9 Mayıs 2019 Perşembe

Kamu vicdanı YSK kararından rahatsızdır

YSK'nın İstanbul kararı kamu vicdanını rahatsız etti.
Bu kararın hukuk ile uzak yakın bir ilişkisi yok.

Karara ilişkin en yetkin değerlendirmeyi Türkiye Barolar Birliği Başkanı
Metin Feyzioğlu yaptı. Bakınız:



YSK, iptal kararını "hile" gerekçesine dayandırmadı.
Anlamı: Seçimde hile yapılmadığını YSK da kabul etmiştir.
Yani: Oyların sayımı ve dökümünde hile yapılmamıştır.

Zaten hile yapılması mümkün değildir. Mümkün olmadığını YSK
kararından önce madde madde açıklamıştık. Geniş bilgi için bakınız:


YSK, iptal kararını usulsüz ve sahte seçmen kaydına da dayandırmadı.
Anlamı: Sahte seçmen yok. Seçmen kayıtlarında usulsüzlük yok.

İptal kararının gerekçesi şu oldu:
- Bazı sandıklarda sandık kurulu başkanının kamu görevlisi olmaması
- Bazı sandıklarda da bir kamu görevlisi üye bulundurulmaması.

Yani şöyle mi oldu:
Binali Bey'e oy vermek üzere odaya giren vatandaş, sandık başkanının kamu
görevlisi olmadığını anlayınca (nasıl anladı, alnında mı yazıyor kamu görevlisi
olmadığı) oyunu İmamoğlu'na verdi.

Bu mudur yani? Sandık başkanının kamu görevlisi olup olmaması vatandaşın
oyuna nasıl etki eder? Buna çocuklar değil, bebekler bile inanmaz.

YSK kararında, usulsüz olarak atandığı iddia edilen bu sandık başkanlarının
seçim sonuçlarına nasıl müdahale ettiklerine bir açıklama getirilmeliydi.

YSK, bu görevlilerin hangi yöntemlerle seçim sonuçlarına etki ettiklerini
delilleriyle açıklamak zorundadır. Aksi halde verdiği iptal kararı boşlukta
kalır ve bunun adı hukuk katliamıdır.

Ancak YSK, kararında bu konuya açıklık getirmedi. Getiremezdi de. Çünkü
her sandıkta AKP görevlisi de vardı ve sandık sonuç tutanağı AKP görevlisi-
nin de onayı ve imzası olmadan düzenlenemezdi. 

+

YSK seçim takvimine göre, sandık kurullarına itiraz süresi 2 Mart 2019 günü
sona ermiştir. O güne kadar yapılmayıp ta seçimden sonra yapılan itirazı
YSK hangi gerekçeyle değerlendirmeye almıştır?

+

YSK'nın yerleşik kararlarında "Sandık kurulu görevlileri görevlerini kötüye
kullanmaları halinde cezalandırılır, ancak bu durum seçimin iptaline neden
olmaz" denilmektedir. Bu kural neden paspas gibi çiğnenmiştir?

+

Sandık kurulu başkanlarını ve görevlilerini İlçe Seçim Kurulu belirler, YSK
onaylar. Seçim yapıldıktan sonra "Pardon, biz görevlileri yanlış belirlemişiz"
diyerek vatandaşı tekrar oy vermeye zorlayan YSK, hangi gerekçe ile kendi
hatası nedeniyle seçmeni cezalandırmaktadır?

+

Aynı zarfın içinden Büyükşehir Belediye Başkanı, İlçe Belediye Başkanı,
Belediye Meclis Üyeleri ve Muhtarlar için 4 ayrı oy çıkmaktadır.

YSK hangi gerekçe ile diğer 3 oyu geçerli kabul etmiş ve sadece Büyük-
şehir Belediye Başkanlığı sonucunu iptal etmiştir?

+

22 sandıkta oy sayım cetveli olmadığı, 101 sandıkta ise sonuç tutanağında
imza ve mühür olmadığı, bu 123 sandıkta 42 bin oy kullanıldığı, bunun da
seçim sonucuna etki ettiği, bu yüzden seçimin iptal edildiği karara yazılmış.

Bu 123 sandığın oyları çuvallarda durup duruyor. Bunların yeniden sayımı
çok kolay iken, neden tüm İstanbul'daki binlerce sandıkta yeniden seçim
yapılması isteniyor?

Nitekim Maltepe'de, Büyük Çekmece'de bir çok sandık baştan sayılmıştı.
Bu 123 sandığın baştan sayılmaması için gerekçe nedir?

123 sandık bahanesi utanç vericidir.

+

YSK, 4'e karşı 7 oyla alınan bu kararla kendisini itibarsızlaştırdı. 

+

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder