20 Nisan 2023 Perşembe

Sözde solcu Barış'lar Soylu'ya karşı NATO cephesinde

Atlantik (ABD/NATO), Berat Albayrak'tan sonra Süleyman Soylu'nun da kellesini istiyor. Böylece Erdoğan kabinesi içinde Atlantik karşıtı kimse kalmayacak. Ve ne yazık ki, öyle olacak gibi görünüyor. Erdoğan sarı öküzü kan emici ilahlara kurban verdi, şimdi sıra ikincisinde. Umarım yanılırım.

Ayrıntılar için bakınız:

Soylu Erdoğan'a karşı: İkinci sarı öküz olayı mı? 

Damat Berat olayında olduğu gibi, Soylu olayında da sahte solcular NATO ile aynı hedefe ateş ediyorlar.

İşte Soylu'nun hedefte olmasının nedenleri:

Süleyman Soylu'nun tam maceralı istifa fotoromanı 

"Pis ellerini Türkiye'nin üzerinden çek" 

CIA / MOSSAD marifetiye Balkanlar'dan Fas'a, oradan Dubai'ye kaçırılıp MOSSAD korumalı otele tıkılarak talimatla konuşturulan Sedat Peker başarılı olamayınca, devreye sözde solcular sokuldu.
 
Barış Pehlivan - Barış Terkoğlu ikilisi çoğu Peker'den alıntılarla dehşet bir kitap yayınladılar: Kitabın adı SS. Adının baş harfleri SS olan Soylu, gerçek bir SS yani Hitler tipi bir NAZİ, bir faşist idi.

Niye? PKK'ya, FETÖ'ye göz açtırmıyor, uyuşturucu çetelerini çökertiyor da ondan.

SS, Hitler'in paramiliter örgütü Schutzstaffel'in kısaltılmış adı.

Bunlar gazeteci değil, Fikret Otyam'ın deyişiyle gaztenekeci.







+++

Gönderen zaman: Hiç yorum yok:

19 Nisan 2023 Çarşamba

Soylu Erdoğan'a karşı: İkinci sarı öküz olayı mı?


İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 25 Mayıs 2021'de şöyle diyordu:

“Bugün Kuzey Suriye'de bir devlet kurulmaya çalışılıyor. Suriye'nin içerisinde ABD'nin üsleri 6'dan 14'e çıktı. 2020 ve 2021'de. Bir taraftan bütün bunlar sağlanırken Türkiye'ye karşı bir ekonomik saldırı var. Bunu hep beraber yaşadık. Türkiye dağılsın, ekonomik olarak küçülsün, hareket kabiliyeti olmasın... Bizim istediğimiz bir anayasası olsun. Türkiye, Suriye, Lübnan, Irak gibi ülkelerin konumuna düşsün. 17-25 Aralık, 6-7 Ekim, 15 Temmuz... Bütün süreçlerin içerisinde Türkiye bir operasyona tabi tutuluyor. Dikkat ederseniz Türkiye'nin faizi 4-4.5'tu. Bugün 20 seviyelerinde. Burada Türkiye'nin üzerine getirilmeye çalışılan tam da budur. Bu bir operasyondur. Hedef Türkiye’dir. ABD’ye Türkiye’ye operasyon yaptırmayacağız.”

Soylu, "Özel Harp ne zaman kuruldu, parasını kim verdi? Bunu rahmetli Ecevit söyledi. 6-7 Eylül olaylarını kontrgerilla yaptı" diyerek NATO'nun gizli örgütü Gladyo'yu (kontrgerilla) işaret etmiş, ABD'nin ülkemizi bölme planını NATO'ya girişimizle birlikte yürürlüğe koyduğunu açıklamış oldu.

Bakınız: 

+++

Bu sözlerden şunu anlıyoruz:

Süleyman Soylu, NATO'nun Yeni - veya Sivil - Anayasa dayatmasının  amacının ülkemizi Suriye, Lübnan, Irak gibi bölmek olduğunu saptamıştır.

Peşine bazı NATO ülkelerini takan ABD Irak'ı işgal ederek Yeni Anayasa yapmış, sözde Kürdistan Bölgesel Yönetimi (Barzanistan) kurarak Irak'ı ikiye bölmüştü.

Daha sonra IŞİD, PKK ve diğer NATO şeriatçısı örgütleri Suriye'nin üzerine saldıktan sonra Fırat'ın doğusunu bazı NATO ülkelerini peşine takarak işgal eden ABD, bu bölgede PKK'nın sözde özerk bölge kurmasını sağlamış ve b u bölünmüşlük durumunu yasal hale getirmek için Cenevre'de Yeni Anayasa masası kurmuştu.

Aynı tip Bölücü Anayasa Türkiye'ye AKP-CHP-MHP-BDP eliyle 2012'de ve 2016'da dayatılmış, İşçi (Vatan) Partisi'nin yurt çapında neredeyse meydan savaşı vermesi sonucunda bu iki girişim bozguna uğratılmıştı.

Yeni Anayasa'nın karakteri ve mücadelemiz hakkında ayrıntılı bilgi için bakınız:

Sivil Anayasa tezgahı hortladı: İkisi de sivil anayasacı 

+++

Süleyman Soylu, demek ki, son günlerde Bay Kemal ile birlikte Sivil Anayasa istediğini ilan eden Erdoğan'ın karşısında konumlanmaktadır.

Bu durumda soru şudur: Berat Albayrak'tan sonra ikinci sarı öküz Süleyman Soylu mu olacaktır?

Hatırlayacağımız gibi, Türkiye'nin NATO'dan koparak Asyaya kaydığını tespit eden Berat Albayrak, artık ABD dayatması Turgut Özal / Kenan Evren ekonomisinden kurtulma, milli ekonomi kurma zamanının  geldiğini açıklamıştı.

Aydınlık gazetesinin tam sayfa manşet yaptığı haber için bakınız:

Berat Albayrak ve Özal ekonomisinin sonu 


Bu açıklama, Atlantik (NATO) sistemine açık bir başkaldırı idi.

12 Eylül'den bugüne, tam 40 yıl, bütün hükumetler Özal programını
itirazsız uyguladılar. 

12 Eylül'den bu yana ilk kez bir Maliye Bakanı, bu ekonominin artık
sürdürülemez olduğunu söylüyordu.

Kan emici ilahlar dehşete kapıldılar ve Damat Bey'in kellesini istediler.

Koroya Atlantikçi muhalefet de katıldı. Yüksek faize karşı çıkan Tayyip Bey ekonomi bilmemekle suçlandı. Faizi artırmayıp dövizin yükselmesine neden olan Berat Bey "Damat" diye alaya alındı. 

İçeriden dışarıdan yükselen "Damat" yaygarası sonucunda geri adım atan Erdoğan, Berat Bey'i görevden aldı, yerine NATO karşısında başı eğik Nebati Bey'i Bakan yaptı.

Böylece, Hükûmet içinde ABD / NATO karşıtı bir tek Soylu kaldı.

O zaman şöyle demiştik:
İlahlar "Damat yetmez, kayın pederi de isteriz." diyorlar.
Sarı öküzü vermeyecektiniz arkadaş.

Ayrıntılı bilgi için bakınız:

Damadın kan emici ilahlara kurban edilmesi 
https://aliserdarbolat.blogspot.com/2021/03/damadn-kan-emici-ilahlara-kurban.html

+++

Süleyman Soylu, 14 Mayıs 2023 seçimlerinde AK Parti'den İstanbul 2. Bölge 1. sıradan aday gösterildi

Anayasaya göre Kabine'de yer alan kişiler milletvekili olmamalıdır. Buna göre; bir milletvekili, Cumhurbaşkanı Yardımcısı veya Bakan olarak atandıysa milletvekilliği görevinden istifa etmek zorundadır. Bu nedenle atanan kişi hem milletvekili hem de bakan olarak görev yapamaz.

Bu durumda, "Süleyman Soylu ikinci sarı öküz mü?
Berat Albayrak kan emici ilahlara kurban edildikten sonra
şimdi de Soylu mu NATO'ya kurban veriliyor?"
sorusu ete kemiğe bürünmektedir.

Erdoğan'ın hayalinde seçimlerden sonra içinde NATO karşıtı bir kişi bile olmayan bir kabine mi vardır?


+++

Gönderen zaman: Hiç yorum yok:

17 Nisan 2023 Pazartesi

Sivil Anayasa tezgahı hortladı: İkisi de sivil anayasacı

Haydaaa. Sivil Anayasa tezgahı hortladı.


Her şeyden önce "Anayasa" adlandırması sorunlu. Çünkü Anayasa, bir yasa değil. Osmanlıca "Teşkilat-ı Esasiye" daha doğru. Yani "Temel Kuruluş", devletin kuruluş belgesi. İngilizce Constitution = Kuruluş.  İngilizce açıklaması: "the set of political principles by which a state is governed" = Devlet yönetiminin dayandığı siyasi ilkeler bütünü. Yani yasa değil, ilke.

Her devlet silahla kurulur ve ilkelerini (Constitution = Teşkilat-ı Esasiye = Anayasa) ilan eder. Yani Anayasa silahla kurulur, ordu ile kurulur. Bugüne kadar sivillerin kurduğu bir devlet görülmemiştir, olamaz da. Bu yüzden sivil anayasa olmaz.

Anayasa sivil olsun demek, devlet olmasın demektir. Ordu olmasın demektir. Seni yabancı devletler yönetsin demektir. Anayasanı başka devletler dikte etsin demektir. Ordu olmayacak ki, özerklik olacak, federasyon olacak, ayrılma olacak. Çünkü devlet ve ordu olursa bölünmeye izin vermez. Ergenekon ve Balyoz tertipleri ile komutanların içeri atılması bu amaçla idi. "Avrupa özerklik şartı" diye tutturan Bay Kemal'in bu tertipleri desteklemesi de bu amaçla idi.

Türk Ordusu ve Vatan Partisi var oldukça Sivil Anayasa yapılamaz.


2012 ve 2016'da Vatan (İşçi) Partisi'nin yurt çapında adeta meydan savaşı vererek önlediği Yeni - Sivil (Bölücü) Anayasa girişimi yine piyasaya sürüldü.

AKP önderliğinde CHP - MHP - ve doğal olarak PKK'nın uzantısı BDP'nin katılımıyla 2012'de Meclis'te "Anayasa Masası" kurulmuştu.

BDP Eşbaşkanı Aysel Tuğluk:
"Yeni Anayasa'da tek cümle yeter"
diyor ve, o tek cümleyi şöyle açıklıyor:
"Yani Anayasa gerçekten yeni bir anayasa olacaksa, Kürtlerin statüsü sorunu mutlak surette çözüme kavuşturulmalıdır"

Doğu Perinçek konuyu şöyle özetliyordu:
“Yeni Anayasa, aslında o tek cümle içindir. Geri kalanı hikâyedir. Türkiye’de bunu bilmeyen yok. Ama CHP ve MHP, kendilerine verilen rolün gereği bilmiyormuş gibi yapıyorlar."

Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Anayasa'da tek cümle yeter  28 Mayıs 2012 

+++

Bölücü Anayasa girişimine karşı Nisan 2012' de İşçi Partisi önderliğinde "Milli Anayasa Kurultayı" toplandı. 
Bakınız:
Milli Anayasa Kurultayı 28 Nisan 2012 

+++

MHP ve CHP'ye "Masadan kalkın" çağrısı yapan İşçi Partisi, yoğun çabalarla bu iki partinin  tabanındaki yurtsever unsurları harekete geçirdi. Milletvekilleri itiraz seslerini dillendirmeye başlayınca, Bay Kemal ve Bahçeli Bey baskı / ikna yöntemi uygulamaya başladı.

Cemil Çiçek'in "Bizi vatan hainliği ile suçlayabilirler" sözü ile 
Bahçeli  Bey'in "Elimizi taşın altına koymaya varız" sözü 
aynı anlamda idi.
 
Eğer Türk Milleti için doğru ve hayırlı bir iş yapacak olsanız,
            neden vatan hainliği ile suçlanasınız,
       neden elinizi taşın altına sokmak zorunda kalasınız?
 
Elini taşın altına sokmak demek, risk almak demektir.
Türk Milleti için iyi olan bir iş yapmak için
risk almaya, elini taşın altına sokmaya gerek yoktur.
                                          Göğsünü gere gere yaparsın.
 
Demek ki hain bir tezgah söz konusudur.
Bu tezgahı Türk Milletine yutturma görevi almışlardır.

Ayrıntılı bilgi için bakınız:

CHP ve MHP'de taban baskısı   11-5-2012

4 Nisan 2013'te AKP'nin kurduğu "Akil Adamlar Heyeti" yurdu dolaşıp PKK'nın ne kadar barışçı bir örgüt olduğunu anlatmaya başlayınca, İşçi Partisi gittikleri her yerde onları takip etti, toplantılarını bastı.

İşçi Partisi önderliğinde "Milli Merkez" kuruldu, Bölücü Anayasa girişimine karşı mücadele Milli Anayasa Kurultayı'nın ardından bir üst aşamaya geçti.
Bakınız:
Milli Merkez kuruldu 25-4-2013 

SÖZCÜ, bakın okuyucuyu nasıl ters köşeye yatırmaya çalıştı:

Akil Adamlar'ın raporu Tayyip Bey'in istekleri  28-6-2013 

+++

Bu mücadeleler sonunda Bölücü Anayasa Masası dağıldı.

+++

3 yıl sonra 2016'da AKP konuyu yine gündeme getirdi. Bu kez yine İşçi Partisi önderliğinde Milli Anayasa Hareketi kuruldu ve bu hareket, 2013 yılında Milli Merkez'in kurulduğu yerde, Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde Milli Anayasa Kurultayı'nı topladı. 

Bakınız:
"Bölücü Anayasa yaptırmayacağız" Ankara Kurultayı 30-3-2016 

Bu saldırı da püskürtüldü. Bölücü girişim dağıldı.

+++

Aradan 7 yıl geçti. Bölücü girişim hortladı.

Cumhur ve Millet İttifakları "Sivil Anayasa" diyor, başka bir şey demiyor. Son olarak Erdoğan bu talebi Diyarbakır'da dillendirdi. Bu ittifakların içindeki HDP ve HÜDA PAR da "Anayasa'dan Türklüğü çıkaralım, değiştirilemez maddelere dokunalım" diyorlar Bay Kemal ile söz birliği içinde. Buyurun:


+++

2013'te, 2016'da nasıl bozguna uğrattı isek, yeni saldırıyı da aynı şekilde bozguna uğratacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.


+++

Gönderen zaman: Hiç yorum yok:

15 Nisan 2023 Cumartesi

540 milyon lirayı Nebati ve Erdoğan'dan tahsil edeceğiz


Anayasa Mahkemesi, PKK'nın Meclis'teki uzantısı HDP'ye 540 milyon TL Hazine yardımı yapılmasına koyduğu blokeyi kaldırdı.

Hakkında kapatma davası sürmekte olan bir partiye Hazine yardımı verilmesi Anayasa'ya ve Siyasi Partiler Kanunu'na aykırı.

AYM yasa dışı bir karar vermiş olabilir. Ancak Hükûmet bu yasa dışı kararı uygulamak, ödemeyi yapmak zorunda değil. 

Terör örgütüne Türkiye Devleti'nin kasasından para verilmesi Türkiye Devleti'ne, Türk milletine karşı cinayettir. 

Bu cinayetin baş sorumlusu AK Parti, suç ortağı da CHP ve İYİ Parti'dir.

Bunlar hep birlikte, vatanın bütünlüğü konusunda zavallı bir tutum içindedir.

Vatan Partisi 540 milyon liranın geri alınması için hukuk yoluna başvuruyor.

Aydınlık
@AydinlikGazete
HDP seçimlere Yeşil Sol Parti listelerinden girecek. Bu durum HDP’ye verilen 540 milyon TL’lik Hazine yardımını gündeme getirdi. Doğu Perinçek: HDP’ye verilen 540 Milyon liranın geri alınması için hukuk yollarına başvuruyoruz!

2.581
Görüntülenme

Bu paranın 180 milyon lirası Meclis'te gurubu olduğu için her yıl verilen ödenek, 360 milyon TL'si ise seçim harcamaları için veriliyor. Ama HDP seçimlere katılmıyor. HDP'liler seçimlere PKK'nın yeni uzantısı YSP (Yeşil Sol Parti) listelerinden giriyor. Bu durumda HDP 360 milyonu zaten hak etmiyor. Dolayısıyla en azından 360 milyon liranın ödenmesi yasaya aykırıdır.

HDP kapatılırsa HDP Milletvekili olarak zor durumda kalacaklarını hesaplayan bölücüler, seçime YSP listelerinden girerek devlete çalım attılar.


İçişleri Bakanlığı da HDP’nin PKK terör örgütünün bir kolu olduğunu saptamış ve bu konudaki bilgileri kitaplar halinde yayınlamıştır. 

Bu durumda Maliye Bakanlığının, Türkiye’yi bölmeyi amaçlayan PKK terör örgütünün siyasal kolu olan HDP’ye Hazine yardımı ödemesi, nesnel sonuçları itibarıyla Hükûmetin teröre destek vermesi anlamına gelmektedir.

AYM’nin herhangi bir kararı, herhangi bir idare organını, Anayasa’ya uygun işlem yapma sorumluluğundan kurtaramaz.


Vatan Partisi 3 yoldan başvuru yapıyor:

1
Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yaparak, 540 milyon TL ödeme konusunda yeniden bloke kararı almasını isteyeceğiz
2
Maliye Bakanlığı'na başvuru yaparak ödemenin yapılmamasını, yapılmış olan kısmın geri alınmasını isteyeceğiz.
3
AYM bloke koymaz ve Bakanlık ödeme yaparsa, gereği için Yargıtay Başsavcılığına başvuracağız.

+++

DarkWeb Haber
@Darkwebhaber
Doğu Perinçek: Anayasa Mahkemesi ve Hükümete başvuracağız. Seçime girmeyen HDP'ye 540 milyon TL verilemez. Anayasaya aykırı. Verirlerse hukuki sorumlular olan Nureddin Nebati ve Tayyip Erdoğan'dan tahsil edilmesi için yasal süreç başlatacağız.

96,2 B
Görüntülenme
+++
Gönderen zaman: Hiç yorum yok:
Kaydol: Kayıtlar (Atom)