19 Ekim 2011 Çarşamba

Faşizmi kim önleyecek?

CHP’li belediye yöneticileri de sıra sıra içeri alınıyor.
CHP yöneticileri, “Ordudaki darbeciler temizlensin” diye
                                  AKP iktidarına çağrı üzerine çağrı yapıyorlardı.
Demek ki, CHP’li belediyelerin, de “temizliğe” ihtiyacı varmış!?
TSK’de “darbeciler” temizleniyordu.
Peki, CHP’li belediyelerde temizlenen ne?
Kılıçdaroğlu, belediyelere sahip çıkmadığına göre, Tayyip Erdoğan yargısına güvenini sürdürüyor.

AKP, “Demokrasinin üstündeki vesayeti kaldırıyoruz” diye başlamıştı bu operasyonlara.
Neyin kaldırıldığını herkes yaşayarak gördü.
Çok sayıda CHP yöneticisi dâhil, özgürlük güçleri,
                                                      artık “Faşizmin ayak sesleri"nden söz ediyor.
Kapıyı sütçünün çalmadığının büyük çoğunluk farkındadır. 
O zaman soru önümüzdedir.



Soruyoruz!
Faşist bir diktanın kuruluşunu kim önleyecek?
Hangi güçlerle önleyeceğiz?
Yoksa bu belayı CHP ve MHP’li üyeler, Anayasa Uzlaşı Komisyonu’nda etkili konuşmalar yaparak mı durduracaklar?
 
“Ordudaki darbecileri temizleyin” diye operasyona alkış tutanlar,
                                                                          faşist tırmanışın aleti olmuşlardır.

2007 Haziranından bu yana 4 yıldır bağır bağır bağırıyoruz:
- "Ordudaki darbecileri temizleme" operasyonu, bir yabancı devlet (Amerika) operasyonudur!
- Hedefte Gladyo yok, operasyonu yapanın kendisi Gladyo!
- Hedefte darbeciler yok, Ergenekon, Balyoz vesaire soruşturması yapanların kendileri darbeci.
- Darbenin hedefi Türk Ordusu ve yurtseverler
- Amaçları, milli devletin ve Cumhuriyetin tasfiyesidir!

 Şimdi, önemle ve tekrar soruyoruz:
 Bu faşist tırmanışı hangi güçle önleyeceğiz?


 FAŞİZM ZOR KULLANARAK GELİYOR
+++++++++++++++++++++++++++++
 Herkesin ortak cevabını biliyoruz: Halkla önleyeceğiz!
 Doğru, halkla önleyeceğiz!
 Ama yetmez!
 Faşist dikta, adım adım şiddet uygulayarak zor kullanarak geliyor!


DİRENÇ MEVZİLERİNİ YIKA YIKA GELİYOR
+++++++++++++++++++++++++++++++++
Ve öncelikle karşısındaki direnç mevzilerini tahrip ederek geliyor.
En şiddetli saldırılar, Kara, Deniz, Hava Kuvvetlerine ve Jandarmaya!
                                        TSK’nin generaline, subayına, astsubayına.
                                                                              Aynen bir düşman gibi.
Çünkü bu iktidarın ordusu, ABD ordusudur
                ve içeride Fethullahçı örgütlenmeyle oluşturdukları silahlı güçlerdir.  
Düşman, önündeki en önemli engeli tanımlamıştır.
Bunun bir anlamı yok mu?


“DARBECİLER TEMİZLENSİN” AYMAZLIĞINA SON!
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Önce bugüne kadarki aymazlığa, budalalığa son verilecek.
Faşist tırmanışın önü “ordudaki temizlik”le açılıyor. 

Şu andan itibaren,
     “Darbeciler Ordudan temizlensin”
                             nakaratına devam edenler,
                                      faşizmin piyonlarıdır; aletleridir.

SEÇİMLE GELMİŞ SEÇİMLE GİTMEMİŞLERDİR
++++++++++++++++++++++++++++++++++++
Almanya’dan İtalya ve Japonya’ya, İspanya’dan Portekiz’e, Endonezya’dan Filipinler ve Latin Amerika’ya, dünyada faşizmin tırmanışını ve yıkılışını iyi inceleyelim.
Faşizmi ya savaşla yabancı ordular yıkmıştır
                                   veya içeride halk ile ordunun birlikteliği.
Önlemek için geçerli olan çözüm de aynıdır. 
Faşist diktatörler, seçimle gelmiş ama seçimle gitmemiştir:                   
Hitler, Mussolini, Franko, Salazar, Markos, Batista, Videla, Yunan Cuntası, daha sayalım mı?


HALK-ORDU BİRLİĞİ
++++++++++++++++
ABD’nin Türkiye’yi denetim altında tutmak için, TSK’yi şiddet kullanarak sindirdiği apaçık ortadadır.
Öte yandan Türkiye’ye bölgede verilen görevler de, sopalı bir rejimi zorunlu kılmaktadır.
Bu koşullar, zaten Halk ile Orduyu yan yana getirmiştir.
ABD güdümlü Gladyo-Tarikat faşizminin tırmanışını ancak halk ile ordunun beraberliği önler.Bu, matematik bir denklemdir.


++++++++++++++++++++
Doğu Perinçek'in 7 Ekim günlü Aydınlık köşe yazısından kısaltılarak oluşturulmuştur
Yazının aslı için:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder