9 Kasım 2021 Salı

"Kandil'i yerle yeksan edeceğim. Biden seni kurtaramaz." buyurdu Kılıçdaroğlu

Yılın fıkrası adayını sunuyorum:

Kılıçdaroğlu:

"Büyük Ortadoğu Projesi'ni hayata geçireceğiz. 

Hiç bir askerimizin ve polisimizin Suriye'de şehit olmasını istemiyoruz.
'Suriye'ye askerimiz ve polisimiz gitsin. Mücadele.' Ne mücadelesi?
Barış varken neden kavga? 

Bedeli ne olursa olsun, bayrağımızı indirdiler, Süleyman Şah Türbesi'ni
kaçırdılar, ilk bir hafta içinde o bayrağı vatan topraklarına dikeceğim, 
Türbe'yi de oraya götüreceğim.

Tezkereye niçin hayır oyu verdik? Yabancı bir asker postalının gelmesini
istemiyorum. Hangi gerekçeyle siz yabancı askerlerin Türkiye'ye gelme-
sini istiyorsunuz.  Bu ülke 35 yıldır terörle mücadelesini sürdürüyor. 
Yabancılar mı yaptı bu mücadeleyi? Kim bu yabancı askerler? 
Amerikalılar mı, Ruslar mı, Yunanlılar mı, Almanlar mı? 

Söz veriyorum söz. O Kandil denilen yuvayı yerle yeksan etmezsem
Kılıçdaroğlu demesinler.

Biden bana güldü mü gülmedi mi, benimle tokalaştı mı tokalaşmadı mı.
Ben utanıyorum ya. Elli sefer arkasından koşuyor acaba bana merhaba
diyecek mi. 

(Biden'dan) Türkiye'deki bütün demokratikleşme hareketlerini
desteklemelerini isteriz. Sadece Biden'dan değil, Avrupa Birliği
liderlerinden de aynın talepte bulunuyoruz.

Biden’ın gözlerine bakıyorsun heyecanlanıyorsun.
Buradan net söylüyorum, duysun; seni Biden kurtaramaz."

Fıkra bu kadar.

+++

Süleyman Şah Türbesi, Suriye'nin kuzeyinde şu an PKK - ABD
denetiminde olan Menbic bölgesinde, PKK - PYD'nin  başkent
ilan ettiği Rakka'nın 50 km. batısında Tabka (yeni adı El Tavra =
Devrim) kenti yakınındaki Caber Kalesi'nin yanında bulunuyordu. 
Sınırımıza 92 kilometre. 1821 Ankara Anlaşması'na göre Caber 
Kalesi ve Türbe Türk toprağıdır ve Türk askeri tarafından korunur.

1973'de Tabka Barajı yapılırken Suriye Hükûmeti "Türbe baraj
suları altında kalacak, başka yere taşıyın" deyince 1975'te Türbe 
kuzeye, Karakozak Köyü'ne taşındı.


PKK - ABD bu bölgeyi işgal edince türbeyi 2015'te yine Suriye içinde
ama sınırımıza bitişik Eşme'ye taşıdık. 


1: Tabka - Caber Kalesi   2: Karakozak Köyü   3: Eşme
Yeşil: TSK denetimi    Sarı: PKK + ABD denetimi
Pembe: Suriye Arap Ordusu denetimi
Mavi: PKK'nın çekilmesi kararlaştırılan fakat çekilmediği bölge. 
Burada PKK, ABD, Suriye Ordusu birlikte bulunuyor.
+++

Kılıçdaroğlu Süleyman Şah Türbesi'ni eski yerine bedeli ne olursa olsun
taşıyacağını söyledi. Ancak en eski yeri olan Tabka da, eski yeri olan
Karakozak Köyü de PKK - PYD - ABD denetiminde.

Kılıçdaroğlu, hiç bir askerimizin ve polisimizin Suriye'de şehit olmasını
istemediğini, bu yüzden Suriye'ye asker gönderme tezkeresine hayır
oyu verdiğini beyan etti.

Ancak, Türbeyi eski yerine taşımak için için o bölgelerin PKK - PYD'den
temizlenmesi gerekiyor. Bu da asker göndermeden yapılamaz. Peki, 
Kılıçdaroğlu Türbeyi PKK - PYD denetimindeki bölgeye nasıl taşıyacak?

Hangi söylediği doğru? Askerimizin şehit olmamasını mı istiyor, yoksa
Türbeyi taşımak mı. Her ikisi aynı anda doğru olamayacağına göre...
Bu sözlerden birisi yalan.

Acaba "Tamam, askerimizi çekiyoruz, siz orada Kürdistan kurun ama
bize de izin verin Türbemizi eski yerine taşıyalım." mı diyecek?
"Bedeli ne olursa olsun" sözlerinin anlamı acaba bu mu?

+++

Kandil denilen yer çok sarp dağlık bir bölge ve Irak'ın İran sınırında.
Türkiye sınırından 290 km güneyde.

Kandil neresi? 

Irak-İran sınırında yer alan ve yaklaşık 1500 km uzunluğundaki Zagros Dağları'nın bir bölümünü oluşturan sıradağlar.

Dağın büyük kısmı Irak tarafındaki Erbil ilinde. PKK'nin ana üsleri Kandil'de bulunuyor. PKK'nin bölgede yaklaşık 50 üssü olduğu tahmin ediliyor. 

Yukarıdaki harita 2018 tarihlidir. O günden bu yana TSK denetime
aldığı bölgeleri (pembe) batıya doğru genişletti.
 Bakınız:

Kılıçdaroğlu askerimizin şehit olmasını istemediğine göre, Kandil'i
nasıl yerle yeksan edecek? Tezkereye hayır de, askerini çek ama 
nasıl olacaksa Kandil'i yerle yeksan et. 

Hangi söylediği doğru, askerimizin şehit olmasını mı istemiyor, 
yoksa Kandil'i yerle yeksan etmek mi istiyor... 

Asker oraya gitmeden, şehit olmadan Kandil yok edilemeyeceğine göre...
Bu sözlerden birisi yalan.


+++

"Elli sefer Biden'ın arkasından koşuyor" diyor. Hep aynı palavra.
Halbuki her seferinde Erdoğan'ın ayağına giden Biden.
Buyurun bakın:

Biden elini Erdoğan'a işte böyle öptürdü 

+++

Biden Trump'ın 17-25 Aralık ve 15 Temmuz'da beceremediği Erdoğan'ı 
devirme amacını açıkça beyan etmiş,  

Kılıçdaroğlu da Erdoğan'ı devirme konusunda ABD'den yardım istemiş 


Ama Erdoğan'a diyor ki: "Seni Biden kurtaramaz."

Bu ne şimdi? Komiklik mi? Vallahi komik değil. İçler acısı tam aksine.

+++

"Kim bu askerler, Amerikalılar mı, Ruslar mı, Yunan mı, Alman mı"
diye işi boğuntuya getiriyor Kemal Bey.

PKK'yı destekleyen, Erdoğan'ı devirmek isteyen ABD.
Erdoğan geri zekalı mı ki, düşmanını davet etsin. "Gel beni devir" desin?

Amerikan, Yunan, Alman askeri gelecek olsa HDP - PKK tezkereye
hayır der mi? 

ABD Dedeağaç'a yüzlerce tank yığıyor. 
Dedeağaç'tan Girit'e, oradan Güney Kıbrıs'a, oradan Suriye ve Irak'a
kadar asker yığıyor, Türkiye'yi kuşatıyor.

Akdeniz'de Türkiye'yi hedef alan askeri tatbikatlar yapıyor.

Kılıçdaroğlu "Amerikan askerini mi çağıracaksın" diyor.
Bu ne şimdi? Komiklik mi?

Bu kadar ciddi tehditlere karşı, her ne kadar TSK'nın gücüne güveniyor
olsak da, her ihtimale karşı tezkereye yabancı asker maddesi koyulmasın
mı? Bu madde, ABD'ye "Saldırırsan beni yalnız bulmayacaksın" şeklinde
bir ihtardır. (S-400 de bu amaçla alındı)

Geyet tabii Kılıçdaroğlu bunları biliyor.
Ben biliyorum da, Ana Muhalefet Genel Başkanı bilmez olur mu?
Ama maksat Erdoğan'ı devirmek olunca...
Bu yolda ABD ve AB'den yardım istenince...
İşte böyle bir sözü diğer sözüyle çelişir durur.

+++
 

1 yorum:

  1. Sadece Türkiye-İran-Irak-Suriye işbirliği kurulduğu zaman ABD nin gerek Suriye de gerek Irakta ne işi kalacak. Her şey silah değil, akıl, iş birliği ve diplomasi. Bu hiç aklınıza gelmiyor tabi.

    YanıtlaSil