6 Ocak 2022 Perşembe

Erdoğan için yolun sonu: ABD ve AB'nin 2023 seçim senaryoları

ABD Dış İlişkiler Konseyi (CFR = Council on Foreign Relations)
yayın organı Foreign Affairs (Dış Sorunlar) dergisi, 2023 Türkiye
seçimleri hakkında Soner Çağaptay'ın "Erdoğan için oyunun sonu"
başlıklı makalesini yayınladı.

+++

Washington Yakın Doğu Araştırmaları Enstitüsü Kıdemli Uzmanı
olan Çağaptay, Millet İttifakı'nın kazanacağı kehanetinde bulundu.

Muhterem kişinin Erdoğan hakkında 3 İngilizce kitabı var: 

The New Sultan : Erdogan and the Crisis of Modern Turkey
(Yeni Sultan: Erdoğan ve Modern Türkiye'nin Krizi) 

A Sultan in Autumn : Erdogan Faces Turkey's Uncontainable Forces
(Sonbaharda bir Sultan : Erdoğan, Türkiye'nin Engellenemez Güçleri
            ile Karşı Karşıya) (Erdoğan'ın sonbaharı, yani yıkılacak diyor)

Erdogan's Empire: Erdoğan'ın İmparatorluğu  

Kitap görselleri için bakınız:


+++

Tıpkı Trump gibi Erdoğan'ın da seçim yenilgisini kabul etmeyeceğini,
ABD'deki Kongre baskını gibi olaylar çıkartacağını iddia etti.

Özetle şöyle dedi:

Önceki seçimlerde muhalefet dağınıktı, ancak bu kez bir araya geldi.
Erdoğan'ı yenme arzusunda giderek daha fazla birleşiyorlar.

CHP, İYİ Parti, Saadet, Demokrat, DEVA ve Gelecek Partisi'nden 
oluşan Millet İttifakı'na HDP dışarıdan destek veriyor.

Akşener, İmamoğlu ve Yavaş, Erdoğan'ı yenecek. Her birisi, ikinci
turda Erdoğan'a karşı kim kaldıysa onu destekleyecek.

Millet İttifakı Erdoğan ve çevresi için af seçeneği sunarsa, Erdoğan
seçim yenilgisini kabul edebilir ve direnmekten vaz geçerek iktidarı
seçimi kazanan Millet İttifakı adayına barışçı şekilde devredebilir.

Türk Silahlı Kuvvetleri bu anlaşmada garantörlük yapabilir.

Bu konuda ABD ve AB de görev almalı. Seçimi kaybeden Erdoğan'ın
iktidarı devretmemesi durumunda yaptırım tehdidini devreye sokmalı.

+++

ABD'ye göre Erdoğan'ın kaybedeceği kesin de, tek sorun onun
seçim sonucunu kabul etmesini sağlamak. 

+++

Avrupa Birliği, seçim sonuçları için farklı seçenekler sunuyor.

Brüksel merkezli Carnegie Europe (AB denetiminde sözde bağımsız,  
düşünce kuruluşu) "Türkiye'nin Yönünü Anlamak: Üç Senaryo
(Understanding Turkey's Direction: Three Scenarios) başlıklı raporunu 
yayınladı: 9 Aralık 2021

Raporun İngilizce aslı:

Raporun alt başlığı şöyle:

Turkey’s current state is defined by a deteriorating rule-of-law architecture and an assertive foreign policy. The country’s future lies in the hands of its citizens, who will head to the polls in 2023 for presidential and legislative elections.

Özetle diyor ki:

Hukuk devleti yapısı bozulan Türkiye, iddialı (saldırgan demek istiyor)
bir dış politika izliyor. Ülkenin geleceği 2023'te sandık başına gidecek
olan vatandaşların elinde.

Yani Avrupa Birliği, vatandaşa "Erdoğan'ı yıkın" talimatı veriyor.

+++

Rapor üç senaryo üzerinde duruyor:

Seçimi Erdoğan'ın kazanması halinde AB'nin, Türkiye'yi çevreleme
(kuşatma) stratejisi uygulamasını öneriyor. Türkiye zaten çevrelenmiş.
ABD Dedeağaç'a bin tank ve bir kaç yüz helikopter konuşlandırdığı
bir üs kurdu. Lozan'a aykırı olarak, sınırımızın hemen yanında.

Diğerlerini harita üzerinde Doğu Perinçek her Salı ULUSAL KANAL
Çıkış Yolu programında gösterip duruyor:

Gürcistan, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, Güney 
KIbrıs, İsrail, Suriye, Irak... ABD üsleri dört yanımızda. Bakınız:


Zaten Türkiye'yi çevrelemişler. Bu durumda "Erdoğan kazanırsa çevre-
leyelim" demek, bizi kuşatmış olan bu güçleri harekete geçirme önerisi
anlamına geliyor. Yani doğrudan askeri müdahale ile Erdoğan'ı devirme.

Bakınız Erdoğan tekrar kazanırsa ne olurmuş:

Under this scenario, Western countries would likely face more assertive foreign and military policies, including with Greece, Cyprus, and countries in Africa. They would also face increased difficulties within NATO and continued tensions with the EU. Importantly, Turkey’s ambivalent relationship with Russia and the S-400 missile system deployment, unless terminated earlier, would become a major negative factor with Turkey’s Western partners. In this scenario, prudence and containment may well be the key words on the EU side.

Batılı ülkelere karşı şimdikinden daha iddialı (olumsuz) dış politika,
özellikle Yunanistan ve Kıbrıs'a karşı. Afrika ülkeleriyle de daha iddialı
(olumlu) ilişkiler. NATO ile artan sorunlar ve AB ile anlaşmazlıkların
devamı. Rusya ile ilişkilerinden ve S-400 konuşlandırmaktan vaz 
geçmemesi durumu Batılı ortakları ile arasında büyük bir olumsuz faktör.
Bu durumda AB için kilit sözler "Türkiye'yi kuşatın" olurmuş.
Hücum borusu çalıyor.

+++

Seçimi Erdoğan'ın kaybetmesi halinde yeni yönetimin (Batı'ya karşı)
ılımlı olacağı söyleniyor. Ancak eğer yeni yönetim Erdoğan'ın yolunu izler
ise, (halktaki) Batı karşıtlığı devam ederse, ve yeni yönetim Rusya ile iliş-
kileri koparmazsa, çok tehlikeli bir durum meydana gelirmiş. Bu tehlikeyi 
önlemek için AB yoğun diplomatik girişimlerde bulunmalı imiş.

Ancak burada satır altı TSK'daki Batı'nın Türkiye'yi bölme planını kabul
etmeyeceği korkusu yatıyor. Kürdistan ancak Rusya ile papaz olursak
kurulabilir çünkü. Ve öyle de olur. Onun için muhalefet kazansa bile iste-
diğini yapamaz. Yapabilmesi için yeniden Ergenekon kumpasları yapıp
Vatan Partisi'ni ve Komutanları Silivri'ye tıkması gerekir. Ki, buna artık
izin verilemez.

Şöyle demiştik: (5 Kasım 2021 günlü yazımız)

Avucunuzu yalarsınız.
Olmaz ya, faraza Millet İttifakı iktidar olsa
TSK'ya "Suriye'den çekileceğiz" dese...

E. Genelkurmay İstihbarat Başkanı Korgeneral İsmail Hakkı Pekin:
"Meclis tezkereye hayır oyu verse dinlemezdim."

CNNTürk'te konuşan İsmail Hakkı Pekin, "Tezkere geçmese 
ne olurdu" sorusuna değinirken:

"(Tezkere geçmezse) tüm birliği (Suriye'den) geri çekmeniz gerekiyor. 
Ama ben Milli Savunma Bakanı veya Genelkurmay Başkanı olsam 
askerimi çekmezdim, Meclis'i dinlemezdim, Cumhurbaşkanı'nı da 
dinlemezdim, böyle saçma sapan bir şey olabilir mi" 

dedi. 

Meclis'ten ret kararı çıksaydı dinlemezdim 

Asker sizi dinlemez. Bu yüzden iktidar olamayacaksınız.
Kemal Bey dış politikayı 180 derece değiştirecekmiş.
Rüyanızda bile göremezsiniz.

Bakınız:
Kemal Bey BOP Eşbaşkanı adaylığını açıkladı 


+++
 
Üçüncü senaryo, seçimlerin ertelenmesi.

Sebep olarak 
- Türkiye ile Rusya'nın Suriye'de çatışmaya girmesi
- Ukrayna'da savaş çıkması
gibi olasılıklar gösteriliyor.

Rusya ile aramızda çatışma çıkmaz da, satır altı "Erdoğan seçimleri
ertelemek için Suriye veya başka bir yerde askeri maceraya girişebilir"
uyarısı yapılıyor.

Bizim Atlantikçi muhalefetin "Saray Savaşı" söyleminin geliştirilmiş
versiyonu. Yani Erdoğan PKK ile yurtsever olduğu için değil, kendi
iktidarını devam ettirmek amacıyla mücadele ediyor.

+++


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder