Kremlin'in (Rusya yönetiminin) dış politika belirleyicilerinden Aleksandr
Dugin, "AKP istifa" eylemleri üzerine "Türkiye'nin Avrasya Stratejisi" başlıklı
bir yazı kaleme aldı. Yazı, http://evrazia.org/ sitesinde
yayımlandı. Mehmet Perinçek, yazının özetini Aydınlık'ın bugünkü sayısında
verdi. Ben de bu özetin özetini veriyorum.
Yılmaz Dikbaş, Serdar Ant, Banu Avar ve Selcan Taşçı
arkadaşlar hatalı tezlerini düzeltmek için bu yazıdan
faydalanabilirler.
Yılmaz Dikbaş ve Serdar Ant arkadaşlar İşçi Partisi,
Aydınlık ve Ulusal Kanal'ı CIA işbirlikçiliği ile, Banu Avar ve Selcan Taşçı ise
"AKP istifa" isyanını CIA güdümlü olmakla suçlamaktadırlar.
Dugin'in yazısındaki Atlantik kelimesini NATO olarak
değiştirdim. Çünkü ülkemizde Atlantik Antlaşması, kısa adı NATO ile
tanınıyor.
(NATO = North Atlantic Treaty Organization = Kuzey
Atlantik Antlaşması Örgütü)
Vural Savaş, Perinçek,
Dugin
********
İşte özetin özeti:
Çağdaş Türkiye, Çanakkale'de İngilizlere karşı kanlı
savaşla doğdu. Kemal Atatürk, Genç Türkiye'yi Anglo-Sakson (Batı) projesine koyu
bir karşıtlık ekseninde kurdu. Avrasya seçimi, çağdaş Türk devlet yapısının en
temelinde yer alıyor.
Atatürk'ün jeopolitik çizgisinin tek anlamı var: Türkiye,
Atlantik (Batı Emperyalizmi) sömürgesi olmayacak. Bu, Türk devletinin babasının
/ kurucusunun özgür ve kökten seçimi. Ve bu seçim, jeopolitik olarak
Avrasya'dır.
Türkiye'de
Avrasyacılığın (yani NATO karşıtlığının) yayılmaya başlamasında Doğu Perinçek,
İşçi Partisi ve Aydınlık'ın rolü büyüktür.
Ergenekon Davası CIA'nın provokatörleri
tarafından tezgahlanmıştır. Tayyip Erdoğan, bu dava ile, Avrasyacı
Kemalistlerle sert bir çatışmaya girmiştir.
Aralarında Türk Genelkurmayının yönetiminin de bulunduğu
yüzlerce Kemalist, bütün kanunlar ihlal edilerek gerçek dışı suçlamalarla hapse
atılmıştır.
Erdoğan'ın bu NATO'cu ve Amerikancı çıkışı "Neo-Osmanlı
Politikası" adını almış ve Büyük Ortadoğu Projesi ile birleşmiştir.
Erdoğan, Amerikalılara dayanarak ve İsrail ile gizli
anlaşma içerisinde, bölgedeki etkisini güçlendirmeye çalışmaktadır.
İsrail, Türkiye ile ilişkilerinin görünüşte bozulmasından
faydalanarak Yunanistan'la yakınlaşmış, enerji alanında stratejik adımlar
atmıştır.
Tayyip Erdoğan
-- Avrasya eksenlerini parçalamış, Avrasyacı ülkelerle
ilişkileri koparmış,
-- halkın yarısını karşısına almış,
-- Kürt ayrılıkçılığının yeni dalgası için yolu döşemiş,
Türkiye'nin bütünlüğünü tehlikeye sokmuştur.
Erdoğan, Suriye'de Amerikancı Vahabistleri (El Kaide, El
Nusra) destekleyerek açıkça İsrail'in yanında yer almış, Saakaşvili'nin 2008
yılındaki durumuna düşmüştür. Türkiye, Suriye'de fiili olarak Rusya ile savaş
durumında karşı karşıya gelmiştir. Erdoğan rejiminin yıkılmasına sayılı günler
kalmıştır.
Erdoğan'ın NATO'cuları Türkiye'nin Avrasya
kitleleri ile son çatışmaya girdi. Bu
nedenle bu devrim, Arap Baharı'ndan farklıdır, jeopolitik olarak olumlu
düzlemdedir. Tabii ki, ABD'den yönlendirilen farklı güçler de olayların içinde
yer almaktadır. Ancak isyanın entellektüel merkezi İşçi Partisi,
Aydınlık ve Ulusal Kanal'dır.
Avrasyacı muhalefet, gayrımilli NATO'cu Amerikancı
iktidara saldırmaktadır. Tabii ki, Türk Avrasyacıların ayağa kalkan kitleler
üzerindeki kontrolü tam değildir, ancak azımsanmayacak kadardır. Bu durumda
Moskova'nın kimin yanında olacağı açıktır.
Suudi taraftarı diktatörlüğe karşı Bahreyn'deki ayaklanma
Avrasyacıdır.
Libya yönetimi, Suriye isyancıları ve İran muhalefeti
Amerikancıdır.
Mısır ve Tunus yönetimleri ise iki arada bir derededir.
********
Dugin'in Aralık 2012 tarihli demecinden bir
bölüm:
Dugin: "Türkiye'nin tamamen ABD’nin rotasına
girdiğini gösteren gelişmeler var. Bunlardan biri, Ergenekon ve Balyoz davaları.
Burada tutuklanan ve sindirilen askerler, siyasetçiler ve aydınların hemen
hepsi, ABD’ye mesafeli olan ve Türkiye’nin Rusya ve diğer Avrasya ülkeleriyle
yakınlaşmasını savunan kişiler. Türkiye’deki Ergenekon ve Balyoz davaları
aracılığıyla yürütülen süreç, Moskova’da, ABD tarafından planlanan ve Rusya’yı
da hedef alan bir süreç olarak görülüyor ve Kremlin'de tedirginlik
yaratıyor."
********
arşiv:
Taksim Cumhuriyetle Hesaplaşma
Projesi 3 Haziran 2013
********
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilYILMAZ DİKBAŞ isimli şahıs, bana göre kesinlikle ATATÜRKÇÜ OLMAYAN ve niyeti ne olursa olsun ancak bir AJAN PROVOKATÖR tarafından yapılacak işler yapan, bu nedenle de ADD’DEN ATILMIŞ bir insandır. Tek yaptığı iş ATATÜRKÇÜLERİ ELEŞTİRMEK ve ZAFİYETE UĞRATMAKTIR. ZAMAN GAZETESİNE gidip, söyleşide bulunmuş olmak ve “HIRİSTİYAN MİSYONERLERİ ADD’Yİ ELE GEÇİRDİ” diye manşet atılmasını sağlamakla övünmüştür.
YanıtlaSilNe yazık ki Banu AVAR, uyarmama ve kendisine Dikbaş’la yazışmalarımı göndermeme rağmen bu şahsı savunmaya devam etmiş geçen yıl bu şahsın yazdığı “ATATÜRKÇÜLER YENİLDİ” isimli kitabın reklamını yapmıştır.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilAli Serdar Bolat'a yanıtımı aşağıdaki bağlantıdan okuyabilirsiniz... (Serdar Ant)
YanıtlaSilhttp://denizkurdu2013.blogspot.com/2013/06/ali-serdar-bolata-yanit.html
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil