12 Ocak 2015 Pazartesi

Paris'te timsah gözyaşları

Paris halkı timsah gözyaşları dökenlere itibar etmedi.

Yürüyüş kolunun önüne geçen sözde "dünya liderleri" yoğun bir şekilde ıslıklanarak protesto edildi.

Sözde şeriatçı vahşiler sürüsünü örgütleyen, eğiten, silahlandıran ve dünyanın başına bela edenlerin bu sözde "dünya liderleri" olduğu kamuoyu tarafından biliniyor.

Aralarına Mali ve Filistin liderleri gibi suçsuz kişileri de alarak makyaj yapmaları, protesto edilmelerini önleyemedi.

“Ben Hollande, Sarkozy ve Le Pen için yürümüyorum” dövizleri kodamanların suratına şamar gibi indi.

Posta, 12 Ocak 2015
Posta gazetesi Paris için "Terörle mücadelenin başkenti" demiş. Tam tersine, terörü Suriye'ye, Libya'ya ihraç eden başkentlerden biri Paris.

Daha doğrusu, terörün asıl sahibi olan Amerika'nın taşeronlarından biri Paris. Terörle mücadelenin başkenti ise Şam. Terörle mücadelenin diğer kentleri Bağdat, Kahire, Tunus.
*********

Eski ABD Dışişleri Bakanı Kissinger, yeni yazdığı "Dünya Düzeni" başlıklı kitapta suçlarını şöyle itiraf ediyor:

"Yemen'de insansız uçaklarla bombaladığımız adamları (şeriatçı teröristleri) Suriye'ye getirdik. Esad'a karşı savaşsınlar diye ellerine silah verdik. Sonra IŞİD'i oluşturdular. Böyle yaparsak kimseye güven veremeyiz."

Kissinger, gerçeğin bir kısmını gizlemiş. Yemen'e müdahale edebilmek için o teröristleri Yemen'e gönderen Amerika, "Teröristlere karşı mücadelede size yardım edelim" bahanesi ile elini Yemen'e uzattı. Daha sonra teröristlerin bir kısmını Suriye'ye transfer etti.

IŞİD'i Birinci Bağdadi'ye kurduran da Amerika. 2004'ten beri tutuklu olduğu Irak'taki ABD esir kampında İkinci Bağdadi'yi devşirip 2009'da serbest bırakarak IŞİD'in başına geçiren de Amerika.

1. Bağdadi: Ebu Ömer el-Bağdadi
2. Bağdadi: Ebu Bekir el-Bağdadi (Gerçek ismi için bakınız:


*********

Yukarıdaki fotoğrafta sol başta İsrail Başbakanı Netenyahu durmakta. Sözde karikatürcü öldüren teröristleri kınıyor. Kim inanır buna. Yarattığı Hanzala karakteri ile ünlü Filistinli çizer Naci El Ali'yi İsrail ajanları 1987 yılında Londra'da öldürmüşlerdi. Netenyahu ve diğer sözde dünya liderleri bu cinayeti görmezden gelmişlerdi.

Naci el-Ali, Filistinli küçük çocuk Hanzala'yı, insanlığın Filistin'de yaşananlara sessiz kalmasından ötürü bir küskünlüğün ifadesi olarak sürekli sırtı dönük halde resmetmişti.

Hanzala karikatürleri için bakınız:

Sabra ve Şatila katliamlarını aradan zaman geçtiği için unutmuş olabiliriz, ye geçen seneki Gazze katliamı? Mavi Marmara? Binlerce suçsuz insanı öldür, sonra git 12 kişinin öldürülmesini kına. Kim inanır.

Suriye'de yaralanan şeriatçı teröristler için Kuzey İsrail'deki Golan'da sahra hastaneleri kur, sonra git Paris'te terörist kına. Kim inanır.

*********

Sol Başta Başvezir Ahmet Davutoğlu durmakta. Ürdün Kralı ile birlikte gülüşüyor. Timsah gözyaşlarını gülücükler içinde döküyorlar.

Amerika'nın yolladığı sözde şeriatçı vahşileri silahlandırıp Türkiye üzerinden Suriye'ye sokan, orada kafa kesen, ciğer deşen, kalp yiyen, nice vahşice cinayetler işleyen, kadınları kızları cariye yapmak için kaçırıp tecavüz eden, köle pazarlarında satan bu canilere her türlü maddi manevi desteği sağlayan, bu amaçla Türkiye - Suriye sınırını teröristlerin yol geçen hanı yapan AKP Hükümeti, şimdi sözde terörü kınıyor. Buna kim inanır.

Aydınlık, 10 Ocak 2015
Bu vahşilerin Mısır'da yaptığı katliamları meydanlarda 4 parmak "Rabia" işareti yaparak destekleyenler AKP yöneticileri değil miydi?

ÖSO'ları, Nahda'ları, Kaide'leri, IŞİD'leri destekleyen AKP değil mi? Avrupa'da "İŞİD'in esas halifesi Bağdadi değil, Erdoğan" diye konuşulmuyor mu?

Fatih'te Antep'te dernek, dükkan açıp alenen IŞİD tişörtleri satan, camilerde adam devşiren, Karadeniz köylerinde vaaz bile veren IŞİD militanları nasıl bu kadar rahat davranabiliyor?



*********

Fotoğrafın orta yerinde Fransa Cumhurbaşkanı Fransuva Holand durmakta.

Sözde terörü kınıyor. Ama IŞİD ve diğer şeriatçı terörist örgütler, Fransız Hükümeti'nin gözleri önünde propaganda ve örgütlenme faaliyetleri yapıyor. Paris varoşlarındaki başta Cezayirli olmak üzere yoksul Müslümanlar, gittikleri ABD - Katar denetimindeki camilerde terör örgütlerine devşiriliyor, Libya'nın Suriye'nin üzerine salınıyor. Milyonlarca Müslümanın yaşadığı varoşlardaki yüzde kırkın üzerindeki işsizlik oranı ABD ve Katar'ın terörist devşirmesine fevkalade uygun bir ortam. Bu da, bu insanları işsizliğe, eğitimsizliğe mahkum eden Fransa'nın suçu.

Fransız emperyalistlerinin "Diktatör Esad"a karşı yetiştirilmelerine izin verdikleri caniler, kendilerini de vuruyor.

"Akrep sokar". Esad böyle demişti. Akrebin doğasında sokmak vardır. Canavar, kendisini yaratan Dr. Frankenştayn'a eninde sonunda saldıracaktır.

AKP ve ABD de canavardan kurtulamayacaktır.


*********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder