22 Eylül 2015 Salı

"PKK silah bırakmaz" demek, yenilgiyi kabul etmektir

Doğu Perinçek, Vatan Partisi'nin İstanbul'da düzenlediği yemekli toplantıda yaptığı konuşmada özetle şöyle dedi: 19 Eylül 2015


"İktidar da muhalefet de Atlantik sisteminden gelen programlara teslim olmuşlardır.

Hepsi Açılımcı.

PKK ile birlikte Türkiye'nin altına mayın döşediler. Türkiye'yi bu kanlı noktaya getirdiler.

TSK'nın PKK'ya ağır darbeler indirdiği süreçte CHP izlediği politikalarla iktidar olamaz.

Ana Muhalefetin Başkanı, "Kandil'i anlamak lazım" diyor evvelki gün. Ve şöyle ekliyor: "PKK silah bırakmaz. Amerika ile birlikte IŞİD'e karşı savaşıyor"

Türkiye'nin karşılaştığı tablo budur.

Silahlı Kuvvetlerin silah bıraktırmaya çalıştığı PKK'nın silah bırakmayacağını söyleyen bir muhalefet.

Ve Açılım'la Türkiye'yi bu noktaya getiren bir iktidar.

Türkiye bunlardan kurtulacak."

2 dakikalık video kaydı:
veya:

+++++++++++

Kılıçdaroğlu CNN Türk programında şöyle demişti: 17 Eylül 2015:

"PKK Türkiye'yi terk edip Kandil'e çekilse dahi silah bırakmaz. Ortadoğu'nun atmosferi buna izin vermez. Bu gerçeği görmemiz lazım. Neden? IŞİD'le çarpışıyorlar. ABD de destek veriyor."

1 dakika süreli video kaydı:

+++++++++++

CHP Eski Genel başkan Yardımcısı Emekli Büyükelçi Onur Öymen: Kılıçdaroğlu'nun sözlerini şöyle eleştirdi:


"Ne demek "Silahı bırakmaz"? "Silahı bırakmaz" demek, "Teröre karşı yenilgiyi kabul ediyoruz" demektir. Bırakmak zorunda. Türkiye, silahı bıraktıracak.

"Kılıçdaroğlu, PKK'yı hiç bir zaman bitmeyecek bir örgüt gibi görüyor. Yabancılar destekliyor, IŞİD ile mücadele ediyor diye.

Peki, IŞİD ortaya çıkmadan önce niye Kandil'den tasfiye edilemedi?

IŞİD ortaya çıkmadan önce, ABD, Irak'ta 170 bin askeri varken niçin PKK'nın kılına dokunmadı?

Niçin Türkiye kara harekatı yapınca Amerika "Aman durdur harekatı, askeri geri çek" dedi?

Niçin yabancılar bizi PKK ile masaya oturmaya zorluyor? Silahı bırakma çağrısında bulundular mı? Hep Türkiye'ye "Masaya otur" çağrısında bulunuyorlar.

Bütün mesele şu:

Bir:
Yabancı ülkelerin bu işteki rolünün farkında mısın?
İki:
Bunlara tepki gösterecek gücün ve cesaretin var mı?

+++++++++++

Kılıçdaroğlu, CNN programında: "Terör sorunu TBMM'de çözülmeli" demişti. Onur Öymen, bu sözleri şöyle eleştirdi:

"Meclis'te çözüm deniliyor. Meclis ne yapacak? Meclis ABD'yi "PKK'yı desteklemeyin, himaye etmeyin, PKK'yı tasfiye etmemize yardımcı olun" diye ikna edebilir mi? Bu iş hükümetin işi. hangi ülke terörle mücadele sorununu Meclis yoluyla çözmüş? Bu, bir nevi, işi komisyona havale etmek demektir."

+++++++++++

Onur Öymen, Kılıçdaroğlu'nun "Kürt vatandaşların temsilcileri ile oturup konuşuruz. HDP de var. Diyarbakır'da geniş bir sivil toplum oluşumu da. Sizin muhatap alacağınız yapı var zaten. Fakat bunlar PKK'yı muhatap aldı" sözlerini şöyle eleştirdi:

"Sivil toplum örgütleri bir araya gelecek, PKK sorununu çözecek. Böyle bir şey olabilir mi?"

+++++++++++

Kılıçdaroğlu, aynı CNN konuşmasında: "HDP'yi gayrımeşru organ ilan etmek doğru değil. HDP'yi eleştirebilir, düşüncelerini kabul etmeyebiliriz. Ama 80 Milletvekili alan bir partiyi yok saymak doğru değil." diyerek HDP'ye kapatma davası açılması önerilerine karşı siper oldu.

Kaynak:

Aydınlık, 22 Eylül 2015

+++++++++++
arşiv:
CHP-Vatan görüşmelerinin ayrıntıları 21-9-2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder