı:
Türkiye konulu özel sayı çıkaran Der Spiegel'in başlığı:
EIN LAND VERLIERT DIE FREIHEIT
Brennpunkt Türkei
ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KAYBEDEN ÜLKE
Odak Türkiye
DER DIKTATOR - Erdogans politik nach dem Putsch
Darbeden sonra Erdoğan'ın politikası
KURDEN - Kampf für den eigenen Staat
KÜRTLER - Kendi ülkelerini kurmak için savaş
Minareler füze :)))
Türkiye Özgür kalacak mı?
16 sayfa özel Türkçe bölümü eklenmiş.
PENTAGON (ABD Savunma Bakanlığı), Amerikan askerlerini savaşalanlarından çekip yurda geri getireceğini açıklayan Trump'ı devirmek
için harekete geçiyor. Alman dergisi de Trump'ı Batı karşıtı diktatörler
kapsamına alıveriyor. Kraldan fazla kralcı yani.
Der Spiegel: ICH BIN DAS VOLK
Das Zeitalter der Autokraten
BEN HALKIM
Otokratlar Çağı
başlığı altında Trump'ı Erdoğan, Putin ve Şi ile aynı kapağa koyuyor
RISE OF THE STRONGMAN = GÜÇLÜ ADAMLARIN DOĞUŞU
Putin, Erdoğan, Viktor Orban (Macaristan) ve Rodrigo Duterte (Filipinler)
ABD'ye karşı çıkan (Duterte) ve AB içinde sivrilikler yaparak Türk
Konseyi'ne katılan (Orban) da hemen diktatörler listesine alınıyor.
En küçük bir karşı koyma, defterinin dürülmesi için yeterlidir.
Ancak her ne hikmetse, bizim arkadaşlar tüm dünyanın gördüğü bu
gerçeklere gözlerini kapatmakta, görmek duymak istememekte,
"Nayır nayır Tayyip Amerikan karşıtı olamaz, o hiç değişmez,
Amerikancıdır, BOP Eşbaşkanıdır" deyip durmaktadırlar.
Halbuki diyalektik materyalizmin yasasıdır:
Her şey değişir ve gelişir. Ama iyi, ama kötü yönde.
+++
Amerikancı isen eğer, diktatör de olsan, Amerika'nın gözünde diktatör
değilsindir. İşte Kenan Evren, diktatör değil, Türkiye'yi bir arada tutmayı,
kucaklamayı amaçlayan bir kişidir onlara göre. Buyurun:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder