28 Eylül 2011 Çarşamba

Silahını bırakıp kalemini kuşanan subay

Ali Serdar Bolat   24 Eylül 2011
 
Kapatıldığı hücrede el konulan silahını bırakıp kalemini kuşanan Subay
Kurmay Albay Dr. Ahmet Küçükşahin yazdı:
TSK'ya Karşı 12 Komplo
 
TSK'ya karşı üretilen Balyoz, Ergenekon türünden 12 komployu ele alan subay, soruyor:
ABD kaynaklı bir operasyon olabilir mi?
Hilmi Özkök'ün 3 Kasım seçimlerinden hemen sonraki adresi ile
                  Ergenekon ve Balyoz türünden davaların adresleri bir midir?
Küçükşahin'in sorusu ve yanıtı budur.
 
Kurmay Albay, "iddianame" yerine "iftiraname" yazmaktadır.
Arkasından, "Silivri'de hukuk yoktur" saptaması geliyor.
 
Tarih bunu şöyle yazacaktır:
Balyoz sanıkları....
      Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Türk halkının gözünden düşürmek
                                       ve onu şekillendirmek amacı doğrultusunda
                                          yargılama adı altında işkenceye tabi tutuldular.
 
Yargılamanın bizzat kendisinin bir işkence olarak nitelenmesi ve bunun emekli değil, görevde (muvazzaf) bir subay tarafından yazılan bir kitapta yer alması belki de tarihte bir ilktir.
 
Küçükşahin şöyle devam etmektedir:
TSK'ya yönelik tüm bu komplolar
             bir hukuk süreci olarak ele alındığı müddetçe,
                                                      yargılama bitmeyecektir.
Hukuki bir netice söz konusu olmayacaktır.
Bu davanın, genel af durumu hariç,
                 hukuk yoluyla sonlandırılması mümkün değildir.
Tüm bunları ancak bir işgal ordusu yapabilir.
 
TSK Subayının son sözüdür bu ve artık konuşan Mustafa Kemal'dir:
"Orduyu imha etmek için mutlaka Subayları mahvetmek ve aşağılamak lazımdır.
Bundan sonra milleti koyun sürüsü gibi boğazlamakta engeller ve müşkülat kalmaz"
 
Ergenekon üzerine birçok kitap yazıldı.
Emekli askerler de yazdı:  E. Astsubay Oktay Yıldırım,  E. Org. Çetin Doğan gibi...
İlk defa görevdeki bir subay tarafından bir kitap yazılıyor.
Bu kitap, sadece okuyuculara değil, Genelkurmay'a da sorulmuş bir sorudur ve yanıt beklemektedir.
Henüz yenidir, yayımlanalı pek kısa bir süre olmuştur ve yanıt için zaman vardır.
 
 
23 Eylül 2011 günlü Aydınlık'tan kısaltılarak alıntılanmıştır.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder