Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuklanmasını protesto
amacıyla Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından 27 Kasım günü Ankara'da yapılan
eyleme Aydınlık Ankara Temsilcisi İsmet Özçelik, Ulusal Kanal Haber Müdürü
Erdem Atay, Aydınlık yazarı Hikmet Çiçek de katıldı.
Vatan Partisi Genel Sekreteri Dr. Serhan Bolluk konu
ile ilgili açıklamasında özetle şunları söyledi:
"Bu butuklamalar basın özgürlüğüne darbedir.
MİT TIRlarının cihatçı guruplara silşah ve mühimmat taşıdığı artık Erdoğan ve
Davutoğlu'nun övündüğü gerçeklerdir. Bu terör örgütlerini desteklemek ve
silahlandırmak uluslararası hukuk açısından da suçtur. MİT TIR'ları ile işlenen
suçları haber yaptıkları için Dündar ve Gül'ün tutuklanmaları hukuka aykırıdır.
Erdoğan'ın konuşmasını talimat kabul eden yargı makamları hukuk dışı bir karar
almışlardır."
29 Kasım'da ise İstanbul'da gazeteciler eylem yaptı.
Eyleme CHP Milletvekilleri de katıldı.
***
Aydınlık ve Ulusal Kanal büroları darmadağın edilip
yöneticileri Ergenekon kapsamında tutuklandığında, şimdi Dündar ve Gül için
sokaklara dökülenler, bileklerine zincirler takarak gösteri yapanlar ortalarda
hiç görünmüyorlardı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü bir basın
toplantısı düzenleyerek Can Dündar'ı "kahraman" ilan etti. Toplantıya
ABD, İngiltere, Hollanda, Fransa, İtalya, Macaristan, İsveç, İspanya, Kanada,
Çek Cumhuriyeti ve Slovakya Büyükelçilikleri ve Konsolosluklarından da temsilciler
katıldı.
Bakınız:
Halbuki bu haberi ilk defa yapan ve Silivri'ye
gönderilen Aydınlık gazetesi yöneticileri için böyle bir eylem yapılmadığı,
Aydınlık Haber Müdürü "Kahraman" ilan edilmediği gibi, ABD ve AB
ülkeleri Ergenekon davalarını "Türkiye'yi demokrasiye ulaştıracak
süreç" diye alkışlamışlardı. ABD, Kanada ve AB ülkelerinin temsilcileri
toplantılara katılıp Aydınlık yöneticilerinin tutuklanmalarını protesto
etmemişlerdi.
Şimdi her nedense, Aydınlık'ın 16 ay önce yaptığı
haberi 16 ay sonra "İlk defa biz açıklıyoruz" diye veren Cumhuriyet
Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar "Kahraman" ilan ediliyordu.
Neden şu: Aydınlık ABD - AB karşıtı bir yayın
çizgisi izliyor. Can Dündar ise bir ABD - AB projesi. Bu projenin Atatürkçü
Cumhuriyet okuyucularına kabul ettirilebilmesi için Can Dündar'ın "Tayyyip
ile boğuşan kahraman" yapılması planlanmıştı. Ayrıntılı bilgi için
bakınız:
***
Aydınlık MİT TIR'ları haberini yayımladığı zaman
kulaklarının üzerine yatanlar, Can Dündar aynı haberi "İlk defa biz
veriyoruz" diye 16 ay sonra yayımladığında Aydınlık'ın "İlk defa siz
yayımlamıyorsunuz, çalıntı haber yaptınız ve kaynağını açıklamadınız, 16 ay
önce bu haberi ilk defa biz yaptık" açıklamasını duymazdan gelenler, şimdi
Can Dündar tutuklandığında Aydınlık'ı hatırladılar.
***
Bir örnek: Ayşenur
Arslan'ın yazısı. İşte yazıdan bir
bölüm:
"Evet, Can Dündar ve Erdem Gül'ü Silivri'ye
gönderen haber daha önce yayımlandı. Kupürde görebilirsiniz. 21 Ocak 2014 günü.
yani, MİT TIRLARI'nın durdurulması vakasından sadece iki gün sonra. Yani
Cumhuriyet'ten yaklaşık bir buçuk yıl önce. Belki "Canım, Aydınlık'ın
haberinde ayrıntı yoktur" diyeceksiniz. Hayır, vardı.
TIR plakalarından tutun güzergahına... İçindeki
mühimmattan, o mühimmatın fotoğraflarına... Yanı sıra, TIR konvoyuna eşlik eden
araçların markaları ve plakalarına... Her önemli bilgi mevcuttu.
Kuşkusuz, "O zaman Aydınlık da
yargılansın" demiyorum. Ama merak ediyorum. "Anında" bilgiye
ulaşıp yayınlayan Aydınlık neden görmezden geliniyor da, Cumhuriyet casusluk /
terör örgütü gibi akla ziyan iddialarla suçlanıyor?"
Yazının tamamı:
Aydınlık, 21 Ocak 2014.
***
Aydınlık
Genel Yayın Yönetmeni Deniz Yıldırım şu açıklamayı yaptı:
"Ocak 2014 tarihi (Aydınlık'ta MİT TIR'ları
haberinin yayın tarihi) bizim hala cezaevinde olduğumuz bir dönem. Yani Ayşenur
Arslan ne demeye çalışıyor bilmiyorum ama 2009'da tutuklandık. 2014 yılının
Mart ayında çıktık. Şimdi Ayşenur Arslan bizi tekrar cezaevine göndermeye
çalışıyor"
Bakınız:
***
arşiv:
Y-Cumhuriyet'in Can Dündar'ı çalıntı haberle
parlatma gayreti 2 - 6 - 2015
Türkmendağı'ndaki cihatçılara TIRlar yine silah
götürdü 2 - 12 - 2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder