Arslan Bulut, Yeniçağ gazetesindeki köşesinde
Anadolu Ajansı'nın bir haberini değerlendirdi:
Anadolu Ajansı muhabiri
Bedriye Ateş Şimşek’in haberi:
İsrail Başbakanı
Netanyahu:
"Suriye’de devam eden Esad şiddeti zulümdür.
İsrail
karşıtları, Suriye’deki Beşşar Esad yönetiminin zulmüne destek
oluyorlar.
Suriye’deki katliamı Suriye hükümeti tek başına yapmıyor,
bunda İran ve Hizbullah’ın yardımı var.
Dünya şer
eksenini tanımalı: İran, Suriye ve Hizbullah”
(Bi dakka. Yani: van minüt...
Esad yönetimine kim destek oluyormuş? İsrail'in
düşmanları
Bu durumda Esad yönetimine karşı çıkanlar kim oluyor:
İsrail'in dostları.
Her şey tabak gibi açığa çıkmıştır. İsrail - Tayyip Erdoğan
ekseni işte apaçık orta yerde.
Davos'taki "van minüt" tiyatrosu ise, en başından beri
söylediğim gibi, İsrail ile yapılan işbirliğini örtmek, yandaşların gözüne bir
avuç toprak atmak için düzenlenmişti.)
******
İsrail Başbakan Yardımcısı
Mofaz:
"Suriye’de insanlığa karşı suç
işleniyor, soykırım yapılıyor"
******
İsrail Cumhurbaşkanı Şimon
Perez:
"Uluslararası toplum Suriye ile ilgili
olarak gerekeni yapmıyor,
acilen müdahale
edilmeli"
******
Tayyip Erdoğan:
“Zulme sessiz kalmak, zulme rıza göstermek zulümdür. Zalimlerin yanında yer
almak da aynen onlar gibi zalim olmaktır. Bunlara sessiz kalamazdık”
Şimdi bu durumda Türkiye’yi yöneten AKP iktidarı kimin yanında yer almış
oluyor? İsrail’in değil mi?
Herhangi bir açıklamaya gerek var mı?
Herhangi bir açıklamaya gerek var mı?
Belki de İsrail Tayyip Bey'in yanında yer
alıyordur. "Büyük Devlet" değil miyiz? :))))
******
İsrail Kanal 10 Televizyonu
açıkladı:
"Tayyip Erdoğan, temsilcisini gizlice Tel-Aviv'e
gönderdi.
Bölgesel ilişkileri görüşmek için gelen temsilci,
Başbakan Netenyahu ile görüştü."
ABD Dışişleri Bakanı Bayan Clinton ve
İsrail Cumhurbaşkanı Peres, ABD'deki Brookings Enstitüsü'nde
birlikte konuşma yaptılar.
Clinton şöyle dedi:
"Suriye ordusu son iki gün içinde
Halep çevresine yığınak yaptı.
Bu durum, Türkiye'nin stratejik ve
ulusal çıkarları açısından bir kırmızı çizgi olabilir"
Bayan Clinton devamla:
“Dış politikada
birinci önceliğim her zaman İsrail’i korumak olacaktır”
Böylece, Türkiye'nin Suriye karşısında
duruşu, İsrail Cumhurbaşkanı tarafından zımnen onaylanmış
oldu.
Dışarıya karşı "van minıt" gösterisi,
Suriye'ye karşı el altından birlik.
Türkiye'nin dış politikasının Amerika tarafından
belirlendiğini de bütün dünya bir kere daha öğrenmiş oldu.
E, "Büyük Devlet" dediğin böyle olur. Siyasetleri ABD
devlet tarafında belirlenen ülkelere "Büyük Devlet" denir.
Bayan Clinton, Suriye konusundaki tutumlarının "İsrail'i
korumak" amaçlı olduğunu da böylece bir kez daha açıklamış oldu.
Bu durumda, Tayyip Bey'in tutumu da aynıdır.
Dışarıya karşı "van minıt" gösterisi,
el altından "İsrail'i koruma" amaçlı Suriye
siyaseti.
******
İngiliz Channel
4 haber kanalında görevli gazeteci Alex Thomson:
“Muhalifler,
Suriye ordusu vursun diye bilerek bize tuzak kurdular.
Çünkü
ölü gazeteciler Şam için kötü bir şey”
Suriye’de devlet güçlerinin yaptığı katliamlar olarak
gösterilen olayların arkasında yatan zihniyet budur. Önce silahlandırdıkları
muhaliflere Suriye’de katliam yaptırıyor, sonra da dünyayı ayağa kaldırıyorlar.
Türk Milleti, tarihin hiçbir döneminde kimseye böyle kalleşlik yapmamıştır. Bu
kumpasın içinde yer alanlar, Türk sözünden rahatsız oluyor; Türk olmadıklarını
söylüyor ve Türkiye’yi de Türk devleti olmaktan çıkarmaya çalışıyor
zaten..
******
İngiliz Independent gazetesi İstanbul muhabiri
Justin Vela’nın özel haberi:
"Körfez ülkeleri, Ankara’nın bilgisi dahilinde, Türkiye
üzerinden Suriyeli muhalifleri silahlandırıyor. 3 hafta önce Suudi Arabistan ve Katar’dan Özgür Suriye Ordusu’na Kalaşnikof,
makineli tüfek, el bombası ve tanksavar silah teslimatı yapıldı. Özgür
Suriye Ordusu’na bağlı bir asker “Türkiye hükümeti silahlanmamıza yardım etti”
dedi."
Amerikan New York
Times gazetesi:
"Suriye Ulusal Konseyi, kısa bir süre önce Suudi
Arabistan ve Katar’ın finansal desteği ile Türkiye’den tanksavar füzeleri
aldıklarını açıkladı"
******
Londra'da Arapça yayımlanan El Kuds
el-Arabi gazetesi:
"Mısır ve Suriye’deki İhvanı Müslimin örgütü ve sivil toplum kuruluşları
için ABD 1.1 milyar dolar kaynak ayırdı ve bu örgütleri kullanarak Arap
ülkelerinde darbeler hazırladı. Bu bilgilerle ilgili haberler USA News’de
yayımlandı"
******
Katar'da yayımlanan Al-Şark
gazetesi:
"30 Nisan-1 Mayıs 2005 günlerinde, Topkapı’daki Eresin Otel’de
düzenlenen “Uluslararası İslam Dünyası Sivil Toplum Örgütleri Toplantısı”,
"Büyük Ortadoğu Projesi" kapsamında yapılmıştı."
******
İşte Suriye karşıtı koalisyon:
İsrail, Türkiye, Amerika,
Fransa, İngiltere, Suudi Arabistan, İtalya, Katar
Karikatür: İranlı çizer Abbas
Gudarzi
Nesimi Uluslararası Haber
Ajansı
******
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder