KKTC polisi ve halk Barış Gücü'nü süpürdü
+++
Beyarmudu Belediye Başkanı Bülent Bebek'in açıklaması :
KKTC Beyarmudu Belediye Başkanı Bülent Bebek:
"BM Barış Gücü'nün komutanı bize, 'Burası Rum toprakları. Derhal burayı terk edin' dedi.
'Burası Türk toprağı, bir adım bile geçerseniz gereğini yaparım, o araçları da kaldırmazsanız ezip geçerim' dedim.
Kaldırılmayınca oradaki güçlerimize, 'Yol üzerindeki her şey temizlenecek, araç-gereç hiçbir şey kalmayacak' diye talimat verdim.
Makul bir güç kullanarak BM güçlerini püskürttük."
+++
Video kaydı:
Kıbrıs'da Türkler 'Türk Gibi Konuştu'
KKTC’nin yol çalışmasını engellemeye çalışan BM İngiliz askerleri, Türk işçilere saldırdı.
t.co/pM3h51rE1V
Türk işçiler çok sert karşılık verdi, Türk işçisine vuran İngilizi yumruk manyağı yaptılar, KKTC Polislerin de işçilere katılmasıyla, İngilizleri geri püskürttüler
+++
Polis Özel Harekat'ın ve yol işçilerimizin BM askerlerini süpürmesi ve dozerlerimizin beton blokları, BM araçlarını ve tel örgüleri yol üzerinden temizlemesi üzerine ABD ve Fransa kınama bildirisi yayınlamıştı.
İngiltere BM Daimi Misyonu da kınama bildirisi hazırladı. ABD ve Fransa bildiriyi onayladı. Çin çekimser kaldı. Rusya ise 21 Ağustos'ta yapılacak oturumun beklenmesini istedi, bildirinin yayınlanmasını engelledi.
BM Barış Gücü, KKTC çalışanları ve iş makinelerinin Yeşil Hat'tan derhal çekilmesini istedi.
+++
KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu "BM bizi engellemeye çalışmasın. Bu yolu biz yapacağız. Bitmiştir. Kararlılığımızdan geri adım atmayacağız." demişti:
TC Dışişleri de BM'nin yol yapımına engel çıkarmasını kınadı:
"BM Barış Gücü askerlerinin KKTC topraklarında Pile-Yiğitler yol yapımını engellemek için yaptığı müdahaleyi kınıyoruz"
+++
Rusya'nın bildiriyi 21 Ağustos BM toplantısına kadar durdurması üzerine Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan yaygarayı bastı, biz ise "Rusya engelledi" diye gereksiz yere sevindik.
"Acaba Rusya 21 Ağustos toplantısında kınama bildirisine engel olur mu" diye ümitlendik.
Evet, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi ABD yaptırımlarına uymuş, Rus gemilerinin Kıbrıs Rum limanlarına yapacağı ziyaretlere izin vermemiş ve sahalarını Rus uçaklarına kapatmış, Rusya onları "dost olmayan ülke" ilan etmişti.
Ancak Türkiye de sütten çıkmış ak kaşık değildi. Rusya bugüne kadar (Sovyet dönemi dahil) hep KKTC'nin arkasında olmaya çalışmış, Kıbrıs Barış Harekatımızı onaylamıştı. Türkiye'nin Kıbrıs Harekatı ile Rusya'nın Ukrayna Harekatının nedeni aynı idi: Soydaşlarını korumak.
Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Rusların Atilla Harekatı:
Rum - Yunan ikilisine son darbe
Ak Parti Hükümeti ise Rusların bu yaklaşımına gözlerini kapamış, kulaklarını tıkamış, "Kırım dahil Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü destekliyoruz" demişti.
O zaman Rusya da Kıbris'ın toprak bütünlüğünü destekler, "Türk Ordusu Kıbrıs'tan çıksın" der, nasıl ki sen "Rus ordusu Kırım ve Donbas'tan çıksın" diyorsan.
Rusya Hz.İsa değil ki sen tokat atınca öbür yanağını çevirsin.
Yalnızca laftan ibaret kalsa Rusya yine de sineye çekebilirdi. Ama sen Ukrayna'ya Bayraktar İHA'ları, zırhlı araçlar, Azerbaycan üzerinden mayın temizleme makineleri gönderirsen nasıl sineye çeksin.
Üstelik Rusya ile 1,340 kilometre sınırı olan Finlandiya'nın NATO'ya girmesini onaylayarak Rusya'nın kuşatılmasını sağlarsan, "Ukrayna'nın NATO'ya girmesini destekliyoruz" dersen..
Ve altında imzan olan uluslararası anlaşmayı ihlal edip, savaşın sonuna kadar Türkiye'de kalması gereken NAZİ AZOV komutanlarını Zelenskiy'e teslim eder, Rusya'ya karşı savaşa katılmalarını sağlarsan...
Aman Ya Rabbim... Çerkesya dedikleri bir bölgenin Rusya'dan ayrılması için çalışan sözde Çerkes CIA ajanlarının Türkiye'de toplantı yapmalarına göz yumarsan...
Rusya senin şamar oğlanın mı? Babanın oğlu olsa "E, yeter be" der, tokadı çakar.
Bakınız:
CIA'dan İstanbul'da 'ayrılıkçılar' toplantısı
+++
Bu Çerkesya toplantısında CIA ajanı Uygur ayrılıkçılar da boy gösterdi. Onlar da aynı salonda toplantı yaptı.
Bir hafta sonra, Uygur ayrılıkçılar bu kez İstanbul Valiliği'nin salonunda Yüksek Şura Kurulu toplantısı yaptılar.
Bakınız:
Uygur ayrılıkçılara Valilikten salon
Devlet Bahçeli'nin Rabia Kadir'i davet etmesi de tüy dikti. Buyurun:
CIA'nın fonladığı ayrılıkçı
Bu durumda Çin de karşılık olarak PKK'yı desteklerse ne diyebilirsiniz? Neyse ki onlarda devlet aklı var da böyle bir şey yapmıyorlar. "KKTC'yi kınama bildirisine imza attı" diye Çin'e kızmaya hakkınız var mı? Çin at uşağınız mı sizin?
+++
Karabağ'ı kurtarma harekatında Putin Ermenistan'ın yardım çağrısını reddedip Azerbaycan'ın yanında durdu. Putin Karabağ'a gönderilen Rus Barış Gücü'ne Müslüman bir Türkü komutan olarak atadı. Bakınız:
Putin'den son darbe: Rus Barış Gücü Komutanı bir Türk
Erdoğan "Sayın Putin, Azerbaycan’da eğer devlet adamlığını tam manasıyla ortaya koymamış olsaydı, Azerbaycan'dan bu şekilde çıkılmazdı." (Karabağ'ı bu kadar kolay kurtaramazdık) demişti. Bakınız:
Karabağ'ı Rusya dayanışmasyla kurtardık mesajı
Putin bununla da kalmamış, Güney Kıbrıs'a Müslüman bir Büyükelçi atamıştı. Bakınız:
"KKTC'yi tanıyın" dedi,
tanınmaması için elinden geleni yaptı
+++
Hepsini bırak, Türkiye'de sanayinin kurulmasına hep Rusya yardım etti. Atatürk döneminden bugüne kadar. Nazilli ve Kayseri tekstil fabrikaları, İskenderun Demir Çelik, Seydişehir Aluminyum, Aliağa Petrol Rafinerisi, Bandırma Asit Sülfürik Fabrikası ve diğerleri, günümüzde nükleer santral...
Batının kurduğu bir tek fabrikamız var mı?
+++
Suriye'ye yaptığımız harekatlarda - Fırat Kalkanı - Zeytin Dalı - Barış Kalkanı - hava sahasını Rusya bizim uçaklara açmadı mı? PKK koridorunu bu sayede önlemedik mi?
+++
Bu iyiliklere karşı biz ne yaptık:
Ukrayna'da, Kırım'da ve Finlandiya'da Putin'i sırtından hançerledik.
Sonra da: Vay, Putin niçin kınama bildirisini veto etmedi.
Vatan Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek: "Rusya'nın devlet aklı var, Türklerin devlet aklını ise Vatan Partisi temsil ediyor" diyor. Evet, Rusya'nın devlet aklı var ama bu kadar ihanete rağmen bir şey yapmazsa Rus halkı ona "Tayyip'in kuklası mı oldun" demez mi? Ayrıca devletler arasında "mütekabiliyet" yani karşılıklılık yok mu? "Rabbena hep bana hep bana nah sana nah sana" olur mu? Bir yerde patlar.
+++
21 Ağustos günlü BM toplantısında ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin'in onayıyla ve Güvenlik Konseyi üyesi 15 ülkenin imzasıyla yayınlanan bildiride KKTC'nin Pile yolu yapımında BM Barış Gücü'ne direnmesi, BM araçlarının dozerle süpürülmesi kınandı.
KKTC, yol inşaatını durdurdu. İş makineleri Yeşil Hat'tan KKTC'ye çekildi.
E, hani "Biz bu yolu yapacağız, geri adım atmayacağız" efelenmelerinize ne oldu?
KKTC Cumhurbaşkanı'nın "Köyü boşaltmak isteyenlere izin vermeyeceğiz. Barış Gücü köydeki Türkleri KKTC'ye göndererek Pile'yi Rum köyü yapmak istiyor" çıkışı ne oldu?
Bakınız:
Kararlılık mesajı ne oldu? "İzin vermeyiz" çıkışı ne oldu?
Buyurun sonuç:
Rusya vetosu kalktı, Pile için kınama çıktı,
yol inşaatı durdu
Buyurun, okuyun, ağlayın:
BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs’ı bölen BM tampon bölgesi içinde Kıbrıslı Türkler tarafından izinsiz inşaat yapılmasının statükonun ihlali olduğunu ve konsey kararlarına aykırı olduğunu açıkladı.
Konsey bildirisi, 15 üye ülkenin katılımı ile yapılan dün akşamki acil kapalı istişarelerin ardından yayımlandı.
İşte bildirinin can alıcı cümlesi:
"Güvenlik Konseyi üyeleri, Kıbrıs Türk tarafının izinsiz inşaat çalışmalarının durdurulmasını ve ekipman ve personelin kaldırılmasını memnuniyetle karşıladı."
Konsey kınarsa kınasın, niçin yol inşaatını durduruyoruz?
+++
Haberin devamı:
"Pazartesi sabah saatlerinde iş araçlarının bölgeye getirilmediği, Kıbrıs Türk polisi ve Birleşmiş Milletler personelinin bölgede gözetim yaptığını görüldü.
Pile’deki durağanlığın sürdüğü sırada, KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, BM’nin Kıbrıs’taki özel temsilcisi Colin Stewart ile görüştü.
Görüşme öncesi Kıbrıs’ya yayınlanan Yenidüzen gazetesine konuşan hükümetten bir kaynak, çalışmaların, BM ile yapılacak görüşme nedeniyle yavaşladığını, diplomasiye son bir şans verileceğini söyledi."
Ne diplomasisi , ne şansı, neyi görüşüyorsunuz.
Bu başarısızlık da Ak Parti'nin, daha doğrusu Erdoğan'ın hanesine yazılır.
Keşke yanılsak da "diplomasi" ve "görüşme" sonrası yol yapımı kaldığı yerden devam etse...
Sizin ümidiniz var mı?
Sizin ümidiniz var mı?
+++
Bugün 24 Ağustos 2023 Pile'de durum:
Durum budur:
PİLE KÖYÜNE AMBULANS BİLE GİDEMİYOR.
İngiliz üs polisi ambulansın Hasta almak için Pile'ye gidişini engelledi.
BM Barış Gücü ise Pile -Yiğitler yolu üzerinden gidişe engel oluyor
BM, İngiltere ve Rum, Pile Türklerine "ya Rum hastahanesine gidin,ya da ölün diyor"
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder