11 Haziran 2014 Çarşamba

Tayyip Bey'in vahşileri Konsolosluğumuza saldırdı

Dünya Lideri Tayyip Bey'in Dışişleri Nazırı Derin Stratejist Davutoğlu, 10 Haziran günü şöyle şakıdı tvitırdan:




MHP Milletvekili Sinan Oğan: (Meclis Kürsüsünden):
"Musul başkonsolosluğumuz tehdit altında"

AKP Milletvekili İhsan Şener:
"Atma !"

***********

Ertesi gün IŞİD barbarları tek bir silah atılmadan Musul Konsolosluğumuzu işgal edip Konsolos dahil 49 kişiyi rehin aldılar ve bilinmeyen bir yere götürdüler.
Ayrıca 32 TIR şoförümüz de rehin alındı.

***********

Dünya Lideri AKP Dışişleri Nezareti dehşetli bir açıklama yaptı:
"...tüm imkanlar seferber edilmiştir.
...Irak Hükümeti, BM, NATO, ABD Dışişleri ve diğer uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunulmuştur.
...Musul'un Geyara İlçesi'nde de 31 vatandaşımız rehin alınmış olup, serbest bırakılmaları için çalışmalar devam etmektedir.
...saldırıları nefret ve şiddetle kınıyoruz..."

***********

Konsolosluklar, ülke toprağı olarak tanınır. Musul Konsolosluğumuzun arazisi de Türkiye toprağıdır.
Türkiye toprağına bir saldırı yapılmış ve Türk devlet görevlileri ile aileleri Konsolosluk dışına yani Türkiye toprağı dışına kaçırılmıştır.
Dünya Lideri AKP Hükümeti ise, ülkeye yapılan bu saldırıya anında cevap vereceği yerde, falanca ülke ve kuruluş nezdinde girişimler yapmakta, saldırganları kınamaktadır.
Buna dünya liderliği değil, acizlik denir.

***********

Kaldı ki, Konsolosluk görevlileri gece saatlerinde Ankara'yı arayarak teröristlerin 200 metre mesafede olduklarını bildirdiler. Buna rağmen AKP Hükümeti hiç bir şey yapmadı. Binayı 40 özel harekatçı koruyordu. Teröristler 900 kişi ile saldırdı, "bomba tehdidi" ile binaya girdi.
IŞİD tvitırdan "Türkleri kaçırmadık, soruşturma tamamlanıncaya kadar güvenli bir yere götürdük" diyerek dalga geçti.


Arkasından ikinci açıklama geldi:
"Başkonsolos ve rehineleri tutukladık"

***********

ÖSO teröristleri Esad'ı devirmekte yetersiz kalınca ABD Suriye'ye El-Kaide'yi sürdü. Bu sözde şeriatçı barbarların testere ile kafa kesen, deri yüzen, kalp ve ciğer söküp dişleyen ve daha nice vahşetleri yapan IŞİD ve El-Nusra kollarını AKP Hükümeti destekledi.

80 ülkeden onbinlerce vahşi THY uçakları da dahil olmak üzere çeşitli yollardan Türkiye'ye sokuldu. Eğitildi, silahlandırıldı ve kevgire dönmüş sınırdan Suriye'ye gönderildi.

MİT kanalıyla bu vahşilere her türlü silah, bomba, füze, uçaksavar, kimyasal silah dahil aklınıza ne geldiyse TIR'lar dolusu gönderildi. Bu TIR'lardan birkaçını yakalayan ve aramak isteyen Savcı ve güvenlik görevlilerini Tayyip Bey "Vatan Haini" ilan etti. Bunlardan birinde füze başlıkları fotoğraflandı. AKP Hükümeti'nin vahşilere silah gönderdiği inkar edilemez biçimde belgelendi.

Yaralandıklarında hastanelerimizde tedavi edilip vahşete devam etmeleri için Suriye'ye geri gönderildiler.

***********

O zaman yazdım, uyardım:
Canavar daima kendisini yaratan Frankenştayn'a saldırır. Bu, kaçınılmazdır. Canavar, Reyhanlı'da ve Somali'de Tayyip Bey'e dişlerini göstermişti. Şimdi Musul'da gösteriyor.
"Canavarı yarattım, besledim, korudum, silahlandırdım, o da benim gibi şeriatçı, bana saldırmaz" diye düşünüyorsanız gaflet içindesiniz demektir.
Birbirlerine vahşice saldıran IŞİD ve El-Nusra sizi gaflet uykusundan uyandırmadı mı?

***********

Konsolosluk baskını, Can Ataklı'nın bu akşam Ulusal Kanal'da söylediği gibi AKP ile IŞİD arasında bir danışıklı dövüş de olabilir.
Bir takım tavizler ve daha büyük çapta yardım sözü karşılığında IŞİD vatandaşlarımızı sözde kaçırır. AKP Hükümeti de Türk Özel Kuvvetlerini Musul'a gönderir, başarılı (!) bir operasyonla rehineler kurtarılır, Tayyip Bey de bu zaferi kullanarak önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde milliyetçi oyları alır ve ipi göğüsler.

Veya daha büyük oynar. IŞİD "Bu toprakları Türkiye'ye katalım" der. Tayyip Bey "Musul Fatihi" olarak Cumhurbaşkanlığını kazanır. Başkan, hatta Padişah olur.

Böyle bir danışıklı dövüş varsa bile, vahşilerin verdikleri söze uyacağına, daha ileri isteklerde bulunmayacaklarına asla emin olamazsınız. Çünkü karşınızdakiler bir terör örgütü bile değiller, sadece kan içmek için bir araya gelmiş vahşi bir güruhla muhatap oluyorsunuz. Böyle bir danışıklı dövüş, ateşle oynamaktır.

Her iki halde de, son tahlilde Canavar saldıracaktır. Bu, kaçınılmazdır.
***********
arşiv:
Suriye'de şeriatçılar arası meydan savaşı 7 Ocak 2014
Türkmenler: TIR bize gelmiyordu 5 Ocak 2014
Somali saldırısının anlamı 31 Temmuz 2013
IŞİD bahanesiyle PKK'ya alan açmak 2 Nisan 2014
***********


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder