17 Ağustos 2019 Cumartesi

Emperyalistlerden para alıp çevrecilik yapılabilir mi?

Bu sorunun yanıtını çevreci hareketin öncülerinden Yeşiller Partisi Kurucusu
Savaş Emek özetle şöyle veriyor:

"Emperyalizm olgusunu görmeyen bir çevreci hareket, emperyalistlere hizmet
eder."

Gaffar Yakınca, konuyu Aydınlık Gazetesi'nde işledi. Bakınız:
https://www.aydinlik.com.tr/el-parasi-ile-dugun-olur-mu-gaffar-yakinca-kose-yazilari-agustos-2019

Altın madenleri konusunda emperyalist müdahaleyi ortaya çıkaran Necip Hable-
mitoğlu, Bergama'daki altın madenine karşı eylemleri fonlayan Alman vakıflarını
tespit etmiş, bedelini canı ile ödemişti.

Çanakkale Kirazlı'daki eylemleri örgütleyen derneğin Avrupa Birliği tarafından
fonlandığını açıklayan TGB ve Vatan Partisi de hedefe konuldu.

+++


Emperyalistlerden para almak ne zamandan beri "tartışılabilir" bir konu haline
gelmiştir? Şu halde PKK'nın ABD silahı ile donatılmasına da itiraz etmemek
gerekir. Öyle ya, sonuçta IŞİD ile savaşılmaktadır. 

Doğrular bakışınıza göre değişebilir, ama gerçek bir tanedir:
Kimin parasını alırsanız, onun düdüğünü çalarsınız.
Amacın aracı meşru kıldığını iddia etmek kirlenmenin en ileri boyutudur.

+++

Vatan Partisi Genel Sekreteri Utku Reyhan açıkladı:

Eylemlere öncülük eden Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği
2016 yılından bu yana Avrupa Birliği'nden para almaktadır. Dernek, kendi hazır-
ladığı rapora göre AB'den 202 bin küsur TL hibe almıştır.

Dernek üyesi olan 7 Vatan Partili, derneğin AB'den para aldığını öğrenmeleri
üzerine kendi inisiyatifleri ile bundan bir kaç ay önce dernekten topluca istifa
etti.

Çünkü hiç bir Vatan Partili, emperyalist devletlerden fonlanan kuruluşlarda yer almaz.

+++

Utku Reyhan, şu soruyu yöneltti:

"Vatan Partisi, Hükumetin çevremizi tahrip eden uygulamalarının karşısındadır.
Ancak bu karşıtlığımız, asla üretim düşmanlığı şekline dönüşmeyecektir."

"Çevreci pozu takınanların gerçek yüzünü de kamuoyunun bilmesi gerekir."

"Bu sözde çevreciler, Kazdağlarının 40 km dışındaki maden sahasıyla ilgilene-
cekleri yerde, Ekrem İmamoğlu'nun ve babasının Kazdağları'nın içinde, Güre'nin
Kavurmacılar Köyü'nde aldığı binlerce metrekarelik arazilerle, bu arazileri üze-
rine kurduğu sitelerle ilgilenseler daha doğru olmaz mı? O yürüyüşler neden
buralara yapılmıyor? Yoksa sizler, kendi villalarınızın çevrecisi misiniz?"

"Edremit, Ayvalık, Burhaniye, Akçay, ve Altınoluk'u yani Kazdağları'nın dibini
yazlıklarıyla dolduranlar bu sözde çevreciler değil mi? Beykoz ormanlarına
villa konduran sanatçılarımızın çevreciliklerine nasıl inanacağız? Bodrum, Mar-
maris, Didim ve Kuşadası'nı sahil bırakmayacak şekilde betona boğanlar mı
nu ülkeye çevrecilik dersi verecekler?"

"PKK Muğla'da ve diğer yerlerde orman yakarken neden sesiniz çıkmıyor?"

+++

Vatan Partisi Milli Hükumet Programı Madde 48, madenlerin millileştirilmesini
ve stratejik madenlerin kamu (devlet) eliyle işletilmesini öngörmektedir.

Ancak AB'den para alan bu sözde çevrecilerin amacı başkadır. Onlar, altın madeni
devlet eliyle işletilse de karşı çıkacaklardı. 

+++

Bizler çevre mücadelesi yapanlara düşman değiliz. Ancak bunun AB fonları ile
yapılmasına karşıyız. 

WWF (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), paraları şu şartla vermektedir:
- "Seçilecek" 3 ÇED raporuna karşı kampanya yürütülmesi
- 2 yerde ÇED olumlu veya ÇED gereksiz raporuna karşı dava açılması

WWF 5 ülkede AB'nin finansal desteği ile proje yürütüyor. Bu ülkeler Arnavutluk,
Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Türkiye. Yani parçaladıkları ve parçalamak
istedikleri coğrafya.

Bu 5 ülkede 23 kuruluş hibe almaya hak kazandı. Bu 23 kuruluştan 5 tanesi
Türkiye'de. Bunlardan biri de Kazdağı Derneği.

+++

Utku Reyhan derneğe soruyor:
"AB'den para almadan çevrecilik yapamaz mısınız?"

Buyurun yanıtı görelim:

Her işbirlikçi gibi bunların da sorulan soruya verecek yanıtları olmadığı için
gerçek dışı laf kalabalığı ile şirretlik yapıyorlar.

"Alman Ajanı, Soros'un kadınları, sapkın, AB Ajanı" sözcükleri tamamen derneğin
uydurması. Almanya ve AB kurumlarından hibe almayın diyoruz, ajan dedik mi?
LGBT'yi AB çizgisinde davrandığı için eleştiriyoruz. Eşcinsellere sapkın dediğimiz
kuyruklu yalan. Doğu Perinçek konuyu "Eşcinsellik ve Yabancılaşma" adlı kitabında
ayrıntılı olarak yazdı. Ama bunların derdi doğruyu öğrenmek değil ki...

Bunlar okuyup öğrenerek değil, kanaat önderlerinin parmağına bakarak 
konuşuyorlar. Kanaat önderleri ABD ve AB. Onların sözcüleri ne derse 
papağan gibi tekrarlıyorlar. Vatan Partisi sermayenin yanında imiş. 
Çünkü Avrupa Birliği sermayeye karşı mücadele ediyor. Bunların da 
sermayeye karşı mücadele etmesi için para akıtıyor. 

Tam bir akıl tutulması. Emperyalizm sermayeye karşı. Vay canına...

+++

Utku Reyhan soruyu yineliyor:

+++

Madencilik bir zorunluluktur.

Ekonomimiz içinde madenciliğin payı %1'dir.
Gelişmiş ülkelerde bu oran %10'un üzerindedir.
Madenciliğe karşı çıkmak, Türkiye'nin gelişmesini istememektir.

Bizim itirazımız, madenlerimizin yabancılar tarafından işletilmesi durumunda
elde edilen gelirlerin önemli bir kısmının ülkemizde kalmamasıdır.

Çözüm millileştirmedir. Madenlerimizi yabancı şirketlerin elinden kurtarmaktır.

Video kaydı:

Bant çözümü için bakınız:


+++


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder