PKK'nın üs ve sözde mahkemeler kurduğu Yüksekova'da Türk bayrağı ile
miting yapan tek partiyiz. Amerikan planına göre Güneydoğu illerimizde Türk
bayrağı yasak. Bu planı bozduk.
Amerikan yasağını çiğnediğimiz için boğuşa boğuşa o mitingi yapabildik ve
sonuçları da tarihi önemdedir.
Biz orada miting yapmadık. Bir meydan okuma yaptık. Bir basın toplantısı
yaptık. Miting özgür bir şekilde halkın içinde olur. Bize şehrin içinde
istediğimiz meydanı değil, şehirden 6-7 kilometre uzakta bir stadyumu verdiler.
Haydi ona da peki diyelim. Araya polis barikatı kurdular, insanlar gelmesin
diye... Kimseyi geçirtmiyorlar. Böyle miting mi olur? Dışardan gelen parti
yöneticilerimizle miting yaptık.
Oradan Türkiye'ye seslendik: Vazgeçmiyoruz, bunlar bizim
kardeşlerimiz. Onların güvenliği bize ait. Yarın zor duruma düştükleri
zaman Vatan Partisi Yüksekovalı'nın yanında. O PKK Yüksekovalı'yı terk edip dağlara
kaçacak. Yüksekovalı da bunu biliyor. Vanlı da, Şırnaklı da, hepsi bunu
biliyor. Biliyorlar ve bize söylüyorlar.
Türk bayrağının dalgalanması Kürdümüz için bir güvence. Çok iyi biliyor,
o bayrağın altında can ve mal güvenliği olur. O bayrağı oradan aldığınız zaman,
eşkıya gelir. Devlet kurulmaz. PKK devlet kuramaz. Eşkıya dünyaya hükümdar
olmaz. Eşkıya devlet kuramaz. Bu bir sosyolojik, tarihsel kanundur. Neyle
devlet kuracaklarmış? Ali kıran baş kesen. Hukukları yok, gelenekleri yok.
Amerika'nın güdümünde mi devlet kuracaklarmış? Barış mı, güvenlik mi
sağlayacak?
Bekaa'da 700-800 tane PKK'nın vurduğu kendi adamları yatıyor. Kendi
arkadaşını vuruyorlar, kurşuna diziyorlar. Kaç tane PKK yöneticisi kalmış?
Hepsi öldürülmüş. Bunlar mı devlet kuracak? Bunu çok iyi biliyor Kürt halkımız.
PKK'nın devlet kuramayacağını, oraya güvenlik getiremeyeceğini, orada üretim
olmayacağını, ekme biçme, sanayi olmayacağını çok iyi biliyor. Ve hiç kimsenin
orada can ve mal güvenliği olmayacağını bugünden zaten görüyor.
Oradaki halk şunu söylüyor: Burada seçim güvenliği yok, gizli oy ilkesi
uygulanmıyor. Burada kimse gizli oy vermiyor, oylar açık veriliyor. Hani
perdeler konuyor, orada kimse görmeden mührü basıyorsunuz ya, işte o perde
merde burada yok. Herkes herkesin gözü önünde mührü vurmak zorunda. Mührü de
PKK'nın partisine, HDP'ye vuruyor. Gizli oy ilkesi uygulansa, PKK'nın HDP'nin
oyu yüzde dördü geçmez, yemin ediyorum diyor.
Bu koşullarda seçime gidiyoruz. Bir silahlı teröe örgütü Meclis'e
sokulmak isteniyor. PKK ve Barzani Amerika'nın stratejik piyonları. ABD ordusu
Irak'ı işgal etti, Barzanistan'ı kurdu. PKK bu modeli benimsedi ve Amerika'nın
nüfuzuyla Türkiye'yi bölme planını yürütüyor. Bizim Yüksekova'da Türk bayrağı
dalgalandırmamıza karşı bu nefret işte bu yüzden. Biz Vatan Partisi olarak o
planı bozuyoruz.
Biz oradan, PKK'nın "Buraları bizimdir, Türkiye'nin değildir"
dediği yerlerden, oradaki insanlarımızın özlemlerine cevap verdik. Amerika'nın
ve İsrail'in Türkiye'yi, İran'ı, Irak'ı ve Suriye'yi bölemeyeceğini oradan
söyledik. Bu mitingin ölçüsü budur. Ne kadar insanın katıldığı değil.
AKP, PKK büyük bir telaş içinde. İnternet sitelerinde PKK'nın telaşını
görebilirsiniz. Çünkü oradaki halka güvenmiyor PKK. Oradaki halkın PKK'yı
sevmediğini biliyor. Oradaki halkın PKK'dan kurtulmak arzusunda olduğunu çok
iyi biliyor.
Mitingde bir konuşma yapan Hakkari 1. sıra adayımız Namık Ereli
kardeşimizi mitingden yarım saat sonra silahla ve zorbalıkla istifa ettirip
HDP'ye üye yapıyorlar.
Zaten 15-20 gündür "Halk mahkemesine geleceksin, yargılayıp kurşuna
dizeceğiz, ailen burada barınamayacak, istifa et" şeklinde PKK tarafından
tehdit edildiğini söylüyordu.
Milletimize soruyorum: Eşkıyayı Meclis'e sokacak mısınız?
Dinlemek için tıklayınız:
https://www.youtube.com/watch?v=tLIaMIjjuyM
arşiv:
VATAN
Partisi Yüksekova mitingi:
Türk bayrağı
için izin aldınız mı?
VATAN adayı partiden istifa etti ve adaylıktan
çekildi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder