15 Ağustos 2024 Perşembe

Erdoğan ve Bakan Güler'in Suriye - ŞİÖ çelişkisi: Hangisi haklı?



“Hangisi doğru söylüyor?" diyecektim. "Hangisi haklı? demeye karar verdim. "Doğru söylemeyen yalancı olur, hakarettir." suçlamasıyla karşılaşmak istemedim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan "ŞİÖ'ye daimi üye olmak istiyoruz, Suriye'nin içişlerine karışmak gibi bir derdimiz yok" dedikten 45 gün sonra Bakan Yaşar Güler eski açıklamalarını aynen yineliyor, mealen "Olur mu öyle şey" diyor, açıkça Erdoğan'ı yalanlıyor İngiliz REUTERS Ajansı'na...

Yaşar Güler bu sözleri Erdoğan'dan ve Hükûmet'ten habersiz söylemiş olabilir mi? Doğal olarak Doğu Perinçek ULUSAL KANAL'da ÇIKIŞ YOLU programında bombaladı: 14/8/2024

Kaan Arslan:
"Türkiye'nin Suriye'den askerini çekmesi için Yeni Anayasa ve seçimler yapılması şartını öne sürüyor Bakan Güler."

Doğu Perinçek

"Türkiye'nin şartı ancak şu olabilir: Terörü birlikte temizleyelim, sonra askerimizi çekeriz. Vatan Partisi bunu söylüyor. 

Bakan Güler bunu söylemiyor, Amerika'nın ve İsrail'in talebini dile getiriyor. Anayasa ve seçim istiyor. PKK devletçiğinin yasallaşacağı anayasayı talep ediyor. Bir de sahte İslamcı bir devletçik kurulacak. Başka niçin anayasa istiyorsun kardeşim? Bu şartlar hukuken yanlış. Hem de Türk Devleti'ne yakışmaz. Sen başka bir ülkeye anayasa, seçim dayatamazsın.

AK Parti Hükûmeti'nin bu (Yeni Anayasa ve seçim) talebi doğrudan doğruya ABD ve İsrail'in talebi. Seçimlerden kasıt ellerinden gelirse Esad'ı devirmek."

Video kaydı: 


+++

12 Temmuz 2024
T.C. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın açıklamasına göre, Tayyip Erdoğan basın toplantısında şöyle dedi:
“Hedefimiz daimi üye olmak. Türkiye gözlemci bir devlet olmak yerine 'Şanghay Beşlisi'ne daimi üye olarak katılmalı. Astana Zirvesi'nde bu konuyu (Rusya Devlet Başkanı) Sayın Putin ve Kazak mevkidaşım (Tokayev) ile görüştüm. Desteklerini talep ettim." 

+++

Bol maaşlı danışmanları kendisini bilgilendirmiyorlar mı ki, Şanghay Beşlisi 2001 yılında "Şanghay İşbirliği Örgütü" (ŞİÖ) adını aldı. 

+++

Asıl önemlisi, Sayın Erdoğan'ın bu isteği dayanaktan yoksun. 
Çünkü ŞİÖ'nün en önemli kuralı, üyelerin birbirlerinin içişlerine karışmaması. Dahası, ŞİÖ üyesi olmayan ülkelerin içişlerine de karışılmaması.  

Ancak Ak Parti Hükûmeti, ŞİÖ üyesi Rusya Federasyonu'nun en önemli müttefiki olan Suriye'nin içişlerine Davutoğlu'nun Başbakan olduğu dönemden bu yana silahlı ve silahsız olarak karışmaktadır.

Suriye'nin içişlerine hem de NATO planları ile paralel olarak karışan bir Türkiye'nin ŞİÖ'ye kabul edilme şansı sıfırdır. Bol maaşlı danışmanları kendisini bilgilendirmiyorlar mı?

İşte yakın geçmişten örnekler:

+++

Aralık 2023:
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler:

“Biz Suriye’ye huzuru getirdik. Suriye’yi DEAŞ (IŞİD) tehlikesinden kurtardık. Bunların hepsi unutuldu. Suriye rejiminin Türkiye’ye teşekkür etmesi gerekir.” 

“Suriye rejimi bazı sorumluluklarını yerine getirmiyor. Anayasayı kabul edecek, oylayacak. Sonra serbest seçimlere gidecek. Ondan sonra kim iktidara gelirse kardeşim biz de onu kabul edeceğiz. Ve kendi ülkemize, topraklarımıza döneceğiz.”

Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Suriye sizin sömürgeniz mi Sayın Bakan Güler? 


31 Mayıs 2024
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler:

"Suriye rejimi ile görüşmeler sadece Astana’da İran, Türkiye, Suriye ve Rusya olarak dörtlü yapılıyor. Amacımız, Suriye’de 2254 sayılı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararı temelinde siyasi bir çözüme ulaşılmasıdır. Kapsayıcı bir Anayasa'nın kabulü, serbest seçimlerin yapılması,  kapsamlı bir normalleşme ve güvenlik ortamının sağlanması konusunda elimizden gelen desteği vermeye hazırız ve ancak bunlar yapıldıktan ve sınırlarımızın güvenliği tam olarak sağlandıktan sonra gerekirse çekilmeyi düşünebiliriz. Zaten bölgedeki sorunlar yarattıkları otorite boşluğundan kaynaklandı. Dolayısıyla buna güçleri olsa durum bu noktalara gelmezdi."

Bu sözlere karşı şöyle demiştik:
Sayın Bakanımız, Suriye sizin sömürgeniz, siz de oranın sömürge valisi misiniz? Yoksa ABD'nin, NATO'nun sözcüsü olarak mı söylüyorsunuz bunları?

Suriye Arap Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler üyesi bağımsız bir devlettir. Suriye halkı hangi Anayasa'yı kabul edecek? Her devletin olduğu gibi, Suriye'nin de bir Anayasası var.

Ha, siz diyorsunuz ki: "Ben mevcut Anayasa'yı beğenmiyorum, Benim beğeneceğim (daha doğrusu ABD'nin, NATO'nun beğeneceği) yeni bir Anayasa yapsınlar, oylayıp kabul etsinler, biz ondan sonra askerlerimizi çekeceğiz."

Böyle bir şeyi nasıl isteyebiliyorsunuz bağımsız tekçi (üniter = tek millet tek dil kabul eden merkezî) bir devletten? Yeni Anayasa demek, ABD'nin istediği gibi, Suriye'yi federasyona götürecek bir Anayasa demektir. PKK'ya ve Amerikancı sözde şeriatçı guruplara özerk bölgeler verilmesi demektir.

Suriye'nin federasyona geçmesi sizin değil, ABD'nin, NATO'nun isteğidir Sayın Bakanımız.

Ayrıntılı bilgi için bakınız:
Savunma Bakanımız PKK'yı bitirme harekatına çelme takıyor 

+++

28 Haziran 2024
Ancak son günlerde Suriye ile normalleşme adımları atılırken Sayın Erdoğan aynı konuşmasında iki kez "Suriye'nin içişlerine karışmak gibi bir derdimiz asla olamaz" dedi.
Ayrıca, Suriye'ye NATO saldırısı başladığından bu yana ilk kez "rejim" demedi "Suriye" dedi, dahası, "Sayın Esed" dedi:

Gazeteci:
"Suriye ile yeniden ilişkiler kurulur mu?"

Erdoğan:
"Kurulmaması için hiçbir sebep yok. Suriye ile ilişkileri geliştirmekte, geçmişte nasıl birlikteysek aynı şekilde birlikte hareket ederiz. Suriye kardeş halkımız. Suriye'nin içişlerine karışmak gibi bir derdimiz asla olamaz.

"Suriye halkı bizim kardeş halklar olarak beraber yaşadığımız bir topluluktur. Nasıl ki biz Suriye'yle ilişkilerimizi çok çok canlı tuttuysak geçmişte, ailece görüşmelere varıncaya kadar biliyorsunuz Sayın Esed'le biz bu görüşmeleri yaptık. Yarın olmaz diye bir şey kesinlikle mümkün değil, yine olur. Suriye'nin içişlerine karışmak gibi bir derdimiz asla yoktur."

Ayrıntılı bilgi için bakınız: 

+++

Gerçi Savunma Bakanı Yaşar Güler Aralık 2023'te ve 31 Mayıs 2024'te yukarıdaki gibi konuşarak Suriye'nin içişlerine karışma siyasetini sürdürmüştü ama Tayyip Erdoğan 28 Haziran 2024'te iki kez "Suriye'nin içişlerine karışmak gibi bir derdimiz asla yoktur" deyince gerçekten Suriye ile normalleşme yoluna girildiğini düşünerek umutlanmıştık.

Ne yazık ki, Erdoğan'ın bu konuşmasından tam 45 gün sonra  Bakan Yaşar Güler İngiliz REUTERS Haber Ajansı'na verdiği demeçte Suriye'nin içişlerine karışmayı sürdüreceğini açıklayarak Tayyip Erdoğan'ı yalanlamış oldu:

"Yeni bir Anayasa yapılıp seçimler düzenlenmeden Türk askerinin bölgeden çekilmesini tartışmayacağız."

Bakan Güler, aynı demeçte, Erdoğan'ın "Hedefimiz ŞİÖ'ye daimi üye olmak" sözlerini de şöyle yalanladı:

"NATO üyeliği ŞİÖ ile bağ kurmayı engellemiyor.  Ancak önceliğimiz NATO’daki sorumluluklarımızı yerine getirmek. NATO’nun hazır ve güçlü olmasına odaklanmalıyız”

Bağ kurmak başka. Daimi üye olmak bambaşka. Bakan Güler NATO'ya: "Siz bakmayın Erdoğan'ın dediklerine. O öyle atar tutar. Biz NATO'cuyuz" mesajı veriyor.

Bakan Güler NATO'yu güçlendirecek ki, yeni bir 15 Temmuz darbesi başarılı olsun, Erdoğan ile Perinçek ortadan kaldırılsın. Bunu mu istiyorsunuz Sayın Güler? 

Bakınız: 

+++
arşiv:
Hükümet'in Suriye şartları - Fikret Akfırat 

Fırat Kalkanı bölgesi ile Suriye arasında 
bir sınır kapısı açıldı


Suriye Milletvekili Türkiye'ye seslendi: İttifaka hazırız 

ABD ile birlikte Suriye'de PKK devletçiği 
mi kuracaksınız Sayın Dışişleri Bakanımız? 

+++

1 yorum:

  1. Yazılarınızı büyük bir dikkatle takip ediyorum, emeğinize sağlık. Son derece doğru tespitler. Suriye ile kapsamlı bir el sıkışma ya da sıkışmama noktasındaki bu inat son tahlilde hem Türkiye'ye hem de bölgeye büyük zarar verecek.

    YanıtlaSil