Türkiye'yi karpuz gibi ortadan ikiye bölmeyi amaçlayan açılımı
yürütmekte olan AKP hükümetinin ortağı PKK, direnişe cepheden karşı
çıkıyor.
MHP Müdürü "Orada bölücüler var gitmeyin, gideni kovarım" diye
tehditler yağdırırken, bölücüler "Orada Atatürk posterleri, Türk bayrakları var.
Hükümetin istifasını istiyorlar. Ergenekoncular, CHP'liler başı çekiyor.
Militaristlerle yan yana gelmeyiz. Biz, açılım sürecinde isteklerimizi yapan AKP
hükümetinin gitmesini istemiyoruz" diyorlar.
Hangi açıklamanın doğru olduğunu gazetelerden, ekranlardan her
gün izliyorsunuz. Meydanlarda hangi bayraklar, hangi sloganlar var görüyor,
duyuyorsunuz.
MHP Müdürü, PKK ile ittifak halinde, ayaklanan halka karşı AKP
hükümetini koruma görevini yerine getirmektedir.
Devlet Bahçeli'nin gerçeğin tam tersini söylediğini gösteren
PKK / BDP / KCK feryatlarını aşağıda veriyorum.
MHP'liler,
ülkücüler, size
sesleniyorum:
AKP faşizmine karşı iseniz, bu hükümetin başımızdan bir an
önce gitmesini istiyorsanız, öncelikle Devlet
Bahçeli'ye isyan ediniz, onu dinlemeyiniz, yalanlarına itibar
etmeyiniz, tehditlerine pabuç
bırakmayınız, alanlara, yurtsever kardeşlerinizin yanına
geliniz, tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye mücadelesine
katılınız.
Az da olsa ülkücüler, MHP'liler alanlardadır. Yetmez. Alanlar
hepinizi bekliyor.
********
PKK denetimindeki Fırat Haber
Ajansı İnternet Sitesi'nde aynı zamanda Özgür Gündem yazarı da
olan Cahit Mervan imzası ile çıkan
analizin başlığı : "Meşru direnişin üstünde ırkçı
gölge var"
İşte analizde öne çıkan görüşler:
"Dahası haklı ve meşru talepler etrafında harekete geçen milyonlar
öncüsüz ve örgütsüz olunca AKP hükümetiyle iktidar kavgasında pozisyon almak
isteyen güçleri bir anda umutlandırdı. Bu
güçlerin başında da Ergenekoncu güçler, CHP ve Gülen Cemaati
gelmekte."
"Yitip giden iktidar hayalleri,
darbecilik arzuları tekrardan canlanınca, meşru ve haklı direnişinin üzerine en
az AKP kadar demokrasi karşıtı olan bu güçlerin gölgesi
düştü."
"Görünen o ki ‘isyanın’ inisiyatifi
demokrasi güçlerinin ve Kürt siyasi hareketinin dışına çıkmıştır. Bir bütün
olmasa da ‘ayaklanma’ AKP iktidarıyla gizli ve açık iktidar savaşları yürüten
güçlerin ‘öncülüğünde’ devam etmektedir. Ve haklı ve meşru hedeflerinin dışına
çıkmakla yüz yüze kalmıştır. Direnişte birlikte ortaya çıkan kalpaklı Atatürk posterleri, Türk bayrakları
ona ister istemez yer yer ırkçı ve gerici bir karakter kazandırmıştır. Demokrasi ve özgürlük taleplerinin üzerine
ırkçı ve faşizan sembol ve sloganların gölgesi
düşmüştür."
"Öte taraftan AKP elbette ki karakteri
itibariyle demokrasiyi savunan, onun yerleşmesi için çalışan bir parti
değildir."
"Ancak tüm bunlar Kürtler için AKP
rejimi ile ırkçı-Ergenekoncu yapılar, örgüt ve kuruluşlar arasında bir tercihin
nedeni olamaz. Barış ve çözüm sürecinde hiç olamaz."
"Bu nedenle esas
dertleri demokrasi ve özgürlük olmayan statükocu güçlerle hangi nedenlerle
olursa olsun yan yana gelmek yerine, araya bayağı kalın ve görünür bir kırmızı
çizgi çekmenin tam zamanıdır."
"Kaldı ki ‘hükümet istifa’ talepleri de bu güçlerin
ortaya attığı ve ileri sürdüğü bir slogandır. Şu
an itibariyle demokrasi güçleri açısından hiçbir manası da
yoktur."
"Gördüğümüz kadarıyla Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin kısa ve orta
vadeli talepleri arasında ‘hükümet istifa’ diye bir talep yoktur. Ne var peki? Daha çok demokrasi ve
özgürlük var. Çünkü burada esas olan hükümetin istifa edip yerine, onun siyam
ikizi olan CHP-Ergenekon ittifakının veya Gülencilerin daha çok iktidara
yerleşmesi değildir."
********
KCK açıklaması:
"amaçları demokrasi olmayan “fırsat bu fırsattır” deyip Demokratik Çözüm
Süreci’ni sabote etmeyi hedefleyen ırkçı-ulusalcı güçler de var gücüyle toplumun
refleksini istismar etmeye çalışmaktadır."
********
BDP Gurup
Başkanvekili İdris
Baluken:
"Başından beri hem milletvekili arkadaşlarımız hem Sırı Süreyya Önder bu
Gezi Parkı direnişinin ilk örgütlendiği çalışmaların tamamında aktif katkı
sunmuşlardır. Sonradan gelişen demokratik sol bütün tepkilere açıkça destek
verdiğimizi onlarla yan yana olduğumuzu ifade ettik. Ancak, bu itirazın bazı
çevreler tarafından farklı alana çekilmesi AKP hükümeti ile Kemalist statüko
rövanşına çekilmesi noktasına itiraz ettik ve bunun kabul edilemez olduğu ifade
ettik."
"Statükoyu güçlendirecek sloganlar ve imgeler bu protestoların başat
özneleri konumuna gelmiştir. BDP olarak hiçbir sebep ve durumda bu ırkçı, ulusalcı,
cinsiyetçi, tekçi, militarist kesimlerle yan yana durmayacağımızı ifade etmek istiyoruz"
"Dönüşen bu eylemlilikler ekolojik
yıkıma karşı olmak, daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük talep etmek, karar
süreçlerinde halkın katılımcı yaklaşımını gözönünde bulundurmak yerine
Türkiye'de toplumu esaret altında tutan güç odaklarının rövanşist yaklaşımlarına
rövanşist karşılaşmalarına doğru evrilmektedir."
"Bizim karşı çıktığımız nokta 90
yıldır herkesi tekleştirmeye çalışan bir anlayışın AKP
hükümetiyle, zihniyetiyle bir rövanş durumuna
geçmesidir"
********
Devlet
Bahçeli:
"Daha da ilginç olanı, İmralı canisinin kanlı
posterlerinin sallandığı, PKK paçavralarının taşındığı ve bölücü örgüt
militanlarının da ... meydanlara inmeleridir."
"Bölücü mihrakların da sahneye çıktığı
olaylarla nereye varılmak istenmektedir?"
MHP Müdürü Bahçeli, dünyada bugüne
kadar görülmüş olan tüm şeylerden başka bir şeydir. Onu tarif edecek kelime
bulamıyorum.
********
arşiv:
Halka sırtlarını döndüler, Gül'e
sarıldılar
********
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder