26 Mayıs 2019 Pazar

Liderler fotoğrafı, Akşener, PKK, FETÖ ve Alogan

Cep telefonunu yan tutunuz

+++++

19 Mayıs'ta liderler Samsun'da devlet töreninde buluşarak birlik
fotoğrafı verdiler.


Vatan Partisi ve Aydınlık gazetesinin tepkisi::

Aydınlık gazetesi "Atatürk'ün gemisinde fırtınadan çıkarız"
Doğu Perinçek: "Aynı gemideyiz"

PKK'nın tepkisi:

Pervin Buldan: Hiç güzel değil
Sırrı Sakık: 19 Mayıs 1919'dan 2019'a bir fotoğrafın anlattıkları
                   100 yılın özeti gibi. Yorumsuz.
Meral Danış Beştaş: Yaşadığımız kabusun nedeni işte bu fotoğrafta
                    gizli: Cinsiyetçi, renksiz, tekçi, sevimsiz



Yaşadığımız kabusun nedeni işte bu fotoğrafta gizli. Cinsiyetçi,renksiz, tekçi, sevimsiz...
https://twitter.com/meraldanis/status/1130221615097233409
FETÖ'nün tepkisi:

Emre Uslu: Bilal'in gemisinde yani
                   (Doğu Perinçek'in "Aynı gemideyiz" tvitine yanıt olarak)



İYİ Parti'nin tepkisi:

Meral Akşener: Bu AKP'nin şovu. Onun için katılmadık.

Samsun’daki 19 Mayıs törenlerinin devlet değil AKP’nin bir şovu olduğunu öne süren Meral Akşener, törene bu nedenle katılmadıklarını söyledi. Kıblesi FETÖ olanın Türkiye gemisinden rahatsız olması şaşırtmıyor.


Atatürk'e "Kefere Kemal" diyen ve kadın kotasından CHP Parti
Meclisi'ne alınan Mehmet Bekaroğlu'nun tepkisi:


+++


Aydınlık yazarı Yavuz Alogan'ın tepkisi:

"Tütün İskelesi'ndeki "kenetlenme" fotoğrafında beni rahatsız eden bir şey var.
Kenetlenmeden ziyade bir yan yana gelme, her an itişmeye dönüşebilecek
bir bitişme fotoğrafına benziyor. Basit olanı elbette anlıyorum: Liderler dış
tehdide karşı birlik görüntüsü veriyorlar. Çok güzel! Fakat fotoğraftaki liderlerin
çok farklı dış tehdit algılarına sahip olduklarını, ortak bir iktisadi ve siyasi
programda birleşmediklerini, dış politikada tutarlı bir mutabakat zemininde 
durmadıklarını biliyoruz. Dolayısıyla bir kenetlenmeden değil, sadece siyasi
iktidarın işine yarayan, geçici ve seyirlik bir yan yana durma görüntüsünden,
eğreti duran bir temenniden söz edebiliyoruz."

Değerli arkadaşımız durum tespitinde haklıdır. Ancak bizim devrimciler olarak
görevimiz durumu olduğu gibi kabullenmek değil, onu programımız doğrultu-
sunda değiştirmeye, dönüştürmeye çalışmaktır.

Programımız, ABD emperyalizminin
- 12 Eylül darbesi ile dayattığı Borçlanma Ekonomisi'ne,
- PKK eliyle ülkemizi bölmek için açtığı savaşa,
- İsrail ve Yunanistan ile birlikte bizi Akdeniz'den sürme çabalarına,
karşı milleti birleştirmeyi, bir Milli Hükumet kurmayı amaçlamaktadır.

Eğer Türk Milleti olarak birleşemeyiz, Üretim Ekonomisi'ne geçemeyip borç
içinde boğuluruz, bunun sonucunda da bölünmekten kurtulamayız diyorsak
Vatan Partisi'ni kapatıp tatile çıkalım.

Milleti ve milleti temsil eden partileri 12 Eylül ekonomisinden, PKK ve FETÖ
ile birlikte hareket etmekten vazgeçmeye çağırmak görevimizdir.

Üretim Ekonomisi'ne geçmek, ABD emperyalizminin Suriye - Irak sınırları-
mızdan ve Akdeniz'den yönelttiği saldırılara karşı koymak, Atlantik (NATO)
zincirlerini kırarak Avrasya'da bağımsız bir ülke olarak yerimizi almak
için milletin tüm güçlerini birleştirmek gerekiyor.

Millet içerde Alogan'ın tespit ettiği birbirine düşme durumunu devam ettirirse
bu görevi yerine getiremeyiz.

Herkesi ve her kuruluşu kendilerini düzeltmeleri ve doğru yola girmeleri
için ikna etmeye bunun için zorunluyuz. 

Bu süreçte liderler kendilerini düzeltmezlerse, tabanları onları sırtında
taşımayacaktır.

Amerikancıların iktidarda olduğu şartlarda Türkiye Atlantik'ten kopmuş,
Avrasya'ya doğru yol almaya başlamıştır. Bu, kişilerin ve örgütlerin
iradesinden bağımsız nesnel bir süreçtir ve bu sürecin tam başarıyla 
sonuçlanması için Milli Hükumet kurulması zorunludur ve er ya da geç
kurulacaktır.

Yavuz Alogan'ın yazısı için bakınız.


+++



1 yorum: