31 Ekim 2012 Çarşamba

Yılmaz Özdil TGB'yi yazdı



Hürriyet gazetesi yazarı Yılmaz Özdil, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda barikatları yıkarak halkı disiplinli bir şekilde ve en ufak provokasyona yer vermeden Anıtkabir'e götüren Türkiye Gençlik Birliği'ni yazdı.

Yılmaz Özdil


29 Ekim'den sonraki iki gün içinde 2,000 kişi TGB'ye üye oldu.
TGB resmi sitesi kilitlendi. Feysbuk üzerinden ulaşım sağlanabildi.

İşte Yılmaz Özdil'in yazısı:
********
“19 Mayıs”ta kuruldular.
Hepsi üniversite öğrencisi.
Sağcı-solcu ayrımı yapmıyorlar.
Kriterleri yurtseverlik.
Ve, cumhuriyet devrimleri.

*
İstanbul Çağlayan, Ankara Tandoğan ve İzmir Gündoğdu’daki Cumhuriyet mitinglerinin tertip komitelerinde yer aldılar; en son 29 Ekim’de Ankara Ulus’ta ellerini taşın altına koydular.
*
Şehitlere sahip çıkıyorlar. Teröre lanet mitingi düzenliyorlar. Habur rezaletiyle sonuçlanan açılım’a karşı durdular; TBMM önünde protesto gösterisi yaptılar. “Türk-Kürt kardeştir, ABD kalleştir” sloganı onlara ait… Diyarbakır Bismil’in Aslanoğlu Köyü’ne sırtlarında harç taşıyarak “Cumhuriyet Okulu” inşa ettiler.
*
Logoları…
Mustafa Kemal fotoğrafı.



Dergileri var.
Adı, Kırmızı Beyaz.

*
Yetmez ama evet’e hayır dediler. Broşürler, klipler, tişörtler hazırlayıp, neden hayır denilmesi gerektiğini anlattılar. Yandaş basın onlardan nefret ediyor, yalan haberlerle iftira atılıyor, hedef gösteriliyorlar.
*
Türkçe’nin, kültür’ün yozlaşmasına itirazları var.
Dil’imizi ve milli kültürümüzü savunuyorlar.
Uyuşturucu’ya karşılar.
Yumurta’yı seviyorlar.
Malum…
Yiyenin zihni açılıyor.

*
Parasız eğitim istiyorlar.
Üniversiteden atılma pahasına “biz görevi Atatürk’ten aldık, Atamızın izindeyiz” diyerek rektör’ün karşısına dikilenler onlar… Ki, o rektör’ün babasını da sevmezdim ben.

*
Kapesese’de soruların çalındığını, yandaşlara sızdırıldığını ilk duyuran ve bu kepazeliği yargı’ya taşıyan onlar… Atatürk’e hakaret eden liboş profesörleri afişe ediyorlar, mahkemeye veriyorlar.
*
Tekel işçilerinin yanında yeraldılar, taşeronlaşmaya ve özelleştirme ayaklarıyla yabancılaştırmaya karşı çıkıyorlar. Şehir şehir, Attila İlhan Kültür Merkezleri açıyorlar.
*
Her 10 Kasım’da Anıtkabir’de toplanıyorlar. Yasaklanan 19 Mayıs’ta konserler düzenlediler. İstanbul’un kurtuluşu törenlerine “geldikleri gibi giderler” etkinliğiyle katıldılar. Çanakkale çalıştayı ve şehitlik ziyareti yapıyorlar. Hasan Tahsin ve Kubilay için yürüyüp, Uğur Mumcu’yu anıyorlar.
*
Amerikan askerlerinin kafasına çuval geçiriyorlar; sonra aynı askerden özür dileyip, kişisel olmadığını izah ediyor, gönlünü yapmadan bırakmıyorlar; beraber hatıra fotoğrafları var. Filistin saldırılarına karşı İsrail’i… Soykırım palavrasına karşı Fransa’yı protesto mitingi yaptılar. Patrik’in ekümenik iddiasına destek veren Papa’yı ıskalamadılar, “Hacivat’la Karagöz Papa’ya karşı” başlığıyla kukla gösterisi sahnelediler. Rahmetli Rauf Denktaş’ın katılımıyla Kıbrıs konferansı düzenlediler.
*
Sloganları…
Ey vatan gözyaşların dinsin
yetiştik çünkü biz.

*
Sıfır şiddet.
Sadece bayrak ve Atatürk posteri…
Yorulmadan, sürekli demokratik gösteri.

*
Türkiye Gençlik Birliği.
*
Hani, her yaştan yurttaşın kendi özgür iradesiyle bayrağını alıp geldiği 29 Ekim’e soruşturma açtılar ya…
Görünen o ki, meydanlara inen sessiz çoğunluğa “ibret-i âlem” için bu gençleri hırpalamaya çalışacaklar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder