Hükumet medyasına göre zafer kazandık.
Halbuki ortada zafer yok. Bal gibi aldatıldık.
Buyurun tek tek görelim Hükumet medyasının palavralarını:
+++
YALAN-1:
YPG, PYD ve FETÖ’yü terör örgütü olarak kabul ettirdik.
YPG, PYD ve FETÖ’yü terör örgütü olarak kabul ettirdik.
GERÇEK-1:
Mutabakat Metni’nde YPG, PYD ve FETÖ “terör örgütü” olarak geçmiyor.
Hatta FETÖ’den “Türkiye’nin FETÖ olarak tanımladığı” ifadesiyle bahsediliyor.
Yani "Fethullah Cemaatini yalnızca Türkiye FETÖ (FEthullahçı Terör Örgütü) olarak tanımlıyor, diğer imzacılar onu terör örgütü olarak görmüyor" anlamında.
Finlandiya Cumhurbaşkanı ve İsveç Dışişleri Bakanı, anlaşmanın imzalanmasından saatler sonra bu örgütleri “terör örgütü” olarak tanımadıklarını söyleyen açıklamalar yaptılar.
Geniş bilgi için bakınız:
NATO Tayyip Bey'le dalga geçiyor: "YPG ve PYD terörist değil"
https://aliserdarbolat.blogspot.com/2022/07/nato-tayyip-beyle-dalga-geciyor-ypg-ve.html
https://aliserdarbolat.blogspot.com/2022/07/nato-tayyip-beyle-dalga-geciyor-ypg-ve.html
+++
YALAN-2:
İlk defa bir NATO belgesinde YPG, PYD ve FETÖ’nün adını geçirdik.
GERÇEK-2:
İmzalanan Mutabakat Metni bir NATO belgesi değil,
Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan bir anlaşma.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in imzası yok.
Mutabakat Metni NATO arşivine girmedi.
Kaldı ki, YPG, PYD ve FETÖ adları "terörist örgüt" olarak geçmiyor.
Bu örgütleri Türkiye'nin terörist olarak nitelediği yazıyor.
İsveç ve Finlandiya'nın bu örgütleri terörist olarak gördüğü yazmıyor.
Bu örgütleri Türkiye'nin terörist olarak nitelediği yazıyor.
İsveç ve Finlandiya'nın bu örgütleri terörist olarak gördüğü yazmıyor.
+++
YALAN-3:
YPG, PYD ve FETÖ’nün terör örgütü olarak kabul edilmesi diğer NATO ülkeleri için de bağlayıcı hale geldi.
GERÇEK-3:
Mutabakat Metni'nde bu üç örgüt “terör örgütü” olarak nitelenmiyor.
Bu üç örgüt "terör örgütü" olarak nitelenmiş olsaydı bile, bu bir NATO belgesi olmadığı için yalnızca imzacı üç ülkeyi bağlardı, NATO'yu bağlamazdı.
Şimdi Hükumet medyası şuna mı inanmamızı istiyor:
Amerika:
Bu üç örgütün terör örgütü olduğu NATO ülkeleri için de bağlayıcı olduğu palavrasına istinaden:
- Fethullah Gülen'i ve iadesini istediğimiz Fethullahçıları Türkiye'ye gönderecek
- PYD ve YPG'ye verdiği 10 bini aşkın TIR dolusu silah ve cephaneyi geri alacak
- Türkiye'ye karşı PYD ve YPG'yi desteklemekten vazgeçecek
Bu üç örgütün terör örgütü olduğu NATO ülkeleri için de bağlayıcı olduğu palavrasına istinaden:
- Fethullah Gülen'i ve iadesini istediğimiz Fethullahçıları Türkiye'ye gönderecek
- PYD ve YPG'ye verdiği 10 bini aşkın TIR dolusu silah ve cephaneyi geri alacak
- Türkiye'ye karşı PYD ve YPG'yi desteklemekten vazgeçecek
Bu kurt masalına gerçekten inanmamızı mı istiyor Hükumet medyası?
+++
Finlandiya Cumhurbaşkanı, Mutabakat Metni imzalandıktan üç saat sonra Helsingin Sanomat gazetesine aynen şu açıklamayı yapıyor:"NATO tarafından (Bu yapıları terör örgütü olarak görmeyen) kayıtlarımızın doğruluğuna dair güvence aldık.)"
Yani diyor ki: NATO'ya sorduk, bizim kayıtlarımızda bu üç örgüt terör örgütü olarak tanımlanmıyor. Türkiye ile yapacağımız görüşmede kayıtlarımıza uygun davranacağız, ne diyorsunuz? NATO da bize kayıtlarımızın doğru olduğuna (yani NATO'nun bu üç örgütü terör örgütü olarak tanımlamadığına) dair güvence verdi.
Zaten başta Amerika olmak üzere NATO'nun hemen her üyesi bunlara destek vermiyor mu?
+++
İsveç'te Sosyal Demokrat Parti ile koalisyon halinde hükumet olan Sol Parti (Vänsterpartiet) Göteborg Belediyesi Temsilcisi Johan Svensson, Atatürk'e, Erdoğan'a ve "Erdoğan'ın kedisi" dediği Türkiye'nin İsveç Büyükelçisi'ne sosyal medya hesabından "piç" diye hakaret etti. Büyükelçimizin fotoğrafını mesajına ekledi. Buyurun:
Çevirisi şöyle:
1. Aşağıdaki bağlantıdan bir bayrak alın. (PKK bayrağını kastediyor)
2. Bulunduğunuz şehirdeki meydana gidin.
3. Sosyal medyada bir fotoğraf paylaşın ve Kemal Atatürk’ten Erdoğan’ın kedisine (Büyükelçimiz kastediliyor) tüm ‘piç’leri etiketleyin.”
(Aşağıdaki bağlantıya tıkladığınızda karşınıza bayraktan tişörte kadar PKK malzemeleri satan bir site ile karşılaşıyorsunuz. Bayrağı o siteden satın alıp meydanlara çıkın diyor muhterem.)
O siteden bir bölüm:
Olay şöyle gelişti:
Büyükelçimiz Emre Yunt, 30 Haziran’da İsveç otoritelerine NATO Zirvesi’nde imzalanan mutabakatı hatırlatarak terör örgütünün eylemlerine müsaade etmeme çağrısı yapmıştı.
Bunun üzerine koalisyon ortağı Sol Parti ve PKK yandaşı Rojava Komitesi, Öcalan ve PKK bayraklarıyla İsveç'in ikinci ve üçüncü büyük şehirleri Göteborg ve Malmö'de gösteriler düzenlediler.
Gösterilere katılım için çağrı yapanlardan biri de bu Sol Parti Temsilcisi idi.
"Mutabakat falan anlamayız" diyorlar. Devlet de göz yumuyor.
Güneşin altında değişen hiç bir şey yok. Mutabakat çocuklara masal.
Geniş bilgi için bakınız:
İsveç Devleti korumasında PKK mitingi
+++
Gerçekler ortaya çıktıkça Hükumet medyası bu palavralarda direnemedi, ilk anda atılan zafer nidaları yerini "Parlamentodan geçirmeyiz" açıklamalarına bıraktı.
Ancak işin püf noktası halen gözden kaçırılıyor.
Parlamento onayı günü yaklaştıkça, gözümüzü boyamak için bir kaç PKK'lıyı, bir kaç FETÖ'cüyü teslim edebilirler. PKK gösterilerine engel olabilirler, hatta bazı PKK derneklerini bile kapatabilirler.
Anlaşma bizim Meclis'ten geçince...
Her şey eski haline geri döner.
Bir kere NATO'ya alınmış olan İsveç'i ve Finlandiya'yı "Anlaşmayı bozdular" diyerek NATO'dan çıkarabilir misiniz?
"Yunanistan söz vermişti, NATO'ya geri alınmasını kabul edersek Avrupa Birliği'ne tam üyeliğimize karşı çıkmayacaktı. Ama anlaşmayı bozdu, karşı çıkıyor. Yunanistan'ı NATO'dan atalım" diyebiliyor musunuz?
İsveç Noel Günü Binası (Sverigen Kinsdag) (Resmi bina)
önünde YPJ, YPG, PKK bayrakları
+++
Yahu koskoca Sovyetler Birliği'ni bile aldattılar.
"Varşova Paktı'nı dağıtın, söz veriyoruz, NATO'yu doğuya doğru bir inç bile ilerletmeyeceğiz" dediler. Ama ilerleye ilerleye Ukrayna'ya kadar geldiler.
Putin konuşuyor- Video kaydı:
+++
Tayyip Bey "Onlara nasıl inanırız?" demişti.
"Yunanistan'la bunu yaşadık. Biliyoruz ki, İsveç de, Finlandiya da bize aynı numarayı çekecekler. Niye böyle bir gaflete düşelim ki? Kusura bakmasınlar. "
demişti.
Bu sözleri hem Tayyip Erdoğan'a hem de yandaşlarına hatırlatıyoruz.
Ne çabuk unutuldu bu sözler?
Aldatılmaya razı mısınız?
+++
Anlaşma şöyle olur:
1- Amerika PYD - YPG ve SDG'ye (PKK'nın yan kuruluşları) vermiş olduğu on bini aşkın TIR dolusu silah ve cephaneyi geri alıp Suriye dışına çıkarsın
2 - Silahları alınmış PYD - YPG ve SDG'ye karşı harekat başlatıyoruz, Amerikan askerleri önümüzde durmasın. Ürdün sınırına kadar ilerleyip PKK'yı Suriye'den temizleyeceğiz.
3 - Başta Fethullah Gülen olmak üzere Amerika ve Avrupa'daki tüm FETÖ üyeleri Türkiye'ye iade edilsin.
Bu üç madde tamamlandıktan sonra İsveç ve Finlandiya'ya onay vereceğiz.
Başka türlü anlaşma hikayedir.
Çünkü PKK (PYD, YPG, YPJ, SDG, ASAYİŞ, KCK, HPG, PJAK...) ve FETÖ'nün asıl destekçisi Amerika'dır. İsveç ve Finlandiya'nın desteği, Amerika'nın desteği yanında devede kulak bile değildir. Devenin bir tüyü kadar bile değildir.
ABD, PKK'ya on binden fazla TIR dolusu silah ve cephane verdi, vermeye devam ediyor, ABD askerleri Suriye'de YPG - SDG ile omuz omuza vermişler, siz hala İsveç'in verdiği 3-5 kıçı kırık roketatarı konuşup duruyorsunuz.
Eskiden şamar oğlanı varmış. Şehzade derste başarısız olunca o oğlan şamarı yermiş. Kimin haddine Şehzadeyi dövmek. Günümüzde Şehzade ABD, şamar oğlanı İsveç.
ABD'ye söz geçiremeyince İsveç'e yüklenmek sorunu çözmez.
Ne kendinizi, ne de milleti aldatın. Hoşça kalın.
+++
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder