"Ya öyle mi" dedi Obama. ABD Özel Kuvvetleri Cerablus'un güneyinden
Fırat'ın batısına geçtiler, Halep'e elektrik sağlayan Teşrin Barajı'nı IŞİD'den
alıp PYD'ye teslim ettiler. Barajı teslim alan PYD, daha batıya, Menbiç'e
doğru ilerlemeyi sürdürdü. Böylece Türkiye'nin kırmızı çizgisi delinmeye
başlandı.
Aydınlık, 8 Ocak 2016
Teşrin Barajı operasyonu sırasında İncirlik'ten kalkan ABD savaş uçakları
IŞİD mevzilerini bombalamak suretiyle ABD ve PYD birliklerine yol açtılar.
Aydınlık, 8 Ocak 2016
Tayyip Bey'in "müttefikimizdir" diye İncirlik Üssü'nü kullanma izni verdiği
Amerika, Tayyip Bey'in "Teröristtir, düşmanımızdır" dediği PKK'nın Suriye
uzantısı PYD - YPG'ye İncirlik'ten yardım ederek gözümüzün içine baka
baka kırmızı çizgimizi delmeye başladı.
Bu kadarla da kalmadı. PYD bu defa da Afrin'den doğuya doğru ilerledi,
Minniğ Hava Üssü'nü ele geçirdi. TSK da, Fırtına obüsleri ile PYD - YPG
mevzilerine ateş açtı.
ABD bir çok kez çağrı yaparak Türkiye'nin PYD'yi bombalamayı durdur-
masını istedi.
Bunun üzerine Dışişleri ABD'ye uyarı yaptı. Tayyip Bey de “Ey Amerika,
senin müttefikin ben miyim yoksa PYD ve YPG teröristleri mi" diye sordu.
Amerika tercihini açıkladı: "Müttefikimiz PYD". Bakınız:
http://aliserdarbolat.blogspot.com.tr/2016/02/dsisleri-abdye-pyd-uyars-yapt.html
Tayyip Bey lafla bile olsa Obama'dan "PYD'nin lafı mı olur canım, tabii ki
müttefikimiz Türkiye" açıklaması bekliyordu. Dünya başına yıkıldı sanki.
Buna hemen bir yanıt yetiştirmesi gerekiyordu:
Aydınlık, 20 Şubat 2016
Başdanışmanı Şeref Malkoç'u konuşturdu. Malkoç, İncirlik'in ABD uçaklarına
kapatılabileceğini söyledi. Ancak Tayyip Bey, bu sözlerin arkasında durmadı.
"Bu Hükumetin işi" diyerek topu taca attı. Hatta, Malkoç'un açıklamalarından
haberdar olmadığını bile iddia etti:
Aydınlık, 20 Şubat 2016
Tayyip Bey'in blöfünün bile arkasında duramadığını not eden ABD
yönetimi, hemen karşı darbeyi indirdi. Hem de büyük bir küstahlıkla.
ABD Dışişleri Sözcüsü Mark Toner, İncirlik Üssü'nden PYD'ye yardım
ettiklerini açıkladı. Bu, resmen "Biz Tayyip'i ciddiye almıyoruz" demekti.
Toner, gazetecilerin "Malkoçoğlu İncirlik'in ABD'ye kapatılabileceğini
söyledi, buna ne diyorsunuz?" sorusuna "Endişe duyacağımız şekilde
devamını görmedik" yanıtını verdi. Bu, bir kez daha "Biz Tayyip'i ciddiye
almıyoruz, attığı adımın devamını getiremiyor" demekti.
"YPG ile PKK'nin arasında bir bağ yok" diyerek de resmen Tayyip Bey'i
yalancı konumunda gördüğünü açıklamış oldu.
Bu açıklaması sırasında Toner, tam 7 kez, "Türkiye PYD'yi bombalamayı
durdursun" diye talimat geçti. "Cenevre'de ateşkes ilan ettik, Türkiye'nin
kararlara uyması gerekir" anlamına gelen aşağıdaki sözleri de ayrıca ilave
etti:
Aydınlık, 20 Şubat 2016
Toner'in küstah açıklamasından sonra ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi
Pearson Türkiye'yi tehdit etti: "İncirlik'in ABD'ye kapatılmasının çok ciddi
sonuçları olur, iki ülke arasında çok büyük krize yol açar" deyiverdi. Bakınız:
http://www.aydinlikgazete.com/politika/incirlik-kustahligi-h84000.html
İşte Tayyip Bey'in Suriye ve Rusya düşmanlığı, Amerika karşısında
teslimiyetçi duruşu, gürleyip de yağmaması, Davutoğlu'nun stratejik
derinliği Türkiye'yi böyle dalga geçilen, alay edilen, küstahça hakaret
edilebilen, hatta tehdit edilebilen, ciddiye alınmayan bir ülke konumuna
getirdi.
TSK'nın bölücü örgüte karşı başlattığı mücadeleyi başarıya ulaştırabilmek
için ABD emperyalizmine karşı dik durabilecek bir milli hükumetin kurulması
şarttır.
AKP, arkasına takıldığı bu mücadeleyi başarıya ulaştırabilecek programa
ve beceriye sahip değildir.
arşiv:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder