İsmi hariç "sosyalizm" ile bir ilgisi bulunmayan çakma örgüt "Sosyalist Enternasyonal" toplantı yaptı.
Toplantının adı: "Arap Baharı Özel Komitesi Toplantısı"...
CHP maalesef bu uğursuz örgütün üyesi.
"Sol", "sosyalizm" yaygaraları yaparak, kendisini ilerici olarak tanımlayan saf insanları emperyalizmin arabasına bağlama işlevi gören bir örgüt bu.
********
Osman Akgün, "Sosyalist Enternasyonal Orospuluğu" başlıklı yazısında şöyle diyor:
"Sosyalist Enternasyonal denen güruh toplanmış. Hepsi sahtekar bunların.
İçlerinde bir tane bile sosyalist devletin vatandaşı, partisi, siyasetçisi bulunmayan bir madrabazlar, yalancılar, sahtekarlar topluluğu.
Amerikan uşaklığı için sıraya dizilmişler.
"Suriye'de muhalifler silahlandırılmalı" imiş. Katil sürüsü bunlar.
CHP utanmadan bu sahtekar yalaka uşakların içine giriyor.
Sözde Mustafa Kemal'in partisini temsil ediyorlar. Utanın diyorum. Yüzünüz kızarmalı diyorum.
Yaptığınız sadece sahtekarlık değil, aynı zamanda utanmazlık diyorum"
********
Ayala, Papandreu ve Kılıçdaroğlu, aşağıdaki resimde görüldüğü gibi yanyana dizildiler.
Sosyalist Enternasyonal Genel Başkanı (Eski Yunanistan Başbakanı) Yorgo Papandreu toplantı sonuç bildirgesini okudu:
"Suriye'deki katliamları kınadık. Esad rejimi değişimin kaçınılmaz olduğunu kabul edememektedir.
Değişiklik mukadderdir, ne zaman olacağı bilinmemektedir.
Suriye halkının demokrasi ve insan hakları mücadelesinde yanındayız."
Kılıçdaroğlu ise şunları söyledi:
“Esad rejiminin hergün sürdürdüğü katliamlar derin acı ve dehşetle izlenmektedir.
“Esad rejiminin hergün sürdürdüğü katliamlar derin acı ve dehşetle izlenmektedir.
Bu bağlamda insan hakları ve demokrasi mücadelesi vermekte olan Suriye halkının yanında güçlü bir şekilde duruyoruz.
Arap Birliği ve BM’nin katliamları durdurmak, Suriye vatandaşlarının hayatlarını korumak, demokratik taleplerini hayata geçirmek ve insani bir tutum almak için gösterilen tüm çabaları destekliyoruz. Uluslararası toplumun Suriyelilerin hayatlarını korumak ve gecikme olmaksızın Suriye vatandaşlarının demokratik taleplerini hayat geçirmek için alacağı etkili ve kararlı rolü güvence altına alınması gerekir. Bu kapsamda BMGK üyesi Rusya ve Çin’i uluslararası toplumla aynı çizgide durmaya çağırıyoruz”
********
Gördüğünüz gibi, Kılıçdaroğlu, terörist isyancıların yaptıkları saldırılara hiç değinmedi.
Teröristlerle mücadele eden Suriye yönetimini sivil halka katliam uygulamakla suçladı.
Amerika ve Avrupa Birliği'nin yalanlarını yalan olduğunu bile bile tekrar etti.
Bu tutumu ile de AKP Hükümeti'nin Suriye düşmanı siyasetine tam destek vermiş oldu.
********
Suriyeli muhalifler raporu "Yetersiz" diye eleştirince, Papandreu şunları söyledi:
“Gerekirse daha sert bir dille değiştiririz. Önemli olan tavrımız.
Sosyalist Enternasyonal, Rusya ile Çin’e karşı olan tepkisini ve Esad rejimine olan tavrını en sert biçimde ortaya koyacak”
********
Kılıçdaroğlu Lübnan Sosyalist Partisi Lideri Velid Canbolat sahtekarı ile özel bir görüşme gerçekleştirdi.
Görüşmede Canbolat toplantının ilk gününde yaptığı “Suriye’ye askeri müdahale” çağrısını yine ledi.
Kılıçdaroğlu, Canbolat sahtekarının bu sözlerine itiraz etmedi.
Bay Kemal'in "Ne işimiz var Suriye'de" çıkışının sahte olduğu, Tayyip Bey'in "Ne işi var NATO'nun Libya'da" çıkışı ile aynı karakterde olduğu böylece görülmüş oldu.
********
Amerika'nın "yeni" dostları
ABD Ankara Büyükelçisi Ricciardone, Amerika'dan "En Cesur Kadın" ödülü alan CHP Milletvekili Şafak Pavey'in onuruna resepsiyon verdi.
Resepsiyona Kılıçdaroğlu ve Nedim Şener de katıldı.
Büyükelçi: "Eski dostları görmekten ve yeni dostlarla tanışmaktan onur duyuyorum" dedi.
"Yeni dostlar" derken CHP heyetinin olduğu tarafa gülümseyerek baktı.
Kılıçdaroğlu ve Büyükelçi kadar Nedim Şener de mutluydu. Kahraman olarak girdiği cezaevinden teslim olarak çıkmıştı. Demeçler vererek tahliyesini sağlamış olan Büyükelçi'ye medyundu. O artık bir "Ricciardone gazetecisi" yani gaz tenekecisi idi.
********
Amerikancılık soydan geçme.
Büyükelçi şöyle dedi:
"Şafak Pavey'in genlerinde var cesurluk.
Yıllar önce annesi Ayşe Önal da Başkan Clinton tarafından "En Cesur Kadın" seçilmişti."
********
İşte resepsiyona katılan diğer "Amerika dostları":
Hasip Kaplan - BDP
Sırrı Sakık - BDP
Gürsel Tekin - CHP
Hikmet Çetin - CHP (NATO Afganistan Kıdemli Sivil Temsilcisi)
Hüseyin Aygün - CHP (Atatürk'ü Dersim katliamı yapmakla suçlayan zat)
Rakel Dink (Kocasının katilinin toplantısına katılan aldatılmış bilinçsiz zavallı kadın.
Emperyalistlerden "dost" tutarak sosyalist arkadaşımız Hrant'ın kemiklerini
sızlattığının farkında olmayan bahtsız kadın...)
Leyla Alaton
********
Şafak Pavey, 2012 "En Cesur Kadın" ödülünü Bayan Obama'nın da katıldığı törende ABD Dışişleri Bakanı Bayan Klintın'dan almıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder