ABD Büyükelçisi'nin Dışişleri Bakanlığı'na çağırılıp
PYD hakkında
uyarılmasından sonra ABD Dışişleri Sözcüsü dün bir
açıklama yaparak
aynı sözleri yineledi. "PYD'yi terör örgütü olarak
görmüyoruz. Bu konudaki
politikalarımızda değişiklik yok. Ama PKK'yı terör
örgütü olarak görüyoruz" dedi.
Türkiye'nin uyarısı Amerika'yı zerre kadar
etkilemedi. Con Körbi'nin bu sözleri,
NATO'ya destek veren ABD merkezli Atlantic
Council tarafından yayımlanan
rapordaki bir PKK'lının şu sözlerini akla getirdi:
"Bazen PKK'lıyım, bazen PJAK'lı, bazen YPG'li.
Arada bir fark yok. Hepsi PKK'nın bir parçası"
^^
Tayyip Bey'in eleştirisi ABD basınında şöyle yer
aldı:
The
New York Times:
"Erdoğan ABD'yi Kürtlere verdiği destek
yüzünden azarladı."
The
Washington Post:
"Erdoğan: Amerika bizimle Kürt güçler arasında
seçim yapmalı."
^^
Tayyip
Bey Muhtarlar
toplantısında da aynı konuyu işledi, bu defa CHP'yi
de işin içine kattı:
"Ey Amerika, bu nasıl ortaklık. Siz bizimle mi
berabersiniz yoksa terör
örgütü PYD ve YPG ile mi berabersiniz. Ey Amerika,
ne PKK'yı, ne PYD'yi
ne de YPG'yi bize tanıtabilirsiniz. Bunları biz
gayet iyi biliriz."
"Amerika'ya diyoruz ki: 'Bu terör örgütüdür',
Amerika 'Hayır, biz onları terör
örgütü olarak görmüyoruz' diyor. Bu nasıl
ortaklık?"
"Birileri yurt dışına gidiyor, bunlar ana
muhalefetin (CHP'nin) temsilcileri,
ne diyorlar? 'PYD, YPG terör örgütü değil' diyorlar.
Bu ifadeyi kullananlar
ne yazık ki bu terör örgütlerinin avukatı konumundalar."
^^
Gerçekten de, İngiltere Parlamentosu'nda düzenlenen
"Türkiye: Barış Süre-
cinin bitişi ve Yeni Anayasa" başlıklı
toplantıda Sezgin Tanrıkulu şöyle dedi:
(10 Şubat 2016):
"AKP IŞİD'den rahatsız değil de neden kendi
halkını IŞİD vahşetinden koruma-
ya çalışan ve Türkiye'ye yönelik bir eylemi olmamış
PYD'den rahatsız."
Dersimli Kemal de geçmişte aynı şeyi söylemişti:
Ne de olsa çıkarları aynı idi
Tayyip Açılım'a geri dönmezse Obama onu devirip
Dersimli'yi tepemize oturta-
caktı. Dersimli de Tayyip'in eskiden yapmış olduğu
gibi PKK'yı ve HDP'yi tepe-
mize oturtacaktı. Dersimli, Vatan Savaşı'na karşı
çıkıp PKK ve ABD safında yer
alan bir CHP'ye halkımızın oy vermeyeceğini nedense
göremiyordu.
PKK ve ABD safında yer almanın mantıksal sonucu Türk
Ordusu'nun karşısında
yer almaktı.
CHP ve MHP yöneticileri, en başta da Kılıçdaroğlu ve
Bahçeli, kumpasların başından beri, "Darbe heveslileri TSK'dan
temizlensin", "Darbeciler ayıklansın" deyip duruyorlardı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Enis Berberoğlu
Fethullahçı Çete'nin dergisi Aksiyon'a demeç vermişti:
"2004 açık darbe girişimiydi. Ordu içinden
birilerinin darbeye kalkıştığı belli."
Ordu düşmanlığı şimdi de PKK'ya karşı Vatan Savaşı
düzleminde devam
ediyor.
Sezgin Tanrıkulu, Cizre'deki operasyonda PKK'lıların
ateş etmedikleri halde
toplu olarak öldürüldüklerini, bunun toplu infaz
olduğunu, bölgenin bağımsız
gözlemcilere ve basına açılması gerektiğini
söyleyerek Mehmetçik'i suçladı.
Öcalan'ın istediği "Toplumsal Uzlaşı
Komisyonu"nun kurularak Açılım'ın devam
ettirilmesi için AKP'ye çağrı yapan CHP Sözcüsü
Selin Sayek Böke, bu konuda
CHP'nin verdiği kanun teklifine destek istedi
PKK ve ABD yanlısı, TSK karşıtı bu politikalar
Y-CHP'nin hızla batağa
gömülmesi sonucunu verecektir. PKK ve ABD karşıtı,
TSK yanlısı bir
görüntüye bürünen AKP karşısında CHP'nin bir varlık
gösterebilmesi
mümkün değildir.
^^
Arşiv:
Dışişleri, ABD'ye PYD uyarısı yaptı 10 Şubat 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder