"Aydınlıkçılar" İddianamesinde, somut "suç kanıtı" olarak
gösterilen 3 basın toplantısı var.
Birincisinin tarihi 17 Ekim 2009
Yer: İşçi Partisi Genel Merkezi
Konu:
Başbakan Tayyip Erdoğan ile
zamanın KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat arasında geçen telefon
konuşması.
Konuşmada kısaca, zamanın KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş
için: "O artık bitmiştir" denilerek Denktaş devre dışı bırakılmakta, KKTC için
de "Devlet mevlet işini biz hiç dile getirmeyelim" denilerek KKTC'nin devlet
olarak tanınması yönünde çalışmaların önü kesilmekte idi. Yani KKTC'yi bitirmeye
karar vermişlerdi.
İP Genel Başkanvekili M. B. Gültekin, basın toplantısında
bu telefon konuşmasının bant çözümünü gazetecilere dağıtıyor ve "Sayın Erdoğan,
bu telefon konuşması size mi ait" diye soruyor.
Tayyip Bey'den hiç ses çıkmaması üzerine 19 Ekim 2009 günü
ikinci bir basın toplantısı yaparak ses bantını gazetecilere
dağıtıyor
Ulusal Kanal telefon konuşmasını banttan şöyle
verdi:
Aydınlık yayımladı:
Aydınlık, 18 Ekim 2009
KKTC Cumhurbaşkanı Talat Bey niçin ağlamış.
KKTC Cumhurbaşkanı Talat Bey niçin ağlamış.
Ağladığı zaman Cumhurbaşkanı da değildi, Başbakan
da.
KKTC ilan edildiği gün ağlamış.
KKTC ilan edildiği gün ağlamış.
Yanlış anlamayın. Sevinçten değil, üzüntüsünden ağlamış.
"Nasıl Rum kardeşlerimizden ayrılır
da ayrı bir devlet kurarız" diye üzüntüsünden
kahrolmuş.
Ve o tarihten itibaren de KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş'a diş bilemeye başlamış.
Bir gazeteye verdiği demeçte nasıl ağladığını
övünerek anlatıyor. (11.11.2009)
"Türk devleti kuruldu" diye üzüntüsünden ağlayan bu kişi
gerçekten Türk müdür?
Enosisçi Rum EOKA çeteleri Türk mahallelerine baskınlar
yapıp kadınları çocukları banyolarda kurşuna dizdiği, toplu katliamlar yapıp
çukurlara gömdüğü, Türkleri yurtlarından kovalayıp adanın %3 lük bir kısmına
hapsettiği zaman da zulüm gören, öldürülen bu Türkler için de ağlamış mıydı
Talat Bey acaba?
+++++++++++++++++++++++++++
+++++++++++++++++++++++++++
Gel zaman git zaman seçimlere girmiş, sonunda tanımadığı,
kurulduğu için ağladığı KKTC'nin önce Başbakanı, sonra Cumhurbaşkanı
olmuştu.
Mecliste küsüye çıkıp "KKTC"yi koruyup yaşatacağına dair
and içmişti.
Acaba eski fikrinden vaz geçip şimdi başbakanı ve
Cumhurbaşkanı olduğu KKTC'yi sahiplenmiş miydi?
Ne gezer... Eski fikirleri devam ediyordu.
Demek ki Meclis kürsüsünden etmiş olduğu yeminler yalandı.
Halbuki şerefi ve namusu üzerine yemin etmişti.
Şeref ve namus bu durumda nereye gitmişti?
Türkiye Başbakanı Tayyip Bey ile el ele verip önce KKTC'yi
kurduğu için diş bilediği Sayın Rauf Denktaş'ı saf dışı bıraktı.
Ve, kurulmasını kabullenemeyip ağladığı KKTC'yi yok etmek,
Rum'a yamamak için yine Tayyip Bey ile el ele verdi.
Her ikisi de Amerikancı olan bir sağcı (!) ve bir solcu
(!) lider, KKTC'yi yok etmek üzere işte böyle el sıkıştılar.
+++++++++++++++++++++++++++
Varlığına, kurulmasına karşı olduğu bir devletin başına
geçip o devleti
ortadan kaldırmaya uğraşan bir kişi dünya tarihinde görülmüş müdür?
ortadan kaldırmaya uğraşan bir kişi dünya tarihinde görülmüş müdür?
Hangi devlet kendisini yok etmeye çalışan bir kişiyi başına
getirir?
Dünyada böyle bir örnek var mıdır?
Dünyada böyle bir örnek var mıdır?
+++++++++++++++++++++++++++
Aydınlık dergisi ve Ulusal Kanal, Talat ve Tayyip Beyler
arasında geçen telefon konuşmasının bant kaydını yayımladı.
Bu konuşmada onlar Sayın Rauf Denktaş aleyhine nasıl
komplo kurduklarını ve Türkiye'nin KKTC'nin devlet olarak tanınması
politikasından nasıl vazgeçtiklerini açıkça itiraf etmektedirler.
Denktaş'ı bitirme kumpası
Tarih: 24 Nisan 2004 Annan Planı oylamasından sonra
Denktaş'ı bitirme kumpası
Tarih: 24 Nisan 2004 Annan Planı oylamasından sonra
O zaman her ikisi de başbakan olan
Tayyip ve Talat Beyler, yine o zaman Cumhurbaşkanı olan Denktaş aleyhine kumpas
kuruyorlar:
TALAT: Denktaş'la bu yeni diplomatik süreci sürdüremeyiz...
TALAT: Denktaş'la bu yeni diplomatik süreci sürdüremeyiz...
...O orada olduğu
sürece, resmin ortasında,
bence kimse bize rağbet etmez.
bence kimse bize rağbet etmez.
TAYYİP: Mehmet Ali Bey,
ben size bir şey söyleyeyim mi,
o artık bitmiştir
o artık bitmiştir
TALAT: Ben de onu
söylüyorum
TAYYİP: Sizin
söylemenize gerek yok.
Yani şu anda o muhatap olmaktan bile çıkmıştır.
Yani şu anda o muhatap olmaktan bile çıkmıştır.
Hadi diyelim ki, Denktaş siyasi
rakipleri olduğu için onun aleyhinde
kumpas kurmaları kabul edilebilir.
kumpas kurmaları kabul edilebilir.
Ama ya KKTC aleyhinde kumpas
kurmalarına, KKTC'yi bir devlet olarak
tanımamak / tanıtmamak için kumpas kurmalarına ne demeli?
tanımamak / tanıtmamak için kumpas kurmalarına ne demeli?
KKTC'yi bitirme kumpası
TAYYİP:
Devlet mevlet işini hiç biz dile
getirmeyelim
TALAT: Neyi neyi
neyi?
TAYYİP:
Yani "iki devlet olarak tanımanız lazım" şudur
budur, bunu
TALAT: Elde
edilemeyecek şeyleri şimdi atmamak lazım
TAYYİP: Hiç dile
getirmeye gerek yok
Yani " Rum devletini ve KKTC'yi iki devlet olarak tanıyın"
demeyeceklermiş. KKTC diye bir devletin olmadığı, adada sadece Rum devleti
olduğu şeklindeki ABD/AB tezini kabul etmişler.
Aydınlık Dergisi genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım ve
Ulusal Kanal İstihbarat Müdürü Ufuk Akkaya, işte bu bant kaydını yayımladıkları
için Ergenekon kapsamında tutuklandılar.
İddianameye
göre, bu bant kaydını
yayımladıkları için Aydınlık ve Ulusal Kanal yöneticileri darbeci ve terörist
imişler.
Acaba Aydınlık hakkındaki bu iddianameyi tam olarak yayınlayabilir misiniz ya da gönderebilir misiniz? Teşekkürler. humert@gmail.com
YanıtlaSil