16 Mayıs 2016 Pazartesi

Gümrük Birliği'nden çekilmenin tam zamanı

Mustafa Mutlu yazdı: "Gümrük Birliği'nden çekilmenin tam zamanı"
Aydınlık, 13 Mayıs 2016. Özeti şöyle:


Türkiye, Avrupa Birliği'ne 55 yıl önce bir istekte bulundu:
“Beni de aranıza alın!”
Tam 55 yıl geçti; bırakın AB’ye girmeyi, hiçbir şey alamadık!
Oysa; kendisi bizden ne istediyse, fazlasını kopardı.
Başka bir ülkeye teklif bile edemedikleri “tam üye olmadan Gümrük
Birliği’ne geçme” tezgahını bize dayattılar.
Tansu Çiller’i kandırıp ya da bir şekilde ikna edip (!) 1995’te bu anlaşmaya
imzayı attırdılar.

Sonuç:
Tam 21 yıldır her yıl ortalama 10 milyar dolar kaybediyoruz.
Bu anlaşma sayesinde Türkiye, AB’nin ucuz iş gücü cennetine ve teknoloji
çöplüğüne döndü; o kadar!
Karşılığında belli bir süre sonra bizi AB’ye alacaklardı. Çiller’e öyle demişlerdi.

Bu uyanık AB’liler, Suriyeli göçmen sorununun çözümünde de aynı tezgahı kurdu:
Sınırlarını kapatmak ve AB’ye yeni göçmen göndermemek karşılığında Türkiye’ye
3 milyar Eurocuk rüşvet ve vizesiz seyahat sözü verdiler.
Tam Türkiye “Evet” dedi; bu kez 72 yeni yeni şart ortaya atıldı.
Onların da 67’si yerine getirildi ancak 5’inde sorun çıktı…
Biri ve en önemlisi, “terörün yeniden tanımlanması…”
Peki; biz terörün tanımını AB’nin istediği gibi yaparsak ne olacak?
PKK’ya açık destek veren HDP’liler yargılanmaktan kurtulacak!
Bütün mesele bu…

Peki çıkış yolumuz ne?
“Hep veren ama hiç alamayan” olmaktan nasıl kurtulacağız?
Çok basit:
Örneğin AB, vizeyi kaldırmak için şapkadan “Terörü yeniden tanımlayın”
tavşanını mı çıkardı?
Biz de o zaman, “Gümrük Birliği Anlaşması’nı iptal ederiz” tavşanını çıkaracağız…
Yani “reste rest” diyeceğiz!
Hadi; sıkıysa o zaman dayılansın pabucumun kabadayıları…

***
Mustafa Mutlu reste rest öneriyor ama...
Nerede o resti çekecek kabadayı.
Mehmetçik'in başına çuval geçiren Amerika'ya nota bile verememiş, dünya
mizah tarihine geçen "Müzik notası mı bu" vecizesini yumurtlamıştı.
Şimdi mi rest çekecek Tayyip Bey.

Mustafa Mutlu çıtayı yüksek tutmuş. "Gümrük Birliği'nden çıkarız" demeyi
önermiş. Tayyip Bey "Sığınmacıları geri almayız" bile diyemedi, onu mu
diyecek?

Tayyip Bey sadece "Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik yapmayız" diyebildi.
Onu demese, o koltukta daha fazla oturamayacağını biliyor da ondan.
PKK'ya karşı başlatılmış olan mücadelenin önüne engel koymaya kalkışan,
bu sele kapılıp gider.

***
Ama, beterin beteri var. Bu olguyu anlayamayanlar var.
Cumhuriyet gaz tenekesinin haberinden okuyalım:

Hükumetin dış politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
AB'ye yönelik vize tepkisine de değinerek, "İsrail'le, Mısır'la, Suriye'yle, İran'la,
Rusya'yla kavga ettik. Şimdi sıra geldi AB ile kavga etmeye. Oradan da nasıl
bizi atarlar, onun formülünü arıyorlar. Bu olamaz. Buna izin vermemeliyiz."
diye konuştu.

Bakınız:

Bu kafa ile Tayyip'i oradan indiremezsiniz. Terörle, bölücülükle mücadeleyi
Tayyip'e hediye ederseniz, oyları Tayyip'e yönlendirmiş olursunuz.
Bugüne kadar yaptığınız gibi.

arşiv:
Ver PKK'ya özerklik, gir AB'ye vizesiz 12 Mayıs 2016
Vizesiz Avrupa rafta, geri kabul yürürlükte 13 Mayıs 2016
Hem suçlu hem güçlü ahlaksız Avrupa Birliği 15 Mayıs 2016
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2016/05/hem-suclu-hem-guclu-ahlaksz-avrupa.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder