Deniz 31 Ekim 1968 günü Samsun'dan Ankara'ya
"Tam Bağımsız Türkiye İçin
Mustafa Kemal Yürüyüşü"nü başlattı.
Yürüyüşün amacı, yayınlanan bildiride şöyle
açıklanıyordu:
"1919'da başlayan Mustafa Kemal Devrimi,
kendisinden sonra gelen yöneticiler
tarafından amacından saptırılmış, Cumhuriyet'in
bütün kurumları yozlaştırılmış-
tır. Bugün Türkiyemiz, dünyada ilk antiemperyalist
ve antikapitalist devrimi ger-
çekleştiren Mustafa Kemal'e rağman, yabancıların
desteklediği karşıdevrimci-
lerin etki alanına girmiştir. Biz Mustafa Kemal
gençliği olarak, saptırılan devrimi
rayına oturtmakta kararlıyız. Bugün başlayan
yürüyüşün amacı budur."
(Aydınlık, sayı 2, Aralık 1968)
Doğu Perinçek o zaman Ankara Üniversitesi Hukuk
Fakültesi'nde doktor
asistandı. Bu yüzden yürüyüşe ancak Kırıkkale'de 9
Kasım sabahı katılabildi.
Deniz ile saatlerce sohbet ederek yürüyorlar, Deniz
ayakları yarıldığı için
akşamüzeri otobüse biniyor. Akşam Elmadağ'da
buluşuyorlar. Deniz Ankara'dan
gelen haberleri aktarıyor. Büyük tertipler
hazırlanmış. "Kortej Ankara'ya girince
bombalı saldırı yapılacak" gibi kışkırtıcı
söylentiler çıkarılmış. Bu yalanlar İnönü'ye
kadar ulaşmış. İnönü'nün talimatı ile TMGT ve Ankara
Üniversitesi Öğrenci
Birliği yürüyüşten çekiliyor.
Başında İskender Odabaşı olan ODTÜ Öğrenci Birliği
yürüyüşten çekilmiyor.
Odabaşı, yazdığı kitapta olayı şöyle anlatıyor:
"Doğu Perinçek adamlarıyla geldi, çekilenler
haindir dedi ve çıktı gitti."
(İskender Odabaşıoğlu, Düşünce Penceremden, Ticaret
Gazetesi Yayınları,
İzmir, 1996, Sayfa 7-9)
Yürüyüşten çekilmeyenler, bu tertip ortamında
Ankara'ya yürüyüş kolu ile girme-
meye karar veriyorlar. Doğu Perinçek "Sabah
yürüyüşçüleri temsilen Anıtkabir'e
gidelim, çelenk koyup yürüyüşü sonlandıralım"
diyor. Deniz ve diğerleri kabul
ediyorlar.
10 Kasım sabahı Deniz ve Perinçek Arslanlı Yol'da
birlikte yürüyorlar. Çelengi
mozoleye bırakıp saygı duruşu yapıyorlar. Görevli
Subay onları Anıtkabir Anı Def-
teri'nin bulunduğu salona davet ediyor. Aralarında
geçen konuşma şöyle:
Deniz: "Deftere sen yaz"
Perinçek:"Yürüyüşe ilk günden beri katılanlan öğrenci
arkadaşlardan biri yazsın"
Deniz: "Öyleyse ne yazacağımızı söyle."
Perinçek, bunun üzerine bir kağıda aşağıdaki
satırları yazıyor, Deniz de kağıdı
İstanbul Hukuk Fakültesi öğrencisi Cevat Ercişli'ye
veriyor. Ercişli tüm yürüyüş-
çüler adına bu satırları deftere yazıp imzalıyor:
Daha sonra TİP Genel Kongresi'nin yapıldığı salona
gidiyorlar. Milli Demokratik
Devrim aşamasında olduğumuzu savunan Perinçek ve
Deniz'i salona almak
istemiyorlar. Hatta görevlilerden biri Deniz'e bıçak
çekiyor. Sonunda içeri girebi-
liyorlar.
Ertesi gün gazeteler şöyle yazıyor: "Doğu
Perinçek arkadaşlarıyla TİP Kongre-
si'ni bastı". Oysa baskın da yoktu, basılan da...
arşiv:
Deniz'in babasına mektubu 7 Mayıs 2012
Mahir Çayan: Sapına kadar Atatürkçüyüz 8 Mayıs 2012
1 - 10 Kasım 1968 Mustafa Kemal Yürüyüşü 9 Mayıs 2012
Türkiye Denizlerini andı 8 Mayıs 2013
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2013/05/turkiye-denizlerini-and.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder