Faiz lobisi, camide bira palavralarından başka bir de bu
palavra var. Dindarları kindarlaştırmak için inadına üzerine basarak tekrar tekrar söyleniyor.
Vandalların (!) saldırısına uğrayan başörtülü kadının
Savcılık ifadesi şöyle:
(Yeni Şafak gaz tenekesinden Abdülkadir Selvi köşesinde
açıkladı. Savcılık ifadeyi ona servis etmiş):
(ifadeyi büyütmek için üzerine tıklayınız)
"Grubun önünde yürüyen şahıslardan; tahminen 22-23
yaşlarında, zayıf yapılı, 1.55 - 1.60 boylarında, minyon tipli, siyah renk uzun
saçlı, koyu renk sürmeli gözlü, başında siyah bant bulunan, kalın askılı beyaz
badi, ön tarafında siyah renk Che Guevere resmi bulunan, altında açık mavi kot
pantolon bulunan bayan şahıs vardı, eşkalini bildirmiş olduğum şahıs yanıma gelip durdu, ani bir şekilde benim başörtümü tutarak
önce yukarıya doğru kaldırdı ben ne olduğunu anlamadan yüksek sesle, 'Tayyip'in
…. Buldum beyler, gelin …' diye bağırmaya başladı. Elimin içinde kızımın
bulunduğu bebek arabasını tuttuğumdan dolayı hızlı hareket edemedim. Ancak
kafamı çekerek başörtümü bu kızın elinden kurtarmaya çalıştım ancak başaramadım.
Ben çabalamaya devam ederken kalabalık grup içerisinden eşkalini göremediğim
erkek bir şahıs benim sol yanağıma tokat attı, benim dengem bozulduğundan dolayı
bebek arabası elimden kurtuldu, sırt üstü yere
düştüm.'
'Ben yerden
kalkmaya bu şahıslardan kurtulmaya çalıştıysam da çok kalabalık olduğundan
başaramadım. Şahıslar beni tekmelerken, 'şerefsizin evladı, o.. çocuğu, eşarplı
kaltak, biz devrim yapacağız kökünüzü kazıyacağız Türkiye'den, hayvan kaltak
Tayyip'i de seni de … … yollayacağız bu ülkeden şeklinde yüksek sesle bağırıp
hakaret ettiler. Bana tekme
vuruyorlardı."
'Kalabalık arasından bebek arabasının arkasında 28-30 yaşlarında, şişman
yapılı, kahverengi kıvırcık saçlı, beyaz tenli, kahverengi gözlü, etli geniş
burunlu bir kişi bebek arabasını tutarak sallıyordu, arabasının içerisinde kızım
aşağı yukarı zıplıyordu. Kendimi bu şahısların arasından alıp, çocuğumun yanına
gidemedim"
'Yerden kalktım ve 3-4 metre
ileride bebek arabasının yanına gittim.6 aylık kızım ağlıyordu. Sol ayak diz
altında küçük bir sıyrık vardı kanamıştı, yine sol kolunda morluk vardı…
Yaşadığım korku neticesinde bebeğimi emziremedim, sütüm kesildi, halen de
emzirememekteyim"
********
Saldırıya uğrayan gelin hanım, daha sonra, başından
geçenleri Elif Çakır'a şöyle anlatıyor:
Üzerine işenen gelin (arkası dönük), Elif Çakır'a
anlatıyor. Yüzünü gösteren fotoğrafı yok.
"Bir anda ‘Bakın Tayyip’in ......
burada gelin onu...’ diyen sesler duydum ve arkama baktığımda 25-30 yaşlarında
olduğunu tahmin ettiğim kadınların bana karşı öfkeli bakışlarını görünce benden
bahsettiklerini anladım.
Ne olduğunu anlayamadığım bir anda
üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar
adamın ortasında kaldım.
Bebek arabam elimden
gitti.
Bir kadın “Ne geldiyse bu ülkenin başına bunların başörtüsü üzerinden
geldi vurun şuna” deyince, bir adam arkamdan tekme tokat vurmaya
başladı.
Sonra bağırmaya başladılar.
Devrim yaptıklarını, ihtilal yaptıklarını, ülkeyi bize teslim etmeyeceklerini,
Erdoğan’ı asacaklarını, Erdoğan’ı da hepimizi de tek tek .....
Bir taraftan “Bu üllkenin gerçek sahibi biziz anladınız mı ulan” diye
bağırıyorlar, bir taraftan tekmeliyorlardı.
‘Kutsal başörtüymüş, görün bakalım kutsalı size neler yapacağız’ diyerek
aklınızın bile almayacağı şekilde küfrettiler, vurdular, vurdular... ‘Asacağız
Erdoğan’ı anladın mı’ diye bağırdılar.
Hangi birini söyleyeyim nasıl anlatayım yaptıkları küfürleri. Bir amcaydı
sanırım müdahale etmeye çalıştı onu da öldüresiye dövdüler kızıyla
birlikte.
Sonra uzaklaştılar. İnönü stadına doğru uzaklaştılar. O sırada tamamen
kendimi kaybettim. Ondan sonra ne olduğunu hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde
üzerim idrar kokuyordu. Yerimden kalktım bebeğimi bulmaya
çalıştım."
********
Gelin hanımefendi konuştukça batıyor. Yalanı ayrıntılandırdıkça
çelişkiler ortaya çıkıyor. Bir söylediği, diğerini yalanlıyor.
Çünkü, yalan söylemek çok zordur. yalan söyleyen kişi çok akıllı olmalı,
önceden söylediklerini hatırlamalı ki, daha sonra söyleyecekleri önceki yalanla
çelişmesin.
********
Savcılık ifadesinde:
"22-23 yaşlarında ... minyon ...bayan şahıs... başörtümü tutarak...
"Tayyip'in ... buldum beyler gelin ..." diye bağırmaya başladı. ... kafamı
çekerek başörtümü bu kızın elinden kurtarmaya çalıştım..."
Elif Çakır'a:
"Bir anda "Bakın Tayyip'in ... burada gelin onu ..." diyen sesler duydum
ve arkama baktığımda 25-30 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim kadınların bana
karşı öfkeli bakışlarını görünce benden bahsettiklerini
anladım"
Bir kere, iki ifadede duyduğu sözler farklı. Bu kadar ahlaksızca sözleri
yanlış hatırlaması olanaksız, çünkü hafızası çok kuvvetli. Savcılık ifadesinde,
22-23 yaşlarındaki minyon bayan kişiyi o kadar ayrıntılı anlatıyor ki, sadece bu
bile ifadeden şüphelenmemiz için yeter neden. Gözündeki sürmeyi bile görmüş,
sürmenin rengini bile hatırlıyor.
Ancak, bu kadar ayrıntısı ile hatırladığı ve Savcı'ya anlattığı 22-23
yaşındaki minyon bayan kişiyi Elif Çakır'a verdiği demeçte hatırlamıyor. O
minyon bayan kişiden bahsetmiyor.
Halbuki, Savcılık ifadesine göre, bağırarak erkekleri "gelin ..." diye
çağıran ve başörtüsünü çeken, o minyon bayan kişi. Olayı başlatan o bayanı nasıl
unutur? Bu, gerçekten mümkün değil.
Savcılık ifadesine göre, olayı başlatan sözleri söyleyen kişiyi, yani o
minyon bayan kişiyi görmüş. Ama, Elif Çakır'a verdiği demece göre, o sözleri
söyleyen bir kişi değil birkaç kişi ve onları o sözleri söylerken görmemiş.
Sesleri duyup arkasına baktığında 25-30 yaşlarında kadınlar görmüş. Yani o
sözleri o kadınlar söylemiş. Minyon bayanın başörtüsünü tutup yukarı kaldırması
yalanı da böylece haliyle arada kaynamış.
Hangi ifade doğru? Tabii ikisi de yalan.
********
Savcılık ifadesinde:
"... bu şahıslardan kurtulmaya çalıştıysam da çok kalabalık olduğundan
başaramadım..."
Elif Çakır'a:
"Ne olduğunu anlayamadığım bir anda
üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar
adamın ortasında kaldım."
Savcıya
22-23 yaşındaki bayan kişiyi en ince ayrıntısına kadar anlatan gelin
hanımefendi, 70-100 kadar üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında
tuhaf bantlar olan herifleri anlatmayı unutmuş (!). Sadece "bu şahıslar" demiş.
Bu, gerçekten mümkün değil. Bu kadar anormal giyimli adamların unutulması mümkün
değil.
Gelin
hanımın palavra sıktığı bu ifadeden hemen anlaşılır. Çünkü polis, gazeteciler,
tarafsız gözlemciler böyle anormal giyimli herifler görmediler. Görselerdi,
maskeli çocukları bile haber yapan gazeteciler bunları sürmanşete taşırlardı.
Olay Kabataş'ta, Başbakanlık Ofisi'nin yakınlarında geçiyor. Orada birçok mobese
kamerası var. Kameralarda kayıt olsaydı, yandaş televizyonlar döne döne
verirlerdi.
Bu
"Üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başları tuhaf bantlı" 70-100 anormal
adam Kabataş'a gökten zembille indiler ve gelin hanıma saldırıp yerin dibine mi
geçtiler? Kabataş'a Anadolu yakasından geçtilerse, çoğunluğu AKP yandaşı olan
motorcular ve gemi adamları bunları görmemiş olabilirler mi? Beşiktaş veya
Tophane tarafından geldilerse oralardaki mobese kameraları kayıt etmez miydi?
Bunlar Taksim'e niçin çıkmadılar? DHA muhabirleri olayların hemen her anını
kaydettiler. Böyle tuhaf adamlar hiçbir kayıtta yok.
Bahçelievler Belediye Başkanı Osman
Develioğlu, Taksim Gezi Parkı olaylarında altı aylık bebeğiyle birlikte
göstericilerin saldırısına uğrayan ve darp edilen 25 yaşındaki gelini Z.D.’nin
yaşadığı travmayı ZAMAN gaz tenekesine anlatmış. Olayı görenlerin Savcılığa
ifade vermelerini istiyor. Daha çok bekler. O anormal 70-100 kişiden birini bile
gören yok bu dünya üzerinde.
********
Gelin Hanım Savcıya niçin "Üzerime
işediler" demedi? Niçin, olaya ait en önemli delil olan üzerine işenmiş elbiseyi
polise vermedi? Çişten DNA tespit edilir, suçlunun yakalanması bir adım daha
kolaylaşır.
Çünkü, böyle bir olay yok. 70-100
eldivenli çıplak adam gibi, bu işeme işi de sonradan uydurma.
********
"Bir amcaydı sanırım müdahale etmeye çalıştı onu da öldüresiye dövdüler
kızıyla birlikte."
Elif Çakır'a söylüyor bunu, ama Savcıya söylemeyi nedense(!) unutuyor.
Çiş ve çıplak adamlar palavraları gibi.
Bu amca ve kızı neden polise başvurup olayı anlatmıyor, tanıklık etmiyor,
çıplak adamlardan şikayetçi olmuyorlar? Çünkü böyle bir amca da yok, kızı da. Bu
da palavra.
********
"6 aylık kızım ağlıyordu. Sol ayak diz altında küçük bir
sıyrık vardı kanamıştı, yine sol kolunda morluk vardı…"
Peki, hani bu sıyrık ve morluğa ait doktor raporu? Yok tabii.
Bu da palavra.
Tekmelenmiş, tokat yemiş, yere düşmüş gelin hanım. Hiçbir
yerinde morluk, sıyrık falan yok mu, hani doktor raporu? Yok
tabii.
Dayak falan yok. Hepsi senaryo. Ama beceriksizce hazırlanmış.
Ergenekon iddianameleri gibi...
Elif Şafak körüğü alınca, gelin hanım gibi o da üfürmeye
başlıyor:
"Ve
yargıya intikal etmeyen ‘Tayyip’i asacağız bu ülkeyi size bırakmayacağız’
diyerek dövülen, küfredilen onlarca başörtülü kadın."
Vay be... Kim tutar sizi...
"Tayyip istifa" diye haykıran eylemcilerin içinde çok sayıda
başörtülü varken, eylemcilerin başörtülüleri dövdüğüne kim inanır. Haydi
yallah.
Taksim'de temizlik yapan başörtülü eylemci
Gezi Parkı içinde başörtülü eylemciler
Taksim
Gezi Parkı
********
arşiv:
Faiz lobisinin içyüzü 23 Haziran 2013
Camide bira içme olayının
içyüzü 24 Haziran
2013
Camide bira içme olayının içyüzü -
2 25 Haziran 2013
********
Bozacının şahidi şıracı olurmuş. Ulen zndık adamlar.Ulen münafık Fweto'nun oyununu göremeyecek kadar akıldan izandan uzak kuş beyinli beyincik özürlüler! Hiç başörtülü kızlar böyle vandallık yapar mı? Siz hem küfredeceksiniz başörtülülere Tayyip Erdoğan'a kızına ailesine hem de sizin yanınızda başörtülüler size destek verecek! Siz ahmaklar demiyor musunuz biz sşizin kökünüzü kazıyacağız,asacağız diye?!
YanıtlaSil